Yolun Başı da Edep, Sonu da

Gûl-i Misbah

Aktif Üyemiz
Yolun Başı da Edep, Sonu da

Her şeyin başı edep der ehlullah. Bunu bilmeyen de yoktur. “Edeb yâ hû” anahtar kelimedir seyr u sülûkta. Tasavvuf yolunda maksada ancak edeple ulaşılır.

Edeple ilgili pek çok şey söylenmiştir. Bunlardan bize ilginç gelen birini nakledelim: Allah dostlarından Celâcil-i Basrî k.s. der ki:

“Tevhit, imanı gerekli kılar, imanı olmayan kimsenin tevhit inancı yoktur. İman da dine uymayı gerekli kılar, dine uymayan kimsenin gerçek bir imanı ve tevhit inancı yoktur. Din ise edebi gerekli kılar, edebi olmayanın gerçek manada bir dini, imanı ve tevhit inancı yoktur.”

Aslında edep bize atamız Adem a.s.’dan mirastır. O edebi sayesinde Rabbinin rızasını kazanmıştır. Bunun tam zıddı olarak şeytan da edepsizliği yüzünden kovulmuştur.

Mevlâna Hazretleri, “Fîhi mâ-Fih”te şu kıssa ile anlatır bu hadiseyi:

“İblis Âdem’e secde etmedi, emre karşı geldi. Dedi ki: – Beni ateşten yarattın, onu ise topraktan. Benim özüm ateşten, onun özüyse topraktan. Üstün olanın, aşağılık kişiye secde etmesi yakışık alır mı?

Bu karşı koyma, Hak Tealâ ile bu çekişme, İblis’i lânete uğrattı, hak yoldan uzaklaştırdı. Bunun üzerine dedi ki: – Rabbim! Kudret sahibi sensin, senin sınamandı bu. Sonra da bana lânet ediyorsun, uzaklaştırıyorsun kendinden.

Âdem Aleyhisselam da suç işledi, Hak Teâla onu cennetten çıkardı ve Âdem’e buyurdu ki: – Ey Âdem, seni suçladığımda, suçun yüzünden seni cezalandırdığımda niçin benimle çekişmedin? Bana diyebilirdin ki, ‘her şey senden, yapan yaratan sensin, ne dilersen o olur, dilemediğin şey asla olmaz!’

Âdem Aleyhisselam dedi ki: – Ey Rabbim. Sana karşı edebi elden bırakmadım. Bir de sevgim, sana karşı koymaya izin vermedi bana.


Semerkand Dergisi
 
Üst Alt