Arama sonuçlarınız

  1. MustafaCİLASUN

    Sabrın aşkını anlamak ve birgün sana açılmak!

    Bilsen ki yüreğimi Sana açmayı Ne kadar çok isterdim Kirliliğinden dem vurduğum Nedamet ışıklarıyla Soluduğum bu hayata Bigane kalınca kalanımla Çırpınırdım işte Devayı umut adına sancılarımla Güneş ah Gün içinde müşahede Ettiğim nice leş Aşktan nasipsiz serkeş Kuvvetli...
  2. MustafaCİLASUN

    Ne Gül ve Nede Bülbül, Yar artık güldür!!

    Yine Tazelendi yüreğimin yarası Meğer bilsem ki yârin elinden olsa çaresi Çok Hasretlik çektim bağrım ezik Ey bülbül sen olsun seslenme güle yazık Didar İle muhabbete doyum olur mu Bu muhabbetten kaçan bir insan sayılır mı Düştü Yüreğimin içine bir kıvılcım Ne çare ki yârin derdinden ben...
  3. MustafaCİLASUN

    Emenet-i nefes ki elbet sorulacak ve hesaplanacaktır!

    Soluklanmak buna ihraçlı bulunmak Anlamak içinde durmaksızın koşmak Meramın erdemiyle hemhal bulunmak Mana mevkiinde coşmak ona ulaşmak Neyi seversek kimleri öncelersek sanki Her hareketin kuvvetini idrak eden saki Hedefsiz bir merakın için zekâ elzem mi Halin sebebi niyetin bedeli çok...
  4. MustafaCİLASUN

    Güneş uykunda doğmasın, kalbine adansın!

    Gönül hasredilmeli cefaya, vefaya ve ilham-ı aşka Nefes müddetliyse, ömür vakitliyse, ecel o an ve vasıl olacak zaman da hakikatse Neden haşyet sinemde yol almalı, inşirah kalbime yabancı kalmalı, aklım bizar olmalı İradem aczi yet içinde boğulmalı, ruhum prangaların girdabında bitap kalarak mı...
  5. MustafaCİLASUN

    O an ve hissedilen bir zamandı bu hicran!

    Tefekkür panayırının sakinleri Çok farklılıklar oluşturuyorlardı Bu farklılıklar tabidi Hiç sarfı nazar Etmeyeceğimiz zenginlikti Argümanlar, söylemler Örfler, net değildi Sanki bir karmaşaydı En’ler, ben’ler, latifeler Taltifler, hüccetler, akıl danelerdi Oysaki panayır bir...
  6. MustafaCİLASUN

    Hislenmek, gönül yaşını sessizce dökmek!

    Bazen.... Nasılsa kendimi Alamıyorum doyasıya hıçkırmaktan Silik ... Duvarlara bakarak Anlam aramaktan mana solumaktan Korkarım... Hiddetle derinliğimde Kaybolmaktan, ben zaafı bakımından Boğulmadan... Darlığı yaşatan ağadan Ve sızarak ortalığı yasa boğdurmaktan Hiç bir...
  7. MustafaCİLASUN

    Bir Sual İle Vecde Gelen Kalbin Ne Söyler

    Muhakkak ki ... Düşünmeliyim lakin niteliğim Neyi ve hangi istikamette olacağını netleştirmediğim Kanaatim... İdrak ve tecrübeden oluşan Meşveretle nizam olunan, vehimleri dışlayarak kalan Zulmü ... Tekebbürlük sayan Adamlığa bulaşmayan âdemi hakikatinden soyutlanan Yanmayı.... Halde...
  8. MustafaCİLASUN

    Umut Aşktır Ve Sevdalaşan Bir Niyazdır!

    Kalp ve akıl niye vardır Ar, hangi ruhun nazarında vuslattır, edebi ihsandır, aşk için kardır Düşüne bilmek için ilim sahibi olmak fırsattır, yadsınılmayacak bir furkandır İnsan aklı ve tercihleriyle dikkate alınandır, manasına dücar olmamış kul kim için gamdır Haydi derken, azim...
  9. MustafaCİLASUN

    Yürek içinde gizlenir aşk-ı suhulet!

    Eyvallah efendim... Hürmet ve muhabbetlerimle selam eylerim.Müteşekkirim...
  10. MustafaCİLASUN

    Kimliğin müşahhaslığı!

    Eyvallah efendim... Hürmet ve muhabbetlerimle selam eylerim.Müteşekkirim...
  11. MustafaCİLASUN

    Hicran ne söylerim, boyun bükeyim!

    Eyvallah efendim... Hürmet ve muhabbetlerimle selam eylerim.Müteşekkirim...
  12. MustafaCİLASUN

    Ülfet-i mefkurenizle sessizce dinlerken!

    Sizin İçtenliğiniz ve zarafetiniz Satırlarınızda sunduğunuz naifliğiniz Şimdilerde Kuraklığı yaşadığım gönlüme Serabı değil, suyu o an gösterdiniz Bilirsiniz Halinde terennüm edenler Tahayyül ikliminde çok yeşerirler Her zaman Tahkik, idrak ve tefekkür Onların asla vazgeçilmesi olurlar...
  13. MustafaCİLASUN

    Toprağın kokan bağrında bir mülteci olmak!

    Anlamıştım artık Çok geç olsa da ömür azalsa da Hissiyat dalgalar misali halim için ağlasa da Toprağımda Vatanımın bağrında Anlamsızlık bulvarında hamaset girdabıyla Durmadan Bıkmadan, usanmadan Utanıp arlanmadan akidemi hakir görüyor Kutsiyetimi Dışlıyor, hali anlamadan Tefekküre...
  14. MustafaCİLASUN

    Kuşatan o esrarın nefesi bizar etmesiyle!

    Bir kasvet var Derinliğimin sessizliğinde Şevki baharımın umutsuzluğunun hazanında Yüreğim daralıyor Gözlerim mecalsiz bakıyor Zihnim bir abluka altında hürriyeti bekliyor Ne su ve nede aş Oysaki midem bomboş Başım ağrı içinde, sancıların derdinde nahoş Kalbim şevksiz Ruhum acizliğinde...
  15. MustafaCİLASUN

    B i l i r m i s i n!

    Bilir misin neler vardır bakışlarında! Gözlerin bir başka konuşur bilir misin? Sana seni anlatırım, Sana; kendimi anlatırım. Sana söylemediğimi anlatır bakışlarım… Bir şarkı mırıldanırım dudaklarımda İstersen haykırırım sana duygularımı Yalnızca bizim dünyamızı istiyorum! Ama uzak çok...
  16. MustafaCİLASUN

    O sessiz yakarışların sancısıyla!

    Artık Biliyorum ki Sana ve halimde korlaşan anılarınla Düzlüğe Çıkamayacağım, Ruhi daralmalardır içselliğimde yaşadığım, Nazarlarımda Solgunluğu anlattığım, Kelamımla hazanın güzelliğine uzandığım, Ufkumla Solan umutların Kuraklığında yılların hıncıyla bocaladığım, Açık gözlerimle...
  17. MustafaCİLASUN

    Evet, sesiz kalır bazen lisan!

    Ansızın... Dalgalarının Arasında çaresiz çırpınırken Yine... Sen geliyorsun Aklıma, hüznü yutkunsam da Niye ... Bu kadar Bağlanmak sürekli bocalamak Ümitsiz... Bir hayale kapılmak, Aşkı anlamadan ütopi yaşamak Anladım ki ... Senin iradeyi azmin Ulviyet sahnesinde anlamlaşıyor...
  18. MustafaCİLASUN

    Ruhun hazanlaşmadan!

    Artık... Ne çare ki sen yoksun Aldığım nefesler solgun hissiyatım bir yorgun Ruhun... İnsicamında korkular Kalbim, ürpertilerin içinde yalnızlığına yanar Eğer kan... Haşyet içinde akansa Ötelerin devranına ram olunacaksa, yaşamak Aşkta... Kalmayı başarmadan Ona hiç ulaşmadan...
  19. MustafaCİLASUN

    Nasip İçin Sukut Eylerim

    Hasrettiğin Zarif duruşun vuzuhunda Ve senin karşısında ne söylemek kabil ki İçim erirken Kelimeler dile dizilerken Fakat hiç söyleyemeden hep nefeslenirken Sürurun Hazzını terennüm ederek Hale yönelip şükretmeyi hissetmek ne hoş Gıyabında Niyaz ederek hayır dilemek Bahtın...
  20. MustafaCİLASUN

    Umut etmek,niyetin asliyesine erişmektir!

    Ne kadar çok, hak etmeyi dilerdim Tarafından, tensip buyrulan sevgiyi Yılların hasretiyle terennüm etmeyi Senin sevmeni, çileye selam vermeni Lakin o gayretler kifayetsiz kalınca Aşk, semanın nazarında hale bakınca Sevda sinede devran hazzı yaşayınca Sessiz yutkunmaların dönemi başlıyor...
Üst Alt