Zirve-i Hiçtir Aşk Sırdır

VuSLaT

Yönetim
Yönetici
resim22_1240250687.jpg


Zirve-i hiçtir
Aşk..SIRDIR
gecenin dahi şahid olmadığı
Cebrail as . mın zirvede yanmaya korktuğu
sınırdır,
EMİN'i Sevdiğine kavuşturduğu
makamın adıdır.
 

VuSLaT

Yönetim
Yönetici
biryaprakmisali_1288831032.jpg

Rabbim!

Ellerim üşüyor, kalbim çok üşüyor..
Ellerimi tut, kalbimi tut Rabbim..
Yoksa düşeceğim..
 

VuSLaT

Yönetim
Yönetici
6af8f580e799444e5a52119018e87a65_L.jpg


İnsan bazen neyi kiminle paylaşması gerektiğini bilemez..
Yükü kime havale edeceğini unutur..


Efendimiz (s.a.v.) der ki;
Sırtınızdaki içi taş dolu kefelerin yükünün azalmasını istiyorsanız secdelerinizi biraz daha uzatın
Dert ortağını beşerde değil, daimde aramak lazım..
Dertler ancak o zaman biter…
 

VuSLaT

Yönetim
Yönetici
f9adbb275ff31ab154bc7deaace15fcf_L.jpg


"Herşey insanoğluna feda iken,insanoğlu ise kendine cefa olmuştur...."


"Allah bir insanı senin elinle ayağa kaldıracaksa,sen nasıl elini uzatmazsın?Allah seni insanlara sevdirmek istiyor,Allah senin dağılmış parçalarını topluyor.Aşka nankörlük etme!..."
"Her insan için bir aşık olma zamanı vardır,bir de ölmek zamanı...."
"Kör kuyulara atılmasaydım,bütün karanlıga ragmen nasıl görecektin güneşi..Şems olmak kolaymıydı canı canana teslim etmeden?"

 

VuSLaT

Yönetim
Yönetici
demir dağı delip boynuna almak gibidir

Her kişi âşık olurdu eğer âsân olsa…”

Güzelliğinin ne kadarını görebiliyor gözüm? Gönlüm güzelliğinin sınırlarının farkında mı? Kişi ancak bildiği kadar görür; güzeli görmek için güzelliğin ne olduğunu bilmek gerek. Ben ne biliyorum ki?.. Gözlerinde iki orman serinliği… Tebessümün, denize vuran gün ışığı gibi yüzünde, ışıl ışıl. Alnında kıvrım kıvrım hüzün, taç olmuş nurdan. Ellerin kanatlanıyor âdetâ, rüzgarı yüreğime vuruyor. Yürüyorsun, güne dönen tutsak pervâneler gibi uzaktan bakıyoruz sana, gönlünün derinliklerine doğru kaçıp gitmek varken… Girdiğin her yapıda hayat doluyor dört duvar, çekiliyorsun şehirden suyu çekiliyor bitkilerin, kanı damarlarında donuyor şehrin, soluyor varlık. Şefkatle eğilince bir çocuk yüzüne, gözlerimiz doluyor, bu usul şefkat dokunuyor acıyan yaralarımıza. Geceleri susuyor, susuyorsun; bir fıskıyeden etrafa saçılan çisiltilerden nasipleniyoruz şükür ki…



aff.jpg


Güzelliğinden ne anlıyoruz ki? “Güzel gören, güzel düşünür; güzel düşünen hayatından zevk alır.” Seni göre göre düşüncelerimiz de şenleniyor, hayatımız da tatlanıyor, desem kabul buyurur musun, bu kırık dökük bakışlardan zuhûr eden, kırık dökük fikirleri, hayatları, lezzetleri?..


Sana layık değil pervanelerin…






Bir de durup bu beyiti okudum yüzüne karşı; çılgın âşıklara has bir yürekle, aşkla şevkle, Kabe’ye bakar gibi ve tekrar tekrar:


“İsterim hüsnün gibi cevrine pâyân olmasın

Tek seni sevmek cihân halkına asân olmasın”

Dilerim güzelliğin gibi cevr-ü cefâna da sınır olmasın. Yeter ki, seni sevmek öyle herkese kolay gelmesin.

Konuşan, yalnız kalb olunca…





Korkuyla dilimi tuttum, ama içimdeki bedevî, çılgınca dönerek aynı beyiti söyledi, söyledi. Dua kabul edilirse bu sözler?.. Zirveden bir ak kar tanesinin koptuğunu hissettim ürpererek… Örtülerini başlarına çekip, kalblerine eğilerek uzaklaştı âşıklar. Tevekkül ve teslimiyetle… Kendi adıma konuşmalıydım, evet! Arkalarından seslendim: Bağışlayın hamlığımı! Aranızda olsaydım okuyabilirdim bu beyti, üzgünüm hey!.. Cevap yok, bir kıpırtı bile…




Kâzip ile sâdık, nev-heves ile âşık ayrılsın diye cevr-ü cefâ imtihanını başlatırsan, bahâsı can ile baş olan güzelliğinin perdesini aralarsan… Kim, kim kalır meydanda ey Sultân-ı zaman?

Ey Bende-nüvâz, ey Bende-nüvâz! İşte ihtiyârı elden koyup, telaşla, ilticâyla koyuyorum başımı eşiğine:

Ey Bende-nüvâz! Her hücremi bir âşık-ı şeydâna külbe-i ahzân kılıp, cümlesiyle inliyorum:

Ey Bende-nüvâz, ey Bende-nüvâz, bizi gönlüne almakla sevindirmez misin?..
 

VuSLaT

Yönetim
Yönetici
bu.jpg



İçin ağlasa da kim duyar seni?

Kim anlar dışarıdan olup biteni?

Leyla'nın yüzünü görenler bilir:

Mecnun'un kalbine batan dikeni!


Sa'di Şirazi

 

VuSLaT

Yönetim
Yönetici
d5nn6_1243280416.png

Gel ey Aşk!
Ey gönlümüzün remzi,manası.
Gel ey bizim tarlamız,mahsulümüz!
Gel!..
Balçıktan yaratılan insanlar artık eskidiler,
Köhneleştiler..
Gel!
Çamurumuzdan yeni bir insan yap..
 

MURATS44

Özel Üye
Emeklerine sağlık adminim. Mükemmel resimler ve yazılar. Çok ince anlamlar saklı yazılarda, Eline emeğine sağlık. Eyvallah :)
©Murat's44
 

MURATS44

Özel Üye
©VuSLaT
Allah razı olsun. Okuyan gözlerinize sağlık,,,,,,,,,,,


eyvallah adminim. Teşekkür ederim.
 

VuSLaT

Yönetim
Yönetici
7822_137411557637_89361212637_2740779_472656_n.jpg


Dünya ile oyalanan ve hakikî saadeti unutan insanlar da gölgeyle tatmin olmaktalar. Bunlar, öldüklerinde uyanacaklar ve gerçek tatminin ancak Cennette olacağını hakkıyla anlayacaklar. Ama çoğu insan için artık vakit bitmiş, fırsat kaçmış olacak.

Allah Resulü asm,,,, ifade ediyor: “Allah’a yemin olsun ki,
ahirete göre dünya, ancak sizden birinin parmağını denize daldırması gibidir.....
Baksın bakalım kendisine ne dönecek,,,,Parmağı denizden ne getirebilecek”

Ebedî saadet bir derya. Dünya lezzetleri ise parmağı ıslatan su kadar bir şey...
Bu ıslaklıkta boğulmayan, hafif bir nemde sırılsıklam olmayanlar deryayı buluyorlar.....
Faniye aldanmayanlar bâkiye eriyorlar. ....
Selam ve dua ile... Değerli canlar.....
 
Üst Alt