NUR TALEBELERİNİN BEDİÜZZAMAN’A YAZDIĞI MEKTUPLAR Hulusi Bey'in Yazdığı Mektuplar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Hasret ruzgari

Aktif Üyemiz
(Hulûsi Bey’in mektubudur)
1
barla_243_2.gif
2
barla_243_1.gif

Eyyühe’l-Üstadü’s-Said!
Risale-i Nur şakirdlerinin şahsiyet-i maneviyelerinde en âciz, en zaif ve en menfaatsız bir uzuv olmakla beraber, bu intisabın verdiği kuvvetle, manevî efradının dualarının ve kudsî himayelerinin himmetine ve Rabb-ı Rahîmin kerem ve inayetine dayanarak, nail olduğumuz son nurlu âsârın mütalâa ve zavallı muhitimizdeki neşrinden mütevellid halis sürurumuza ve nihayetsiz manevî duygularımıza tercüme ve lisan-ı acz ile hissiyatı izhara vasıta, başta muhterem ve çok müşfik ve aziz Üstada ve onun tevfik-i Hudâ ile en kıymetli muinleri ve Risale-i Nur şakirdlerinin manevî cisimlerinde daima fa’al ve nevvar nakil ve naşirleri olan kardeşlerimize şükran ve dua borcumuzu iblâğ etmek emel ve niyeti ile, şu arizacığı yazmaya başlıyorum.
Evvelâ, ulvî ve gaybî kerametten bahs edeceğim: Mecmuatü’l-Ahzab’da Ercuze namındaki kaside-i mübareki Fethi Bey’de buldum. Birçok yerlerini okudum. Fazla tedkik edemedim. Ancak Sekine namı verilen ve ism-i âzamı tazammun eden altı isim 3
barla_243_3.gif
(Celle celâlühü) olarak buldum. Bu esma-i mübarekenin vird edilmesine müsaade ve ne suretle devam iktiza ettiğine emrinizi istirham ederim.
Merhumun ceddimin Hazret-i Ali (radıyallahü anh) Efendimiz Hazretlerine ma’tuf ve evvelce arz ettiğim: 4
barla_243_4.gif
düsturunu tasdik sadedindeki keramat hadisinin ifade edildiği bir zamanda, orada da bu mübarek eserin neşredilmiş olması cidden hayreti mucib olmakla beraber,


1- Ezelden ebede kadar fasılasız olarak Allah’ın rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.
2- Hiçbir şey yoktur ki, Onu övgü ile tesbih ediyor olmasın. (İsra Suresi: 44)
3- Allah Ferddir, Hayydır, Kayyumdur, Hakemdir, Adldir, Kuddus’tür.
4- Evliyanın kerameti haktır.

 

Hasret ruzgari

Aktif Üyemiz
işlerimizin tesadüfle alâkası olmadığını gösterecek küçük bir delil ve Risale-i Nur, Mucize-i Kübra-i Ahmediye (a.s.m.) olan Kur’an-ı Azimüşşan’dan nebean ettiği için, i’cazkâr hadisat eksik olmayacağına işarettir. 1
barla_244_1.gif

Bu ulvî eserin sonuna Risale-i Nur şakirdleri namına bu âciz talebenizin ismini koymakla, sıddîkınızın yazılmış ve yazılacak bütün Risale-i Nur lemaatına karşı tasdikte tereddüt etmiyeceğine işaret olduğunu, şükür ile karşıladım.
Sure-i Rahman’daki 2
barla_244_2.gif
ayet-i celilesindeki tekrarlar gibi, Risale-i Nur’un mebde’-i intişarından bu zamana kadar enva’-ı keramet ve gaybî i’caz izhar edilmekte ve bu feyizli hadisat, Risale-i Nur şakirdlerini gayrete ve himmete teşvik eylemekle beraber, onları manevî silâhlarla teçhiz ederek, kuvve-i imanlarını tezyide vesile olmaktadır.
Allah-u Zülcelâl Kur’an-ı Keriminde, Peygamber-i Zîşan hadis-i Nebevilerinde, Ciharyar-ı Güzin, Sahabe-i Kiram ve Al-i Beyt namlarına, Hazret-i Ali ve evlâdından Hazret-i Gavs kaside-i mübarekelerinde, fitne-i ahir zamandaki en mühim ve Kur’anî harekete remz, delâlet, işaret, belki sarahatle parmak bastıklarını, Risale-i Nur naşiri bütün eserlerinde gösterir ve derslerinde tekrar tekrar söylerse, tereddüt ve şüpheye zerre kadar mahal ve hak kalır mı? Asla ve kat’a. Allah’ın ihsanına yüzbinler hamd ve şükürler olsun. Münasebet gelmişken tahdis-i nimet maksadıyla mazhar olduğum, bütün acz ve noksanıma rağmen, gördürülmekte olan kudsî hizmetin şerefi, manevî vahdetteki ihlâsın ikramı addedilmeye seza, gaybî himaye ve siyaneti, Risale-i Nur şakirdleri kardeşlerime mücmelen arz ve iblâğ edeyim.
1- Allah’a malum , çok kusurlarımı bilmeyen büyük ve küçük bütün halkın hakkımdaki teveccühleri,
2- İktiza ettikçe, soruldukça, münasebet geldikçe, pervasızca daima aldığım derslerden, öğrendiğim hakikatleri söylediğim halde, bütün meslektaşlarımın hakkımda muhabbet göstermeleri ve cevap verememeleri,


1- Allah'a hamdolsun. Bu, Rabbimin bana bir lütfudur.
2- Artık, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz? (Rahman Suresi: 13, 16, 18…)
 

Hasret ruzgari

Aktif Üyemiz
3- Ahkâm-ı diniyece gücüm yettiği kadar mütavaat gösterdiğimi bildiklerine ve gördüklerine rağmen, ekser meslek büyüklerimin hususiyet ve gidişlerini beğenmediğim halde, alenen takdirlerini izhar eylemeleri,
4- Elaziz’de maddeten hayli uzakta bulunmaklığıma rağmen, Risale-i Nur feyzi menbaından nebean eden lemaatın, izn-i hakla arızasız gelebilmeleri,
5- Eski hocalarımın âsâr-ı Nur’u bu âcizden dinlemeleri, vasıtamda okumaları,
6- Elhamdulillâh buraya gelen Nurlu eserlerin, hususiyet ve mahremiyet kayıtlarına bir derece dikkat ederek, intişarına çalıştığım halde, yüzbin kere şükür ve minnet, ol Hâlik-ı Azim’e, bir mâni ve şer zuhur etmemesi.. (ilh..) Açık, zâhir, bâhir ve kat’î bir himaye ve siyanet-i maneviye neticesi ve Risale-i Nur şakirdleri arasındaki hakiki ihlâs ve tesanüdün parlak bir tecellisidir.
Sun’i bir tevazu için değil, hakikatı ifade için derim ki, bundan evvel Sabri Efendi kardeşimize yazdığım küçük mektubumda da zikrettiğim vech ile, Risale-i Nur şakirdleri vücud-u manevîsinde, ancak küçük bir ayak parmağı kadar bir kıymeti olan bu biçare kardeşinizi, Hâlikımız bu günahkâr abdini nihayetsiz in’am ve ihsanına lâyık görmüş ki, Risale-i Nur naşirine bir talebe, Risale-i Nur şakirdlerine bir kardeş, Kur’an hadimlerine bir arkadaş etmiştir. Arabî ve Farisî bilmeyen, ilim ve medrese görmeyen bir asî abdine, hikmet-i samedaniyesiyle böyle bir ikramda bulunuşu, elbette bir hikmete müsteniddir, o da her halde Risale-i Nurla alâkadar olanlar arasındaki safvet ve ihlâs ile, Risale-i Nur’un ind-i ilâhîdeki derecesine ve hizmetin ulviyetine atf olunur.
İşte Risale-i Nur şakirdlerinden en gayr-ı nafi bir uzva, misal olarak zikr edilen bu kadar açık himaye ve siyanet-i ilâhî vaki olursa, diğer münevver unsurlara ne derece ikram ve inayet olacağı kıyas olunabilir.
Allah’ın inayetine, Peygamberimiz Muhammed Mustafa (sallâllahü tealâ aleyhi vesellem) Efendimiz Hazretlerinin imdat ve ruhaniyetlerine istinad ederek, Allah rızası için hizmete koşan, yekdiğerini manevî ve uhrevî kardeş tanıyan, başta müşfik Üstad, yani Risale-i Nur naşiri ile onun şakirdlerini
 

Hasret ruzgari

Aktif Üyemiz
1
barla_246_2.gif
2
barla_246_1.gif
ayetlerinin sırlarının tezahürü inşaallah karşılayacaktır. İktisad hakkındaki risale hem insanî, hem içtimaî, hem dinî, hem dünyevî çok güzel ahlâkî, çok hoş imanî, çok değerli nuranî bir nasihatnamedir. Buradaki kardeşlerimizden bazılarının âsâr-ı Nur hakkındaki ihtiyarsız şu sözleri, ne kadar yerindedir. Diyorlar ki: “Bu mübarek eserlerden biri okununca, içimizden; bundan daha yüksek eser olamaz. dediğimiz halde, ikincisini dinlediğimiz zaman bakıyoruz ki, bu evvelkinden daha ulvî ve nurludur.”
Ben de diyorum ki: Ey ihvan! Risale-i Nur’un bütün cüz’lerinde öyle bir kuvvet var ki, yalnız birini dinlemeye, okumaya veya yazmaya muvaffak olan kimse, Allah tevfik verirse, imanını kurtaracak hakikatleri onda bulur. Çünkü her cüz’ün diğerleri ile manen irtibatları vardır. Okuyana ve dinleyenlere sırran diyorlar ki: Bu okuduğun kitabda bizdeki hakikatlerin de uçları, kokuları, işaretleri var. Dikkat edersen görürsün, çalışırsan anlarsın, cüz’-i ihtiyarını bu emre sevk edersen Allah da muvaffakiyet verir. Bulur ve bilebilirsin.
İhlâsa dair Yirminci, Yirmi Birinci Lem’alar: Yirminci Lem’a muhtelif meslek ve meşrebde, mü’minler arasındaki rekabetkârane ihtilâfların esbabını öyle bir teşrihtir ki, tavsif edebilmek için bu mübarek eseri aynen nakil eylemekten başka çare yoktur. Allah cümlemizi muhlis kullarından eylesin. Âmin..
En az on beş günde bir defa okunması emir buyurulan Yirmi Birinci Lem’a: evrad edinilecek kadar ehemmiyetlidir. Malumdur ki, kale içinden feth olunur. Bugünkü muvaffakiyete sebeb olan ihlâs kalkarsa maazallah o zaman çok vahim neticeler tevellüd eder. En büyük düşmanımız nefsimizdir. Onu susturmak için zannedersem şu ihtar kâfidir: Ey nefs-i nâdan! Beni kandıramazsın. Madem ki, peygamber-i azimü’l-kadr bir nebiyullah olan Hazret-i Yusuf aleyhisselâm:
3
barla_246_3.gif



1- Akibet muttakilerindir. (A’raf Suresi: 128)
2- Muhakkak ki üstün gelecek olanlar Allah’ın tarafını tutanlardır. (Maide Suresi: 56)
3- Ben nefsimi tebrie etmiyorum.Şüphesiz nefs her kötülüğü emreder. Meğer Rabbimin merhameti ola. (Yusuf Suresi: 53)

 

Hasret ruzgari

Aktif Üyemiz
demiştir. Aldatamazsın, senden ve senin samimi yoldaşların cinnî ve insî şeytan, ehl-i bid’a ve ulemaü’s-sû şerlerinden Allah’a sığınırım.
Eski Said lisanıyla kaleme alınmış olan Yirmi İkinci Lem’a: Zaleme güruhunun hücumlarına pek mükemmel müdafaa ve elyak ve âlâ bir cevaptır.
1
barla_247_1.gif

Otuz Birinci Mektubun Yirmi Beşinci Lem’ası: Maddî ve manevî bütün hastalıklara mükemmel devadır. Altıncı Devanın iki defa yazılmasına merak ettim, hatırıma geldi. Birden Yirmi Beşe kadar devaları topladım 325 oldu. Tekrar eden altı numaralı devayı da zam edince 331 çıktı. Söylenişte ve yazılışta ekseriyetle hazf edilen bu rakamlardaki kaldırılmış bin sayısını nazar-ı dikkate alırsak 1325 ve 1331’de İslâm âleminin başına gelmiş olan musibetlere, bu lem’ada mahfî işaret bulunduğuna hüküm eyledim. Basiretli ve nurlu arkadaşların, daha mahfî hakaik çıkardıklarını ümid ediyorum. Eski talebenizden Hafız Hüseyin Efendi’ye bu lem’ayı babasının vefatından bir kaç gün sonra, arefe günü Hafız Ömer Efendi ile evine gitmek suretiyle okumak nasib oldu. Maddî ve manevî hastalıklarına ilâç veren hekim-i hâzık aziz Üstada çok dua etti. Bu mübarek eserin, bu zat üzerindeki tesirini şöyle telhis edebiliriz. ehibba ve arkadaşlarından hastalığını soranlara, “Çok mükemmel bir ilâç buldum. Doktorlara ilâç parası vermekten elhamdülillâh kurtuldum. Günden güne iyi oluyorum.” diyormuş.
17 Zilhicce 1353 2,
Uhrevî kardeşiniz
ve âciz talebeniz
Hulûsi
***



1- Allah en hayırlı koruyucudur. O, merhametlilerin en merhametlisidir. (Yusuf Suresi: 64)
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Alt