Hz. Mevlâna Sözleri

ceylannur

Yeni Üyemiz
" Yürü, bir an için mezarlıkta sessizce otur. O söz söyleyip şimdi susmuşları gör! Onların topraklarını bir renkte, bir halde görürsün, ama halleri bir değildir ki… " Mevlana



Bedenin her zerresinden bir feryat duy, bir inilti işit; çünkü sen büyük bir şehirsin; belki de bir şehir değil, binlerce şehirsin sen. Her şey sensin; her şeyden öte ne varsa o da sensin; O da senden ibaret"
( Mevlana, Mesnevi 1985).
 

ceylannur

Yeni Üyemiz


Mevlana derki " Bir fili, su içsin diye bir su kaynağına götürdüler. Fil, kendini suda görüyor, başka bir fil var sanıyor, ürküyordu. Bilmiyordu ki kendinden ürkmekdedir. Zulüm ediş, kin güdüş, hasret, hırs, insafsızlık, ululuk gibi bütün kötü huylar, sende oldu mu incinmezsin. Fakat bunları bir başkasında gördün mü ürkersin, incinirsin. Bil ki kendinden ürkmedesin, kendinden incinmedesin. İnsan, kendi kelliğinden, kendindeki çıbandan iğrenmez; yaralı elini yemeğe sokar, parmağını yalar, gönlüne hiç de tiksinti gelmez. Fakat bir başkasında küçücük bir çıban, yahut azıcık bir yara görse onun yediği yemekten tiksinir, o yemek, içine sinmez. İşte kötü huylar da kelliliklere, çıbanlara benzer. İnsan, bunlar kendisinde oldu mu incinmez; fakat bir başkasında bu huyların pek azını bile görse ondan incinir, tiksinir. Sen ondan ürküyor, kaçıyorsun ya, o da senden ürker, incinirse mâzur gör; senin incinişin de onun için bir özürdür; çünkü sen onu görünce inciniyorsun ya, o da aynı şeyi görüyor da senden inciniyor "
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
31337_400006893150_615383150_4068511_1629256_n.jpg




Bir canım, gel gör ki var yüz bin tenim, Neyleyip, netsem ki ağzım sır benim. Bunca insan var, "benim" hep "ben" diyen, Yok ki bir er, söylesin tek "ben senim".

Mevlana
 

ceylannur

Yeni Üyemiz


Bir can var canımda o canı ara!
Beden dağındaki o gizli mücevheri ara!
Ey yürüyüp giden dost bütün gücünle ara !
Ama dışarıda değil
aradığını kendi içinde ara !
( Mevlana)
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
27223_375343167637_89361212637_3889200_1367039_n.jpg



Yediğimiz içtiğimiz şeyler aynen tohum gibidir. Düşüncelerimiz de ondan meydana gelir. Ağzımıza aldığımız helâl lokmadan Allah’a hizmet ve öteki âleme gitme arzusu doğar. Haram lokmadan ise kin, hased, gaflet, bilgisizlik, hile ve cahillik doğar.
Ey gönül! Sen, çeşit çeşit, renk renk olan perdelerden çık, sıyrıl, aklını başına al da; perdeler seni gerçek dosttan ayırmasın. Gözüne perde kesilen lokmadan çok yeme, yoksa, gidecek yere gidemezsin, evini kaybedersin. Yaşamanı o lokmaya bağlı sanırsın, ama aslında çok yediğin lokma, can gözüne kıl, baş gözüne perde kesilir..

[Hz. Mevlana]
 

ceylannur

Yeni Üyemiz


Bir adamın birçok hüner, fen, bilgi sahibi olduğuna bakma! Verdiği sözde duruyor mu? Vefâsı var mı? Asıl ona bak! Hakla ettiği sözleşmeyi yerine getiriyorsa, insanlara verdiği sözde duruyorsa, vefâlıysa onu istediğin kadar öv! Onun iyi vasıflarını bir bir say! O, senin övgünden, saydığın meziyetlerden daha üstün bir kişidir.

Hz. Mevlana
 

ceylannur

Yeni Üyemiz


"Ne vakte kadar testinin şekli, biçimi ile üstündeki nakışlarla oyalanıp duracaksın? Testinin şeklini, nakşını bırak da içindeki suyu ara. Yani, insanların güzelliklerine, dış görünüşlerine bakma da, ahlaklarına, huylarına, tabiatlerine bak.
Ey gördüğü güzele takılıp kalan kişi! Onun suretini görüyor, manasından, yani, ahlakının güzel mi çirkin mi olduğundan gafil bulunuyorsun. Eğer akıllı bir adam isen sedefteki inciyi bul."

Mevlana Hz.
 

ceylannur

Yeni Üyemiz


Mevlana derki;;
Ey gönül!
Anlamayanlar seni üzerler, rahatsız ederler;
Hatta seni deli, divane ederler, elini ayağını bağlarlar.
Sen içi tatlı, özlü bir yemişe benzersin, bu yüzden
Seni hep kırarlar…
 

ceylannur

Yeni Üyemiz


Haz. Mevlana der ki:

Okumaktan zarar gelmez, oku, ama Lanet okuma!

Emek ver, kulak ver, ama hiç bir zaman Boş verme!

Rakibini geç, sınıfını geç, ama hiç bir zaman Gülüp geçme!

Günlerini say, servetini say, büyüklerini say ama, hiç bir zaman Yerinde sayma!

Yaklaş, konuş, tanış, ama Uzaklaşma!

Hedefe koş, serhada koş, yardıma koş, ama Ortak koşma!

Paranı ver, gönlünü ver, canını ver, ama Sırrını verme!

Elini aç, gözünü aç, kalbini aç, ama Ağzını açma!

Zulmü devir, nefsi devir, ama Can devirme!

Ev al, araba al, akıl al, ama Beddua alma!

Eşini sev, işini beğen, aşını beğen, ama Kendini beğenme!

Davet et, hayret et, affet, tövbe et, ama İhanet etme!

Satıcı ol, alıcı ol, kalıcı ol, bulucu ol, ama Bölücü olma!

Ne yap, ne yapma, itil, atıl, ama Satılma!

Seslen, uslan, ama Yaslanma!

Doğrul, devril, ama Eğilme!
 
Üst Alt