ceylannur
Yeni Üyemiz
Eşek Kulağı (Mayasıl Otu)
Sığırdiligillerden; çiçekleri beyaz ve menekşeye çalar renkte, yaprakları neşter şeklinde bir bitkidir. Mart-Temmuz ayları arasında toplanıp, kurutulur.
Faydası: Müzmin ishali keser. Nefes darlığını giderir. Göğsü yumuşatır. Bronşitte faydalıdır. Öksürüğü keser. Ağız, dil ve boğaz iltihaplarını giderir.
F
Farekulağı (Güvey Otu)
Çuha çiçeğigillerden; tohumları kuşyemi olarak kullanılan bitkilerin cins ismidir. Kokusu güzeldir. Çiçekleri, beyazımtırak erguvan rengindedir. Dallarının ucunda, küçük demetler halinde bulunur. Yapraklarının altı tüylüdür. Yaz aylarında toplanıp, kurutulur. İçeriğinde; terpinol, terpinin vethymol
gibi kokulu maddeler vardır.
Faydası: İştahı açar, vücuda dinçlik verir. Nezleyi keser. Göğsü yumuşatır, öksürüğü giderir, balgam söktürür. Diş ağrılarını keser. Sinir bozukluklarını giderir. Görme zafiyetinde de faydalıdır. Midevi, yatıştırıcı ve spazm gidericidir. Yaralar için hazırlanan ilaçların bileşiminde vardır.
Fasulye ( Phaseouls Vulgaris )
Baklagillerden; barbunya, çalı, ayşekadın, horoz gibi birçok çeşitleri olan bir bitki ve bunun sebze olarak kullanılan yeşil ürünü ve kuru tohumlarıdır.
Faydası: Taze fasulye, bedeni ve zihni yorgunlukları giderir. Vücudun kuvvetlenmesini sağlar. Pankreas bezi’nin gereği gibi çalışmasına yardımcı olur. Şeker hastalığını önler ve kandaki şeker miktarını düşürür. İdrar tutukluğunu giderir. Albümini düşürür. Böbreklerdeki kum ve taşların dökülmesine yardımcı olur. Karaciğer
yetersizliğini tedavi eder. Kalbi ve böbrekleri kuvvetlendirir. Kalp çarpıntılarını giderir. Zehirlenmelerden sonra yenilecek olursa; çabuk iyileşmeyi sağlar. Fasulye pişirilirken, pişirme suyunu en azından 2-3 kere değiştirmek gerekir.
Fesleğen (Reyhan Otu)
Ballıbabagillerden; yaprakları güzel kokan bir çeşit süs bitkisidir. Ak fesleğen, Hintfesleğeni, yabani fesleğen, yerfesleğeni gibi çeşitleri vardır.
Faydası: Öksürüğü keser. Hazımsızlığı giderir. Baş dönmesini durdurur. Zafiyeti giderir. Arı sokmasında faydalıdır. Ağız yaralarını tedavi eder. Fesleğen kokusu; sivrisinek ve tahtakurusu gibi haşaratı kaçırır.
Fındık ( Corylus Avellana )
Palamutgillerden; kuzey yarımküresinin ılık yerlerinde ve yurdumuzun en çok Karadeniz Bölgesinde yetişen ufak bir ağaçtır. Meyvesi (Fındık), sert bir kabuk içindedir. İçeriğinde nişasta ve yağ vardır.
Faydası: Bedeni ve zihni yorgunluğu giderir. Vücuda kuvvet verir. Nekahat devresinin çabuk geçmesini sağlar. Hamilelere de faydalıdır. Dövülmüş yenirse öksürüğü keser. Varise faydalıdır. Fındık yağı, böbrek ağrılarını giderir. Kum ve taşların düşürülmesinde yardımcı olur. Bağırsak solucanlarını düşürür. Sarada da faydalıdır.
Mideleri hasta olanlar, damar sertliği ve yüksek tansiyondan şikayet edenler, çok az yemelidirler.
Filiskin (Yarpuz)
Akdeniz bölgesinde yetişen, tüylü 10-50 santimetre boyunda, kuvvetli kokusu olan bir bitkidir. Yaprakları kısa saplı olup, oval şeklindedir. Çiçekleri morumsu pembelidir. İçeriğinde uçucu yağ vardır.
Faydası: Mide ağrısını keser. Kusma ve bulantıyı önler. İktidarsızlığı giderir. Vücudun dinç kalmasına yardımcı olur.
Frenkmaydanozu ( Chervil )
Maydanozgillerden ıtırlı bir bitkidir. Birçok çeşidi vardır.
Faydası: İdrar ve aybaşı kanı söktürür. Basur memelerinin verdiği şikayetleri giderir. Suyuyla kirpiklere kompres yapılırsa, uzamalarını sağlar.
Frenküzümü ( Ribes Rubrum )
Taşkırangillerden; bir çalıdır. Yemişi uzun salkım şeklinde olup, taneler, ufak ve kırmızıdır. Tadı mayhoştur. 150 kadar türü vardır. Daha çok şurubu yapılarak kullanılır. İçeriğinde organik asitler vardır.
Faydası: İştah açar, hazmı kolaylaştırır. İdrar söktürür, vücuda rahatlık verir. Böbreklerdeki taşların düşürülmesine yardımcı olur. Karında toplanan suyu söker. Karaciğer şişliğini giderir. Sarılığı giderir. Romatizma ve mafsal kireçlenmelerinde de faydalıdır. Sindirim yollarındaki iltihapları temizler. Şurubu, çok besleyicidir.
Funda (Süpürgeotu)
Fundagillerden; çiçekleri kırmızımtırak mor ve çan şeklinde olan bir bitkidir. İşlenmemiş topraklarda yetişir. Çalı görünümündedir. Süpürge çalısı da denilen bu bitkinin kökünden ağızlık; dallarından da kaba süpürge yapılır. Çiçekleri, Ağustos ayından itibaren toplanıp, kurutulur.
Faydası: İshali keser, idrar söktürür. Böbrek kum ve taşlarının düşürülmesine yardımcı olur. Nikriste de faydalıdır. Anne sütünü artırır. Lapası, ağrıları keser. Zeytinyağı ile hazırlanan merhemi, çıban ve egzamada faydalıdır
G
Gazelotu, Diptam, Dictamnus albus
Giritotu
Ateşotu
Yanıcıot
Familyası: Sedefotugillerden, Rautengewaechse, Rutaceae
Drugları: Gazeteotu. Dictamni folium
Gazelkökü: Dictamni radix
Gazelotunun genelikle yaprakları ve kökü natürel ilaç ve tentür yapımında kulanılır. Çayı ise nadiren içilir.
Botanik: Gazelotu başta güney ve güneydoğu Avrupa ile Ortadoğu, Türkiye, Türkistan ve Kafkaslarda yetişir.Gazelotu genelikle çalılıklarda, ormanların seyrek olduğu yerlerdeve bahçelerde yetişir. Kökleri 20-40 cm uzunluğunda kurşun kalam veya serçe parmak kalınlığında, gevrek, sulu ve grimsi beyaz ile esmerimsi beyaz renktedir.
Gövdesi 40-120 cm boyunda, genelikle çatallaşmayan dikine yükselen bir gövdeye sahiptir. Yaprakları 3-5 çift ucda bir tek yapraktan meydana gelen kanat yapraklar olup, her biri eliptik, oval veya geniş mızrak şeklinde, kenarları kertikli, derimsi sertlikte, üst kısmı koyu yeşil, alt kısmı açık yeşil ve yağ kabarcıkları nedeniyle noktalıymış gibi görünür.
Çiçeklerinin beş adet kupa yaprakları mevcut olup bunlar 0,5 cm boyunda ve mızrak şeklindedir. Taç yapraklarıda beş adet olup dördü yukarı doğru kalkık biri ise aşağı doğrudur ve pempe ile kankırmızı renklerde olabilir vede üzeri çizği çizğidir. Taç yaprakları 2-2,5 cm büyüklüğünde, mızrak şeklinde baştarafında iğne gibi kısa bir sap mevcuttur.
Çiçeğin göbeğinde 8-10 adet dölenme tozcuğu bulunur ve bunlar 3-3,5 cm uzunluğunda ip şeklinde saplara sahiptir. Meyveleri beş parça olup her parça armut görünümünde ve topluca geriden bakınca yıldız görüntüsü verir. Her kapsül 0,8-1,2 cm büyüklüğünde olup çatlayınca içinden 0,4-0,5 cm büyüklüğünde siyah renkli tohumlar çıkar.
Hasat zamanı: Yaprakları Mayıs’tan Ağustosa kadar toplanır, kurutulur veya tazesinin tentürü hazırlanır. Kökleri ise Ağustos’dan Ekime kadar sökülerek yıkanır ve kurutulur, şayet tentürü yapılacak ise taze olarak işlenir.
Kulanılması: a-) Üniversite kliniklerinde tedavi denemeleri ve araştırmalar yapılmamıştır. Bu nedenle bugünkü bilgilere göre 2. sınıf bir şifalı bitkidir. Gazelotu yerine göre daha etkili olan başka bitkiler kulanılmalıdır. Örneğin hazımsızlığa karşı Zerdecal-, Pelinotu-, Haronga-, Kekik-, Keten- veya Çörekotu etkildir.
Halkarasında: Gazelotkökü eskiden halkarasında midezefiyeti, hazimsizlik, şişkinlik ve bağırsak kurtlarına karşı kulanılır. Yapraklarıda aynı maksatla kulanılır.
Çay: Gazelotu kök ve yapraklarından nadiren çay yapılır, zira yapraklarına dıkununca kaşıntı yapar.
Yantesiri: Yaprakları eldivensiz toplandığında deride ekzema şeklinde allerjik deri hastalığına neden olur. Gazelotu yerine yantesiri olmayan ve daha etkili olan bitkiler kulanılabilir. Mübarekotu, devedikeniotu ve çörek’i sayabiliriz.
Gelincik ( Poppy )
Yazın kırlarda yetişen ve gelincikgillere örnek olarak alınan bir çeşit çiçekli bitkidir. Çoğu kırmızı renklidir. Yaz aylarında toplanıp, gölgede temiz bir kağıt üzerine serilerek kurutulur. İçeriğinde rheadine vardır. Kokusu hoş değildir. Tadı da acıdır.
Faydası: Nefes darlığı, astım, bronşit ve göğüs nezlesinde rahatlık sağlar. Boğmacayı keser. Kan tükürme ve kan kusmayı keser. Uykusuzluk sorunu için faydalıdır.Yanıkları iyileştirir. Yılancık da faydalıdır.
Gez Ağacı ( Fraxinus Ornus )
Ege ve Akdeniz’in sahil kısımlarında yetişen bir çeşit dişbudak ağacıdır. Sarı boya elde etmekte ve kudret helvası yapmakta kullanılır.
Faydası: İdrar söktürür ve kabızlığı giderir.
Ginseng
Ginseng’in botanik ismi olan "Panax", Yunanca "tam iyileşme” anlamına gelen “panacea” kelimesinden türetilmiştir. Ginseng’in tüm şifalı bitkiler içerisinde en etkili adaptogen (strese karşı direnci artıran bir ajan) olduğu düşünülür.
Faydası: Ginseng, fiziksel aktiviteleri ve vücut direncini artıran bir bitkidir ve fiziksel ve mental (zihinsel) dayanıklılığı artırır. Ginseng’in uzun bir süreden beri, özellikle erkeklerin üretkenliğini, erkeklik hormonu (testesteron) ve sperm miktarını, cinsel gücünü ve dolaşım sistemlerini (özellikle prostat büyümesine karşı) olumlu bir şekilde etkilediği de bilinmektedir. Ayrıca o, erkeklerde aşırı stres ve yorgunluktan kaynaklanan performans düşüklüğünü de giderebilmektedir.
Ginseng’in kadınlar üzerindeki beynin hafıza (bellek) merkezlerini uyarıcı etkisinin bulunması ise yenidir. M.S 1. yüzyıla ait bir Çin metnine göre; Ginseng, zihni güçlendirici, irfan ve bilgeliği artırıcı bir şifalı bitki olarak tanımlanmakta ve düzenli kullanımının yaşam süresini artıracağı belirtilmektedir. Kore Ginseng (Panax Ginseng) ise Uzakdoğu ülkelerinde 2000 yıldan fazla bir süredir kullanılmakta olan geleneksel şifalı bitkiler içerisinde en yaygın olanıdır. Ayrıca Uzakdoğu insanları arasında gizemli bir bitki olarak büyük bir ün ve şöhrete sahiptir. Çoğu insan Ginseng’in kuvvet verici bir tonik ve çeşitli hastalıklara karşı bir koruyucu olduğuna inanmaktadır.
Çin kaynakları; Panax Ginseng’in kalp, akciğer, sindirim sistemi organları, karaciğer ve böbrekler üzerinde oldukça etkili bir tonik etkisine sahip olduğunu yazmaktadır.O aynı zamanda ruhsal düzeni sağlayıcı, korkuları giderici, gözlere parlaklık ve canlılık verici, zihni açıcı, anlayış yeteneğini, vücut enerjisini ve yaşam süresini artırıcı bir şifalı bitki olarak da belirtilmektedir. Günümüzde, Kore Ginseng sadece Uzakdoğu ülkelerinde kullanılmamakta, aynı zamanda tüm dünyada yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Panax Ginseng, diğer ginsenglerden özellikle farklıdır; üretimi 6 yıl sürmekte ve diğer ginsengler 8-9 çeşit faydalı madde içerirken, Panax Ginseng (Kore Ginseng) 22 çeşit faydalı madde (ginsenosides) içermektedir. Aynı zamanda Kore Ginseng, yaşlanma etkilerini geciktirici anti-oksidant maddeler ve diğer herhangi bir ginseng türünde bulunmayan insülin benzeri maddeler de içermektedir.
Son yirmi yılda bilimadamlarınca Kore Ginseng’in insan vücudu üzerindeki etkileriyle ilgili araştırmalar, onun vücut üzerinde bir kaç değişik şekilde etki yaptığını bilimsel olarak ortaya koymuştur. Yapılan bu araştırmalara göre;
a) Kore Ginseng’ in Karaciğer Üzerindeki Etkileri:
Kore Ginseng (Panax Ginseng); karaciğeri, alkol tüketiminin, toksik (zehirli) maddelerin ve çeşitli hastalıkların etkisinden korumaktadır. Deney ve araştırmalar; Kore Ginseng’in vücudun protein, nükleik asit sentezi, karbonhidrat ve yağ metabolizmasını uyardığını göstermiştir. O aynı zamanda vücut tarafından üretilen veya dışardan alınan toksik maddelerin yanmasını ve onların vücuttan atılmasını da hızlandırmaktadır. Bu yüzden Kore Ginseng, karaciğer sağlığını toksik maddeleri hızla dışarıya atarak korumakta ve karaciğer hücrelerinin yenilenmesini kolaylaştırmaktadır.
b) Kore Ginseng’ in Stres Üzerindeki Etkileri:
Araştırmalar, Kore Ginseng’in stresi azaltıcı ve hatta yok edici etkileri olduğunu ortaya koymuştur. O, fiziksel stresi (radyasyon, soğuk ve sıcaktan kaynaklanan), kimyasal stresi (bazı kimyasal maddelerin ve alkol alımından kaynaklanan) ve biyolojik stresi (virüs veya bakterilerden kaynaklanan) gidermektedir. O, zihni güçlendirmekte, radyasyon veya radyasyon (ışın) tedavisinin yol açtığı hücre tahribatını azaltabilmektedir. Bu yüzden radyasyon (ışın) tedavisi gören hastalar için de oldukça faydalıdır.
c) Kore Ginseng’ in Diğer Etkileri:
Stres, depresyon veya diğer sert ve olumsuz koşullar altındaki vücut metabolizmasını koruyan bir tonik etkiye sahiptir. Şeker hastalığının iyileşmesine yardımcı olabilir ve kandaki şeker, lipit ve kolesterol seviyesini düşürür. Tümör hücrelerinin çoğalmasını yavaşlatabilir ve hatta engelleyebilir. Anemiye (kansızlık) karşı iyi gelir ve özellikle kanser hastalarında görülen kandaki bazı eksiklikleri giderebilir. Bağışıklık sistemini güçlendirir ve kalp-damar sistemi üzerinde olumlu etkisi vardır.
Gözlük Otu (Göz Otu)
Göz otu, Augentrost, Euphrasia officinalis
Gözlük otu
Familyası: Sıracaotugillerden, Braunwurzgewâchse, Scrophulariaceae
Drugları: Göz otu; Euphrasiae herba
Göz otunun kökleri hariç tamamı çay,tentür ve natürel ilaç yapımında kullanılır.
Giriş: Vatanı Orta ve Doğu Avrupa ile Güneybatı Asya yani Türkiye ve Kafkaslar olup buradan Amerika’ya götürülen bitki orada önce kültür bitkisi olarak yetiştirilmiş ve zamanla orada da yabanileşmiştir. Günümüzde İsviçre Alplerinde en az 25 türünün yetişmekte olduğu bilinmektedir. Fakat biz bunlardan 4 türü ile ilgileneceğiz. Önemli Göz otu türleri; Adi Göz otu; Euphrasia rostkoviana HAYNE, Funda Göz otu; Euphrasia stricta (E.officinalis), Küçük Göz otu; Euphrasia minima ve Çimen Göz otu; Euphrasia pratensis’i sayabiliriz. Bunlardan ilk ikisi genellikle en çok kullanılandır. Diğer ikisi ise bölgesel olarak yetişir ve az kullanılır. Göz otlarının hepsi aynı derecede etkili sayıldığından hiçbir ayrım yapılmadan Euphrasia officinalis yani Şifalı Göz otu diye anılır. Yunanlılar Euphrasia sevimli veya sevinç veren anlamına gelen kelimeyle anarken Almanlar tarafından ilk defa 1485’te gözü iyileştiren anlamına gelen Augentrost diye anılır ve Türkler tarafından en az 1000 yıldır Göz otu (İbn-i Sina’dan bu yana) diye anılır.
Botanik: Adi Göz otu meralarda ve çimenliklerde, Funda Göz otu or¬man¬ların seyrek yerlerinde ve fundalıklarda yetişir. Göz otu genellikle ayrık otu veya ona benzer diğer otların yanında yetişir. Çünkü yarı parazit bir bitkidir. Göz otu köklerindeki özel emici saçak uçlarını ayrık otlarının içine sokarak onların öz suyunu emer ve emdiği suyu kendisi işleyerek değiştirir ve kendine faydalı hale getirir. Çiçekleri alt ve üst yaprakları olmak üzere ikiye ayrılır. Alt dudak 3 loplu olup üzeri menekşe veya leylaki renkteki çizgilerle dudaklarının ortasında çiçeğin göbeğine kadar uzanır ve alt dudağın ortasında sarı bir leke bulunur. Çiçeklerin üzerindeki ve menekşe kurusu rengindeki çizgilerin ultra-viole ışınları ve b ışınlardan arıların yollarını bularak çiçeği buldukları ve göbeğine doğru hareket ettikleri görülmektedir. Amerika’da yapılan bir araştırmada örümceklerin ağlarını yaptıktan sonra üzerine I, V veya L şeklinde özel bir ağ çeker. Bu özel ağ UV ışınlarını yayar. Böcekler, arılar ve kelebekler örümcek ağını çiçek zannederek ağa giderler ve yakalanırlar. Yaprakları karşılıklı bir sonraki ile çapraz, yumurta şeklinde ve kenarları derin dişli ve de koyu yeşil renktedir.
Yetiştirilmesi: Bahçe ve tarlada yetiştirmek mümkün değildir. Çünkü Göz otu Ayrık otunu veya diğer buğdaygillerin öz suyunu içmek zorun¬dadır. Aksi halde yaşayamaz.
Hasat zamanı: Göz otu Haziran’dan Ekim sonuna kadar yerden 5cm yukarıdan kesilerek toplanır, demeti yapılır, güneşli ve havalı bir yerde kurutulur ve porselen kaplarda muhafaza edilir. Malesef şifalı bitkiler top¬lama, kurutma, paketleme ve depolama işlemleri sırasında çok yan¬lışlar yapılmaktadır. Bitkinin şifalı kısmı yaprak veya çiçekleri ise asla Güneş altında kurutulmaz ve mutlaka gölgede kurutulmalıdır. Ayrıca örneğin bitki 5 günde kurudu ise, 2 gün daha kurumada bırakmak mahzurludur, çünkü birleşimindeki eterik yağları kaybettiğinden kalitesi düşer. Sadece bitki kökleri Güneş’te kurutulur ve kurur kurumaz hemen paketlenip depolanması gerekir. Şifalı bitkilerin Aktarlar’da açıkta satılması kalitesini kısa sürede düşürür ve etkisini oldukca azaltır.
Kullanılması: Komisyon E’nin 29/08/1992 tarihli Monografi bildirisine göre Göz otu ile göz hastalıklarından; göz damarları hastalıkları ve ilti¬haplanmaları, göz apaklarının iltihaplanması, göz mukozası iltihabının akması, öksürük, nezle, deri hastalıkları ve mide rahatsızlıklarına karşı kullanılır. Homeopati’de; Göz nezlesi nedeni ile gözün saydam tabaka¬sı¬nın iltihaplanması (konjektivit), göz kapaklarının iltihaplanması(Blefarit), gözün akıntılı olması, gözün yaralanması ile ortaya çıkan rahatsızlıklara karşı kullanılır. Halk arasında; gözün saydam tabakasının iltihaplanması (konjektivit), göz kapaklarının iltihaplanması (Blefarit), ışıktan çekinme, gözün yorulması ve gözün yanmasına karşı kullanılır.
Çayı: Göz otundan 2 kahve kaşığı demliğe konur ve üzerine 300-400ml kaynar su ilave edilerek 5-10dk demlenmeye bırakıldıktan sonra süzü¬lerek içilir. Şayet gözler için kullanılacak ise göz kadehi ile göz banyosu yapılır ve temiz bir pamukla göz üzerine kompresi yapılır.
Çay Harmanları;
Homeopati’de: Göz otundan 20gr mümkünse taze (tazesi yoksa kurusu da olabilir) bir şişeye konur ve üzerine %70’lik 800ml Alkol doldurulur ve güneş ışığından uzak bir yerde arada bir çalkalamak suretiyle 4-6hafta bekletildikten sonra süzülerek Homeopati’de<<Euphrasia>>adı ile anı¬lan tentür elde edilir. Bu tentürden 10-20damla Göz kadehine konur ve üzerine kaynatılıp ılıtılmış su ilave edilerek göz banyosu yapılır. Göz otu tentürü dahilen alınacak ise günde 3-5defa 10-15damla bir miktar su ile içilir.
Hastalığın belirtileri (semptom):
1) Sadece gün boyu öksürür ve gece yatarken öksürmez ise
2) Göz yaşarır, burun akar, açık havada ve karanlıkta iyileşir
3) Rüzgarda, aşırı okuma, yazma ve bakma da göz yaşarırsa
4) Göz nezlesi, göz zafiyeti ve göz yaralanmaları sonucu göz saydamı iltihaplanması olursa
Bu gibi hallerde Göz otu kullanılır.
Yan tesirleri: Bilinen bir yan tesiri yoktur. Şayet aşırı oranda alınırsa mide rahatsızlıklarına sebep olabilir.
Greyfurt (Altıntop)
Turunçgiller familyasından; bahçelerde yetiştirilen bir ağaç ve meyvesidir. Meyvesi, portakaldan daha iri, kanarya sarısı renginde, tadı hafif acımsı ve ekşidir. İçeriğinde C vitamini vardır.
Faydası: İştah açar. Karaciğerin normal çalışmasını sağlar. Safra ifrazatını arttırır. Hazmı kolaylaştırır. İdrar tutukluğunu giderir, bol miktarda idrar söktürür. Vücutta biriken suyu ve zehirli atıkları atar. Kanı temizler. Bedeni ve zihni yorgunluğu giderir. Felç ve kanamaları önler. Akciğer ve göğüs hastalıklarında faydalıdır.