Tiyatro Terimleri Sözlüğü

ceylannur

Yeni Üyemiz
Sokak Oyuncular:
Sokaklarda çeşitli beceri gösterilerinde bulunan, skeçler oynayan, müzik aletleri çalan, buna karşılık seyredenlerden para toplayan küçük topluluk.


Sokak Tiyatrosu:
Geleneksel tiyatro yapıları dışında, açık havada, herhangi bir yerde, sokakta, parkta,alanda ve benzeri yerlerde oyunlar oynayan tiyatro. Tümden siyasal amaçlı olanların bazıları çok sivri olduklarından bunlara "******* Tiyatrosu" adı verilmiştir. Sokak tiyatroları özellikle, genç tiyatrocular tarafından gerçekleştirilen, kısa yoldan iletide bulunan ve gösteri süreleri onbeş dakikayı geçmeyen oyunları içeren topluluklardır.


Soti:
XV. Yüzyılın sonları ile XVI. Yüzyılın başlarında rağbet gören, taşlamalı, kalın çizgili ve koşuklu oyun.



Stanislavski Sistemi:
Stanislavski tarafından sistemleştirilmiş özdeşleyime dayalı oyunculuk yöntemi. Psikolojik gerçekçi oyunculuk sanatının başkuramcısı olan Stanislavski, özdeşleşmeyi oyunculuğun temeline koymuş; oyuncudan her şeyden önce gerçeği istemiştir. Stanislavski'nin psikoteknik yöntemi, "üretici özdeşleyim" kuramı, oyuncunun rolünü rastlantısal esinlenmeye bırakmayarak, önçalışma sırasında çağrışımlanan birçok esinin saptanarak, yaratma anında "duygulanımsal anımsama" yoluyla yinelendirilmesine dayanır. Stanislavski'nin yöntemsel ilkeleri, "duygulamsıl bellek" yoluyla duyumların yeniden üretilmesi, yaratıcı düşlemgücü ve eksiksiz dış dünya bilgisidir. Stanislavski, oyuncunun tasarım ve eylem gücünü harekete geçirmek için düşgücü ve yoğunlaşma temrinleri geliştirmiştir; buna göre oyuncu kendisine şunları söylemelidir: "Benim için önemli olan olaylar değil, benim ne yapacağımdır, sahnede çevremde olup bitenler gerçek olsaydı eğer, benim onlar karşısında ne gibi bir tavır alacağımdır". Stanislavski, "yaratıcı düşlem gücü" sistemini, "duyguların mantığı"nı, daha sonra "eylem mantığı", "psişik eylem" kavramıyla gelişmiştir. Stanislavski'nin tüm dünyada oyunculuk eğitimini ve oyunculuk anlayışını derinden etkilemiş olan sistemi, çağımızda başlıcalıkla ABD'li oyunculuk yöntemi Lee Strasberg tarafından geliştirilmiştir.


Sürgün Tiyatrosu:
Naziler'in iktidara gelmesiyle birlikte yabancı ülkelere sığınan ve sürgün giden Alman tiyatro sanatçıları ve yazarlarınca sürdürülen tiyatro etkinlikleri. 1933'ten sonra, Alman dilinde yaklaşık 4000 tiyatro adamı , yurtdışında yaşamak zorunda kalmış; sürgün döneminde 500 kadar yazar Almanca olarak 900 kadar oyun üretmiştir. Sürgün Tiyatrosu çeşitli evrelerden geçmiş; konuk sanatçılık, gezici tiyatro, yerleşik tiyatro, vb. gibi özellikler göstermiş; yabancı izleyici için tekinliklerde bulunurken, sürgündeki kendi göçmen kolonisi için de kültür gereksinimlerini karşılayacak etkinliklerde bulunmuştur. Volga Cumhuriyeti'nden ulusal-toplumcu tiyatro olarak "Engels Projekt", Zürich'e Schauspielhaus etkinlikleri, İngiltere'de Freier Deutscher Kulturbund, New York ve Los Angeles'taki etkinlikler, Meksika'da Heinrich Heine Klub, Arjantin'de Frei Deutsche Bühne, vb. Sürgün Tiyatrosu'nun çeşitli örnekleridir. Sürgün Tiyatrosu bağlamında, başlıcalıkla Reinhardt, Piscator, Brecht, Zuckmayer, Thomas ve Heinrich Mann, K. Weill, F. Kortner, F. Bruckner gibi tiyatro adamlarının etkinlikleri önem taşır. Sürgün Tiyatrosu, tiyatrocuların her zorluğa karşın mesleklerini sürdürmeleri için bir ortam oluşturmuş; faşizme karşı güçlerin biraraya gelmesine yol açmış; tiyatronun çağın ve toplumun eleştirisini yapma özelliğini sürdürmesini sağlamıştır
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
Tarihsel Komedya:
Konusu tarihten alınmış komedya türü.


Tiyatro:
1- Geniş anlamı içinde, dram sanatının yönetmen, oyuncu, tasarım sanatçıları, uygulamacılar, uzmanlar ve seyircinin etkileşimi ile ortaklaşa üretilmesi. 2- Dramatik gösterilerin tümü. 3- Betik dışında kalan tiyatroluk öğelerin tümü. 4- Oyun oynama eylemi. 5- Oyunların oynandığı yapı, alan yada yer. 6- Etkinliğine ilişkin olarak tiyatroluk gereçler yada yöntemler.



Tiyatro Atölyesi:
Oyunculuk ve tiyatro eğitimi için özel kuruluşlar. Tiyatro Atölyeleri, oyunculuk ve tiyatro öğrenimi ve eğitimi görmemiş kişilere açık olduğu kadar, eğitimli, meslekten oyunculara da açık özgür çalışma ortamıdır. Tiyatro kursu, tiyatro stüdyosu, vb. olarak da anılan Tiyatro Atölyeleri, belli bir yöntemsel eğitim kurumu niteliği kazanabildikleri gibi, deneme tiyatrosu niteliği de kazanmaktadır.


Tiyatro Bilimi:
Gösterim olgusunu ve sanatını tarihsel gelişimi içinde, kuramları ve deneysel öğeleriyle incelemeye, araştırmaya ve yorumlamaya yönelen bilim dalı.


Toplumcu Gerçekçilik:
Gerçekçi akımın bu evresi içinde, bir bütün olarak toplumcu sanatı ve tiyatroyu kapsar; sanatçı ya da yazar, emekçi sınıfın ve toplumcu düzenin amaçlarıyla temelde anlaşmıştır. Eleştirel gerçekçilik toplumculuğu benimserken, bu anlayışta olanlar toplumculuğu kurma savaşımı içindedir. Ancak ilk başlarda, Sovyet Rusya'da, bu akımın yazarları rejimin propagandasını yapmışlar ve bu anlayışın dünya görüşünü zayıflatmışlardır. Doğal olarak, günümüze, bu görüşün yalnızca evrensel yapıtları kalmıştır
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
Tiyatro Devrimi:
1920-21'de Rusya'da Halk Eğitim Komiserliği Tiyatro Bölümü Yöneticisi V.E. Meyerhold tarafından tiyatronun Ekim Devrimi doğrultusunda dönüşüme uğratılacağının ilan edilmesi. Tiyatro Devrimi'ni doğuran başlıca düşünceler şunlardır: 1- Bütün ülkede yürürlüğe girecek bir tiyatro sisteminin kurulması, 2- Tiyatro programının siyasallaştırılması; 3- Yeni ideoloji biçimlerini işleyecek ve yaygınlaştıracak eğitim kurumlarının kurulması, 4- Komünizm düşüncelerine düşmanca bir toplumsal düzenin propagandasını yapan profesyonel burjuva tiyatrosuna karşı savaş. Tiyatro Devrimi, aynı zamanda, Rusya tiyatrosunun kurulmasının ilk aşaması olarak yer alan tiyatroda devrim hareketidir de. Bu anlamda, Stanislavski'nin oyunculuk yasalarını sistemleştirmesi kadar, Moskova Sanat Tiyatrosu'na bağlı deneme stüdyolarının açması; Tayrov tarafından tiyatronun natüralizmden ve yazarın egemenliğinden kurtarılarak yönetmenin egemenliğinde tiyatrosallaştırılma sı; Meyerhold tarafından bütün bütüne Devrim'in hizmetine koşulduğu kadar, devrimci tiyatro ve sahneleme tekniklerinin de yaratılması, Oklopkov tarafından kitlesel tiyatronun uygulanması, Vaktangov tarafından "dördüncü duvar"ın kaldırılması, bütün bunlar, tiyatroda devrimler yaratarak çağdaş yönetmen tiyatrosunun kurulmasına ve çağdaş yeniliklerin tiyatroya getirilmesine yol açmıştır. Öte yandan, Mayakovski, Erdmann, Tretyakov gibi yazarların yaratımlarıyla bütünleşen Tiyatro Devrimi, simgeci, fantastik, grotesk, fütürist, kübo-fütürist, konstrüktivist tekniklerin uyarma ve propaganda tiyatrosu teknikleriyle birleştirilerek yeni devrimci anlatım, yöntem ve uygulamaların yaratılmasına neden olmuştur. Öte yandan, yine Tiyatro Devrimi bağlamın işçi-kültür tiyatroları ile uyarma ve propaganda tiyatrosu hareketleri yanısıra, devrimci kitle oyunları ile yurt çapına yayılmış çok geniş amatör tiyatro hareketleri de yer almıştır. Tiyatro devrimi, toplumcu tiyatro kültürü oluşturmaya, tiyatroyu gerek siyasal, gerek estetik yönden devrimci kılmaya yönelik bir hareket olmuş; ancak, 1930'dan sonra dogmatik bir sanat politikasının uygulanması sonunda, bu yenilikçi devrimsel etkinlikler, "biçimcilik"le suçlanarak sona ermiştir.



Tiyatro Eleştirisi:
Yazınsal etkinlik olarak tiyatro yapıtlarını değerlendirilmesi. 19. yüzyılda gazeteciliğin yaygınlaşması ve eleştiri gücü kazanmasıyla gelişme gösteren Tiyatro Eleştirisi, gündelik gazeteler ve sanat dergilerinde bir oyunun gösterimi üstüne tümünde değerlendirici, yorumlayıcı bilgileri içerir; yazar, dramaturji, sahneleme, oyunculuk, sahne tekniği olarak oyunun tümünü eleştiri konusu edinerek, okuyucuyu bilgilendirir. Tiyatro Eleştirisi, gazetelerde gazetecilik boyutlarında kalırken, dergilerde daha geniş boyutlu olabilmektedir. Tiyatro Eleştirisi, edebi eleştiri kapsamına girdiğinden edebiyat eleştirisi yöntemlerini, edebiyat estetiği metodolojisini izlemek durumundadır. Eleştiri değerlendirme olduğundan, Tiyatro Eleştirisi de eleştirmenin siyasal-sanatsal dünya görüşüyle bağlanımlıdır; bu nedenle de Tiyatro Eleştirisi'nin ölçütleri hep tartışmaya açıktır. Tiyatro Eleştirisi günlük yayın boyutlarını aştığı, kuramsal çözümleme boyutlarına ulaştığı zaman, tiyatro estetiği düzeyine yükselir. Tiyatro Eleştirisi, bilgilendirici, bilinçlendirici, aydınlatıcı, uyarıcı, eğitici, yol gösterici, kısacası, yapıcı olma durumundadır; sığ ve yıkıcı Tiyatro Eleştirisi, kolayından yargı ve değerlendirmeler, sözkonusu tiyatro yapıtı ile okuyucu arasında doğru iletişim kurulmasına engel olur. Öte yandan, ticari tiyatro sisteminin geçerli olduğu toplumlarda, tiyatro eleştirmenlerinin değerlendirmeleri, tiyatroların ticari başarısı üstünde önemli bir rol oynar.


Tiyatro İçinde Tiyatro:
Oyun içinde oyuna karşılık veren bir dramaturjik biçimlendirme aracı; bir tiyatro oyununda tiyatro sahnesinin yer alması. Tiyatro İçinde Tiyatro'ya romantik tersinlemenen bir biçemleştirme aracı olarak, gerçekliğin tersinlemeli biçimde ikiye ayrılması, iki gerçeklik düzlemi biçiminde rastlanır. Çağdaş tiyatroda, Tiyatro İçinde Tiyatro'nun başlıca örnekleri, Pirandello'nun Altı Kişi Yazarını Arıyor'u ile Weiss'ın Marat/Sade'ıdır.


Töreci Oyun:
Moralite. Ortaçağda, Hristiyan öğretisinin ahlak anlayışını aşılamakta kullanılan bir oyun biçimi.


Uyarı-Propaganda Oyunu:
Seyirciye belli bir düşünceyi ve siyasal görüşü benimsetmek amacıyla yazılmış oyun.


Uyarı-Propaganda Tiyatrosu:
Kaynağı, Meyerhold'un, Sovyet devriminin ideolojisini yaymaya yönelik, ezgili, danslı, diyalı ve filmli tiyatrosudur.



Üç Birlik Kuramı:
Dram sanatının klasik bir ilkesi olan, yerde, sürede ve aksiyonda birlik kuralı.
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
Vahşet Tiyatrosu:
Antonin Artaur'nun Tiyatro Manifestosu'nun ana kavramı. Yaşadığı çağın kentsoylu tiyatrosunu reddeden, bunun yerine metafizik ve büyüsel tiyatroyu öneren Artaud, tiyatro kaynağındaki ritüellere yönelmiş ve Batı tiyatrosunun hareket kodlarına işaret eden "sözcükler yerine göstergelerden oluşan yeni bir beden dili"ni öne sürmüştür. Onun anlayışındaki tiyatroda, yönetmen, "biricik ve tek yaratıcı"dır. Oyuncu, sahnede, dans, mimik, davranış gibi sözel olmayan tüm anlatım biçimlerini kullanmalı ve bunu ışıklama, plastik anlayıştaki dekor ve oylum duygusu eklenmelidir. Artaud'nun tiyatroya getirdiği bu öneriler, çağdaş tiyatroda etkisini göstermiş, ancak ortaya sürdüğü kavramların bir bölümü uygulama açısından uygun olmamıştır. Artaud'nun oyuncuyu adeta trans durumuna getirebilecek "kara güçlerden arınma" kuramı, tiyatro oyunculuk sanatı açısından yanlış bulunmuştur.


Varouşçu Tiyatro:
İnsanı evrenin merkezine koyan, idealist dünya görüşüyle dışa ve kendine olan yabancılığını, yalnızlığını vurgularken bireyin davranışlarıyla var olduğunu, karar zorunluluğu ve sorumluluğuyla kendini gerçekleştirdiğini savunan anlayışın tiyatrosu.


Yabancılaştırma Etmeni:
Brecht'in Epik Tiyatrosu'nun estetik temellerinden biri. Seyirci ile sahne arasına bir estetik uzaklık koyarak seyircinin oyun kişileriyle özdeşleşmesini engellemek ve ussal yoldan bir yargıya varmasını sağlamak düşüncesiyle geliştirilmiştir. Bunun için oyunculukta, müzikte, sahne tasarımında estetik uzaklığı sağlayacak çeşitli yabancılaştırma etmenleri kullanılmıştır.


Yatra:
Hindistan'da dinsel bayramlarda oynan ezgili, danslı halk oyunu.


Yeni Komedya:
Antik Yunan komedyasının aşağı yukarı İÖ 330 tarihlerinde ortaya çıkan incelmiş biçimi. Bu komedyada eski komedyanın karikatür tipleri ve mitologya kişileri yok oldu, bunların yerini, o dönemde yaşayan insanlar, onların güncel sorunları ve giysileri aldı. Yeni komedyanın bugüne kalan en önemli yazarı Efesli Menandros'tur.


Yer altı Tiyatrosu:
Altmışlı yıllarda ABD'de ve özellikle de New York'ta "Off-Off- Brodway" tiyatroları arasında, var olan düzene, kentsoylu ahlakına ve halkın benimsediği siyasal anlayışa karşı saldırgan, hatta değer tanımaz bir tavır içinde olan 'anarşist' tiyatro. Kentsoyluyu şoka uğratmak için en uç politik sloganları ve en yakası açık cinselliği kullanmıştır.Ayrıca dinsel inançları rencide edecek sahnelerde seyredeni kışkırtıcı bir hareket içine girmiştir. Adının 'Yer altı Tiyatrosu' olmasının nedeni, yasa dışı bir tiyatro hareketi sayılmasındandır.



Yerel Oyun:
Belli bir yerin özelliklerini gösteren konuları, kişileri, töreleri işleyerek yazılmış gerçekçi oyun. Bu çeşit oyunlarda söz konusu yörenin şivesi ve ağzı kullanılır
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
Tiyatro Terimleri
Tiyatro Terimleri - Terimler ve Anlamları



Adapte: Yabancı bir eseri yer adları, şahıs adları, deyimleri, gelenek ve görenekleriyle yerli hayata uygulayarak çevirme; uyarlama.

Adaptasyon: Adapte etme. uyarlama.

Aksesuar: Tiyatro sahnesinde kullanılan eşya.

Aksiyon: Roman, hikâye, tiyatro vb. türlerde konuyu genişleten asıl olaylar. Genel anlamıyla hareket.

Aktör: Erkek tiyatro sanatçısı.

Aktrist: Kadın tiyatro sanatçısı.

Akustik: Tiyatro, konser salonu ve benzeri kapalı yerlerin, sesleri bozmadan yansıtabilme özelliği.

Antik tiyatro: Eski Yunan - Lâtin tiyatrosu.

Darülbedayi: İstanbul Şehir Tiyatrosunun eski ismi. 1914'te kurulmuştur.

Dekor: Tiyatroda, sahneyi eserin konusuna göre döşeyip hazırlamada kullanılan eşyanın toplu adı. Üç çeşit dekor vardır: realist dekor, şairane dekor, stilize dekor.

Diksiyon: Tiyatro ve benzeri edebiyat türlerinde dilin müzik karakterini başarı ile yaşatabilme yeteneği. Tiyatro okullarında ders olarak okutulmaktadır.

Diyalog: İki kişi arasında karşılıklı konuşma. Roman, hikâye ve tiyatroda kahramanların konuşmaları.

Döşeme: Türk Halk Edebiyatında "başlangıç" karşılığı kullanılan bir kelime.

Dramatize etmek: Bir olayı, duyguyu, düşünceyi canlandırarak anlatmak; (mec.) bir vak'ayı olduğundan daha acıklı bir şekle sokmak.

Dublör: Tiyatroda ve sinemada bir rolün yedek oyuncusu.

Entrik unsur, Entrika: Roman, hikâye ve tiyatro türlerinde, olayların okuyucuda ya da seyircide merak uyandıracak şekilde birbirine dolanması
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
Epizot: Bir hikâyede asıl olaya karışan ikinci derecede önemli bir olay. Bugünkü perde karşılığı.

Fantazi pastoral: Çobanların hayatını fantazilerle süsleyerek anlatan tiyatro çeşidi.

Fars (Farce): Komedinin, sanat yönü az, kaba bir türü. Çok eskiden tiyatrolarda perde arası gösterisiydi, sonra bağımsız oldu.

Fasıl: Bölüm. Tiyatroda perde karşılığı kullanılmıştır. Karagöz oyununda belli bir vak'anın geçtiği bölüm.

Feeri: Masalların tiyatro sahnesinde dramatize edilmesinden doğma, cinlerin perilerin de rol aldığı bir tiyatro türü.

Grotesk: Gülünç, güldürücü.

Jest: Tiyatro sahnesinde, sanatçıların bütün el, kol, ayak ve benzeri beden hareketleri.

Kabare tiyatrosu: Daha çok güncel konuları iğneleyici, taşlayıcı biçimde ele alan skeçlerin oynandığı, monologların, şarkıların ve şiirlerin söylendiği küçük tiyatro.

Kanto: Tanzimat Dönemi'nde Türk sahnesinde azınlık aktristlerce bağlatılan oyunlu ve neşeli şarkılar.

Koro: Eski Yunan tiyatrosunda bir grup erkek ve kadından kurulu şarkıcılar topluluğu. Oynanan eserin konusuna da katılırlar ve eserdeki olaya karşı, toplumun duygu ve düşüncelerini temsil ederlerdi. Hayvanlar, ağaçlar, bulutlar yerine sembol olarak kullanıldıkları da olmuştur.

Kostüm: Tiyatroda sanatçıların giydiği oyuna uygun kıyafet.
Kulis: Tiyatroda, sahnenin arkasında bulunan kısım; sahne arkası.

Maket: Tiyatroda dekor taslağı.

Makyaj: Tiyatro ve sinemada sanatçıların yüzlerinde boya ve başka maddelerle yapılan tuvalet ve değişiklikler.

Mimik: Bir duygu veya düşüncenin kaş, göz. ağız, yüz hareketleriyle anlatılması.

Mizansen: Bir tiyatro eserinin sahneye konması, sahneye göre düzenlenip uygulanması.

Monolog: Tek kişinin konuşması. Tek kişilik taklitli bir komedya türü. İnsanın içinden kendisiyle konuşması.

Muhavere: Konuşma. Tiyatro, roman, hikâye, fabl, röportaj ve benzeri türlerde kahramanların konuşmaları.

Pandomim: Sessiz hareket. Sessiz hareketler, jestler, yüz ifadeleri ve kostümler yoluyla duyguları, düşünceleri, tutkuları anlatmaya yarayan tiyatro çeşidi.

Perde: Tiyatro eserinde bir perdenin açılmasından kapanmasına kadar geçen bölüm.

Piyes: Tiyatro eseri
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
Reji: Sahneye koyma ve yönetme işi.

Rejisör: Sinema ve tiyatroda, eserin sahneleninceye veya seyirci önüne çıkıncaya kadar geçirdiği her anı yöneten kimse; yönetmen.

Repertuvar: Opera, operet ve tiyatro topluluklarının bir oyun mevsiminde gösterecekleri eserlerin listesi.

Rol: Opera, operet, tiyatro ve benzeri sahne sanatlarında, oyuncuların, eser kişilerini sahnede canlandırmaları.

Rövü (revü): Tiyatroda, eserden önce gösterilen müzikli ve danslı oyun.

Sahne: Tiyatro. Tiyatro sahnesi. Tiyatro eserinde bir perdelik bölümün, dekor bakımından değişik olan küçük kısımları. Bir perdelik bölüm içinde, kişilerin girip çıkmasıyla değişen topluluk, meclis. Yapılarına göre tiyatro sahneleri şunlardır: sabit sahne, döner sahne, asansörlü sahne.

Sahne eseri: Tiyatro eseri, piyes.

Senaryo: Tiyatroda yazılı metin. Sinemada filmin konusunun yazılı şekli.

Suflör: Tiyatroda, kuliste durarak oyunculara sözlerini fısıltıyla söyleyip hatırlatan yardımcı.

Şakşak: Ona oyununda Pisekâr'ın elinde bulunan kapalı yelpazeye benzer bir gürültü aracı. Vuruşlarda ses çıkarır.
Tablo: Tiyatro eserlerinde, perdeden daha küçük bölümlerin her biri. Bir perde çeşitli lablolara bölünmüş olabilir.

Takım: Orta oyununda kişiler, rol alan bütün sanatçılar.

Temaşa: Tiyatro.

Temsil: Bir tiyatro eserinin oynanması.

Tirat: Sahnede kişilerin birbirlerine karşı söyledikleri uzun sözler.

Tirajik: Korku, sıkıntı, şiddetli heyecan veren veya korkunç, kötü, sonu ölümle neticelenen.

Trajikomik: Hem acı, hem gülünç olayların anlatıldığı tiyatro. Olaylar gülünç ama olay kahramanları acınacak hâlde verilir.

Tuluat: Tiyatro türlerinden biri. Sanatçılar, oynadıkları eserin konusuna bağlıdırlar; ama oyundaki sözleri içlerinden geldiği gibi söylerler. Yazılı esere uymak mecburiyetleri yoktur. Perdeli orta oyunu da denir.

Üç birlik kuralı: Tragedyada uyulması gerekli üç temel kural. Bu kurallar şunlardır:

1. Zaman birliği (vak'anın en çok 24 saat içinde geçmesi),

2. Yer birliği (vak'anın aynı yerde geçmesi),

3. Vak'a birliği (eserin bir tek ana vak'a çevresinde gelişmesi).

Vodvil: Bir çeşit komedi.Türkülü tiyatro_Opera-komik bundan türemiştir. Bugün konusu çok entrika, kaba-saba şakaları bulunan, söz oyunlarına ve yanlış anlamalara büyük yer ayıran, metinden çok irticale önem veren komedi türü anlamına gelmektedir
 
Üst Alt