unutmamalı insan aslını

Hasret ruzgari

Aktif Üyemiz
1499486_579666098774299_698053007_n.jpg
 

Muhtazaf

Yardımcı Yönetici (Şair|Yazar)
Yönetici
Paylaşım için ALLAH razı olsun.
Bu Konuda şöyle bir hikaye anlatılır:

Bir zamanlar Ayaz adlı bir köle varmış.
Takdir bu ya, köle bir gün Sultan Mahmud’un kölesi olmuş.
Sultan, köleyi taşıdığı asil karakteri sebebiyle çok sevmiş.
Derken Sultan’ın öylesine itimadını kazanmış ki, bütün sultanlığın haznedârı tayin edilmiş ve en kıymetli ve zarif mücevherler, taşlar ona emanet edilir olmuş.
Bu gelişmeyi gören saraylılar ise durumdan pek rahatsız olmuşlar.
Hasetleri ve kibirleri yüzünden, sözüm ona basit bir köleye böyle bir mevki verilmesini ve kendi rütbelerine çıkarılmasını bir türlü hazmedememişler.
Bu duygular içinde, özellikle Sultan yakınlardaysa ondan gün geçtikçe daha çok şikayet etmeye başlamışlar ve asil ruhlu kölenin itibarını zedelemek için ellerinden geleni yapmışlar.
Bir gün Sultan’ın huzurunda bir saraylının diğerine şöyle dediği duyulmuş:

- “Köle Ayaz’ın sık sık hazineye gittiğini biliyor musun? Onun mücevherlerimizi çaldığından adım gibi eminim.”
Sultan kulaklarına inanamamış.

- “İşin aslını kendi gözlerimle görmeliyim” demiş.
Duvara küçük bir delik yaptırıp, içeride olanları seyretmeye hazırlanmış.
Kölenin sessizce içeri girdiğini, kapıyı kapattığını ve sandığa gittiğini görmüş.
Orada sakladığı küçük bir bohçaymış bu.
Bohçayı öpmüş alnına koymuş ve sonra da açmış.
İçinden çıkan köleyken giydiği yırtık pırtık bir elbise!
Aynanın karşısına geçmiş.
Kendi kendine,
“Daha önceleri bu elbiseyi giydiğin zamanlar kim olduğunu hatırlıyor musun?” diye sormuş.

- “Bir hiçtin sen...
Hepsi hepsi satılacak bir köleydin ve Allah, Sultan’ın eliyle sana rahmetinden belki de hiç hak etmediğin nimetler lütfetti.
Asla nereden geldiğini unutma!
Çünkü mal mülk insanın hafızasını uçurur, unutuluşlara sürükler.
Şimdi sen de, nimetçe senden aşağı olanlara kibirle bakma ve daima hatırla Ayaz, hatırla!”
Sandığı kapatmış, kilitlemiş ve sessizce kapıya doğru yürümüş.
Hazine dairesinden çıkarken birden Sultan’la yüz yüze gelmiş.
Sultan gözlerini Ayaz’ın yüzüne dikmiş dururken, yanaklarından aşağı yaşlar süzülüyormuş ve boğazı öyle düğümlenmiş ki, konuşmakta güçlük çekmiş.

- “Bugüne kadar mücevherlerimin hazinedârıydın, ama şimdi...
Kalbimin hazinedârısın.
Bana benim de önünde bir hiç olduğum kendi Sultanımın huzurunda nasıl davranmam gerektiği dersini verdin.”

 

VuSLaT

Yönetim
Yönetici
Rabbim razı olsun emeklerine sağlık hasret....

Zamansızlığın ve mekansızlığın olduğu bir alemde ELESTÜ Bİ RABBİKUM hitabına muhatap olan bizler,,, BELA diyerek uzunca bir anlaşmanın altına imzamızı atmış bulunuyorduk,,,. Mekansızlık ve zamansızlık aleminde verdiğimiz bu sözü topraktan bir elbise giyerek, zamanın ve mekanın hüküm sürdüğü bu alemde sınadı RABBİM bizleri....

Mevlana’nın da dediği gibi,,, kimimiz bu sözü unuttu kafir oldu, kimimiz hatırladı mü’min oldu.,,, İşte bu sözü unutmadığımız sürece mü’minlik vasfımızı da koruyacağız aksi halde Kelimei şehadet lafta kalan, sadece dil ile söylenen kalp ile bir bağ kurulamayan bir taklit olurdu...

Değerli bir şairimiz ne güzel söyle dizelerinde::)

Ben bilmez idim gizli ayan hep sen imişsin
Canlarda, tenlerde saklı hep sen imişsin
Senden bu cihan için bir nişan istedim
Ahir şunu bildim ki cihan hep sen imişsin,,,,,elhamdulillahhhhhhh:)
 

TaHKaR

Aktif Üyemiz
Dünya da islam zenginliği kadar insanlara huzur veren başka ne olabilir ki,,, Değerli Vuslat Adminim Evet, islamın tükendiği yerde hüsran ve üzüntü vardır. Vuslat Adminim bu değerli yorumlarınız için sağolun. Dediğiniz gib...Şair, bu zenginliği nefis bir şekilde şiire işlemiş.Beğenerek okudum.
Hasret kardeşimin paylaşımnda anlaşılacağı üzere:
Unutmamalı insan aslını....
Bir nefeslik mesafedir dünya ile
ahiret arası...
 

Muhtazaf

Yardımcı Yönetici (Şair|Yazar)
Yönetici


Unutmamalı insan aslını,
bir nefeslik mesafedir dünya ile ahiret arası.
 

Okyay

ÖZEL ÜYE
Gayet güzel özlü sözler.
Her bir satırında hisseler yüklü.
Çıkarıp kullanmak bize düşüyor.
Emeğinize sağlık. Sağ olun.
 
Üst Alt