MustafaCİLASUN
Özel Üye
İrkilmeliydim, kendime gelmeliydim
Ne kadar yeis varsa sinemde temizlenmeyi gaye edinmeliydim
Düşlerin serencamından vazgeçmeliydim, hülyalar seremonisiyle eğleşmemeliydim
Kim olduğumu, ne yapmak istediğimi, nedenlerin derinliğinde nefeslenmeyi bilmeliydim
Arzın bir sahibi var, umutla kalbime bakar
Ne kadar mühlet verdiyse, ruhum onun esrarıyla aşkını yaşamam için ağlar
Hangi sevdayı ansam, mecnun misali kalbimi sahibine adasam, sevdası içimde doğar
Niyetin halis olması, vecdin gönlünde yol alması, aklın ve iraden hak sayması kalbini bağlar
Ağlamak, aynı zamanda hak için yanmaktır
Vaatleri hatırlamaktır, işaret taşlarını aramaktır, serabı anmadan ruhunda yaşamaktır
Susuzluğa kanmaktır, narın kıvamında coşmaktır, vaktin aşk şadını kalbinde yoklamaktır
Derdin gamını fazilet saymaktır, elemin ahını sabırla yıkamaktır, çileyi aşk gibi koklamaktır
Lisanı lal olan kamış ne söyler, nasibini bekler
Sinesinin yanıklığını gönüller için ayan eder, tefekkürün zindeliğini kalbine eker
Kalbin kimi zikreder, aklın hangi vadide merakı zedeler, vicdanın bir düşün kimi bekler
Vakit sessizce geçer, ekinler umut içinde sahibini bekler, peki rüzgâr nasıl bir aşktan söz eder
Hapis yatan o nefesler, sahibine boyun eğer
Nerde yanlış yaptım derken, kaderleri için hangi saikın nakşeden izlerini sürer
Dört duvar arasında volta atmak nasıl bir keder, sönmeyen ışıklar için kim neden ah eder
Sahip kim, nefesin müddeti kesilmiyorsa merak etmek ve düşünmek hangi nefsin nasibi ister
Körpecik kızları görüyorum, irkiliyorum
Pervasızlıklarına ne kadar üzülüyorum, anne ve babası için heyhat diyorum
Sosyalleşmek bumudur diye sual ediyorum, zavallı delikanlıları görünce gariplik yaşıyorum
Ne kadar sefih bir haldir anlamıyorum okumak nasıl bahanedir ki içinden niye çıkamıyorum
Nesil emniyeti, sadakat talimi bumudur
Edep hangi kayıpların ve zayiatın yolcusudur suçlanıyorum ve ağlıyorum
Modernleşme adına bilmem ki ne kadar utanıyorum, artık pervasızlığa çok alışıyorum
Kimseye kızmıyorum, başımı önüme eğerek hangi aşk ve sevdanın yolundaydım soruyorum
Mustafa CİLASUN
Ne kadar yeis varsa sinemde temizlenmeyi gaye edinmeliydim
Düşlerin serencamından vazgeçmeliydim, hülyalar seremonisiyle eğleşmemeliydim
Kim olduğumu, ne yapmak istediğimi, nedenlerin derinliğinde nefeslenmeyi bilmeliydim
Arzın bir sahibi var, umutla kalbime bakar
Ne kadar mühlet verdiyse, ruhum onun esrarıyla aşkını yaşamam için ağlar
Hangi sevdayı ansam, mecnun misali kalbimi sahibine adasam, sevdası içimde doğar
Niyetin halis olması, vecdin gönlünde yol alması, aklın ve iraden hak sayması kalbini bağlar
Ağlamak, aynı zamanda hak için yanmaktır
Vaatleri hatırlamaktır, işaret taşlarını aramaktır, serabı anmadan ruhunda yaşamaktır
Susuzluğa kanmaktır, narın kıvamında coşmaktır, vaktin aşk şadını kalbinde yoklamaktır
Derdin gamını fazilet saymaktır, elemin ahını sabırla yıkamaktır, çileyi aşk gibi koklamaktır
Lisanı lal olan kamış ne söyler, nasibini bekler
Sinesinin yanıklığını gönüller için ayan eder, tefekkürün zindeliğini kalbine eker
Kalbin kimi zikreder, aklın hangi vadide merakı zedeler, vicdanın bir düşün kimi bekler
Vakit sessizce geçer, ekinler umut içinde sahibini bekler, peki rüzgâr nasıl bir aşktan söz eder
Hapis yatan o nefesler, sahibine boyun eğer
Nerde yanlış yaptım derken, kaderleri için hangi saikın nakşeden izlerini sürer
Dört duvar arasında volta atmak nasıl bir keder, sönmeyen ışıklar için kim neden ah eder
Sahip kim, nefesin müddeti kesilmiyorsa merak etmek ve düşünmek hangi nefsin nasibi ister
Körpecik kızları görüyorum, irkiliyorum
Pervasızlıklarına ne kadar üzülüyorum, anne ve babası için heyhat diyorum
Sosyalleşmek bumudur diye sual ediyorum, zavallı delikanlıları görünce gariplik yaşıyorum
Ne kadar sefih bir haldir anlamıyorum okumak nasıl bahanedir ki içinden niye çıkamıyorum
Nesil emniyeti, sadakat talimi bumudur
Edep hangi kayıpların ve zayiatın yolcusudur suçlanıyorum ve ağlıyorum
Modernleşme adına bilmem ki ne kadar utanıyorum, artık pervasızlığa çok alışıyorum
Kimseye kızmıyorum, başımı önüme eğerek hangi aşk ve sevdanın yolundaydım soruyorum
Mustafa CİLASUN