ceylannur
Yeni Üyemiz
Sadr da şöyle der: «Annenin kabzı için babanın olmayışı şart de-ğildir.» Başka bir yerde de bir kişi
hakkında şöyle zikretmiştir: «Eğer´baba küçük kızını birisi ile evlendirse, o koca küçük kıza yapılan
hibeyi kabzetme hakkına sahiptir. Ama zifaftan önce bulûğdan sonra kocasının karısına yapılan
hibeyi kabzetmesi caiz değildir.»
Tecrid´de de baba hayatta olmadığı takdirde baliğ olmayan zevceye yapılan hibenin kocası
tarafından kabzedilmesinin caiz olduğu yazılıdır.
Baba ve vasisi, dede ve vasisi gaip olsalar ve onlardan hiçbir ha-ber olmasa, çocuğa yapılan hibeyi
ona velayet eden kişinin kabzetmesi caizdir. Bu dört kişiden birisinin mevcut olduğu yerde başka
birisi ço-cuğa yapılan hibeyi kabzedemez. Çocuk ister o kimsenin yanında olsun, ister olmasın ve o
kimse çocuğun ister yakın akrabası olsun, ister ya-bancı olsun.
Bu dört kimseden hiçbirisi olmazsa, çocuk kimin evinde ise, onun çocuk adına kabzı caizdir.
Çocuğun, yanında bulunmadığı kimsenin kab-zı ise caiz değildir. Bezzâziyye.
Bahır´da, «Burada, bulunmaktan maksat hazır olmaktır.» denilmiştir.
Gâyetü´l-Beyân´da da şöyle denir: «Anne ve çocuğu yanında bulun-duran kişi babanın huzurunda
çocuğa yapılan hibeyi kabza mâlik de-ğildirler. Bazı meşâyih de, baba hazır bile olsa, çocuğu
yanında bulun-duran -koca gibi- kimsenin kabzının caiz olduğunu söylemişlerdir. İşte bundan
kaçınmak içinde metinde, «sahih görüş» tabirini kullanmıştır.»
Küçük yaştaki kızın kocası varsa, babasının huzurunda dahi ona yapılan hibeyi kabzedebilir. Ama
anne ile çocuğu yanında bulunduran ko-cadan başka bir kimse bunun aksinedir. Çünkü bunlar
ancak sahih gö-rüşe göre babanın ölümünden sonra veya hiçbir haber almayan bir tarzda gâib
olduktan sonra kabza mâliktirler. Çünkü bunların tasarrufu ba-banın havalesi ile değil zaruretten
dolayıdır. Babanın huzurunda ise zaruret yoktur. Cevhere.
Bu dört kişiden hangisi kaybolursa velayet derecesi bakımından on-dan sonra gelenin kabzetmesi
caizdir. Çünkü o hibenin kabzını gaip ola-nın gelişine tehir etmek çocuğun menfaatini yok etmektir.
O halde ço-cuğun menfaatini yok etmektir. O halde çocuğun velayeti, gaip olan ve-liden sonra
derecesine göre intikâl eder. Nikâhta olduğu gibi.
Bu dört kişiden birisi hazır olduğunda bir başkasının kabzetmesi,
çocuk, kabzeden kimsenin yanında olsa dahi veya kabzeden kişi çocuğun kardeş, amca, anne grbi
neseb bakımından yakın akrabası olsa da-hi caiz değildir. Bedâyî. Özetle.
Babanın huzurunda, çocuğu yanında barındıran kişinin çocuğa ya-pılan hibeyi kabzetmesine
gelince, bazı âlimler tarafından o kabzın caiz olmadığı söylenmiştir. Bazı âlimler de, «kabzın caiz
olduğunu söylemiş-lerdir. Fetva da bununla verilir. Müştemilü´l-Ahkâm.
Bu konuda doğru olan caiz olmasıdır. Hibe edilen kişi, çocuk yaşta bir kız olduğunda babasının
huzurunda kocasının kabzının caiz olduğu gibi. Haniye. Fetva da bu kabzın caiz olması üzerinedir.
İstirûşini.
Fakat bildin ki, Hidâye ve Cevhere adlı eserler babının huzurunda çocuğu yanında bulunduran
kimsenin kabzetmesi caiz olmadığının geçer-li olduğu üzerindedirler. Bedâyî adlı eserin müellifi de
bu âdem-i ceva-zın kesin olduğunu söylemiştir.
Kâdıhân ve diğer fetâvâ sahipleri ise bu görüşün aksini sahih gör-müşlerdir. Yani babasının
huzurunda çocuğu yanında bulunduran kişi-nin kabzının geçerli olduğunu söylemişlerdir. Sen de
Kâdıhân ve diğer fetâvâ sahiplerinin zikrettiği görüş üzere ol. Kâdıhân´ın caiz gördüğün-den
dönülmez. Zira o fakihtir. Bilhassa bu meseledeki çocuğun menfaati gözönüne alınmıştır. Fetva
sırasında düşün.
Bu bir fetva vakası olduğu için bu meselede çok nakil yaptım. Bu nakillerin bazılarını da Molla Ali
Türkmânî´nin hattından naklettim. Ona güvenerek dayanıyorum. Çünkü onun sikâlığı sabittir. ALLAH
ona rahmet etsin.
«Bunlar olmadığı takdirde ilh...» Hiç haber alınmayan uzak bir yerde oldukları takdirde, amcası gibi
veli olacak bir hısımının unların ye-rine kabzetmesiyle hibe akdi tamam olur.
hakkında şöyle zikretmiştir: «Eğer´baba küçük kızını birisi ile evlendirse, o koca küçük kıza yapılan
hibeyi kabzetme hakkına sahiptir. Ama zifaftan önce bulûğdan sonra kocasının karısına yapılan
hibeyi kabzetmesi caiz değildir.»
Tecrid´de de baba hayatta olmadığı takdirde baliğ olmayan zevceye yapılan hibenin kocası
tarafından kabzedilmesinin caiz olduğu yazılıdır.
Baba ve vasisi, dede ve vasisi gaip olsalar ve onlardan hiçbir ha-ber olmasa, çocuğa yapılan hibeyi
ona velayet eden kişinin kabzetmesi caizdir. Bu dört kişiden birisinin mevcut olduğu yerde başka
birisi ço-cuğa yapılan hibeyi kabzedemez. Çocuk ister o kimsenin yanında olsun, ister olmasın ve o
kimse çocuğun ister yakın akrabası olsun, ister ya-bancı olsun.
Bu dört kimseden hiçbirisi olmazsa, çocuk kimin evinde ise, onun çocuk adına kabzı caizdir.
Çocuğun, yanında bulunmadığı kimsenin kab-zı ise caiz değildir. Bezzâziyye.
Bahır´da, «Burada, bulunmaktan maksat hazır olmaktır.» denilmiştir.
Gâyetü´l-Beyân´da da şöyle denir: «Anne ve çocuğu yanında bulun-duran kişi babanın huzurunda
çocuğa yapılan hibeyi kabza mâlik de-ğildirler. Bazı meşâyih de, baba hazır bile olsa, çocuğu
yanında bulun-duran -koca gibi- kimsenin kabzının caiz olduğunu söylemişlerdir. İşte bundan
kaçınmak içinde metinde, «sahih görüş» tabirini kullanmıştır.»
Küçük yaştaki kızın kocası varsa, babasının huzurunda dahi ona yapılan hibeyi kabzedebilir. Ama
anne ile çocuğu yanında bulunduran ko-cadan başka bir kimse bunun aksinedir. Çünkü bunlar
ancak sahih gö-rüşe göre babanın ölümünden sonra veya hiçbir haber almayan bir tarzda gâib
olduktan sonra kabza mâliktirler. Çünkü bunların tasarrufu ba-banın havalesi ile değil zaruretten
dolayıdır. Babanın huzurunda ise zaruret yoktur. Cevhere.
Bu dört kişiden hangisi kaybolursa velayet derecesi bakımından on-dan sonra gelenin kabzetmesi
caizdir. Çünkü o hibenin kabzını gaip ola-nın gelişine tehir etmek çocuğun menfaatini yok etmektir.
O halde ço-cuğun menfaatini yok etmektir. O halde çocuğun velayeti, gaip olan ve-liden sonra
derecesine göre intikâl eder. Nikâhta olduğu gibi.
Bu dört kişiden birisi hazır olduğunda bir başkasının kabzetmesi,
çocuk, kabzeden kimsenin yanında olsa dahi veya kabzeden kişi çocuğun kardeş, amca, anne grbi
neseb bakımından yakın akrabası olsa da-hi caiz değildir. Bedâyî. Özetle.
Babanın huzurunda, çocuğu yanında barındıran kişinin çocuğa ya-pılan hibeyi kabzetmesine
gelince, bazı âlimler tarafından o kabzın caiz olmadığı söylenmiştir. Bazı âlimler de, «kabzın caiz
olduğunu söylemiş-lerdir. Fetva da bununla verilir. Müştemilü´l-Ahkâm.
Bu konuda doğru olan caiz olmasıdır. Hibe edilen kişi, çocuk yaşta bir kız olduğunda babasının
huzurunda kocasının kabzının caiz olduğu gibi. Haniye. Fetva da bu kabzın caiz olması üzerinedir.
İstirûşini.
Fakat bildin ki, Hidâye ve Cevhere adlı eserler babının huzurunda çocuğu yanında bulunduran
kimsenin kabzetmesi caiz olmadığının geçer-li olduğu üzerindedirler. Bedâyî adlı eserin müellifi de
bu âdem-i ceva-zın kesin olduğunu söylemiştir.
Kâdıhân ve diğer fetâvâ sahipleri ise bu görüşün aksini sahih gör-müşlerdir. Yani babasının
huzurunda çocuğu yanında bulunduran kişi-nin kabzının geçerli olduğunu söylemişlerdir. Sen de
Kâdıhân ve diğer fetâvâ sahiplerinin zikrettiği görüş üzere ol. Kâdıhân´ın caiz gördüğün-den
dönülmez. Zira o fakihtir. Bilhassa bu meseledeki çocuğun menfaati gözönüne alınmıştır. Fetva
sırasında düşün.
Bu bir fetva vakası olduğu için bu meselede çok nakil yaptım. Bu nakillerin bazılarını da Molla Ali
Türkmânî´nin hattından naklettim. Ona güvenerek dayanıyorum. Çünkü onun sikâlığı sabittir. ALLAH
ona rahmet etsin.
«Bunlar olmadığı takdirde ilh...» Hiç haber alınmayan uzak bir yerde oldukları takdirde, amcası gibi
veli olacak bir hısımının unların ye-rine kabzetmesiyle hibe akdi tamam olur.