Tıbbi terimler sözlüğü .

ceylannur

Yeni Üyemiz
K -

Kainophobia (kainofobi): Yenilik korkusu. Yeni fikirlere yeni buluşlara veya yenişeylere karşı sebepsiz ürküntü duyma.

Kakosmia (cacosmia): Mevcut olmadığı halde kötü kokular hissetme hali
virgs.gif
kötü tiksindirici koku

Kakidrosis: Tiksindirici kokuda ter salgılanması.

Kala-azar: Leishmania donovani parazitinin sebep olduğu yüksek ateş anemi dalak ve karaciğer lezyonları ile belirgin ağır enfeksiyoz hastalık.

Kalyum (kalium): Potasyum.

Kardiak: Kalbe ait.

Karina: Trakeanın (nefes borusu)
virgs.gif
sağ ve sol akciğerlere girmeden önce ikiye ayrıldığı kısıma verilen ad.

Kaşeksi: Genel sağlık durumunun bozukluğu ile ilgili ileri derecede zayıflama hali.

Katabolizma: Maddelerin yüksek terkiplerinin
virgs.gif
dokularda yakılarak daha basit terkipte maddeler meydana gelmesi.

Keloid: Eski bir kesi veya ameliyat yerinde aşırı nedbe dokusu oluşmasıdır.

Keratin: Tırnak ve boynuzun ana maddesi.

Keratinizasyon: Boynuzlaşma.

Keratit: Kornea iltihabı.

Keratoma: Nasır.

Keratometre: Kornea kavislerini ölçmekte kullanılan alet.

Keratoplasti: Matlaşmış korneanın yerine başkasından alınan korneanın konulması ameliyatı.

Keratoskop: Korneayı muayene aleti.

Kernicterus: Yeni doğanın şiddetli ikterinde beynin bazı çekirdeklerinin bilüribinin etkisiyle toksik degenerasyonudur. Çocukta zeka geriliği ve spastisite görülebilir.

Ketonemi: Kanda keton cisimciklerinin bulunması.

Ketonüri: Idrarla keton çıkarılması.

Kızamık: Salgın yapan virütik bir çocukluk çağı hastalığıdır.

Kidney: Böbrek

Kifoz: Omurganın açıklığı öne bakan kanburluğuna verilen ad.

Kist: Etrafı membranla (zar) çevrili içi sıvı dolu oluşumlar. Büyüklükleri muhtelif olup vücüdun her tarafında oluşabilir.

Kist Hidatik: Bazı organlarda (daha çok karaciger
virgs.gif
akciğer
virgs.gif
beyin) ekinokok adı verilen parazitlerin neden olduğu içi berrak su görünümünde kistler.

Kist Sebase: Yağ bezlerinin büyümesi sonucu deri altında oluşan kistler.

Klostrofobi: Kapalı yerlerden sebebsiz yere korkma reaksiyonudur.

Kleptomani: İhtiyacı olmaksızın patalojik çalma dürtüsüne verilen addır.

Koch Basili: Tüberküloz basiline
virgs.gif
bulanın adına izafeten verilen ad.

Kolesterol: Hayvansal ve bitkisel yağların içerisinde bulunan
virgs.gif
karaciğer tarafından sentez edilen bir maddedir. Kanda normalden fazla bulunması halinde
virgs.gif
damar sertliğine neden olur
virgs.gif
ve bazanda safra pigmentleri ile birleşerek safra taşlarının oluşumunda rol oynar.

Korpus: Gövde.

Kürtaj: Küretajın kelime anlamı kazımaktır. Ama burada adı geçen Kürtaj halk arasında
virgs.gif
küçük hamileliklerde rahim içerisindeki ceninin tıbbi müdahele ile alınması kastedilmektedir. Kürtaj ayrıca teşhis amaçlı da yapılabilir. Yani rahim iç duvarından kazınarak örnek alınıp incelenmeside kürtaj olarak adlandırılır.
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
L -

Labia: Dudak

Labil: Kararsız
virgs.gif
çabuk değişen.

Labium: Dudak şeklinde oluşum.

Labor: Doğum ağrılarının başlamasından-fetusun atılmasına kadar geçen dönem

Laktasyon: Annenin süt verme devresi.

Lakrima: Göz yaşı.

Lakün: Küçük boşluk
virgs.gif
delik.

Lagoftalmi: Göz kapaklarındaki bozukluk nedeniyle gözlerin tam kapanmaması hali.

Lap: Lenfadenopati'nin kısaltılmış şeklidir. Lenfadenopati
virgs.gif
lenf bezlerinde büyüme anlamına gelir.

Laparatomi: Teşhis amaçlı veya ameliyat için karın boşluğunun açılması.

Laparoskopi: Ucunda kamera olan
virgs.gif
laparoskop denilen aletle karın boşluğunun endoskopik incelenmesi.

Larva: Tırtıl
virgs.gif
kurtçuk.

Larenks: Gırtlak.

Larenjit: Larenks iltihabı.

Larengoskop: Bogazın muayenesine yarayan aynalı ışıklı alet.

Larengoskopi: Gırtlağın içinin larengoskop ile muayenesi.

Latent: henüz belirgin hale gelmemiş
virgs.gif
gizli.

Lenfoma: Başlangıcını lenfoid dokudan almış tümör.

Lezyon: Genel anlamda henüz tam olarak niteliği tespit edilmemiş bozukluk.

Ligament: Vücudun muhtelif eklemlerinde
virgs.gif
organlarında bulunan bağlara verilen isimdir.

Lumbago: Bel ağrısı
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
M -

Maceration (maserasyon): Suya maruz kalmaya bağlı yumuşama.

Macro: Büyük.

Macüla: Küçük leke

Macropsia: cisimlerin olduğundan büyük görünmesi

Makcocephalia (makrosefali): Başın (beynin) normalden büyük olması.

Magnet: Mıknatıs.

Magnetik Resonans Görüntüleme (MR=NMR=MRG): Magnetik alan kullanarak görüntüleme tekniği Bu teknik esnasında vücutta metal bulunmamalıdır.

Malabsorbsiyon: Emilimin bozuk oluşu.

Maladi: Hastalık.

Malasi: Keyifsizlik
virgs.gif
kırıklık.

Malarya: Sıtma.

Male: Erkek.

Malformasyon: Kusurlu oluş
virgs.gif
sakatlık.

Malfonksiyon: Her hangi bir organın yetersiz veya dengesiz görev yapması.

Malin (malign): Habis
virgs.gif
kötü huylu.

Malleol: Ayak ekleminin her iki tarafındaki kemik çıkıntılarına verilen isim.

Malleus: Orta kulaktaki çekiç kemik.

Malnutrisyon: Sağlık için şart olan
virgs.gif
vitamin
virgs.gif
mineral
virgs.gif
protein ve benzeri maddelerin yetersiz alınmasından doğan hastalıkları tanımlayan bir terimdir.

Malpraktis (malpractice): Tıpta yanlış
virgs.gif
özensiz tedavi.

Mastektomi: Ameliyatla memenin alınması.

Mamilla: Meme başı.

Mamografi: Meme filmi.

Mandibula: Alt çene kemiği.

Mani: Aşırı neşe şeklinde beliren psişik hastalık.

Manifest: Aşikar
virgs.gif
gizli olmayan.

Marfan Sendromu: Sebebi bilinmeyen herediter genetik bir hastalık.

Marihuana: Esrar.

Mastektomi: Memenin her hangi bir rahatsızlık nedeniyle alınmasıdır. Basit mastektomi sadece meme dokusunun çıkartılmasıdır. Radikal mastektomi ise
virgs.gif
kanser vakalarında baş vurulan memeyle birlikte
virgs.gif
memenin altındaki kasların ve koltuk altındaki lenf bezlerinin de çıkartılmasıdır.

Mastitis: Memenin iltihabıdır
virgs.gif
emziren annelerde sütün birikmesi nedeniyle veya meme başındaki çatlak nedeniyle sık rastlanan bir durumdur.

Mastoidektomi: Mastoid hücrelerin iltihaplanması nedeniyle mastoid kemiğin çıkartılması ameliyatıdır.

Mastoidit: Kulak arkasında bulunan mastoid kemikteki
virgs.gif
mastoid hücrelerinin iltihabıdır. Genellikle orta kulak iltihaplarını takip eder.

Mazohist: İşkenceden zevk alan
virgs.gif
işkence tarzı hareketlerden cinsel haz duyan.

Menenjit: Beyin zarlarının (Meninkslerin) iltihabıdır.

Menapoz: Adetten kesilme.

Menstrual: Menstruasyonla ile ilgili
virgs.gif
adet görme ile ilgili.

Menstrual Siklus: Adet görme dönemleri
virgs.gif
iki adet arası.

Mentruasyon: Adet görme
virgs.gif
ay başı. Kadınlarda periodik kanama.

Mental Reterdation: Zeka gelişiminde gerilik.

Metastatik: Metastaz yapmış lezyona verilen isim. (Başka bir organdan atlamış tümöral oluşum)

Metastaz: Herhangi bir organdaki kanser hücrelerinin
virgs.gif
vücudun başka bir bölümüne atlamasıdır.

Mitoz: Hücre bölünmesi.

Miyom (myoma): Uterus kasının iyi huylu tümörüdür.

Mukolitik: Mukus'u eriten anlamındadır. Yani
virgs.gif
akciğerlerde oluşan ve katılığı nedeniyle çıkarılmakta güçlükle karşılaşılan mukus'un (balgam) kıvamını azaltarak
virgs.gif
atılmasını sağlayan ilaçlar.

Mukoza: Bazı organların iç yüzlerini kaplayan ve salgı üreten doku tabakası.
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
N -

Nail: Tırnak

Nalorphine (nalorfin): Morfin ve benzeri ilaçların antagonisti.

Nanism: Cücelik

Nanocephaly (nanosefali): Başın anormal şekilde küçük oluşu.

Nanomelia: (nanomeli): Kol ve bacakların anormal şekilde kısa oluşu

Narkoanaliz: Psikanalize yardımcı olmak amacıyla
virgs.gif
bir narkotik ilacın kullanılmasıdır.

Narkolepsi: Önüne geçilemiyecek kadar şiddetli uyuma eğilimi.

Narkoz: Ameliyat yapmak için duyu
virgs.gif
hareket ve bilincin damar yolu veya solunum yolu ile narkotik madde verilerek uyuşturulmasıdır.

Narkotik: Uyutucu
virgs.gif
uyuşturucu.

Narsizm: Kendi kendini sevmek anlamına gelir.Aslında gelişimin normal bir safhasını teşkil eder
virgs.gif
ancak hayatın ileri devrelerinde varlığı anormal sayılır.

Natal: Doğuşa ait.

Nazal Kemik: Burun kemiği.

Nazofarinks: Burnun arka kısmı ile yutağın komşuluk yaptığı bölge.

Natrium: Sodyum.

Naturel: Normal
virgs.gif
tabii.

Nausea: Mide bulantısı.

Nebulizer: Sıvıyı püskürterek uygulamaya yarayan alet.

Neonatal: Yeni doğana ait.

Neoplazi: Patalojik anlamda yeni doku oluşumu.

Nöroloji: Asabiye
virgs.gif
sinir hastalıkları.

Nöroşirürji: Beyin cerrahisi.

Nodül: Yuvarlak
virgs.gif
çapı 1 cm'den küçük patolojik oluşumlar
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
O -
Oasis: Hasta doku arasındaki sağlam doku parçası.
Obduction (obduksiyon): Otopsi.

Obez: Şişman.

Obezite: Şişmanlık.

Obje: Görülebilen veya dokunulanilen herhangi bir şey.

Objektif: Duyulup
virgs.gif
görülebilen
virgs.gif
idrak edilebilen.

Obliterasyon: Vücuttaki boşlukların tıkanması.

Observasyon: Gözlem
virgs.gif
izlem
virgs.gif
müşahade.

Obsesyon: Daimi endişe
virgs.gif
fikri sabit
virgs.gif
nöroz.

Obstrüksiyon: Tıkanma
virgs.gif
engel.

Obstetri: Doğum bilgisi.

Odioloji (audiology): İşitme ve işitme bozukluklarını konu alan bilim dalı.

Odiogram: Kulağın işitme gücünün kaydıdır
virgs.gif
odiometri cihazı ile ölçülür.

Oedipus Kompleksi: Erkek çocuğun annesine karşı duyduğu bilinçsiz yakınlık nedeniyle babasını kıskanması ve bununla ilgili ruhsal bozukluklar kompleksine verilen isimdir.

Odontoid: Diş şeklinde.

Oftalmik: Göze ait.

Oftalmopleji: Göze ait sinirlerin felci sonucu göz kapağının düşmesi ve gözün hareket edememesi ile birlikte oluşan tablo.

Oftalmoloji: Göz ve göz hastalıkları ile uğraşan bilim dalı.

Oftalmoskop: Göz içi muayenesinde kullanılan bir alet.

Oftalmoskopi: Oftalmoskop ile gözün içinin muayene edilmesi.

Oftalmolojist: Göz hastalıkları uzmanı
virgs.gif
göz uzmanı.

Oftalmonometri: Göz içi basıncın ölçülmesi.

Okkult: Gizli
virgs.gif
kapalı.

Oklude: Kapalı
virgs.gif
tıkalı.

Oksiput: Başın arka kısmı.

Okulomotoryus: Gözü hareket ettiren sinirlerden birisidir. (3.kafa çifti Nervus Oculomotorius)

Oküler: Göze ait.

Olekranon: Dirsekteki çıkıntı.

Olfaktoryus: Koku siniri. (Nervus Olfactorius)

Oligüri: İdrarın normalden az çıkartılması

Oligo: Geri
virgs.gif
küçük.

Oligodendroglioma: Sinir sistemi destek dokusuna ait
virgs.gif
özellikle beyincikte görülen kötü huylu tümör.

Oligospermi: Menide spermatozoidlerin normalden az oluşu.

Omentum: Karın içerisinde
virgs.gif
barsakları örten oluşum.

Onanizm: Genital organlar ile oynayarak kendi kendine tatmin.

Onkoloji: Tümöral oluşumlarla ilgili bilim dalı.

Opak: Donuk
virgs.gif
şeffaf olmayan.

Operabl: Ameliyat edilebilir
virgs.gif
ameliyat edilmekle halen bir şansı olan. (aksi; inoperabl)

Operasyon: Cerrahi müdahale
virgs.gif
ameliyat.

Opiat: Afyonlu ilaç
virgs.gif
uyuşturucu.

Ortopedi: Kemik eklem ve kaslardan oluşan hareket sistemindeki bozuklukların çeşitli yöntemlerle tedavisini konu *** bilim dalı.

Opistotonus: Bazı hastalıklarda vücudun ekstansör (gerici) kaslarının gerilmesi sonucu gövdenin yay biçimi alarak kasılmış hali. (Örn. Tetanozda)

Osteogenesis: Kemik oluşumu
virgs.gif
kemiklerin gelişimi.

Osteogenesis İmperfekta: Kemiklerin kolayca kırılacak şekilde gevrek oluşu ile karekterize kalıtsal nitelik gösteren hastalık.

Osteojenik: Kemik yapıcı.

Osteoid: Kemik gibi
virgs.gif
kemiğimsi.

Osteoliz: Kemiğin çürümesi
virgs.gif
nekrozu
virgs.gif
erimesi.

Osteomalasi: Kemiklerin yumuşaması ile karekterize bir hastalık.

Osteomiyelit: Kemik iltihabı.

Osteofit: Kemiklerde patalojik olarak oluşan çıkıntı şeklindeki oluşumlar.

Osteoplasti: Kusurrlu kemiği düzeltme veya sağlam kemikle değiştirme ameliyatı.

Ovoblast: Yumurtanın geliştiği hücre
virgs.gif
yumurta hücresi.

Ovosit: Olgunlaşma devresinden önceki dişi cinsiyet hücresi.

Ovülasyon: Kadınlarda yumurtalıklarda ovüm'ün (Yumurtanın) atılmasıdır. Ovülasyon genellikle adet dönemlerinin ortasına rastlayan 11-14. günler arasında olur.
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
Ö -

Ödem (edema): Vücutta anormal miktarda su toplanmasıdır. Kalp
virgs.gif
damar ve böbrek hastalıklarının bir belirtisi olabildiği gibi bazı allerjik durumlarda ve beyin travmalarında ciddi sonuçlar doğurabilir.

Ödipus Kompleksi: Bkz. Odipus Kompleksi.

Östaki Borusu: Orta kulakla nazofarenksi birleştiren
virgs.gif
atmosfer basıncı ile orta kulak içi basıncı dengeliyen yola verilen isimdir.

Östrojen (estrogen) : Yumurtalıklardan salgılanan ve insanlarda sekonder cinsel karakterlerin gelişmesini sağlıyan hormondur.

Ötenazi: Kısaca ölüm hakkı da denilebilir. Tedavisi mümkün olmayan kronik hastalıklarda
virgs.gif
hayattan umudunu kesmiş hastanın ağrısız bir metotla ölümüne izin verilmesidir.Yasal değildir.

Özefagus: Yemek borusuna verilen isimdir
virgs.gif
yutak ile mideyi birleştirir.
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
P -

Pacemaker: Kalpte atımların başlamasını uyaran otonom merkez.

Pachyderma (pakiderma): Derinin kalın oluşu

Pakimenenjit: Beynin en dış zarının (dura mater) iltihabıdır.

Pandemi: Salgın bir hastalığın kıta düzeyinde çok geniş bir alana yayılmasına verilen isimdir.

Palilali: Psikolojik bir bozukluk olup
virgs.gif
aynı cümle veya kelimenin bir çok defa tekrarlanmasıdır.

Palyatif: Hafifletici. geçici

Palpasyon: Elle dokunularak yapılan muayene.

Palpitasyon: Kalp çarpıntısı.

Palsy: Felç
virgs.gif
inme.

Pan: Bütün.

Panaris: Tırnak yatağı iltihabı
virgs.gif
dolama.

Panarterit: Bütün arterleri kapsayan iltihabi durum.

Pankardit: Kalbin bütün zarlarının iltihabı.

Pankreas: Karın boşluğunun üst tarafında ve bel omurlarının ön kısmında yerleşik bir organdır. Salgılarıyla sindirm fonksiyonuna yardımcı olur ve kan şekerini düzenler.

Pankreatit: Pankreas iltihabıdır.

Panoftalmi: Gözün bütün tabakalarının iltihabı.

Pansinüzit: Bütün yüz sinüslerinin iltihabı.

Papillom: Meme başı gibi çıkıntılar yapan iyi huylu tümörler.

Papillokarsinom: Kötü huylu papillom.

Papaverin: Opiumdan elde edilen
virgs.gif
düz kasların spazmını çözücü etkiye sahip bir alkaloid.

Papillit: Görme sinirinin retinaya girdiği yerin (optik papilla) ödemli iltihabı.

Papül: Ciltteki
virgs.gif
sınırları belirgin
virgs.gif
kabarık
virgs.gif
1 cm'den küçük çaplı lezyonlardır.

Para: Yanında
virgs.gif
yan. Örn. (Para-aortik aortun yanında)

Parakardiak: Kalbin yanında
virgs.gif
kalbe komşu.

Paralitik: Felç olan
virgs.gif
felçli kişi.

Paralizi: Felç.

Paramedian: Orta hattın yanında
virgs.gif
orta hatta yakın.

Paramedikal: Bir dereceye kadar tıpla ilgili
virgs.gif
hekimliği kısmen ilgilendiren.

Paranazal: Burun boşluğunun yanında
virgs.gif
buruna komşu.

Parankim: Bir organ yada bezin görev gören dokusudur. Örneğin
virgs.gif
karaciğer parankimi denildiği zaman
virgs.gif
karaciğerin bütünü anlaşılır.

Paraozefageal: Özefagusun (yemek borusu) yanında yer alan.

Parapleji: Belden aşağı her
virgs.gif
iki bacağın tutmaması
virgs.gif
felç hali.

Paraparezi: Belden aşağı her iki bacağın kısmi felci
virgs.gif
örn. hareket olup
virgs.gif
yardımsız yürüyecek kadar güç olmaması.

Paratiroid: Tiroid bezi arkasında bulunan dört adet küçük beze verilen isim.

Paratiroidektomi: Paratiroidlerin ameliyatla çıkartılması.

Paratrakeal: Nefes borusunun yanında yer alan.

Paravertebral: Omurganın (Vertebral Kolon) yanında yer alan.

Parazitemi: Kanda parazit bulunması.

Parazit: Asalak.

Parasentez: İçinde su veya cerahat toplanmış bir vücut boşluğundaki sıvıyı çıkarmak için yapılan delme ameliyatı.

Parankim: Organın kendine özel doku yapısı.

Parenteral: İlaç veya serumların ağız yolu ile değil damar yolu
virgs.gif
kas içi gibi yollarla verilmesi.

Parestezi: Uyuşma
virgs.gif
karıncalanma veya yanma hissi gibi duyusal bozukluklar.

Parietal Kemik: Kafatasının her iki yan tarafındaki kemiklere verilen isim.

Paroksismal: Ani ve geçici krizler halinde gelen.

Parsiyel: Bütününü kapsamayan
virgs.gif
tam olmayan
virgs.gif
kısmi.

Partikül: Parçacık
virgs.gif
zerre.

Partus: Doğum.

Parotis Bezi: Kulak altı tükrük bezi.

Parotitis: Kabakulak.

Patella: Diz kapağı kemiği.

Patojen: Hastalık yapan madde veya mikroorganizmalar.

Patogenez: Hastalığın esas ve gelişimi.

Patognomonik: Bir hastalık için çok özel belirti
virgs.gif
bu varsa mutlaka o hastalık akla gelmelidir gibi.

Patolojik: Normal olmayan
virgs.gif
hastalıklı.

Patolog: Hastalık nedeni ile dokularda meydana gelen değişimleri inceleyen bilimle uğraşan kişi.

Pediatri: Çocuk hastalıkları ile uğraşan tıp dalı.

Pediatrist: Çocuk hastalıkları uzmanı.

Pelvis: Leğen kemiği.

Penis: Erkek cinsel organı.

Periton: Karın içi organları çepeçevre saran
virgs.gif
karın boşluğunun iç yüzünü örten zardır.

Peritonit: Peritonun iltihabıdır.

Peroral: Ağız yolu ile.

Peteşi: Ciltte nokta biçiminde kanamalar. (Damar dışına kan çıkması)

Phenotype: Kişinin kalıtsal yapısının dışa akseden görünümü
virgs.gif
aynı tür fertlerini belirleyen
virgs.gif
gözle görülebilen özelliklerin tümü.

Pitriasis: Daha çok gövdede ve uzuvların gövdeye yakın yerlerinde yerleşen
virgs.gif
bazan kepeklenme gösteren bir cilt hastalığıdır. Çeşitli türleri vardır
virgs.gif
bunlardan PITRIASIS VERSICOLOR'da deniz mevsimlerinde hasta olan bölge güneş ışını almadığı için daha belirgin hale gelir.

Plak: Plak
virgs.gif
dermatologlar için açık bir anlamı olan ancak başkaları tarafından genellikle anlaşılmayan bir terimdir. Yüksekliğine oranla kapladığı alan geniştir ve keskin bir kenarı vardır. Plaklar en sık sedef hastalığında (psöriasis) görülür. Bkz. Resim - Plak

Plevra: Akciğerleri ve göğüs kafesinin iç yüzünü örten zar.

Plevral: Plevraya ait.

Plörezi: Plevra iltihabı. Akciğerin üzerini örten plevra ile göğüs duvarını örten iki plevra yaprağı arasında sıvı birikmesi.

Plörit: Plevranın
virgs.gif
sıvı birikmeksizin kuru iltihabı.

Polikistik: Bazı organlarda çok sayıda içi sıvı ile dolu oluşumlara verilen addır. Polikistik böbrek
virgs.gif
polikistik meme gibi.

Polip: Organların ve vücut boşluklarının iç yüzünü kapsayan mukoza adı verilen tabakadan menşeini almış
virgs.gif
saplı iyi huylu küçük ur.

Prostat: Erkeklerde mesanenin altında ve idar yolunun başlangıcında bulunan genital sisteme ait bir bez.

Prostatit: Prostat iltihabı.

Psoriasis: Halk arasında sedef hastalığı olarak bilinir. Sık rastlanan
virgs.gif
özellikle diz ve dirseklerde ve vücudun diğer bölgelerinde rastlanan simetrik
virgs.gif
kırmızı
virgs.gif
kabuklanma ve pullanma gösteren bir cilt hastalığıdır. Sebebi bilinmemektedir.

Pulmoner: Akciğer veya akciğerlerle ilgili.

Pulmoner Arter: Akciğerin büyük besleyici arteri.

Purpura: Deri ve mukozalardaki küçük kanamalar.

Püstül: Ciltte
virgs.gif
içerisinde cerahat bulunan kabarık lezyonlardır.
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
R -

Rabbeting: Çentikler gösteren kırık kemik uçlarının birbiri içine girmesi.

Rabiate: Kuduza yakalanmış

Rabies: Kuduz.

Radius: Ön kolun dış tarafında (baş parmak tarafında) bulunan kemiktir.

Radikal: Sebebe yönelik
virgs.gif
köklü.

Radikül: İnce dal
virgs.gif
küçük kök.

Radikülit: Omurilikten çıkan sinirlerin (spinal sinir) kök iltihabıdır.

Radikülopati: Spinal sinir köklerini tutan herhangi bir hastalık.

Radyoaktif: Radyasyon yayan özelliğe sahip.

Radyodermatit: Işına maruz kalmış ciltte meydana gelen dermatit.

Radyoloji: Genel anlamda X ışınları
virgs.gif
ses dalgaları veya diger yöntemleri kullanarak teşhis hizmetleri veren tıp dalıdır.

Radyoterapi: Işınlama kullanılarak yapılan tedavi yöntemi.

Rahim: Uterus
virgs.gif
döl yatağı.

Raşitizm: D vitamini eksikliğinin neden olduğu
virgs.gif
çocuklarda görülen bir hastalıktır.Kemik teşekkülünün tam olmaması nedeniyle tedavisi geciktirilmiş
virgs.gif
ihmal edilmiş vakalarda uzun kemiklerde deformiteler teşekkül eder.

Refraksiyon: Kırılma.

Refraktometre: Görme bozuklukluklarını ölçen cihaz.

Rejenerasyon: Harap olmuş bir dokunun kendini yenilemesi
virgs.gif
tamiri.

Rejional: Bir bölgeye ait.

Regresyon: Bir hastalık belirtisinin gerilemesi
virgs.gif
şiddetinin azalması.

Regurjitasyon: Yenilen yiyecek ve içeceklerin
virgs.gif
kusma olmaksızın ağıza geri gelmesi.

Rehabilitasyon: Fiziki hareket kusurlarını düzeltme
virgs.gif
yeniden kazandırma.

Relaksin: Gebelik esnasında meydana gelen ve doğum işlevinde gevşetici rol oynayan hormon.

Remisyon: Hastalık belirtilerinin sönmesi.

Renal: Böbrekle ilgili.

Renal Arter: Böbrek arteri.

Reproduktif: Çoğalabilen.

Respirasyon: Solunum
virgs.gif
nefes almak.

Respiratuvar Sistem: Solunum sistemi.

Retansiyon: Birikme
virgs.gif
toplanıp kalma. (Örn. İdrar retansiyonu; idrar tutulması
virgs.gif
idrar yapamama.)

Retiküler: Ağ gibi
virgs.gif
ağ biçiminde.

Retina: Gözün en iç tabakası
virgs.gif
ağ tabaka.

Retinit: Retina iltihabı.

Retrobulber: Göz küresinin arka kısmı.

Retrobulber Nörit: Görme sinirinin
virgs.gif
gözün arka kısmındaki bölümünün ani görme kaybı ile karekterize iltihabi durumu.

Retrogressiv: Gerileyen.

Retroperitoneal: Periton zarının arkasında.

Retroversi: Bir organın normal konumda değil arkaya doğru eğik durumda olması.

Revaskülarizasyon: Yeniden damarlanma.

Reynaud hastalığı: Sebebi bilinmeyen
virgs.gif
daha çok orta yaşlı kadınlarda rastlanan bir rahatsızlık olup
virgs.gif
özellikle soğuğa maruz kalınca parmaklarda morarma ve hissizleşme ile karakterize bir damar rahatsızlığıdır.

Rezeksiyon: Bir organ veya vücut kısmının bir bölümünün veya tamamının çıkartılması.

Rezidü: Artık
virgs.gif
bakiye.

Rezidüel: Kalan
virgs.gif
artan. ( Örn. Rezidüel İdrar; İdrar yapıldıktan sonra çıkartılamıxxxxx geride kalan idrar.)

Rezistan: Dirençli.

Rezistans: Direnç
virgs.gif
mukavemet.

Rezorbsiyon: Emilme.
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
S -

Sabulous: Kumlu

Saccharin (sakarin): Tat verme amacıyla kullanılan toz sentetik madde.

Safra: Karaciger tarafından salgılanan
virgs.gif
yeşilimsi kahverengi bir sıvıdır.Safra
virgs.gif
kısmen yağ sindirimine yarayan bir salgı
virgs.gif
kısmende eskimiş alyuvarların (eritrositlerin) tahrip olmaları sonucu oluşmuş bir atılma ürünüdür.

Safra Kesesi: Karaciğerden salgılanan safranın toplandığı
virgs.gif
karacigerin alt kısmında bulunan torba şeklinde bir organ-dır.Kesenin görevi
virgs.gif
safrayı depolayıp
virgs.gif
yoğunlaştırmak
virgs.gif
ve gerekli aralıklarla oniki parmak barsağına (duodenuma) safra salgılamaktır.

Sak: Kese
virgs.gif
torba.

Sakküler: Keseye benzer
virgs.gif
torba gibi.

Sakkum: Kuyruk sokumu.

Sakralizasyon: Beşinci bel omuru ile kuyruk sokumu kemiğinin birleşik olmasına verilen isim.Yapısal bir farklılıktır.

Sakroiliak Eklem: Sakrumla kalça kemiğinin
virgs.gif
sağda ve solda yapmış olduğu eklem.

Sadizm: Başkalarına acı vermekten cinsel haz duyma.

Sadist: Başkasına işkence etmekten zevk alan kişi.

Sagittal: Vücudu sol
virgs.gif
sağ şeklinde ortadan ayıran düzlem.

Salisilik Asit: Ateş düşürücü etkisi olan ve aspirin yapımında kullanılan bir madde.

Salmonella: Bir bakteri türü.

Salpinks: Tuba uterina
virgs.gif
rahimle yumurtalıklar arasındaki geçişi sağlayan
virgs.gif
sağlı sollu iki tarafta bulunan tüpler.Tüplerin tıkalı olması kısırlığa neden olur.

Salpenjit: Tuba uterinaların iltihabı.

Sedasyon: Hastanın sakinleştirilmesi.

Simpleks: Tek maddeden oluşmuş
virgs.gif
basit
virgs.gif
sade.

Sinüzit: Sinüs adı verilen yüzdeki kemik boşlukların iç yüzünü kaplayan mukoza iltihabına ve boşlukta cerahat toplanmasına sinüzit adı verilir.

Siroz: Bir organda sertleşme ve nedbeleşme ile karakterize fibröz doku oluşumuna verilen isimdir. Ancak bu terim hemen her zaman karaciğerin görevini yapamamasıyla ilgili
virgs.gif
kronik karaciğer iltihabı için kullanılır.

Sitoloji: Hücre bilimi.

Skolyoz (Skoliosis): Omurganın sağ veya sola doğru eğrilikleri ile karakterize şekil bozukluğu.

Sternum: Göğüs ön duvarının ortasında yerlan her iki yanına kaburgaların (costa = cot) tutunduğuyassı uzun kemik; göğüs kemiği.

Subkarinal: Karinanın altında. (Karina: Trakea'nın ikiye ayrıldığı yere verilen isim)

Subplevral: Akciğer zarının altında.

Süt Bezezi: Meme dokusu içerisindeki süt üreten bezler
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
T -

Tabacism (tabasizm): Kronik tütün zehirlenmesi

Tabes Dorsalis: Sfilizin ilerlemiş döneminde sinir sistemi tutulumuna bağlı olarak dengesizlik
virgs.gif
yürüme güçlüğü görme bozuklukları ile seyreden tabloya verilen isimdir.

Talamus: Orta beyindeki bir cekirdek grubuna verilen addır.

Talasemi: Kalıtsal bir kan hastalığıdır. Akdeniz kıyılarında yaşayanlarda daha sık görülür.

Takipne: Çok hızlı solunum.

Taşikardi: Kalbin dakikadaki vuru sayısının artması.

Tartar: Diş taşı.

Telenjektazi: Deride veya mukozalarda kırmızı lekeler şeklinde görülen kılcal
virgs.gif
arteriol ve venüllerin genişlemesinden oluşan lezyonlar.

Telekardiofon: Kalp seslerini hastadan uzakta dinleten alet.

Telepati: Beş duyu işe karışmaksızın düşüncelerin
virgs.gif
bu duyuların üstünde bir yolla aktarılması.

Temporal Bölge: Şakak bölgesi.

Tendinit: Tendon iltihabı.

Tendon: Kasların kemiklere yapışmasını sağlayan yapılar.

Tenesmus: Rektum veya mesanenin iltihaplı durumlarında görülen
virgs.gif
ağrılı işeme veya defekasyon duygusu.

Tenya: Barsak paraziti
virgs.gif
şerit
virgs.gif
yassı solucan.

Testosteron: Erkek ¤¤¤¤ hormonuna verilen addır.

Tremor: İrade dışı titremelere verilen addır. Örneğin
virgs.gif
Hipertiroidi (Tiroid bezinin fazla çalışması) adı verilen rahatsızlıkta ellerde görülen ince amplitüdlü titremelere tremor adı verildiği gibi
virgs.gif
Parkinson da görülen kaba ve büyük amplitüdlü titremelere de tremor denir.

Tromboz: Kan damarlarının pıhtı veya ateron (kolesterol) plakları oluşarak tıkanmasıdır
 
Üst Alt