Nur Hanım
Aktif Üyemiz
Kısasu'l - Kur'an ne Demektir - Kısasu'l - Kur'an ilmi Nasıl Doğdu - Kur'an'da Geçen Başlıca Kıssalar
"Kur'ân-ı Kerîm'de tarihî kişilerle olaylara dair yer alan haberler ve bunlardan bahseden ilim.
Sözlükte "bir kimsenin izini sürmek, ardınca gitmek; bir kimseye bir haber veya sözü bildirmek" gibi mânalara gelen kıssa kelimesi bir kimse yahut bir şeye ait hadiselerin adım adım, nokta nokta takip edilerek anlatılması hikâye edilmesi ve bu niteliği taşıyan hikâyeyi ifade eder. Kelimenin bu etimolojik anlamı, kıssa türü hikâyede olayın adım adım izlenecek nitelikte önemli ve ilginç olmasıyla doğru ve gerçekçi olması niteliklerini ön plana çıkarır. Kıssanın hikâyeden farkı da bu nitelikleri dolayısıyladır. Çünkü asıl anlamı "nakil" olan hikâye gerçekçi hayalî, önemli-önemsiz başkalarına aktarılıp her tür olayı kapsar. Kur'an'da yer alan kıssalar için hikâye kelimesinin kullanılmaması da bu ayırıma dayanır. Zira Kur'an kıssaları ibret alınacak olan, tarihî doğruluk ve gerçeklik niteliği taşıyan olaylardır."
Kur'an-ı Kerim'de geçmiş peygamberler ve kavimlerine dair bazı kıssalar vardır. Ayrıca Peygamberimizin (s.a.s) zamanında meydana gelen olaylardan bazıları da (Hicret, Bedir, Uhut, Mekke'nin Fethi, ifk hadisesi vb.) kaydedilmiştir."
"Kur'an'da 25 dolayında peygamberin kıssasına atıfta bulunulmuş, bunların hayatlarından pasajlar aktarılmıştır.
Kur'an'daki kıssalarla ilgili geçmişte ve yakın dönemde bir kısım tartışmalar yapılmış, günümüzde de zaman zaman yapılmaya devam etmektedir. İlk dönemlerden itibaren yazılan tefsir usulü kitaplarında genel metodoloji içerisinde kıssaların nasıl ele alınması gerektiği üzerinde durulmuş, müfessirler telif ettikleri eserlerde bu usuller çerçevesinde yorumlar yapmışlardır. Bazı İslam âlimleri ise peygamber kıssalarıyla ilgili müstakil eserler telif etmişlerdir. "Kısasü'l-enbiya" veya "Kasasü'l-enbiya" isimleriyle meşhur olan bu eserlerde muhtelif peygamberlerin kıssaları nakledilmiş, bunlardan çıkartılan dersler verilmeye çalışılmıştır."
Kıssaların Özellikleri
Kur'ân kıssaları, aslında, insanlara hükmeden ilahî kanunların icraatından ibaret olan birtakım hareketler, görüntüler ve sesler halindeki tarih manzaralarıdır. Hikâye ve romanlarda eserin kahramanı, zaman ve mekân unsurları büyük önemi hâizdir. Hâlbuki Kur'ân kıssalarının gerçek kahramanı, olayların kendi etrafında döndüğü şahıs değildir. Kıssanın, gerçek kahramanı insanın inanç, ahlâk ve davranışlarına sıkı bir şekilde bağlı olan tarihî kanundur. Kıssanın kahramanı, meselâ Hz. İbrahim ve muhatabları değil, tevhîd ve şirk, tarihî realiteleridir. Yahut Hz. Yusuf ile ev sahibesi değil, Yusuf'taki iffet ve emânet ile, kadındaki şehvet ve hıyânettir. Gerçi Kur'ân'da hayat, unutamayacağımız bazı şahsiyetlerde hareket eder, fakat Kur'ân üslûbu, kıssa kahramanlarını, olayın mihveri yapmaya lâyık bulmamıştır. Kıssalar tezli kıssalardır, güdümlü hikâyeler değildir. Kur'ân hâdiseye dikkati çektiğinden, zaman ve mekân unsurlarına zikre değer bir yer vermez, onları bildirmez. Zira hâdiselerin, ibret vermek gâyesine hizmet etmeyen ayrıntılarına girmek, meseleyi teferruata boğarak kıssadan çıkacak hisseye gölge düşürebilirdi.
Kıssalarda şu sanat özellikleri bulunduğu görülür:
1- Muhatabı sürükleyen bir girizgâhla başlanır.
2- Temsili anlatım tercih edilir, yani önemli sahneler gösterilip birçok teferruat muhayyileye bırakılır.
3- Hâdiseler kuru, didaktik ifadelerle sıralanmaz, canlılık ve hareket dolu bir tasvirle müşahhas hâle getirilir."
Kur'ân'daki Kıssalara Bakış
"(…) Kur'ân okurken, Kur'ân'da anlatılan vak'aların cereyan ettiği devirle, kendi devrimiz arasında münasebetler kuramazsak, Kur'ân'ı kendi derinlikleri ölçüsünde anlayamayız.
Kur'ân-ı Kerim, mutlak manâda insanı karakterize ve ona ait şeyleri terennüm eden bir kitaptır. Mademki Kur'ân-ı Kerim bir defa daha nâzil olmayacak ve ebediyen, yani Kıyamet'e kadar hükmü bâkî bir kitap olarak kalacak ve tazeliğini de artarak koruyacaktır; öyle ise o, mutlak manâda insanı anlatacaktır ve anlatmıştır da. Kur'ân, insanın destanıdır. Onda duâları, ümitleri, elemleri, sevinç ve yeisleri ve her çeşit meselesiyle insan vardır. Bu bakımdan, Kur'ân'da kendini ve kendi devrini bulmak isteyen, onu ciddi bir tefahhüs (araştırma) ruhuyla tilâvet etsin."
"Kur'ân-ı Kerîm'de, kıssaların anlatıldığı yerlerdeki espri ve ana temanın yakalanması çok önemlidir. Yani Kurân'ın o kıssa ile sunduğu evrensel mesajın kavranması, Kur'ân'ı anlamada âdetâ bir nirengidir. Tabii bu biraz da hâdiselere zamanüstülük düşüncesiyle yaklaşmaya bağlıdır. Zira beşer tarihinde bazı vak'alar birbirinin izdüşümü olarak cereyan etmektedir. Bu mülâhaza ile biz kâh o dönemde, kâh bu dönemde yaşarız. İşte böyle bir yaklaşımın kavranması, mesajı kavrama adına atılan önemli bir adım sayılır.
Öte yandan Kur'ân'da aynı vak'a, değişik yerlerde değişik hâdiseler veya sebepler münasebeti ile anlatılırken, üslûp değişikliğine uğrar. Bu siyak-sibak bütünlüğü içinde zihin ve fikirlerin o hâdiseye motivasyonu için yapılmış olabilir. Yani, üslûp değişikliği insanın aklı, beyan veya muhakeme dairesindeki tekevvünü nazar-ı dikkate alınmadan direkt hayâl hanesindeki kurgu halinin esas alınması sebebiyledir. Bu da bize, gaybe ve gizliye aşina olan Allâmu'l-Guyûb'un içimizden geçenleri ayniyle ifade etmesidir.
Evet, Kur'ân'da aynı vak'alar farklı malzemelerle öylesine karakterize edilir ki, o mes'ele hangi mevzu içine serpiştirilmişse, ekseriya oradaki ifade coşkunluğu, üslûp ve yaklaşım içinde ele alınıp, anlatılır.
Netice itibariyle Kur'ân-ı Kerîm'deki kıssalar değerlendirilirken, bir kıssalardaki farklılığa mahmil bulma.. iki o kıssanın sûrenin genel muhtevasına motive adına üslûbunun değişikliği.. üç her vak'anın tarihî seyri içinde zikredildiği mevzuyla bütünlüğe ulaştırılması.. ve dört o hâdiselerin günümüzle izdüşümü sayılabilecek hâdiselerle mukayesesinin yani kesişen, örtüşen veya ayrılan noktalarının tespiti ile evrensel mesajdan istifadenin tam olması noktalarına dikkat etmek gerekir."
Mahiyetleri itibariyle Kur'an kıssaları üçe ayrılır.
1- Tarihî kıssalar.
2- Kur'ân'ın nüzulü sırasında meydana gelen olaylar.
3- Gaybî kıssalar"
"Kur'an-ı Kerim'deki kıssalarda bir yandan Müslümanların azimleri kuvvetlendirilirken öte yandan az sözle çok bilgi ve sonuç alma imkânı getirilmiştir. Birçok surelerde ortaya konulan ibret sahneleriyle, kütüphaneler dolusu tarih kitabı okumaktan daha faydalı bilgi ve belgeler kazandırılmıştır. Ayrıca daha önce nakledilen birçok gerçek dışı motiflerle dolduran olaylar en ciddi ve doğru şekliyle anlatılarak insan düşüncesi hayal ve masal dünyasından uzaklaştırılarak gerçeğin aydınlığına götürülmüştür. Kur'an-ı Kerim'de en veciz ve en güzel şekilde anlatılan ve gözlerimizin önüne canlı tablolar halinde serilen kıssaların bir kısmını şöyle sıralayabiliriz:
1- Âdem ile melekler ve şeytan, Âdem ile Havva, Âdem ve iki oğlu (Habil ve Kabil) hadisesi.
2- Nuh, Hud, Salih, Şuayb, Eyyub'un hayatı ve tevhid mücadelesi.
3- Lokman'ın oğluna yaptığı öğütler.
4- İbrahim ve oğulları'nın kıssası, Kâbe'nin temellerinin yükseltilmesi, İsmail'in kurban edilmesi hadisesi.
5- Yusuf'a karşı kardeşlerinin kıskançlığı ve onu kuyuya atmaları, Yusuf ile Aziz'in karısı arasında geçen hadise, Yusuf'un hapse girmesi, kardeşleriyle görüşmesi.
6- Musa'nın Rasullüğünden önceki hayatı, risaleti, mucizeleri, Firavun'un inadı, İsrailoğullarının Mısır'dan çıkması, Bakara ve Hızır kıssası.
7- Davut ve Süleyman'ın kıssası, Süleyman ve Belkıs.
8- İsa'nın doğumu, risaleti, sofrası.
9- İsrail oğulları, Zülkarneyn, Ashab-ı Kehf, Ashab-ı Uhdud, Ashab-ı Fil.
10- İsra, Hicret, Bedir, Uhud, Beni Nadir, Ahzab, Mekke Fethi, Huneyn Gazvesi, İfk Hadisesi ve Münafıklara ait kıssalar."
"Kur'an'daki kıssaların tarihi gerçekleri yansıtan ibret levhaları olduğuna inanıp bunların sebepleri üzerine düşünerek hayata müsbet yön vermek durumundayız."
"Kur'ân-ı Kerîm'de tarihî kişilerle olaylara dair yer alan haberler ve bunlardan bahseden ilim.
Sözlükte "bir kimsenin izini sürmek, ardınca gitmek; bir kimseye bir haber veya sözü bildirmek" gibi mânalara gelen kıssa kelimesi bir kimse yahut bir şeye ait hadiselerin adım adım, nokta nokta takip edilerek anlatılması hikâye edilmesi ve bu niteliği taşıyan hikâyeyi ifade eder. Kelimenin bu etimolojik anlamı, kıssa türü hikâyede olayın adım adım izlenecek nitelikte önemli ve ilginç olmasıyla doğru ve gerçekçi olması niteliklerini ön plana çıkarır. Kıssanın hikâyeden farkı da bu nitelikleri dolayısıyladır. Çünkü asıl anlamı "nakil" olan hikâye gerçekçi hayalî, önemli-önemsiz başkalarına aktarılıp her tür olayı kapsar. Kur'an'da yer alan kıssalar için hikâye kelimesinin kullanılmaması da bu ayırıma dayanır. Zira Kur'an kıssaları ibret alınacak olan, tarihî doğruluk ve gerçeklik niteliği taşıyan olaylardır."
Kur'an-ı Kerim'de geçmiş peygamberler ve kavimlerine dair bazı kıssalar vardır. Ayrıca Peygamberimizin (s.a.s) zamanında meydana gelen olaylardan bazıları da (Hicret, Bedir, Uhut, Mekke'nin Fethi, ifk hadisesi vb.) kaydedilmiştir."
"Kur'an'da 25 dolayında peygamberin kıssasına atıfta bulunulmuş, bunların hayatlarından pasajlar aktarılmıştır.
Kur'an'daki kıssalarla ilgili geçmişte ve yakın dönemde bir kısım tartışmalar yapılmış, günümüzde de zaman zaman yapılmaya devam etmektedir. İlk dönemlerden itibaren yazılan tefsir usulü kitaplarında genel metodoloji içerisinde kıssaların nasıl ele alınması gerektiği üzerinde durulmuş, müfessirler telif ettikleri eserlerde bu usuller çerçevesinde yorumlar yapmışlardır. Bazı İslam âlimleri ise peygamber kıssalarıyla ilgili müstakil eserler telif etmişlerdir. "Kısasü'l-enbiya" veya "Kasasü'l-enbiya" isimleriyle meşhur olan bu eserlerde muhtelif peygamberlerin kıssaları nakledilmiş, bunlardan çıkartılan dersler verilmeye çalışılmıştır."
Kıssaların Özellikleri
Kur'ân kıssaları, aslında, insanlara hükmeden ilahî kanunların icraatından ibaret olan birtakım hareketler, görüntüler ve sesler halindeki tarih manzaralarıdır. Hikâye ve romanlarda eserin kahramanı, zaman ve mekân unsurları büyük önemi hâizdir. Hâlbuki Kur'ân kıssalarının gerçek kahramanı, olayların kendi etrafında döndüğü şahıs değildir. Kıssanın, gerçek kahramanı insanın inanç, ahlâk ve davranışlarına sıkı bir şekilde bağlı olan tarihî kanundur. Kıssanın kahramanı, meselâ Hz. İbrahim ve muhatabları değil, tevhîd ve şirk, tarihî realiteleridir. Yahut Hz. Yusuf ile ev sahibesi değil, Yusuf'taki iffet ve emânet ile, kadındaki şehvet ve hıyânettir. Gerçi Kur'ân'da hayat, unutamayacağımız bazı şahsiyetlerde hareket eder, fakat Kur'ân üslûbu, kıssa kahramanlarını, olayın mihveri yapmaya lâyık bulmamıştır. Kıssalar tezli kıssalardır, güdümlü hikâyeler değildir. Kur'ân hâdiseye dikkati çektiğinden, zaman ve mekân unsurlarına zikre değer bir yer vermez, onları bildirmez. Zira hâdiselerin, ibret vermek gâyesine hizmet etmeyen ayrıntılarına girmek, meseleyi teferruata boğarak kıssadan çıkacak hisseye gölge düşürebilirdi.
Kıssalarda şu sanat özellikleri bulunduğu görülür:
1- Muhatabı sürükleyen bir girizgâhla başlanır.
2- Temsili anlatım tercih edilir, yani önemli sahneler gösterilip birçok teferruat muhayyileye bırakılır.
3- Hâdiseler kuru, didaktik ifadelerle sıralanmaz, canlılık ve hareket dolu bir tasvirle müşahhas hâle getirilir."
Kur'ân'daki Kıssalara Bakış
"(…) Kur'ân okurken, Kur'ân'da anlatılan vak'aların cereyan ettiği devirle, kendi devrimiz arasında münasebetler kuramazsak, Kur'ân'ı kendi derinlikleri ölçüsünde anlayamayız.
Kur'ân-ı Kerim, mutlak manâda insanı karakterize ve ona ait şeyleri terennüm eden bir kitaptır. Mademki Kur'ân-ı Kerim bir defa daha nâzil olmayacak ve ebediyen, yani Kıyamet'e kadar hükmü bâkî bir kitap olarak kalacak ve tazeliğini de artarak koruyacaktır; öyle ise o, mutlak manâda insanı anlatacaktır ve anlatmıştır da. Kur'ân, insanın destanıdır. Onda duâları, ümitleri, elemleri, sevinç ve yeisleri ve her çeşit meselesiyle insan vardır. Bu bakımdan, Kur'ân'da kendini ve kendi devrini bulmak isteyen, onu ciddi bir tefahhüs (araştırma) ruhuyla tilâvet etsin."
"Kur'ân-ı Kerîm'de, kıssaların anlatıldığı yerlerdeki espri ve ana temanın yakalanması çok önemlidir. Yani Kurân'ın o kıssa ile sunduğu evrensel mesajın kavranması, Kur'ân'ı anlamada âdetâ bir nirengidir. Tabii bu biraz da hâdiselere zamanüstülük düşüncesiyle yaklaşmaya bağlıdır. Zira beşer tarihinde bazı vak'alar birbirinin izdüşümü olarak cereyan etmektedir. Bu mülâhaza ile biz kâh o dönemde, kâh bu dönemde yaşarız. İşte böyle bir yaklaşımın kavranması, mesajı kavrama adına atılan önemli bir adım sayılır.
Öte yandan Kur'ân'da aynı vak'a, değişik yerlerde değişik hâdiseler veya sebepler münasebeti ile anlatılırken, üslûp değişikliğine uğrar. Bu siyak-sibak bütünlüğü içinde zihin ve fikirlerin o hâdiseye motivasyonu için yapılmış olabilir. Yani, üslûp değişikliği insanın aklı, beyan veya muhakeme dairesindeki tekevvünü nazar-ı dikkate alınmadan direkt hayâl hanesindeki kurgu halinin esas alınması sebebiyledir. Bu da bize, gaybe ve gizliye aşina olan Allâmu'l-Guyûb'un içimizden geçenleri ayniyle ifade etmesidir.
Evet, Kur'ân'da aynı vak'alar farklı malzemelerle öylesine karakterize edilir ki, o mes'ele hangi mevzu içine serpiştirilmişse, ekseriya oradaki ifade coşkunluğu, üslûp ve yaklaşım içinde ele alınıp, anlatılır.
Netice itibariyle Kur'ân-ı Kerîm'deki kıssalar değerlendirilirken, bir kıssalardaki farklılığa mahmil bulma.. iki o kıssanın sûrenin genel muhtevasına motive adına üslûbunun değişikliği.. üç her vak'anın tarihî seyri içinde zikredildiği mevzuyla bütünlüğe ulaştırılması.. ve dört o hâdiselerin günümüzle izdüşümü sayılabilecek hâdiselerle mukayesesinin yani kesişen, örtüşen veya ayrılan noktalarının tespiti ile evrensel mesajdan istifadenin tam olması noktalarına dikkat etmek gerekir."
Mahiyetleri itibariyle Kur'an kıssaları üçe ayrılır.
1- Tarihî kıssalar.
2- Kur'ân'ın nüzulü sırasında meydana gelen olaylar.
3- Gaybî kıssalar"
AYET-İ KERiME
"Sana elçilerin haberlerinden -kalbini sağlamlaştıracak- doğru haberler aktarıyoruz. Bunda sana hak ve mü'minlere bir öğüt ve uyarı gelmiştir." (Hud: 11/120)
1- Âdem ile melekler ve şeytan, Âdem ile Havva, Âdem ve iki oğlu (Habil ve Kabil) hadisesi.
2- Nuh, Hud, Salih, Şuayb, Eyyub'un hayatı ve tevhid mücadelesi.
3- Lokman'ın oğluna yaptığı öğütler.
4- İbrahim ve oğulları'nın kıssası, Kâbe'nin temellerinin yükseltilmesi, İsmail'in kurban edilmesi hadisesi.
5- Yusuf'a karşı kardeşlerinin kıskançlığı ve onu kuyuya atmaları, Yusuf ile Aziz'in karısı arasında geçen hadise, Yusuf'un hapse girmesi, kardeşleriyle görüşmesi.
6- Musa'nın Rasullüğünden önceki hayatı, risaleti, mucizeleri, Firavun'un inadı, İsrailoğullarının Mısır'dan çıkması, Bakara ve Hızır kıssası.
7- Davut ve Süleyman'ın kıssası, Süleyman ve Belkıs.
8- İsa'nın doğumu, risaleti, sofrası.
9- İsrail oğulları, Zülkarneyn, Ashab-ı Kehf, Ashab-ı Uhdud, Ashab-ı Fil.
10- İsra, Hicret, Bedir, Uhud, Beni Nadir, Ahzab, Mekke Fethi, Huneyn Gazvesi, İfk Hadisesi ve Münafıklara ait kıssalar."
"Kur'an'daki kıssaların tarihi gerçekleri yansıtan ibret levhaları olduğuna inanıp bunların sebepleri üzerine düşünerek hayata müsbet yön vermek durumundayız."
Moderatör tarafında düzenlendi: