Arama sonuçlarınız

  1. MustafaCİLASUN

    Aşk; ruhun vecdiyle firkate kanmaktır!

    Anlamak, şuur adına vakıf olmaktır Akıl muhakeme etmen için sana bahşedilen en zaruri maslahattır İdrak, ruhunun yetisiyle anlamlaşan firaktır, kalbin lisanı niye aşk-ı sanattır Yaşamak, tekabül eden vaktin sadrında mukallit kalmak ne büyük kabahattir Nefesin teslimiyetinde ne ardır Ölüm...
  2. MustafaCİLASUN

    Susmak, sabr-ı kanaati aşkla yudumlamak!

    Siney-i melalin lahzasında kalmak Ne kadar çıkmak istese de, ruhunu bizar bırakacak kadar dirense de Arzu ve heveslerin yüreğini dağlayarak figan ettirse de, sen yine de iltifat etme Nasibin kazasını bekle, takdirin sahibinden bir an olsun kalbini şüpheye teslim etme Yorulan nefesin, solan...
  3. MustafaCİLASUN

    Yalnızlık acı veriyor, rüzgâr susmuş niye ses vermiyor!

    Yine akşamın mağrurluğundayım Ruhum seyyah olsa da kalbi burukluk yaşamaktayım Hicran sayfalarında uyumaktayım, hüzün içinde nefesi bırakmaktayım Bilmem ki hala niye ağlamaktayım, kim için ufka uzanmaktayım, ummandayım Feryadım duyulmaz artık soldu Hasret ıstırabın elemini sineme sessizce neden...
  4. MustafaCİLASUN

    Saklayamam sevgimi akan gözyaşlarımdan!

    Hangi lahzanın gadrinde kalmışsam Ruhumun hicran damlalarını sessizce yudumlamayı arzulamışsam Kendi halimde yâdımla baş başa kalarak umudun yolculuğuna figanımla çıkmışsam Hıçkırığa kanıp yalnızlığın didarından tutunmak için yüreğimin kanaatine sığındım Hangi yolu denesem kar etmiyordu Bir...
  5. MustafaCİLASUN

    Kalbi hissedişin ve güfteleştirdiğin o hazin çilelerin!

    Ne bilirdim ki Nihayetinde bir tevdi edilen nefestim Emanet hükmüyle senin şefkatli kollarına teslim edilmiştim Sen halsizdin Hamiyet adına nasipsiz bir suhulettin Çaresizliği sabırla bereketlendirerek kanaate iltica etmiştin Beklentilerin Ve hayali sukut ile geçen günlerin Dişlerini...
  6. MustafaCİLASUN

    Ne hazindi hasrettiğin nefesin ve hüzünle gidişin!

    Kalbi hissedişin ve güfteleştirdiğin o hazin çilelerin! Ne bilirdim ki Nihayetinde bir tevdi edilen nefestim Emanet hükmüyle senin şefkatli kollarına teslim edilmiştim Sen halsizdin Hamiyet adına nasipsiz bir suhulettin Çaresizliği sabırla bereketlendirerek kanaate iltica...
  7. MustafaCİLASUN

    Ne hazindi hasrettiğin nefesin ve hüzünle gidişin!

    Ne yılar yetti Ve ne de bahşedilen ömür Dertleri anlatmak için kifayet edecek bir faziletti Nihayetinde Kendi halinde masum bir nefesti Çok gayret etti, mısralarıyla gönülleri ne fethetti Nesillerin dağarcığında Fevkalade kök salan bir çınarı ebetti Yalnızlık onun için ne büyük bir...
  8. MustafaCİLASUN

    Talihi Rana, bahtı cennet olasıca dediğim…

    Satırlarınızda ; Bazen ; İstanbul benim canım; Vatanım da vatanım... İstanbul, İstanbul... Diyen Necip Fazıl’ı… Bazen ; Yağmur, seni bekleyen bir taş da ben olsaydım Çölde seni özleyen bir kuş da ben olsaydım Dokunduğun küçük bir nakış da ben olsaydım Sana sırılsıklam bir bakış...
  9. MustafaCİLASUN

    Gönül yanar, dil susar,lisan-ı halden kim anlar!

    Gönül yanar, dil susar ,lisan-ı halden kim anlar!Gönül yanar, dil susar,lisan-ı halden kim anlar! Sanki bir yangın sonrasındayım yol boyunca Adım adım hicran yakamda, hüzün sinemi hadsizce dağlayınca İçim burkuluyor sessiz kalınca, kapımı çalan bir umudun nefesi olmayınca Fersiz kalıyor...
  10. MustafaCİLASUN

    Yadettiğim bir an, ruhuma işleyen zaman!

    O an çok çaresizdim Suskunluğa mahkûm olacak kadar halsizdim Kime ne diyebilirdim, terennüm ettiğim derdin esiriydim Babam hayli saftı Anam mutfak adına mütemadiyen kaygılıydı Yokluk yanı başımızda, hicran her zaman karşımızdaydı Maaş vakti gelince Münhal olduğu üzere babam hiç...
  11. MustafaCİLASUN

    Bilmem ki ne haldeydim, yitik bir nefes misaliydim!

    - Gözlerimden yaş boşalıyordu. Oysaki bu konuda pek alışkanlığım yoktu. Halin fakirliğinde, kalbin sevgiye hasret iklimiyle nefesleniyordum. Yapraksız bir dal misaliydim. Şevksizliğe gark olan hicranı abideydim. Ne gülmeyi bilirdim ve ne de tebessüm için yüreğimi hasredendim. Bilmek için...
  12. MustafaCİLASUN

    Sinemi meftun bırakan o firkatin ve sessizliğin!

    Bazen Can çıkmadan huy çıkmaz derler ya Ruhun daralmalarında ayazlar kuşatır anla Kalp Sahibinden azade olunca nahoş umutla, Sevda kuraklığında aşk derin acılar tadında Senin Huyuna, umut için solgunluğuna aşığım Halinde taşıdığın o mefkûrenin sancısındayım Teninin Naifliğinde ben...
  13. MustafaCİLASUN

    Kalbim, hilkatim, hakikatim ve gerçeğim!

    Hepimiz Gelmiştik bir şekliyle Nasip olunacak dirliğin alınacak nefesleriyle Hilkatin Takip edilecek izlerinden giderken özlemi çekilen, yüreği ısıtan, sevgiye kavuşmak Bu sayede Aşılmayacak bir engel çıkar mı Katlanılmayacak çile ve çıkarılmayacak bir varlık Mefkûreleşen...
  14. MustafaCİLASUN

    Müddet-i nefesin dirdarında ki ey yolcu!

    Vuslatın serabından içersin Kalbinin letafetleriyle sinenden sahifeler seçersin Kim bilir hangi umutta demsin ve sabrın vuzuhunda kedersin Zihnin girdaplarında çilesin, azimetin bağrında sefilsin ve iradene kefilsin Nice bahtlar umuda kanıyor Yağmur damlaları ötelerden ikramla hicranı anıyor...
  15. MustafaCİLASUN

    Halime duçar olur nefesin, sessizliğin lal olan dilisin!

    Henüz titreşimler başlıyordu Hissiyatım renklerin birliğinde edep diliyordu Kalbim yıllara sâri suskunluğunu terk ederek şevke erişiyordu Meğerse gönülde ne baharlar Hazanın mahzunluğunu anlatan sessiz çığlıklar Baharın sancısıyla ses vermez ağıtlar vaktin zuhurunu bekliyor Ne vakit seni ansam...
  16. MustafaCİLASUN

    Sinemde bir sersin, hasretin payasinde ülfetsin!

    Gün gelir unutursun demiştim Sana halin çetrefilliğinden hazinle bahsetmiştim Kalbimin ikliminde sevginle serinleyerek seni tembihlemiştim Lakin akan zaman harmanında Ve hasadın cenahında yalnızlığımla yine andım Senden kalan an ve hazları terennüm ederek öyle sabahladım Yalan desem de içim...
  17. MustafaCİLASUN

    Hiç bilmesen, yadetip firkatine eriştirmesen de!

    Ne söylesem nafile biliyorum Bizzat yaşamadan ve halde demini bulmadan Kalbin itminana doymadan ruhun sancıdan arınmadan olmuyor işte O hal bir başka melal diyorum Hissiyatımın renklerinde fevkalade haz alıyorum Lakin her nasılsa onu anlatmaya muaf fak olamıyorum ve susuyorum O vakit...
  18. MustafaCİLASUN

    Ağlama kalbim, hicranın ahıyla burkulma!

    Her lahza geçip gidiyor seslenmeden Simende bir iz bırakıyor lal olmuş halinden, mütrebessim çehresinden İdrakinm bu ahval üzere hayli fakirken, bilmem ki ne gelir hala şikayet etmekten Bir ömür nedamet bu sinemdeyken, sürurun o izleri yüreğimden sessizce kaybolmuşken Kime ne söylerim,kuytu...
  19. MustafaCİLASUN

    Geriye ne kaldı, ruhumun hicranı niye farktı!

    Artık silmek istiyorum bu gözyaşlarımı İçinden çıkamadığım bin bir sıkıntıları, yüreğimi sağlayan derin acıyı Susmak kifayet etmiyor, direnmek alıp uzaklara götürüyor, sabır imdadıma yetişiyor Meşkaleye dalsam, herşeyi unutmak için uğraşsam, düşlerin furyası peşimi bırakmıyor Yoksa ben...
  20. MustafaCİLASUN

    Ey hak diyordun,ben ise gelip geçiyordum!

    Anlıyamıyordum, bazen acaba diyordum Kimi zaman tedirginliğimi saklayamıyordum,fakat aşikar eylemiyordum Kimi vakit gizlice bakıyordum, tepkin nasıl olacak diye merak içinde bekliyordum Hasrettiğimiz vecdimizin kesişmediğini biliyordum niye farklı letaiflerden besleniyordum Aynı lisanı...
Üst Alt