Hasret ruzgari
Aktif Üyemiz
97. Evâmir-i şer'iyeye karşı itaat ve isyan olduğu gibi, evâmir-i tekviniyeye karşı da itaat ve isyan vardır. Birincisinde mükâfat ve mücâzâtın ekseri âhirette, ikincisinde ağlebi dünyada olur. Meselâ, sabrın mükâfâtı zaferdir; atâletin mücâzâtı sefalettir; sa'yin sevabı servettir; sebatın mükâfâtı galebedir. Müsavatsız adalet, adalet değildir.
98. Temasül tezadın sebebidir. Tenasüp tesanüdün esasıdır. Sıgar-ı nefis tekebbürün membaıdır. Zaaf gururun madenidir. Acz muhâlefetin menşeidir. Merak ilmin hocasıdır.
99. Kudret-i fâtıra, ihtiyaç ile, hususan açlık ihtiyacıyla, başta insan, bütün hayvânâtı gemlendirip nizama sokmuş. Hem Âlemi hercümerçten hâlâs edip, hem ihtiyacı medeniyete üstad ederek terakkiyâtı temin etmiştir.
100. Sıkıntı sefahetin muallimidir. Yeis dalâlet-i fikrin, zulmet-i kalp ruh sıkıntısının menbaıdır.
101.
Bir meclis-i ihvâna güzel bir karı girdikçe riyâ, rekabet, haset damarı intibah eder. Demek, inkişaf-ı nisvandan, medenî beşerde ahlâk-ı seyyie inkişaf eder.
102. Beşerin şimdiki seyyiat-Âlûd hırçın ruhunda, mütebessim küçük cenazeler olan suretlerin rolü ehemmiyetlidir.
103. Memnu heykel, ya bir zulm-ü mütehaccir, ya bir heves-i mütecessim veya bir riyâ-yı mütecessiddir.
104. İslâmiyetin müsellemâtını tamamen imtisal ettiği cihetle bihakkın daire-i dahiline girmiş zatta, meylü't-tevsi, meylü't-tekemmüldür. Lâkaytlıkla hariçte sayılan zatta, meylü't-tevsi, meylü't-tahriptir. Fırtına ve zelzele zamanında, değil, içtihad kapısını açmak, belki pencerelerini de kapatmak maslahattır. Lâübâliler ruhsatlarla okşanılmaz; azîmetlerle, şiddetle ikaz edilir.
105. Biçare hakikatler, kıymetsiz ellerde kıymetsiz olur.
Erkekler hevâ ve hevesle kadınlaştıkça, kadınlar da nâşizelikle erkekleştiler.
98. Temasül tezadın sebebidir. Tenasüp tesanüdün esasıdır. Sıgar-ı nefis tekebbürün membaıdır. Zaaf gururun madenidir. Acz muhâlefetin menşeidir. Merak ilmin hocasıdır.
99. Kudret-i fâtıra, ihtiyaç ile, hususan açlık ihtiyacıyla, başta insan, bütün hayvânâtı gemlendirip nizama sokmuş. Hem Âlemi hercümerçten hâlâs edip, hem ihtiyacı medeniyete üstad ederek terakkiyâtı temin etmiştir.
100. Sıkıntı sefahetin muallimidir. Yeis dalâlet-i fikrin, zulmet-i kalp ruh sıkıntısının menbaıdır.
101.
Bir meclis-i ihvâna güzel bir karı girdikçe riyâ, rekabet, haset damarı intibah eder. Demek, inkişaf-ı nisvandan, medenî beşerde ahlâk-ı seyyie inkişaf eder.
102. Beşerin şimdiki seyyiat-Âlûd hırçın ruhunda, mütebessim küçük cenazeler olan suretlerin rolü ehemmiyetlidir.
103. Memnu heykel, ya bir zulm-ü mütehaccir, ya bir heves-i mütecessim veya bir riyâ-yı mütecessiddir.
104. İslâmiyetin müsellemâtını tamamen imtisal ettiği cihetle bihakkın daire-i dahiline girmiş zatta, meylü't-tevsi, meylü't-tekemmüldür. Lâkaytlıkla hariçte sayılan zatta, meylü't-tevsi, meylü't-tahriptir. Fırtına ve zelzele zamanında, değil, içtihad kapısını açmak, belki pencerelerini de kapatmak maslahattır. Lâübâliler ruhsatlarla okşanılmaz; azîmetlerle, şiddetle ikaz edilir.
105. Biçare hakikatler, kıymetsiz ellerde kıymetsiz olur.
Erkekler hevâ ve hevesle kadınlaştıkça, kadınlar da nâşizelikle erkekleştiler.