Arama sonuçlarınız

  1. MustafaCİLASUN

    Sizi gıyabınızda anarken!

    Bugün Gökyüzü çok efkârlı Bulutlar ardı sıra güneşi perdeliyorlardı Ve nazar Eğlediğim tüm çiçekler Bir mahzunluk içindeydi, her nedense Birden İçim karardı, uzaklaştım Pencerenin kenarından ve hemen Atmosfer Parkının genel durumunu Merak içinde teneffüs ediyordum Sukut içinde...
  2. MustafaCİLASUN

    Hevesler kendi ikliminde güzeller!

    Seninle kuşandım, baharların hazzını Kokladığım çiçeklerin, o naif yaprağını Renkler içinde resmedilen aşk tufanını Ruhun serencamını kalbin hıçkırıklarını Neden anlaşılmaz, heveslerin daimiliği Nefsin, tuval üzerinde resmettiği hayatı Yaşamak için duygularla olan sağanağı İradi olmaktadır...
  3. MustafaCİLASUN

    Siz sormakta haklısınız!

    “Neden kalbimin hurdalığı, Ruhumun lekelerden arınma umudu” diye Merakınıza mucip olarak sual ediyorsunuz Bilmiyorsunuz ki bu can, Bir zamanlar ne kadar çaresizdi, İsyan içinde nefeslenen bir zavallı hederdi Kanaati hiç bilmeden söylenen, Heveslerinin renklerinde serinleyen, Maksadına ulaşmak...
  4. MustafaCİLASUN

    Kurtulmalıyım, ruhuma eza veren prangalardan!

    Demek ki anlamam için vakit henüz çok erkendi Bilmem ki dert hangi biçare nefesindi Boynunu büktüren elemiydi, umut edilen çareler nerdeydi Susmak belki o an için bir gerekçeydi Lakin merak etmek ve gereğini icra etmek, neden tehir edilirdi “Ne derler” kaygısı bu kadar mı önemliydi Niçin hukuka...
  5. MustafaCİLASUN

    Ne diyebilirim sana!

    Ne kadar kızsan Yokluğumda bir kahırla ansan Ve hatta ismimi unutacak olsan sen haklısın Akıttığın gözyaşların Sine-i sürurunda ki ahu figanın Çaresizliğin sukutuyla melalinle silinmezler kazdığın Her baharın hazandı Seherin izleri senin için ne zordu Duymak istediğin bir haber adına zorunlu...
  6. MustafaCİLASUN

    Karanlığın izlerinde!

    Gökyüzü Bulutların hiddetiyle Güneşi gizliyordu gri bir tondu Uzak diyarlardan Tacirlik muhayyilesiyle gelen Sakinleri havanın metaneti hissediyordu Lakin Tacir çaresizdi onca yolu Zor şartlar altında tüketerek bir kez gelmişti Satmak için Getirdiği her bir şeyin asvatasını Yapmadan...
  7. MustafaCİLASUN

    Sizin mefkûrenizle serencam!

    Sizin Tavsiyelerinizden İstifade edeceğimi bilmenizi isterim Sizde Mevut bulunan ruh haliniz Derin düşünmeye ihtiyaç bırakmıyordur sanırım Farklı görüşleri Paylaşımının, sayenizde tezahür ettiğini İtiraf etmem, zannederim tarafınızdan bir abartı sayılmaz Yazı dostum Yazmak...
  8. MustafaCİLASUN

    Nihan ettim kalbime, sen bilmesen de!

    O vakitler ne kadar hamdım, farkı fark etmeyen bir candım Yaşamak adına ne talim ettirdilerse onu vuslatım sandım, sual etmeden nefesi bırakırdım Hangi gayretin şadında umutlanırdım, bazen hüzünle sabahlar, ahımla uyanırdım, pek anlamazdım Yarınlar için düşlere inanırdım, hülyalar diyarında...
  9. MustafaCİLASUN

    Bilmem ki ruhun ne söyler, kalbin ah eder!

    Hangi gecenin sabahından söz edeyim Sürurun firkatiyle umut besleyeyim, şevke ibretle nazar edeyim ve serinleyeyim Kimseye söz etmeden, derdi gamımla bütünleşeyim, hiçbir nefese acı vermeyeyim Mütemadiyen düşüneyim, ilmi talim edeyim, nefsin badiresini kalbimde hissedeyim Bir gün olsun ki...
  10. MustafaCİLASUN

    Lisan-ı hal, kalbi olmadıkça ne işe yarar!

    Bir yol gidilir ya hani yolu belirsiz Konuşursun kendinle merak içinde Esinti refakatiyle mazi derinliğinde Meçhulün seyrinde efkâr eşliğinde Sinenin her katresinde ki enginliğe Kulaç atarsın seni bekleyen esenliğe Hani derinlerden gelen en hasretliğe Sayfaları açarsın o hiç hissetmesede...
  11. MustafaCİLASUN

    Gam etmesem, derdimle yetinsem!

    Nasıl bir dert ki Şimdi kime ne söylesem Izdırabımı bir sel misali salıversem Hicranı anlatan Nağmeleriyle tükenip gitsem Aşkın esintisinde yalnız nefeslensem Akarsu misali Çağlayan o hislerimin Hal dilinin sinedeki meşktir sefilliği Baharın şevkine Susamış hasretin izleri Aşkın...
  12. MustafaCİLASUN

    Yürek içinde gizlenir aşk-ı suhulet!

    Artık ne sen, nede sensiz bir dem Halin hıçkırıklarına deva olmuyor Sine mahzunlaşıyor takat kalmıyor Gözyaşı dur durak bilmeden akıyor Bilirdim ki sakinin elinden içilir acı Kime keder olacak yârin kalan sacı Yürek sancısı, yan ağrısının kalması Ayazlarda yeme hasret kuş sıkıntısı Her kim...
  13. MustafaCİLASUN

    Kimliğin müşahhaslığı!

    Âdemi beşer Önce insan ve daha sonra Adam olmayı muhakkak hedefler Adam olma hakkını kazanmış bireyler Yaratılma hilkatine göre hareket ederler Bu insanlar Asla sığıntı olmayı Tesadüfe inanarak yaşamayı, Nedamet duymayı hedeflemezler Evli olan bir bayan, Öncelikle kimlere güven...
  14. MustafaCİLASUN

    Susmak sine-i mekânda yanmaktır!

    Ne söylesem kar etmeyecek bilirim Nefesin kadrinde eğleşen bir fakirim, aşkı merak ederim Ne sevdanın hasretiyle elem içindeyim ve ne de gam ile yolu tarif edenim Hak için ikamet eder, fark için kalbin sesiyle ibreti rehber edinerek nefesi arz ederim Kimseyi kınamak haddim değildir Bir nefesin...
  15. MustafaCİLASUN

    Anlamadıkça mı inanacak ve yaşayacaksın!

    Ne sual etmeyi biliyorsun ve ne de merak ediyorsun Önüme ne gelirse razıyım diyor ve yetiniyorsun, azmi ve cehdi nefeslenmiyorsun Peki, nasıl bir gayeyle yol alıyorsun, taklit etmeyi mi hala bir marifet sayıyorsun Farkı fark etmek için hiç çalışmıyorsun, aklına tevdi edileni neden önemsemiyorsun...
  16. MustafaCİLASUN

    Sevgi, ruhu esir etmez, kalbi öldürmez!

    Tutuklu kalma, nazarında erişilmez sanma Düşlerin serencamında yaşamayı gaye yapma, aklı ve idraki hakkıyla anla Kim çıkarsa çıksın karşına, umudun için nasibim diyerek arka çıkma, sabırla yaşa Kanaat etmek, tasarrufunda bulunanla yetinmek midir, o vakit vuslat nedir baksana An, kısmidir, ömre...
  17. MustafaCİLASUN

    İnanmalısın!

    Eğer sen Gıyabımda kızıyorsan Şikayetleniyor, açılıyorsan Derdine bir yarende arıyorsan O zaman bir düşün, seviyor musun Eğer sen Onun yokluğundaki halinde Derinliğinin tüm ahenginde Şefkatinin her serinliğinde Onu yudumluyorsan seviyorsun demek Bilmeliyiz ki Can, canan, akan bu devran...
  18. MustafaCİLASUN

    Gönül yarası!

    Sen Seviyorum dedin Bana kol kanat gerdim Sen Aşkımsın dedin Her şeyimi verdim sana Sen Bir gün Hiç beklemediğim Rüyalarımda gördüğüm Sen Hülyalarımda süslediğim Derinliğimde, sörf yaptığım Gülle, bülbülle resmettiğimdin Sen, Hiç acımadan, arlanmadan Kaygılanmadan, vicdanın sızlamadan...
  19. MustafaCİLASUN

    Neyleyim ki!

    Şu hislerimle Sarmaş dolaş olan dikenler Gönlüm de var olan mekânı bilendir Biliyorum ki Feryatlar bir nafile Figanlar sessizliğe çekendir Hissedince Derinliğimi silkeleyen Tercih edilen türlü biganelerdir Kimseye Kızmayın ve sakın Çok görmeyin işte biçareyim Şimdi Çulsuzum ve gamsız...
  20. MustafaCİLASUN

    Sensiz üzüm salkımların bakarken!

    Dolaştım üzüm salkımlarının arasında Her bir asmanın başında, yaprağında Seni aradım tanelerin her bir tadında Kokusunda, esintinin hatırlatmasında Kanat çırpan kuşların nevi aruzunda Canan adına koşan her bir adımlarda Bazen ayın mahmurluğundaki yıldızda Günü perdeleyen o ıssız karanlıklarda...
Üst Alt