MURATS44
Özel Üye
Süleyman Demirel hayatını kaybetti
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, tedavi gördüğü Ankara'da hayatını kaybetti. 13 Mayıs'ta hastaneye kaldırılan Süleyman Demirel'in durumunun bu geceyarısından sonra ağırlaştığı ve saat 02.05'te yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybettiği belirtildi. Demirel'in ölüm haberini Güven Hastanesi görevli doktorlarından Banu Akın doğruladı.
Özel Ankara Güven Hastanesi'nden yapılan açıklamada, Demirel'in vefatına ilişkin bilgi verildi. Açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Değerli Türk Milletine, 9. Cumhurbaşkanımız Sayın Süleyman Demirel, 13 Mayıs 2015 tarihinde böbrek yetmezliği, kalp yetmezliği ve akut solunum yolları enfeksiyonu sebebiyle hastanemize yatırılmıştır. Takip eden günlerde sağlık durumu giderek ağırlaşmış ve tedavileri devam etmekte iken, 16 Haziran 2015 tarihinde solunum ve kalp fonksiyonlarında ileri derece kötüleşme olmuştur. Yapılan tüm girişimlere rağmen cevap alınamamış, 17 Haziran 2015 saat 02.05'te hayatını kaybetmiştir.
Kendisine Allah'tan rahmet, yakınlarına ve Türk Milletine başsağlığı dileriz."
Isparta'nın Atabey ilçesine bağlı İslamköy'de doğdu. İlköğrenimini doğduğu köyde, ortaokul ve liseyi Isparta ve Afyon'da bitirdi. Şubat 1949'da İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi'nden mezun oldu. Aynı yıl Elektrik İşleri Etüd İdaresi' nde göreve başladı. Önce 1949-1950, daha sonra 1954-1955 yıllarında Amerika Birleşik Devletleri'nde barajlar, sulama ve elektrifikasyon konularında ihtisas yaptı. 1954 yılında Barajlar Dairesi Başkanı, 1955 yılında da Devlet Su İşleri Genel Müdürü oldu.
1962-1964 yılları arasında serbest müşavir-mühendis olarak çalıştı. Aynı yıllarda Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde su mühendisliği konusunda dersler verdi.
Siyasî yaşamına, 1962 yılında, Adalet Partisi Genel İdare Kurulu üyeliği ile başladı. 28 Kasım 1964 tarihinde bu partiye genel başkan seçilmesinin ardından, kurulmasını sağladığı ve Şubat-Ekim 1965 tarihleri arasında görev yapan koalisyon hükûmetinde Başbakan Yardımcısı olarak görev aldı. 10 Ekim 1965'de yapılan genel seçimlerde başında bulunduğu AP, yüzde 53 oy alarak tek başına iktidar oldu. Bu seçimlerde Isparta Milletvekili olarak Parlamento'ya girdi ve Türkiye'nin 12. Başbakanı olarak hükûmeti kurdu.
Bu hükûmet 4 yıl sürdü. 10 Ekim 1969 tarihindeki genel seçimlerde de Adalet Partisi yine tek başına iktidar oldu. Böylece, 31. T.C. Hükûmeti'ni kurdu. Daha sonra, parti içi bir kriz dolayısı ile, 32. T.C. Hükûmeti'ni kurmak durumunda kaldı. 12 Mart 1971 muhtırası üzerine, başbakanlık görevini bıraktı. 1971 ile 1980 arasında, 1975, 1977 ve 1979'da 3 defa daha hükûmet kurdu. 12 Eylül 1980 müdahalesi üzerine görevi bıraktı ve 7 sene yasaklı olarak siyaset dışı kaldı. 6 Eylül 1987'de yapılan halk oylaması ile yasaklar kaldırıldı ve 24 Eylül 1987 tarihinde, Doğru Yol Partisi Genel Başkanlığı'na seçildi.
29 Kasım 1987'de yapılan genel seçimlerde Isparta Milletvekili olarak tekrar TBMM'ne girdi. 20 Ekim 1991 tarihinde yapılan genel seçimler sonrasında, DYP ile Sosyaldemokrat Halkçı Parti'nin biraraya gelerek kurduğu 49. T.C. Hükûmeti'nde Başbakan olarak görev aldı. 30 yaşında genel müdür, 40 yaşında önce parti genel başkanı, sonra başbakan olmuş; 12 seneye yaklaşan başbakanlık görevinde, Türkiye'nin kalkınması ve gelişmesine büyük hizmetlerde bulunmuştur. Türkiye'nin en genç genel müdürü, en genç başbakanı ve İsmet İnönü'den sonra en uzun başbakanlık yapmış kişisidir. 6 dönem Isparta Milletvekilliği yapmış, 7 sene yasaklı kalmış, 6 defa hükûmetten gitmiş, 7 defa hükûmet kurmuştur. 16 Mayıs 1993 tarihinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Türkiye'nin 9. Cumhurbaşkanı olarak seçildi. Demirel bu görevi 16 Mayıs 2000 tarihine kadar sürdürmüştür.İşte Süleyman Demirel'in 91 yıllık hayatı
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, İsmet İnönü ve Recep Tayyip Erdoğan'dan sonra en uzun süre başbakanlık yapan siyasetçisi oldu.
Türkiye Cumhuriyeti'nin 9. Cumhurbaşkanı, 40 yılı aşkın siyasi hayatında kendi deyimiyle "altı kez gittiği başbakanlığa yedi kez gelen" parti lideri, Devlet Su İşleri'nin "barajlar kralı" lakaplı inşaat mühendisi genel müdürü, Türk siyasetinin fötr şapkalı "baba"sı Süleyman Demirel, 91 yaşında hayatını kaybetti.
Süleyman Demirel, saat 02.05'te solunum yolu enfeksiyonu ve kalp yetmezliği nedeniyle, tedavi olduğu Özel Ankara Güven Hastanesi'nde yaşamını yitirdi.
Demirel, Isparta'nın Atabey ilçesine bağlı İslamköy'de "Paşa Dayı" Yahya Bey ile Ümmühan Hanım'ın ikinci çocuğu olarak 1 Kasım 1924 yılında doğdu. İlköğrenimini 1930-35 yıllarında doğduğu köyde, ortaokul ve liseyi Isparta ve Afyon'da bitirdi. Afyon Lisesi'nden 1941 yılında mezun olan Demirel, daha sonraki yıllarda İstanbul Teknik Üniversitesi adını alacak olan Mühendis Mektebi sınavlarını kazandı.
İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi'nden 1949'da mezun olan Demirel, aynı yıl Elektrik İşleri Etüd İdaresinde göreve başladı. Sulama ve elektrik konularında araştırma yapmak üzere ABD'ye gönderilen Demirel, yurda dönmesinin ardından, kendisine "barajlar kralı" unvanını getirecek Devlet Su İşleri'ne atandı. Barajlar Dairesi başkanlığından sonra 1955'te Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'ne getirilen Demirel, genel müdür olarak, çok sayıda baraj ve sulama projesini hayata geçirdi. Eisenhower Vakfı'nın bursiyerini alarak bir kez daha ABD'ye giden Demirel, askerlik görevi için 1960'ta genel müdürlükten ayrıldı.
27 Mayıs'tan sonra bir süre serbest mühendislik ve müteahhitlik yapan Demirel, ODTÜ'de öğretim görevlisi olarak çalıştı. Boğaz Köprüsü'nün ilk projesini hazırlayan ABD'nin uluslararası mühendislik ve müteahhitlik firması Morrison Knudsen Inc.'in Türkiye temsilciliğini üstlenen Demirel, bu görevinden dolayı bir dönem "Morrison Süleyman" olarak da anıldı.
Siyasete 1962 yılında Adalet Partisi (AP) İdare Kurulu üyesi olarak başlayan Demirel, iki yıl içinde, 28 Kasım 1964'te genel başkanlığa seçildi. Kurulmasını sağladığı ve Şubat-Ekim 1965 aylarında görev yapan koalisyon hükumetinde Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı olarak görev alan Demirel, 10 Ekim 1965'te gerçekleştirilen seçimlerde ilk kez milletvekili oldu.
Seçimlerden birinci çıkan partinin lideri, Isparta milletvekili Süleyman Demirel, Türkiye Cumhuriyeti'nin 12. Başbakanı olarak hükümeti oluşturdu. Demirel, 1969, 1970, 1975, 1977 ve 1979 yıllarında beş kez daha hükümet kurdu. 12 Mart muhtırasından sonra "şapkasını alıp giden" Demirel, Adalet Partisi 1973 seçimlerinden ikinci parti olarak çıkınca ana muhalefet lideri olarak siyasi hayatına devam etti.
Milli Selamet Partisi lideri Necmettin Erbakan ve Milliyetçi Hareket Partisi lideri Alparslan Türkeş ile 1975'te birinci Milliyetçi Cephe hükümetini kuran Demirel, 1977 yılında Erbakan ve Türkeş ile ikinci Milliyetçi Cephe hükümetini oluşturdu. 1979 seçimlerinden sonra MSP ve MHP'nin desteklediği azınlık hükümetinin başında olan Demirel, 12 Eylül darbesiyle siyaset sahnesinden çekilmek zorunda kaldı.
Partisi faaliyetten men edilen Demirel, 13 Eylül-11 Ekim tarihlerinde Hamzakoy'da zorunlu ikamete gitti. 1982 Anayasası ile siyaset yapması 10 yıl yasaklanan Demirel, kapatılan Adalet Partisi'nin eski yöneticileriyle bağlarını koparmadı. Siyasi partilerin kurulmasına verilen iznin ardından Demirel ile yakınlığı bilinen siyasetçiler ve bazı eski AP yöneticilerince kurulan Büyük Türkiye Partisi, Milli Güvenlik Kurulu kararıyla "AP'nin devamı olduğu" gerekçesiyle kapatıldı. Demirel, siyaset yasağını çiğnediği gerekçesiyle Çanakkale Zincirbozan'da yine zorunlu ikamete alındı. "Zincirbozan" günleri, 2007'de, Demirel'in de galasına katıldığı filme konu oldu.
Demirel'in siyasi yasağı 1987 yılında yapılan referandumla kaldırıldı. Doğru Yol Partisi'nin genel başkanlığını 24 Eylül 1987'de Hüsamettin Cindoruk'tan devralan Demirel, 29 Kasım 1987'deki genel seçimlerde yeniden Isparta milletvekili oldu. DYP, 1991'de yapılan genel seçimlerden birinci parti olarak çıkınca, kendi başkanlığında DYP-SHP koalisyonu kuruldu. Yedinci kez hükümet kuran Demirel, 49. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin başbakanı olarak 20 Kasım 1991'den 16 Mayıs1993'e kadar görev yaptı.
Süleyman Demirel, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın Nisan 1993'teki ölümünün ardından 16 Mayıs 1993'te, TBMM tarafından Türkiye'nin 9. Cumhurbaşkanı seçildi.
Türkiye'nin 9. Cumhurbaşkanı Demirel, 7 yıllık görev süresinde Çankaya Köşkü'nde sayısız kabul gerçekleştirdi, 125 ülkeye gitti, yabancı devlet başkanlarını Türkiye'de ağırladı, çok sayıda ili ziyaret etti.
Görevi 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e devretmeden düzenlediği basın toplantısında Demirel, yaşamını "50 yılı aşkın kamu hizmetim, 35 yıllık siyaset hayatım, 7 yıllık Cumhurbaşkanlığım boyunca büyük Türkiye hedefi, demokrasinin ve anayasal kurumların güçlenmesi, demokratik kuralların işlemesi için mücadele ettim" sözleriyle özetledi.
Demirel, kendi ifadeleriyle "Atatürk'ün mekanında yedi yıldır tuttuğu demokratik cumhuriyet nöbeti" sırasında Çankaya'nın halkın evi olduğunu, kapıların toplumun tüm kesimlerine açık tutulduğunu belirtti. Anayasa'nın verdiği bütün görevleri yerine getirdiğini ve yetkileri kullandığını, bunu yaparken kesin bir tarafsızlık içinde hareket ettiğini anlatan Demirel, Anayasa'dan, demokratik ve laik cumhuriyetten yana taraf olduğunu vurguladı.
Türk siyasi tarihine "post modern" darbe olarak geçen 28 Şubat sürecinde cumhurbaşkanı olan Demirel, başkanlık ettiği Milli Güvenlik Kurulu toplantısıyla da siyasi hafızada yer etti. Demirel, 28 Şubat sürecine ilişkin, "Hükümet alaşağı mı edilmiş? Siyasi partiler mi kapatılmış? Hükümet bir süre sonra istifa etmiş. Anayasaya göre yenisi kurulmuş. Buna darbe denilmez'' şeklinde değerlendirmede bulunmuştu.
28 Şubat Davası kapsamında beyanının alınması için Ağustos 2014'te davetiye çıkarılan Demirel, Ekim 2014'te avukatı aracılığıyla tanıklık yapmayacağını mahkemeye bildirmişti.
Demirel'in, bir televizyon programında da başörtüsüyle ilgili bir soru üzerine çeşitli değerlendirmelerde bulunmuştu. Demirel, kamuoyunda büyük tepki çeken açıklamasında, şu ifadeleri kullanmıştı:
"Üniversiteye başı kapalı giremezsiniz. Anayasa Mahkemesi koymuş, Danıştay koymuş, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi koymuş. Başı bağlı olarak okutulan yerlere git. Arabistan'da filan vardır, oralara git."
Süleyman Demirel kadar, her daim yanında yer alan eşi Nazmiye Demirel de Türk siyasi hayatının önemli simaları arasında yer aldı.
Demirel çifti, 12 Mart 1948 evlendi ve Nazmiye Demirel'in 27 Mayıs 2013'teki vefatına kadar hiç ayrılmadı. Nazmiye Demirel'in geçirdiği ateşli hastalığın yanlış tedavisi sonucu çocuk sahibi olamayan Demirel çifti, hayatı paylaşarak 65 yıl geçirdi.
Süleyman Demirel, siyaset hayatının inişli çıkışla zamanlarında kendisine hep destek olan, 86 yaşında kaybettiği eşi için, vefatının hemen ardından, "Siyasetçilerin arkasında olmak kolay bir şey değildir. Nazmiye Hanım benim arkamda hep metanetle durmuştur. Gördüğüm hizmete karışmamış ama bana destek vermiştir. Onun için huzurunuzda kendisine şükranlarımı söylüyorum. Biz aslında bir elmanın iki yarısıyız. Kalan yarısı benim, giden yarısı Nazmiye Hanım'dır" sözleriyle minnetini dile getirmişti.
Çocukluk yıllarında çobanlık yaptığı için "Çoban Sülü" olarak da anılan "Türkiye'nin babası" Demirel, 50'den fazla üniversiteden fahri doktora aldı, yabancı ülkelerin devlet nişanlarına layık görüldü. Memleketi Isparta'da adını taşıyan Süleyman Demirel Üniversitesi kuruldu, Isparta'daki havalimanına ve Türkiye'nin farklı yerlerindeki pek çok okula adı verildi.
Demirel, Türkiye'nin en genç genel müdürü, en genç başbakanı, İsmet İnönü ve Recep Tayyip Erdoğan'dan sonra en uzun süre başbakanlık yapan siyasetçisi oldu. Demirel, altı dönem Isparta milletvekilliği yaptı, yedi yıl yasaklı kaldı, yedi kez hükümet kurdu.
Türk siyasetinde "Binaenaleyh" denildiğinde akla gelen tek isim Süleyman Demirel oldu. Kimseye kaptırmadığı şapkası ve fotoğraf karelerine de yansıyan "kaptırmama mücadelesi" ile Demirel, Türk siyasi tarihine unutulmaz bir simgeyle kazındı. Demirel şapkanın demokraside bir simge haline geldiğini söyleyerek, "Şapka benim değil milletin şimdi" değerlendirmesini de yaptı.
Süleyman Demirel, "Bir takım yürüyüşler oluyor diye asabınız bozulmasın, yürümekle sokaklar eskimez", "Memlekette benzin vardı da biz mi içtik", "Bana sağcılar adam öldürüyor dedirtemezsiniz", "GAP'ı gaptırmam", "Elektriğin komünisti olur mu", "Ege bir Yunan gölü değildir, Ege bir Türk gölü de değildir, binanaleyh Ege bir göl değildir", "Dün dündür, bugün bugündür" sözleriyle de hafızalarda yer etti.
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in, 1949 yılında başladığı memurluk görevinden, cumhurbaşkanlığının sona erdiği döneme kadar geçen sürede okuduğu kitaplar, fotoğrafları ve kullandığı eşyalar, İslamköy'de geçen yıl açılan Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi'nde sergileniyor.
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, tedavi gördüğü Ankara'da hayatını kaybetti. 13 Mayıs'ta hastaneye kaldırılan Süleyman Demirel'in durumunun bu geceyarısından sonra ağırlaştığı ve saat 02.05'te yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybettiği belirtildi. Demirel'in ölüm haberini Güven Hastanesi görevli doktorlarından Banu Akın doğruladı.
HASTANEDEN AÇIKLAMA
Özel Ankara Güven Hastanesi'nden yapılan açıklamada, Demirel'in vefatına ilişkin bilgi verildi. Açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Değerli Türk Milletine, 9. Cumhurbaşkanımız Sayın Süleyman Demirel, 13 Mayıs 2015 tarihinde böbrek yetmezliği, kalp yetmezliği ve akut solunum yolları enfeksiyonu sebebiyle hastanemize yatırılmıştır. Takip eden günlerde sağlık durumu giderek ağırlaşmış ve tedavileri devam etmekte iken, 16 Haziran 2015 tarihinde solunum ve kalp fonksiyonlarında ileri derece kötüleşme olmuştur. Yapılan tüm girişimlere rağmen cevap alınamamış, 17 Haziran 2015 saat 02.05'te hayatını kaybetmiştir.
Kendisine Allah'tan rahmet, yakınlarına ve Türk Milletine başsağlığı dileriz."
SÜLEYMAN DEMİREL KİMDİR?
Isparta'nın Atabey ilçesine bağlı İslamköy'de doğdu. İlköğrenimini doğduğu köyde, ortaokul ve liseyi Isparta ve Afyon'da bitirdi. Şubat 1949'da İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi'nden mezun oldu. Aynı yıl Elektrik İşleri Etüd İdaresi' nde göreve başladı. Önce 1949-1950, daha sonra 1954-1955 yıllarında Amerika Birleşik Devletleri'nde barajlar, sulama ve elektrifikasyon konularında ihtisas yaptı. 1954 yılında Barajlar Dairesi Başkanı, 1955 yılında da Devlet Su İşleri Genel Müdürü oldu.
1962-1964 yılları arasında serbest müşavir-mühendis olarak çalıştı. Aynı yıllarda Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde su mühendisliği konusunda dersler verdi.
SİYASETE GİRİŞ
Siyasî yaşamına, 1962 yılında, Adalet Partisi Genel İdare Kurulu üyeliği ile başladı. 28 Kasım 1964 tarihinde bu partiye genel başkan seçilmesinin ardından, kurulmasını sağladığı ve Şubat-Ekim 1965 tarihleri arasında görev yapan koalisyon hükûmetinde Başbakan Yardımcısı olarak görev aldı. 10 Ekim 1965'de yapılan genel seçimlerde başında bulunduğu AP, yüzde 53 oy alarak tek başına iktidar oldu. Bu seçimlerde Isparta Milletvekili olarak Parlamento'ya girdi ve Türkiye'nin 12. Başbakanı olarak hükûmeti kurdu.
Bu hükûmet 4 yıl sürdü. 10 Ekim 1969 tarihindeki genel seçimlerde de Adalet Partisi yine tek başına iktidar oldu. Böylece, 31. T.C. Hükûmeti'ni kurdu. Daha sonra, parti içi bir kriz dolayısı ile, 32. T.C. Hükûmeti'ni kurmak durumunda kaldı. 12 Mart 1971 muhtırası üzerine, başbakanlık görevini bıraktı. 1971 ile 1980 arasında, 1975, 1977 ve 1979'da 3 defa daha hükûmet kurdu. 12 Eylül 1980 müdahalesi üzerine görevi bıraktı ve 7 sene yasaklı olarak siyaset dışı kaldı. 6 Eylül 1987'de yapılan halk oylaması ile yasaklar kaldırıldı ve 24 Eylül 1987 tarihinde, Doğru Yol Partisi Genel Başkanlığı'na seçildi.
40 YAŞINDA BAŞBAKAN OLDU
29 Kasım 1987'de yapılan genel seçimlerde Isparta Milletvekili olarak tekrar TBMM'ne girdi. 20 Ekim 1991 tarihinde yapılan genel seçimler sonrasında, DYP ile Sosyaldemokrat Halkçı Parti'nin biraraya gelerek kurduğu 49. T.C. Hükûmeti'nde Başbakan olarak görev aldı. 30 yaşında genel müdür, 40 yaşında önce parti genel başkanı, sonra başbakan olmuş; 12 seneye yaklaşan başbakanlık görevinde, Türkiye'nin kalkınması ve gelişmesine büyük hizmetlerde bulunmuştur. Türkiye'nin en genç genel müdürü, en genç başbakanı ve İsmet İnönü'den sonra en uzun başbakanlık yapmış kişisidir. 6 dönem Isparta Milletvekilliği yapmış, 7 sene yasaklı kalmış, 6 defa hükûmetten gitmiş, 7 defa hükûmet kurmuştur. 16 Mayıs 1993 tarihinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Türkiye'nin 9. Cumhurbaşkanı olarak seçildi. Demirel bu görevi 16 Mayıs 2000 tarihine kadar sürdürmüştür.İşte Süleyman Demirel'in 91 yıllık hayatı
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, İsmet İnönü ve Recep Tayyip Erdoğan'dan sonra en uzun süre başbakanlık yapan siyasetçisi oldu.
Türkiye Cumhuriyeti'nin 9. Cumhurbaşkanı, 40 yılı aşkın siyasi hayatında kendi deyimiyle "altı kez gittiği başbakanlığa yedi kez gelen" parti lideri, Devlet Su İşleri'nin "barajlar kralı" lakaplı inşaat mühendisi genel müdürü, Türk siyasetinin fötr şapkalı "baba"sı Süleyman Demirel, 91 yaşında hayatını kaybetti.
Süleyman Demirel, saat 02.05'te solunum yolu enfeksiyonu ve kalp yetmezliği nedeniyle, tedavi olduğu Özel Ankara Güven Hastanesi'nde yaşamını yitirdi.
Demirel, Isparta'nın Atabey ilçesine bağlı İslamköy'de "Paşa Dayı" Yahya Bey ile Ümmühan Hanım'ın ikinci çocuğu olarak 1 Kasım 1924 yılında doğdu. İlköğrenimini 1930-35 yıllarında doğduğu köyde, ortaokul ve liseyi Isparta ve Afyon'da bitirdi. Afyon Lisesi'nden 1941 yılında mezun olan Demirel, daha sonraki yıllarda İstanbul Teknik Üniversitesi adını alacak olan Mühendis Mektebi sınavlarını kazandı.
İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi'nden 1949'da mezun olan Demirel, aynı yıl Elektrik İşleri Etüd İdaresinde göreve başladı. Sulama ve elektrik konularında araştırma yapmak üzere ABD'ye gönderilen Demirel, yurda dönmesinin ardından, kendisine "barajlar kralı" unvanını getirecek Devlet Su İşleri'ne atandı. Barajlar Dairesi başkanlığından sonra 1955'te Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'ne getirilen Demirel, genel müdür olarak, çok sayıda baraj ve sulama projesini hayata geçirdi. Eisenhower Vakfı'nın bursiyerini alarak bir kez daha ABD'ye giden Demirel, askerlik görevi için 1960'ta genel müdürlükten ayrıldı.
27 Mayıs'tan sonra bir süre serbest mühendislik ve müteahhitlik yapan Demirel, ODTÜ'de öğretim görevlisi olarak çalıştı. Boğaz Köprüsü'nün ilk projesini hazırlayan ABD'nin uluslararası mühendislik ve müteahhitlik firması Morrison Knudsen Inc.'in Türkiye temsilciliğini üstlenen Demirel, bu görevinden dolayı bir dönem "Morrison Süleyman" olarak da anıldı.
-"Barajlar kralı" siyasete giriyor
Siyasete 1962 yılında Adalet Partisi (AP) İdare Kurulu üyesi olarak başlayan Demirel, iki yıl içinde, 28 Kasım 1964'te genel başkanlığa seçildi. Kurulmasını sağladığı ve Şubat-Ekim 1965 aylarında görev yapan koalisyon hükumetinde Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı olarak görev alan Demirel, 10 Ekim 1965'te gerçekleştirilen seçimlerde ilk kez milletvekili oldu.
Seçimlerden birinci çıkan partinin lideri, Isparta milletvekili Süleyman Demirel, Türkiye Cumhuriyeti'nin 12. Başbakanı olarak hükümeti oluşturdu. Demirel, 1969, 1970, 1975, 1977 ve 1979 yıllarında beş kez daha hükümet kurdu. 12 Mart muhtırasından sonra "şapkasını alıp giden" Demirel, Adalet Partisi 1973 seçimlerinden ikinci parti olarak çıkınca ana muhalefet lideri olarak siyasi hayatına devam etti.
Milli Selamet Partisi lideri Necmettin Erbakan ve Milliyetçi Hareket Partisi lideri Alparslan Türkeş ile 1975'te birinci Milliyetçi Cephe hükümetini kuran Demirel, 1977 yılında Erbakan ve Türkeş ile ikinci Milliyetçi Cephe hükümetini oluşturdu. 1979 seçimlerinden sonra MSP ve MHP'nin desteklediği azınlık hükümetinin başında olan Demirel, 12 Eylül darbesiyle siyaset sahnesinden çekilmek zorunda kaldı.
Partisi faaliyetten men edilen Demirel, 13 Eylül-11 Ekim tarihlerinde Hamzakoy'da zorunlu ikamete gitti. 1982 Anayasası ile siyaset yapması 10 yıl yasaklanan Demirel, kapatılan Adalet Partisi'nin eski yöneticileriyle bağlarını koparmadı. Siyasi partilerin kurulmasına verilen iznin ardından Demirel ile yakınlığı bilinen siyasetçiler ve bazı eski AP yöneticilerince kurulan Büyük Türkiye Partisi, Milli Güvenlik Kurulu kararıyla "AP'nin devamı olduğu" gerekçesiyle kapatıldı. Demirel, siyaset yasağını çiğnediği gerekçesiyle Çanakkale Zincirbozan'da yine zorunlu ikamete alındı. "Zincirbozan" günleri, 2007'de, Demirel'in de galasına katıldığı filme konu oldu.
-Yedi kez hükümet kurdu
Demirel'in siyasi yasağı 1987 yılında yapılan referandumla kaldırıldı. Doğru Yol Partisi'nin genel başkanlığını 24 Eylül 1987'de Hüsamettin Cindoruk'tan devralan Demirel, 29 Kasım 1987'deki genel seçimlerde yeniden Isparta milletvekili oldu. DYP, 1991'de yapılan genel seçimlerden birinci parti olarak çıkınca, kendi başkanlığında DYP-SHP koalisyonu kuruldu. Yedinci kez hükümet kuran Demirel, 49. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin başbakanı olarak 20 Kasım 1991'den 16 Mayıs1993'e kadar görev yaptı.
Süleyman Demirel, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın Nisan 1993'teki ölümünün ardından 16 Mayıs 1993'te, TBMM tarafından Türkiye'nin 9. Cumhurbaşkanı seçildi.
-Cumhurbaşkanlığı
Türkiye'nin 9. Cumhurbaşkanı Demirel, 7 yıllık görev süresinde Çankaya Köşkü'nde sayısız kabul gerçekleştirdi, 125 ülkeye gitti, yabancı devlet başkanlarını Türkiye'de ağırladı, çok sayıda ili ziyaret etti.
Görevi 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e devretmeden düzenlediği basın toplantısında Demirel, yaşamını "50 yılı aşkın kamu hizmetim, 35 yıllık siyaset hayatım, 7 yıllık Cumhurbaşkanlığım boyunca büyük Türkiye hedefi, demokrasinin ve anayasal kurumların güçlenmesi, demokratik kuralların işlemesi için mücadele ettim" sözleriyle özetledi.
Demirel, kendi ifadeleriyle "Atatürk'ün mekanında yedi yıldır tuttuğu demokratik cumhuriyet nöbeti" sırasında Çankaya'nın halkın evi olduğunu, kapıların toplumun tüm kesimlerine açık tutulduğunu belirtti. Anayasa'nın verdiği bütün görevleri yerine getirdiğini ve yetkileri kullandığını, bunu yaparken kesin bir tarafsızlık içinde hareket ettiğini anlatan Demirel, Anayasa'dan, demokratik ve laik cumhuriyetten yana taraf olduğunu vurguladı.
-28 Şubat süreci
Türk siyasi tarihine "post modern" darbe olarak geçen 28 Şubat sürecinde cumhurbaşkanı olan Demirel, başkanlık ettiği Milli Güvenlik Kurulu toplantısıyla da siyasi hafızada yer etti. Demirel, 28 Şubat sürecine ilişkin, "Hükümet alaşağı mı edilmiş? Siyasi partiler mi kapatılmış? Hükümet bir süre sonra istifa etmiş. Anayasaya göre yenisi kurulmuş. Buna darbe denilmez'' şeklinde değerlendirmede bulunmuştu.
28 Şubat Davası kapsamında beyanının alınması için Ağustos 2014'te davetiye çıkarılan Demirel, Ekim 2014'te avukatı aracılığıyla tanıklık yapmayacağını mahkemeye bildirmişti.
Demirel'in, bir televizyon programında da başörtüsüyle ilgili bir soru üzerine çeşitli değerlendirmelerde bulunmuştu. Demirel, kamuoyunda büyük tepki çeken açıklamasında, şu ifadeleri kullanmıştı:
"Üniversiteye başı kapalı giremezsiniz. Anayasa Mahkemesi koymuş, Danıştay koymuş, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi koymuş. Başı bağlı olarak okutulan yerlere git. Arabistan'da filan vardır, oralara git."
-Birlikte 65 yıl geçirdiler
Süleyman Demirel kadar, her daim yanında yer alan eşi Nazmiye Demirel de Türk siyasi hayatının önemli simaları arasında yer aldı.
Demirel çifti, 12 Mart 1948 evlendi ve Nazmiye Demirel'in 27 Mayıs 2013'teki vefatına kadar hiç ayrılmadı. Nazmiye Demirel'in geçirdiği ateşli hastalığın yanlış tedavisi sonucu çocuk sahibi olamayan Demirel çifti, hayatı paylaşarak 65 yıl geçirdi.
Süleyman Demirel, siyaset hayatının inişli çıkışla zamanlarında kendisine hep destek olan, 86 yaşında kaybettiği eşi için, vefatının hemen ardından, "Siyasetçilerin arkasında olmak kolay bir şey değildir. Nazmiye Hanım benim arkamda hep metanetle durmuştur. Gördüğüm hizmete karışmamış ama bana destek vermiştir. Onun için huzurunuzda kendisine şükranlarımı söylüyorum. Biz aslında bir elmanın iki yarısıyız. Kalan yarısı benim, giden yarısı Nazmiye Hanım'dır" sözleriyle minnetini dile getirmişti.
Çocukluk yıllarında çobanlık yaptığı için "Çoban Sülü" olarak da anılan "Türkiye'nin babası" Demirel, 50'den fazla üniversiteden fahri doktora aldı, yabancı ülkelerin devlet nişanlarına layık görüldü. Memleketi Isparta'da adını taşıyan Süleyman Demirel Üniversitesi kuruldu, Isparta'daki havalimanına ve Türkiye'nin farklı yerlerindeki pek çok okula adı verildi.
Demirel, Türkiye'nin en genç genel müdürü, en genç başbakanı, İsmet İnönü ve Recep Tayyip Erdoğan'dan sonra en uzun süre başbakanlık yapan siyasetçisi oldu. Demirel, altı dönem Isparta milletvekilliği yaptı, yedi yıl yasaklı kaldı, yedi kez hükümet kurdu.
-Şapkası ve üslubu akıllarda yer etti
Türk siyasetinde "Binaenaleyh" denildiğinde akla gelen tek isim Süleyman Demirel oldu. Kimseye kaptırmadığı şapkası ve fotoğraf karelerine de yansıyan "kaptırmama mücadelesi" ile Demirel, Türk siyasi tarihine unutulmaz bir simgeyle kazındı. Demirel şapkanın demokraside bir simge haline geldiğini söyleyerek, "Şapka benim değil milletin şimdi" değerlendirmesini de yaptı.
Süleyman Demirel, "Bir takım yürüyüşler oluyor diye asabınız bozulmasın, yürümekle sokaklar eskimez", "Memlekette benzin vardı da biz mi içtik", "Bana sağcılar adam öldürüyor dedirtemezsiniz", "GAP'ı gaptırmam", "Elektriğin komünisti olur mu", "Ege bir Yunan gölü değildir, Ege bir Türk gölü de değildir, binanaleyh Ege bir göl değildir", "Dün dündür, bugün bugündür" sözleriyle de hafızalarda yer etti.
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in, 1949 yılında başladığı memurluk görevinden, cumhurbaşkanlığının sona erdiği döneme kadar geçen sürede okuduğu kitaplar, fotoğrafları ve kullandığı eşyalar, İslamköy'de geçen yıl açılan Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi'nde sergileniyor.