Arama sonuçlarınız

  1. ceylannur

    MU’CİZAT-I AHMEDİYE (a.s.m.)

    Yani, "Onun mevkiinde okunan zikir ve hutbedeki zikr-i İlâhînin iftirakındandır ağlaması." Diğer bir tarikte, ferman etmiş: Yani, "Ben onu kucaklayıp teselli vermeseydim, Resulullahın iftirakından kıyamete kadar böyle ağlaması devam edecekti." Hazret-i Büreyde, tarikinde der ki: Ciz’...
  2. ceylannur

    MU’CİZAT-I AHMEDİYE (a.s.m.)

    Çünkü o da ağaçtır, cinsi birdir. Fakat şunun şahsı mütevatirdir. Öteki kısımlar, herbirinin nevi mütevatirdir; cüz’iyatları, misalleri, çoğu sarih tevatür derecesine çıkmıyor. Evet, Mescid-i Şerifte, hurma ağacından olan kuru direk, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm hutbe okurken ona...
  3. ceylannur

    MU’CİZAT-I AHMEDİYE (a.s.m.)

    İşte, cin taifesine birtek mucize kâfi geldi. Acaba bu mucize gibi bin mu’cizât işiten bir insan imana gelmezse, cinnîlerin -1- tabir ettikleri şeytanlardan daha şeytan olmaz mı? Sekizinci Misal: Sahih-i Tirmizî, nakl-i sahihle Hazret-i İbni Abbas’tan haber veriyorlar ki: İbni Abbas dedi ki...
  4. ceylannur

    MU’CİZAT-I AHMEDİYE (a.s.m.)

    Yani, "Ağaçlara de ki: ’Resulullahın haceti için birleşiniz.’ Ve taşlara da de: ’Duvar gibi toplanınız.’" Ben gittim, söyledim. Kasem ediyorum ki, ağaçlar birleştiler ve taşlar duvar oldular. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, hacetinden sonra yine emretti: -1- Benim nefsim kabza-i...
  5. ceylannur

    MU’CİZAT-I AHMEDİYE (a.s.m.)

    -1- dedi. Sonra a’râbî dedi: "Yine yerine gitsin." Emretti, yerine gitti. A’râbî dedi: "İzin ver, sana secde edeyim." Dedi: "İzin yok kimseye." Dedi: "Öyleyse senin elini, ayağını öpeceğim." İzin verdi. 2 Üçüncü Misal: Başta Sahih-i Müslim, kütüb-ü sahiha haber veriyorlar ki: Câbir diyor: Biz...
  6. ceylannur

    MU’CİZAT-I AHMEDİYE (a.s.m.)

    Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm küffârın tekzibinden müteessir olarak mahzun idi. Dedi: -1- Enes’in rivayetinde, Hazret-i Cebrâil hazırdı. Vadi kenarında bir ağaç vardı. Hazret-i Cebrâil’in ilâmıyla, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm o ağacı çağırdı, tâ yanına geldi. Sonra "Git" dedi...
  7. ceylannur

    MU’CİZAT-I AHMEDİYE (a.s.m.)

    sahâbiyeyi teyid ve takviye eden ikinci bir mucize-i sahâbiye, başta İmam-ı Beyhakî ve Hâkim olarak, kütüb-ü sahiha, Hazret-i Ömer’den haber veriyorlar ki: Hazret-i Ömer, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmdan yağmur duasını niyaz etti. Çünkü ordu suya muhtaçtı. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü...
  8. ceylannur

    MU’CİZAT-I AHMEDİYE (a.s.m.)

    gidiyor. Alıp buraya getiriniz." Ben ve Ali beraber gittik; aynı yerde kadını su yüküyle bulduk, getirdik. Sonra emretti: "Bir kaba, bir parça su boşaltınız." Boşalttık. Bereketle dua etti. Sonra, yine suyu o hayvandaki kırbaya koyduk. Ferman etti ki: "Herkes gelsin, kabını doldursun." Bütün...
  9. ceylannur

    MU’CİZAT-I AHMEDİYE (a.s.m.)

    Hattâ bir râvi olan İmam İbni İshak der ki: Gök gürültüsü gibi, toprak altında o çeşmenin suyu gürültü yaparak öyle aktı. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm Hazret-i Muâz’a ferman etti ki: Yani, "Bu eser-i mucize olan mübarek su devam edip buraları bağa çevirecek; ömrün varsa göreceksin."...
  10. ceylannur

    MU’CİZAT-I AHMEDİYE (a.s.m.)

    Üçüncü Misal: Gazve-i Buvat’ta, yine Buharî, Müslim başta, kütüb-ü sahiha beyan ediyorlar ki: Hazret-i Câbir dedi ki: Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ferman etti: "Abdest almak için nida et" dediler. "Su yok" denildi. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm dedi: "Bir parça su bulunuz."...
  11. ceylannur

    MU’CİZAT-I AHMEDİYE (a.s.m.)

    İşte, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın mübarek parmaklarından suyun akması ve pek çok adama içirmesi mütevatirdir. Öyle bir cemaat nakletmiş ki, yalana ittifakları muhaldir. Şu mucize gayet katidir. Hem üç defa, üç mecma-ı azîmde tekerrür etmiş. Başta Buharî, Müslim, İmam-ı Mâlik, İmam-ı...
  12. ceylannur

    Gidersen Yarım Kalır Devrimim!!!

    Gidersen Yarım Kalır Devrimim!!! Gidersen, Başlar içimdeki ülkede ayaklanmalar Yüreğim Özledikçe büyüyen aşkına örgütlenir Her şehrimde seni yaşar kurtarılmış bölgem Sokaklarıma taşır her gün adaletsiz bir düzene karşı yapılan eylemler Meydanlarım, anıtlarım zamana haykırır Kederim...
  13. ceylannur

    Failli MeÇhul

    Failli MeÇhul Kapın çalınır gecenin bir vakti Tüm yaşamlar suskun Sokaklar ıssız, Uyandırılıyorsun uykundan Ve gecenin sessizliğine inat Dışarda büyük bir uğultu Anlam veremiyorsun duyduğun seslere Telaşlı telaşlı koşuşturanlar Ve beyinleri kemiren o telsiz sesleri Kayboluyor...
  14. ceylannur

    Aşk ile Arkadaşlık Arasında Bocalayan Bir Devri

    Aşk ile Arkadaşlık Arasında Bocalayan Bir Devri Sağa sola sataşırken cümlelerimin ara sokaklarında Her sözünü yemin saymıştım senin İçine kapanık parantezlerimde saklıyordum sana sevdamı Kelimelerin sese dönüşmekte tereddüt ettiği zamanlarda Saldırısına uğrardım muhtelif harflerin Ayaküstü...
  15. ceylannur

    Kül Tutuştu

    Kül Tutuştu yorgun turuncu evine giderken ayağı takıldı ve düştü.. kanadı dizleri.. bu yüzdendir, gün batımı kızıllığının ağlayan rengi. 1. yorgunsun çocuk sesindeki titreyiş ağır geliyor diline taşı(yamı) yorsun tut elimi büyüdüm ama unutmadım seni içimde öyle güzelsin ki, ağladığında...
  16. ceylannur

    Keşke”nin panzehiri “İyi ki”dir.

    Keşke”nin panzehiri “İyi ki”dir. “Keşke”nin panzehiri “İyi ki”dir. İlki ne kadar pısırıksa, ikinci o denli yiğittir. “Keşke”, çoğunlukla bir “ahh”la kopup gelir ciğerden… esefler, hayıflanmalar, yerinmeler sürükler peşinden… “İyi ki” ise, muzaffer bir “ohh”la büyür; cüretiyle öğünür...
  17. ceylannur

    Verdiğim Tüm Sözler Hükümsüzdür...

    Verdiğim Tüm Sözler Hükümsüzdür... Şu hayat denilen kimine çok uzun kimine kısacık bir an gibi gelen yolculuk; neden bunca yükü vurur sırtımıza? Hep acelemiz varmış gibi telaşlı üzgün yorgun az keyifli genelde mutsuz içinde hep “daha” taşıyan bu koşuşturma neden? Daha zengin daha mutlu daha...
  18. ceylannur

    Şebekesi Yok Yanlızlığın...

    Şebekesi Yok Yanlızlığın... Gri bir yalnızlıktı demir kapıdan çıkarken bıraktığım. Mevsimin ne ilk ne de son karıydı belki de yağan. Saat tam olarak kaçtı, türküyü söyleyen kimdi, bilmiyorum. Tek bildiğim; daha önce görmediğim ama bundan sonra görmeyi isteyeceğim bir yüzdü. Elinde beyaz bir...
  19. ceylannur

    Kağıttan Heykeller

    Kağıttan Heykeller Bu sanat şaheseri heykellerin kağıttan yapıldığına inanmak hayli zor değil mi?
  20. ceylannur

    Marangozun Evİ

Üst Alt