Gûl-i Misbah
Aktif Üyemiz
Kalabalıklarda kaybolmuşum..
?Saat kaç?
Kaçı kaç geçiyor ?
Kaça kaç var??
Kaç kaçta derken kaçıyor. Kaçıyor neler neler?
Tane tane tek tek birini atlamadan anlarımı çekiyorum.
Hasreti diniyor vakitlerin.
Bir gün bir derviş birkucak dolusu elma ile bayırlar aşan bir genç kıza rastlamış?Bozkırın sıcağında yorgunluktan al almış kızın yanakları. ?Nereye gidersin?? Ne doldurdun kucağına?? diye sormuş derviş. Uzak bir tarlayı işaret etmiş kız. ?Sevdiğim çalışıyor orada. Ona elma götürüyorum.? Kaç tane?? diye soruvermiş derviş. Kız şaşkın:
?İnsan sevdiğine götürdüğü şeyi sayar mı hiç? ? usulca kırıvermiş elindeki tesbihi dervişin..
Yollar hep meçhule sürükler beni
Balçıklar benim güneşim sanki
Bu nasıl zamandır bu nasıl mekân
Ben nerdeyim ana? Tesbihim nerde?
akşamın sonundayım karanlığı aşan yolda
dünyanın yaşlanmış dertleri düştü omuzlarıma
sırtımda insan yüklü bir gök var sanki
perdelerini çektim camlarımın.
aşk motifinden işlemek için nakış nakış gönlüme
diz üstü çöktümboynumu büktümbir dilenci edasıyla
haydi tesbihimrahmet mürekkebine batır beni
belki iki satır kelam olamam ALLAH için ama
bir elif de yazsan yeter
tek bir harf olmaya da razıyım?
haydi tesbihim tane tane çek beni
bir ab-ı hayat sunşu ahu figan olan ruhuma
senden ve seccademden başka ibadetime vesilemi varki
kays ın kavruk çöllerine dönmüş gönlüme
senden başka kim leyla olup su serpebilirki?
kulluğum başımda billurdan bir taç
ALLAH dedirttir banabudur açlığıma ilaç
kalmasın bedenimde esbabı cürmüm
yeni bir tevekkül belirsinkaramsar hücrelerime!)
haydi tesbihimey laram dilaram
niyazımın yegane vesilesi
nur-i muhammedin nuruna boğ beni
aşıktan maşuğuna aksıno aşk denizin şelalesi
ancak vuslat hayaliyle kırmızı bir vahadır derdim
leyl oldum bu sahra çarşısında
huzur-i aşk satılıyor bu çarşıda koş dediler
koştum!!!
ancak elime önce seni verdiler ve çeeek çok çek dediler?.
Alnım secdede buz olmuş
Vefasızlık bellediklerim ellerimde.
Ellerim diyorum
Titrek mum ışığına mukabil sorgudan sefil kaçaklıklara gebe.
Her zerresi örtülse de tenimin saklanmıyor oyunbozanlar
Herşey alelade yerlerde.
Gözlerim telaşlı hayret
Hayret ki bakamıyorlar titrek ellerime.
Gel diye haber salmıştın rüyalarımda.
En sevgilinle şereflendirip garip uykularımı artık gel demiştin.
Ay şavkını kıskandıran yüzünü gör de cana gel demiştin.
Duyamadım
Gelemedim
Dönemedim
Şimdi hangi yusufcuk havalansa göklere
Sessiz bir ağıtla ağlar olmuş gözleri.
Benim adım kahır olmuş
Seccademde hüzün izleri
alıntıdır...
?Saat kaç?
Kaçı kaç geçiyor ?
Kaça kaç var??
Kaç kaçta derken kaçıyor. Kaçıyor neler neler?
Tane tane tek tek birini atlamadan anlarımı çekiyorum.
Hasreti diniyor vakitlerin.
Bir gün bir derviş birkucak dolusu elma ile bayırlar aşan bir genç kıza rastlamış?Bozkırın sıcağında yorgunluktan al almış kızın yanakları. ?Nereye gidersin?? Ne doldurdun kucağına?? diye sormuş derviş. Uzak bir tarlayı işaret etmiş kız. ?Sevdiğim çalışıyor orada. Ona elma götürüyorum.? Kaç tane?? diye soruvermiş derviş. Kız şaşkın:
?İnsan sevdiğine götürdüğü şeyi sayar mı hiç? ? usulca kırıvermiş elindeki tesbihi dervişin..
Yollar hep meçhule sürükler beni
Balçıklar benim güneşim sanki
Bu nasıl zamandır bu nasıl mekân
Ben nerdeyim ana? Tesbihim nerde?
akşamın sonundayım karanlığı aşan yolda
dünyanın yaşlanmış dertleri düştü omuzlarıma
sırtımda insan yüklü bir gök var sanki
perdelerini çektim camlarımın.
aşk motifinden işlemek için nakış nakış gönlüme
diz üstü çöktümboynumu büktümbir dilenci edasıyla
haydi tesbihimrahmet mürekkebine batır beni
belki iki satır kelam olamam ALLAH için ama
bir elif de yazsan yeter
tek bir harf olmaya da razıyım?
haydi tesbihim tane tane çek beni
bir ab-ı hayat sunşu ahu figan olan ruhuma
senden ve seccademden başka ibadetime vesilemi varki
kays ın kavruk çöllerine dönmüş gönlüme
senden başka kim leyla olup su serpebilirki?
kulluğum başımda billurdan bir taç
ALLAH dedirttir banabudur açlığıma ilaç
kalmasın bedenimde esbabı cürmüm
yeni bir tevekkül belirsinkaramsar hücrelerime!)
haydi tesbihimey laram dilaram
niyazımın yegane vesilesi
nur-i muhammedin nuruna boğ beni
aşıktan maşuğuna aksıno aşk denizin şelalesi
ancak vuslat hayaliyle kırmızı bir vahadır derdim
leyl oldum bu sahra çarşısında
huzur-i aşk satılıyor bu çarşıda koş dediler
koştum!!!
ancak elime önce seni verdiler ve çeeek çok çek dediler?.
Alnım secdede buz olmuş
Vefasızlık bellediklerim ellerimde.
Ellerim diyorum
Titrek mum ışığına mukabil sorgudan sefil kaçaklıklara gebe.
Her zerresi örtülse de tenimin saklanmıyor oyunbozanlar
Herşey alelade yerlerde.
Gözlerim telaşlı hayret
Hayret ki bakamıyorlar titrek ellerime.
Gel diye haber salmıştın rüyalarımda.
En sevgilinle şereflendirip garip uykularımı artık gel demiştin.
Ay şavkını kıskandıran yüzünü gör de cana gel demiştin.
Duyamadım
Gelemedim
Dönemedim
Şimdi hangi yusufcuk havalansa göklere
Sessiz bir ağıtla ağlar olmuş gözleri.
Benim adım kahır olmuş
Seccademde hüzün izleri
alıntıdır...