Arama sonuçlarınız

  1. MustafaCİLASUN

    O ulvi vecdi kırmak, farkını anlamadan hazan olmak!

    İnsanı, Her canı Sadece yürekte kalmayan anı Kalbin hükmünü anlayanı, Sadece kan pompalayan yüreği, Tüm canlılarda olduğu bilinmeli Oysa Kalp öyle mi? Kulluğun öznesi, Aklın zirvesi Nazarın sahnesi Aşkın yekparesi Âlemlerin deşifresi, Anlamanın gerekçesi, Muhabbetin hazinesi...
  2. MustafaCİLASUN

    Gül sinesini açamaz, aşka sessiz kalamaz!

    Her zerresinde edebin aşkı nüfus etmiştir Fevkalade sessiz, esir eden emelden habersiz, bir lisan-ı halin sahibidir Nezaket ve naiflik mühim özelliğidir, kim nazar etse bilir, ahenksizliği sevmeyendir Maraz bir halin elemindedir sabrı ve kanaati elhak aksettirdiği feragatiyle hasretmektedir...
  3. MustafaCİLASUN

    Sensiz, ne kadar hissiz velhasıl süruru nefessiz!

    Yine dalmıştım düşlerimin arasına Baktım ki sen geliyorsun martıların uğultusuyla Karanfilin hazzı deryasından Bir ummanın o eşşizleşen sahnesinden Silinmeyen kalan izlerinden Halime işlenen nakışların hecesinden Mağrur halinle sen süzülürken Hayâ perden salınıyordu yanaklarından arın...
  4. MustafaCİLASUN

    Duyma hıçkırıklarımı ve hicran içinde ki yalnızlığımı!

    Düşündükçe Geliyor işte yaşlar Gözlerimden boşalan hicrani yakarışlar Şu hissiyatımda Dinmeyen sancılar ve o samimi niyazlar Sinemde dalgalanan ne Hazzı aşklar yârin derdiyle Sessizlikte dil-i hal haykırışlar kime Asla isteyemem Onu üzecek her hali ve melali hevesi Sinemde...
  5. MustafaCİLASUN

    Ahım aşkın firkatinde, an be an umut içinde!

    Lütfeden, ne güzel ihya etmiş Tanzim-i sanatını ruhumun didarına öğretmiş, ne ülfetle öğüt vermiş Nakşettiği hikâyelerin ibret sahnelerini en bariz bir şekilde aklım için nakletmiş Ürperten sahneleri, haşyet içinde kalan nefesleri, ders almayan o gönülleri işaret etmiş Neden insana bu kadar...
  6. MustafaCİLASUN

    Nasıl bir ahval- hal ki nizamsız nefse ram olsun!

    Bilir misin sen Ayrık otu neden hiç sevilmez Ona sevgi hasredilmez, şefkat gösterilmez halde yeşermez Onu görmemek adına Vakfedilen gayretler tükenmez Torak dahi bunun yüzünden bazen sevilmez suda verilmez O kadar sırnaşıktır ki Hadsizliğin kıvamında rakipsizdir Davranış bozukluğunda çok...
  7. MustafaCİLASUN

    Halin lal olan dili, ey hicranın firkati sevgili!

    Sevsen de Sevmesen de ne Çıkar ki artık, aşkın ülviliğini anlamadık Biz seninle toprak için Aynı mazide yaşayan bir kandık Neden hüsran içinde adımladık ve oyalandık Kalktık Halkalandık, kime inandık Nasıl bir aşkla, nefsi hastalıklardan arındık Anlamak için Bu zamanları niye yaşadık...
  8. MustafaCİLASUN

    Gün çekildi, hicran sessizce refakat etti!

    Bilmem ki nasıl söz edeyim Sinemde nükseden hazanı nasıl gizleyim, ya sabır demeliyim Her arzumu nasıl bir zaviyeden değerlendirmeliyim, emel yoruyor görmeliyim Ancak umut ile beslenmeliyim, zikrederek kalbimi ihmal etmeden nefeslenmeliyim İnandım demekle iş bitmiyor Gerekçelerine vakıf...
  9. MustafaCİLASUN

    Niye aldandık, biz iz onu hiç anlayamadık!

    Gözlerimi Uyku tutmayan Ne sancılar nüfus ediyor Dilimin ucunda Beklettiğim oysaki Yalnızca senin adındı Senin adına Melalimde kurmuş Olduğum cümleler Bir aman vermiyordu Sabrımı oldukça tüketiyordu Çıkmak istiyordu Hayatın imbiklerinden Bir hışımla tutunarak Hikâyeler anlatacaktı...
  10. MustafaCİLASUN

    Bilmem ki niye anlaşılmaz oldu melalim!

    Artık Anlaşılmaz oldu Bu meramı an hakikatlerim Savrulan bedenim ve zafiyetlerim Bilemem ki Şimdi bu ahvalimle Kime ne söylerim, haya ederim Halin tahtı olan ey yüce efendim Sukut-u hal Eylemek isterim, ne söylerim! Ne edepsizim, hadsizim ve sefilim! Lakin senin günahkar ümmetinim Lakin...
  11. MustafaCİLASUN

    Seni Unutmak, Kaybolan Yıllarda Solmaktır!

    Yıllar, sabrın devranında ömrü tüketse Can, hazan sayfalarında soluksuz kalsa, Varlık, ruhumun lekelerinde soyutlansa, Kalbim mütemadiyen hicranınla dağlansa. Aşk nasibin rüknünde mutlak solunacaksa, Sevda iklimleri melalimi hazla kuşatacaksa, Umut yağmurları gözlerimden boşalacaksa, Zaman...
  12. MustafaCİLASUN

    Nefes ki aşkın ulviyetine ram olan ardır!

    Kalbinde korku bırakmamalısın Açan bir gül-i nihal misali ibretle ve vecdinle aşka akmalısın Hak ve adaletin firkati için nefesini aklın ve idrakinle nizam ederek yaşatmalısın Ruhunun yıllara sâri susuzluğunu yakinen anlamalısın ve ibadetini aşkla yapmalısın Nar, asla aşktan uzaklaştırmasın...
  13. MustafaCİLASUN

    Kalbinin derinliğinde ki mağrufu hissetmek!

    Ne yorgunluklar yaşadım Bilseniz, kimleri alkışladım Çaresiz seyirci olmalıydım Ar gücümle yol almalıydım Çare dehlizinde kimler aranır Merak neden insanda olandır Zekâ, idrakin için ne kadardır Tefekkür akıl için ilzam olandır Okumak, anlamak ve yazmak Fikriyat için sabrı aşka yormak Bir...
  14. MustafaCİLASUN

    Bitab bırakan ne deruni bir yorgunluk!

    Açsam ne olacak sanki bu melali Ürpererek yaşattığın serüvenleri Nerde uzaklardan merakla bakan Sen ne vakit anlayacaksın halimi Her ne dersen kar etmezdi bilirim Kendi dertlerinle ömrünü tükettin Ne kadarda çırpındığına ben kefilim Lakin ne çaresizim sessizliğimleyim Nelere talip...
  15. MustafaCİLASUN

    İçimi üşüten, kalbime seslenen o gece!

    Yine Karanlık Her bir tarafı Teklifsizce kaplamıştı Gökyüzü Umutlar için bahtı Yıldızların ışığı vardı Işıklar Ah ışıklar Ne çok uzaktı İçim İçimi almıyordu Yüreğimi burkuyordu Hasretim İşte bir ışığa Yalnızca umuda Ne açılmaz Bir kapıymış Kapılar kapandıkça Umutlar...
  16. MustafaCİLASUN

    Sezsizliğin vecdinde ki bir hasretin daveti!

    Her geçen günlerin Avazı çıktığı kadar Bir nida ettiğini duyar gibiyim Tekniğin teknolojinin Bu kadar hesapsız çığır açtığı Hanelerimizde ki heveslerde Özlemleri anlamsızlaştırdı Her elimizi attığımızda Birkaç cep telefonu sayesinde Meramların sahnelendiği seste İnsanın...
  17. MustafaCİLASUN

    Aczi yetim aşikâr, firkatin için ağlarım!

    Bilmeden ve anlamadan hangi cüretle nazar ederim Saklı heveslerimi nasıl görmezden gelirim, içimi içime sığdırmayanı bilirim Hangi vaktin şafağında kalbimin sahibime iltica etmek için gönlümü hasrederim Ruhumun yetisiyle ayetleri temaşa ederim, korkunun sevdasıyla secdeyle yeşeririm Rızık hiç...
  18. MustafaCİLASUN

    Aczi yetim aşikâr, firkatin için ağlarım!

    Bilmeden ve anlamadan hangi cüretle nazar ederim Saklı heveslerimi nasıl görmezden gelirim, içimi içime sığdırmayanı bilirim Hangi vaktin şafağında kalbimin sahibime iltica etmek için gönlümü hasrederim Ruhumun yetisiyle ayetleri temaşa ederim, korkunun sevdasıyla secdeyle yeşeririm Rızık hiç...
  19. MustafaCİLASUN

    Annem bilmem ki şimdi ne haldesin!

    Ne vakit bir ney işitsem Pervazları okşayarak çığlık atan rüzgârdan geçsem Hicranın sayfalarında bedbinliğimle yüzleşsem annem aklımda Çok çaresiz ve sessizdi Son nefeslerinde her şeyden habersiz ve renksizdi Müteretlik kuşanmış ve kaygıyla iç içe kalan nefesle şevksizdi Çaresiz başucundaydım...
  20. MustafaCİLASUN

    Ruhum figan eder, kalbim sessizce dinler!

    Geçip giden zaman niye çığlık atıyor İçinden geçtiğim her lahza idrakim için kol kanat geriyor Okuduğum onca hikâyeler nasıl bir ibretten söz ediyor, ömür törpüsü eritiyor Hangi sağanağın altındasın, bilmem ki hakikaten farkında mısın, kalbin ne istiyor Ten örtündür, aşk ise hakikatindir Ehl-i...
Üst Alt