Hasret ruzgari
Aktif Üyemiz
Bu pek kati ve çok geniş ve kudsi şehadetin tafsilatını Risale-i Nura havale edip, gayet kısacık bir işaretle meal-i icmalisine bakacağız:
Evet, bu kâinatta gözümüz önünde bu muntazam tasarrufatı içinde adalet ve hikmet ile ve rahmet ve inayet ve himayet ile her zaman iyileri himaye ve fenalan ve yalancıları tokatlamak, rububiyetin bir adeti olmasından, ef'al-i Rahmaniyet muktezasıyla bir Kur'an-ı Mucizü'l-Beyanı, Muhammed'in (a.s.m.) eline vermesi; ve bine yakın mucizelerin pekçok envaını ona vermesi; ve bütün halatında ve en tehlikeli vaziyetlerinde şefkatkarane himaye ve hatta güvercin ve örümcekle muhafaza etmesi; ve büyük vazifelerinde onu tam muvaffak etmesi; ve İslamiyetini zeminin ve nev-i beşerin başına geçirmesi; ve bütün mahlukat üstünde bir makam-ı şeref ve meşahir-i insaniyenin fevkınde daimi bir rütbe-i makbuliyet ve dost ve düşmanın ittifakıyla en yüksek hasletleri taşıyan bir şahsiyeti vermekle, beşerin beşten birisini ona ümmet etmesi gayet kati bir tarzda sadıkıyetine ve risaletine şahadet ettiği gibi; ef'al-i rububiyet cihetinde dahi görüyoruz ki, bu alemin Mutasarrıfı ve Müdebbiri, Muhammedin (a.s.m.) risaletini bu kâinata bir manevi güneş yapıp, Nur Risalelerinde ispat edildiği gibi, onun ile bütün karanlıklan izale ve nurani hakikatlerini gösterip ve bütün zişuuru, belki kâinatı hayat-ı bakiye müjdesiyle sevindirdiği gibi; dinini dahi bütün makbul ehl-i ibadetin fihriste-i kemalatı ve harekat-ı ubudiyete sağlam bir program yapması gibi Muhammedin (a.s.m.) şahsiyet-i maneviyesi olan hakikatini, Kur'anın ve Cevşenin delaletiyle tecelliyat-ı uluhiyetine bir ayine-i camia yapması ve sabıkan işaret ettiğimiz hakikatlerin ve on dört asırda her gün ümmetinin bütün hasenatlarının bir mislini kazanmasının ve hayat-ı içtimaiye ve maneviye ve beşeriyedeki asarının delaletiyle,
Evet, bu kâinatta gözümüz önünde bu muntazam tasarrufatı içinde adalet ve hikmet ile ve rahmet ve inayet ve himayet ile her zaman iyileri himaye ve fenalan ve yalancıları tokatlamak, rububiyetin bir adeti olmasından, ef'al-i Rahmaniyet muktezasıyla bir Kur'an-ı Mucizü'l-Beyanı, Muhammed'in (a.s.m.) eline vermesi; ve bine yakın mucizelerin pekçok envaını ona vermesi; ve bütün halatında ve en tehlikeli vaziyetlerinde şefkatkarane himaye ve hatta güvercin ve örümcekle muhafaza etmesi; ve büyük vazifelerinde onu tam muvaffak etmesi; ve İslamiyetini zeminin ve nev-i beşerin başına geçirmesi; ve bütün mahlukat üstünde bir makam-ı şeref ve meşahir-i insaniyenin fevkınde daimi bir rütbe-i makbuliyet ve dost ve düşmanın ittifakıyla en yüksek hasletleri taşıyan bir şahsiyeti vermekle, beşerin beşten birisini ona ümmet etmesi gayet kati bir tarzda sadıkıyetine ve risaletine şahadet ettiği gibi; ef'al-i rububiyet cihetinde dahi görüyoruz ki, bu alemin Mutasarrıfı ve Müdebbiri, Muhammedin (a.s.m.) risaletini bu kâinata bir manevi güneş yapıp, Nur Risalelerinde ispat edildiği gibi, onun ile bütün karanlıklan izale ve nurani hakikatlerini gösterip ve bütün zişuuru, belki kâinatı hayat-ı bakiye müjdesiyle sevindirdiği gibi; dinini dahi bütün makbul ehl-i ibadetin fihriste-i kemalatı ve harekat-ı ubudiyete sağlam bir program yapması gibi Muhammedin (a.s.m.) şahsiyet-i maneviyesi olan hakikatini, Kur'anın ve Cevşenin delaletiyle tecelliyat-ı uluhiyetine bir ayine-i camia yapması ve sabıkan işaret ettiğimiz hakikatlerin ve on dört asırda her gün ümmetinin bütün hasenatlarının bir mislini kazanmasının ve hayat-ı içtimaiye ve maneviye ve beşeriyedeki asarının delaletiyle,