Ahmet Teker
Aktif Üyemiz
10. Gölge bazen nürun yanında olur, bazen de onda yok olur.
Müfte'ilün, Müfte'ilün, Müfte'ilün, Müfte'ilün
(c.1,41)
• Ey yüzünün nüru ile cihanı aydınlatan sevgili, dün gece bizim aramızda yoktun. Bu yüzden biz karanlıkta kaldık. Yüzünün nüru dün gece neredeydi?
• Gönlümüze bak da şaşır kal! Çünkü gönül, senin güzel yüzünü siper ederken heyecandan eriyip yok olduğu halde, seni siper etmeye doyamadı. Bırak gönül senin uğrunda erisin yok olsun. Ama ey ay yüzlü güzel! Senin ömrün uzadıkça uzasın!..
• Dün gece, nürlar saçan ay yüzün nereye doğmuştu? Otağın nereye kurulmuştu? Adamların, ordun nerede konaklamıştı? Sen değil, senin güzelliğin nerede elbisesini çıkarır, nerede soyunursa devlet oradadır. Mutluluk oradadır.
• Dün gece nerede bulundunsa bulundun, o hususta bir şey bilmiyorum ama, bugün şunu biliyorum ki; bugün de benden ayrı kalırsan, sabrım, kararım tükenir de; "La havle" mescidi de gönlüm gibi gamlarla yıkılır gider.
• Dün gece seher vaktine kadar inleyerek, feryatlar ederek döndüm, dolaştım. Sabah oldu da gözümü bile yummadım.
• Ey aziz varlık! Sen bir nürun gölgesisin. Biz de cümle cihan senin gölgeniz. Nürun gölgeden ayrı düştüğünü kim gördü?
• Gölge, bazen nürun yanında olur. Bazen de onda yok olur, gider. Yanıbaşında ise, onunla beraberdir. Onunla bir sıradadır. Onda yok olmuşsa, onunla buluşmuştur, ona kavuşmuştur.
• Onunla buluşup yok olunca, Allah'ın nüru onu alsın, Allah'a çeksin götürsün diye o gölge şaşılacak kadar sıkı bir şekilde istek elini nüra atmıştır.
• Gölge iki nürun ayrılıklarını, sonra birbirleriyle buluşmalarını durmadan anlatsam, sen de bana bu hususta daha çok yardımda bulunsan bu konu yine bitmez, tükenmez.
• Nur, sebebi yaratandır. Ne kadar sebep varsa hepsi de onun gölgesidir.Allah, sebepsizliği her şeye sebep kılmıştır.
• Sebebi yaratan ile sebep birbirinin aynasıdır. Kim ayna gibi tertertıiz değilse, aynayı ve aynadakini göremez.
Müfte'ilün, Müfte'ilün, Müfte'ilün, Müfte'ilün
(c.1,41)
• Ey yüzünün nüru ile cihanı aydınlatan sevgili, dün gece bizim aramızda yoktun. Bu yüzden biz karanlıkta kaldık. Yüzünün nüru dün gece neredeydi?
• Gönlümüze bak da şaşır kal! Çünkü gönül, senin güzel yüzünü siper ederken heyecandan eriyip yok olduğu halde, seni siper etmeye doyamadı. Bırak gönül senin uğrunda erisin yok olsun. Ama ey ay yüzlü güzel! Senin ömrün uzadıkça uzasın!..
• Dün gece, nürlar saçan ay yüzün nereye doğmuştu? Otağın nereye kurulmuştu? Adamların, ordun nerede konaklamıştı? Sen değil, senin güzelliğin nerede elbisesini çıkarır, nerede soyunursa devlet oradadır. Mutluluk oradadır.
• Dün gece nerede bulundunsa bulundun, o hususta bir şey bilmiyorum ama, bugün şunu biliyorum ki; bugün de benden ayrı kalırsan, sabrım, kararım tükenir de; "La havle" mescidi de gönlüm gibi gamlarla yıkılır gider.
• Dün gece seher vaktine kadar inleyerek, feryatlar ederek döndüm, dolaştım. Sabah oldu da gözümü bile yummadım.
• Ey aziz varlık! Sen bir nürun gölgesisin. Biz de cümle cihan senin gölgeniz. Nürun gölgeden ayrı düştüğünü kim gördü?
• Gölge, bazen nürun yanında olur. Bazen de onda yok olur, gider. Yanıbaşında ise, onunla beraberdir. Onunla bir sıradadır. Onda yok olmuşsa, onunla buluşmuştur, ona kavuşmuştur.
• Onunla buluşup yok olunca, Allah'ın nüru onu alsın, Allah'a çeksin götürsün diye o gölge şaşılacak kadar sıkı bir şekilde istek elini nüra atmıştır.
• Gölge iki nürun ayrılıklarını, sonra birbirleriyle buluşmalarını durmadan anlatsam, sen de bana bu hususta daha çok yardımda bulunsan bu konu yine bitmez, tükenmez.
• Nur, sebebi yaratandır. Ne kadar sebep varsa hepsi de onun gölgesidir.Allah, sebepsizliği her şeye sebep kılmıştır.
• Sebebi yaratan ile sebep birbirinin aynasıdır. Kim ayna gibi tertertıiz değilse, aynayı ve aynadakini göremez.