Tarih boyunca yazılmış bazı kitaplar var ki , bazıları gerçek ilimlerle yazılmış, bazıları insanları bir şekilde etkileyen tekniklerle yazılmış , bazıları ise gizli ilimlerle yazılmıştır. Bazılarının öyle etkileri vardır ki ; okuyan üzerinde çok büyük bir etki yaparak onları bilinmezliğe sürükleyip tamamen kontrolsüz davranışlar sergilemesine yol açar.
Mesela Malleus Maleficarum, cadılığı ve cadıları anlatmasıyla ezoterik bir kitap olarak sırlarla dolu olduğu düşünülebilir ama dilimize Cadı Çekici olarak çevrilebilecek kitap aynı zamanda cadıların nasıl öldürüleceğini de anlatarak bir yol göstericidir. Buna benzer pek çok kitap vardır ki hem sırlar içerir hem de bazı yollar gösterir.
Mistisizm, okültizm, spiritüalizm gibi insan ruhunun gizemli dünyalarına kapı aralayan bazı kitaplardan bazıları .Tarih boyunca gizemli ilimler ile uğraşan insanların yazdığı sırlarla dolu kitaplar da hiç şüphesiz her zaman insanlığın ilgisini çekmiştir. Çekmeye de devam edecektir.
Yalnız bazı kitaplar çok özenle korunarak insanlığın eline geçmesi engellenmektedir. Şimdi bazı gizemli ve tehlikeli kitaplardan bazılarına bir göz atalım.
1. El AZİF Necronomicon (Öldüren Kitap)
“Ölülerin Çağrı Kitabı” ya da “Çıldırtan Kitap” olarak da anılır. Bilinen adıyla Al Azif Abdül El Hazret isimli Şamlı bir bedevi tarafından 699 yılında yazıldığı biliniyor. Kitabın yazımı tamamlandıktan sonra El Hazret’in vahşice parçalanmış cesedi bulunuyor. Kim tarafından nasıl öldürüldüğü muamma.
Orijinali yedi cilt olan kitapta, geleceği tahmin edebilme üzerine çeşitli teoriler yer alıyor. Nostrodamus’un Yüzlükler’indeki birçok kehanetin kaynağı bu kitap olarak gösteriliyor.
1487 tarihli, rahip Olaus Wormius imzalı Latince bir belgede, son derece tehlikeli ve okuyan insanı etkisi altına alan bir kitap olduğundan bahsediliyor. Wormius başka bir yazısında: “Kitabın çevirisi elime ulaştığında bir kısmını okudum ve ardından yaktım çünkü gerçekler çok fazla ortaya çıkıyordu. İnsanlar buna hazır değiller. Daha çok zaman gerekiyor” demiştir.
Fakat Wormius’un yaktım dediği bu çeviri, 1586 yılında Prag’da ortaya çıkar. Necronomicon’u bu kez ünlü İngiliz büyücü Dr. John Dee ve asistanı Edward Kelly ele geçirirler.
Söylentilere göre Kelly ve Dee, “necronomancy” denen ölüleri kaldırma ayinlerine kitabı bulduktan sonra başlamışlardır. Kitap daha sonra koleksiyoncu Elias Ashmole eliyle Oxford’da Bodleian Library’e gönderilir. Şu anda British Museum’da ve Vatikan’da da Necronomicon’un bir kopyasının bulunduğu biliniyor.
İlginç bir bilgi daha vereyim, kitabın Bodleian’deki çevirisi 1934 yılında kayboluyor. Adolf hitler’in okült’e (metafizik gizlere ulaşma) olan ilgisi sebebiyle bu kitabı ele geçirdiği biliniyor. İşin daha enteresan kısmı ise British Museum’daki Necronomicon çevirisi ise 1940 yılında kataloglardan silinip yeraltı depolarına kaldırıldı. Daha sonraları kraliyet mücevherleriyle beraber Galler’de özel bir şatoda saklandı.
Dünya ortak kitap arşivi, Necronomicon ile ilgili kaynakları saklamak için söz birliği ettiler.
Necronomicon’un delirtici etkisi yalnızca gözle görülür fiziki sebeplerden ötürü değildir. Bu kitapta yer alan bilgilerde “gerçeklerin çok farklı ve acımasız olmasından dolayı insanların dayatılan tüm sanal gerçeklikleri reddetmesi” ile ortaya çıkan yokluk-hiçlik hissidir. Bu sebeple piyasada bu isimle var olan kitabın Necronomicon ile ilgisiz, uydurma bir baskı olduğu söylenir.Bu kitapla ilgili biraz daha detay ;
Necronomicon nedir? O kadar çok ismi var ki ve hakkında o kadar çok efsane oluşmuş ki, bırakın kendisini hakkında yazılanlar ciltleri dolduruyor; “Arabın Kitabı”,”Ölü İsimlerin Kitabı” veya “Ölülerin Çağrı Kitabı” ya da “Çıldırtan Kitap” kısacası bu bir mitik kitap. Yazarının adı El Hazret veya El Azif. Yani meşum yazar Şamlı bir arap. İnançlara ve de bilinenlere göre Necronomicon gerçek bir büyücünün el kitabı ve hiç şakası yok. Bazılarına göre, böyle bir kitap hiç yok, sadece Amerikalı korku yazarı Lovecroft´un hayallerinin ürünü, bazılarına göre ise var ama yerini kimse bilmiyor. Kısacası Necronomicon, tam manasıyla gizem dolu.
Necronomicon´un yedi cilt olduğu ileri sürülüyor, aslı 900 sayfanın üzerindeymiş, her cildinin 125 sayfa civarında olduğu düşünülebilir. Peki bu garip kitap nerede ve ne zaman yazıldı? Necronomicon´un MS 730´da Şam´da Abdül El Hazret tarafından yazıldığı biliniyor. Öyleyse El Hazret kimdir? Çok az bilgi var, onun çoğu da Necronomicon´un içinde; Hep yolculuk yapar çok okurmuş, İskenderiye´den Pencap´a kadar dolaşmış, onlarca dil konuşur ve öğrencilerine dünyanın her yerinden araştırıp öğrendiklerini anlatırmış. Metodları Heredot´u ve hatta Bruno´yu anımsatıyor. Nostradamus´un ünlü “Yüzlükler” inin ilk iki dörtlüğünde anlattığı metodun kaynağı uzmanlara göre Necronomicon´dan alınmıştır;
1. GECEYARISI, GİZLİ ODAMDA YANLIZ ÇALIŞIRKEN, OTURURUM ÜÇ AYAKLI PİRİNÇ SEHPADA, KÜÇÜK BİR IŞIK GELİR İNSANSIZ YERDEN, DÜŞÜNCEMİ AYDINLATIR, TALİHİMİN BOŞ YERE OLDUĞUNA İNANMIYORUM.
2. ASA ELLERİM ARASINDA, KONUŞULUR BRANCHES ORTAMINDA, SU HAREKETLENİYOR, LİMBE, ETEĞİNDEN AYAĞA, BİR BÜYÜK KORKU, İÇTEN BİR SES, FARKLI BİR TİTREME, İLAHİ IŞIK, KUTSAL HABER ARTIK YANIMDADIR.
Büyü veya daha doğru bir tanımla majikal kehanet için çağdaş araştırmacılar bilincin açılması ve güncel etkilerden kurtulabilmesi için belli uyuşturucuların kullanıldığını belirtiyorlar. Bunun bir formülü de ele geçirilmiş; “Günnük, aselbent, diktamnus, haşhaş kökleri, afyon” gibi maddeler kullanılıyormuş. Kaynak Columbia Üniversitesi´ nin inançlar ve yöntemlerle ilgili araştırma raporlarından alınma. Yani Necronomicon sadece bu yönden geleceği görebilmenin yolunu da gösteriyor veya öğretiyor. “Çılgın Arap” El Hazret´in çağının çok ötesinde olduğu da anlatılmakta, çünkü bu Necronomicon sayesinde geleceği gördükten sonra çağının dışında kalmış veya uyum sağlayamamış, ona çılgın denmesinin nedeninin altında çağına göre alışılmadık biri olması yatıyor.
]] İnsanı çıldırtıyor ama nasıl?
Bir diğer kaynağa daha bakalım, Yunanlı Yeni-Platonist filozof Proclus (MS 410-485), astronomi, felsefe, matematik ve metafizik uzmanıydı ve kullandığı büyü yöntemleriyle Hekate adlı mitolojik tanrıyı görebildiğini yazıyordu. Proclus, Eski Mısır ve Kalde gizem öğretilerinden yararlanmıştı ve Proclus´un yazılı yöntemlerinin tamamen El Hazret´in eline geçtiği ve Necronomicon´a aktarıldığı da söylenmekte.
Neyse, biraz da bu garip kitabın basılı olup olmadığına veya basım tarihçesine kısa bir göz atalım.
Hiçbir Arap kaynağında Necronomicon´un çıkış bilgisi yok. Araştırmacı ve tarihçi İdris Şah, kitabı Hindistan´da Deobund´daki, Mısır El Azhar´daki ve Mekke´deki antik kitaplıklarda araştırmış ama başarılı olamadığını yazıyor. 1487 tarihli bir Latince belgede Dominikan Rahip Olaus Wormius imzasıyla Engizisyon´un ölümcül ismi Kara papaz Torquemada´nın İspanyol Yahudileri´ne zulmederken, Necronomicon´u ele geçirdiği ve İtalyanca´ya çevirttiği belirtiliyor.
Wormius´a göre, kitap son derece tehlikeli ve okuyan insanı olağanüstü etkiliyor ve aklını başından alıyor. İçindeki bazı bölümlerde Tevrat´ın Yaradılış Bölümü´ ndeki gizli ve şifreli bölümlerin açıklamalarının bulunduğu ve bunları anlamanın sonucunda insanın çıldıracağını da belirtiyor.
]]]Çıldırtan kitabın izinde..
Wormius, kitabın bir kopyasını ele geçirmiş olmalı ki, Spanheim Başrahibi Johann Tritheim´ a yollamış ama sonra Wormius ekliyor; “Çeviriyi yaktım, bu Tanrı´ya küfürdü, gerçekler çok fazla ortaya çıkıyordu, İnsanlar buna hazır değiller, daha çok zaman gerekiyor.. Ama başka kaynaklar Necronomicon´un yok olmayıp Vatikan´a yollandığını yazmaktalar. Yüzyıl kadar sonra 1586´da, Wormius´a ait kopya Prag´da ortaya çıktı. Ünlü İngiliz majisyeni Dr. John Dee ve asistanı Edward Kelly bu kez Necronomicon´u ele geçirdiler, söz edildiğine göre Dee ve Kelly “Necromancy” denen ölüleri mezarlarından kaldırma deneylerine ondan sonra başladılar. Ama bir bomba daha duyuldu, Necronomicon´da simya yoluyla altın yapma yöntemleri de vardı.
Dr. Dee, Necronomicon´u İngilizce´ye çevirip Manchester´de Christ´s College´e bıraktı. Sonra büyük koleksiyoncu Elias Ashmole eliyle Oxford´da Bodleian Library´de yer aldı. Ve şu anda da Londra´da British Museum´da Necronomicon´un bir kopyasının bulunduğu müze kayıtlarında yer alıyor.
Bildiğimiz herşeye aykırı..
Ne var bu korkunç kitabın içinde? Ulaştığımız kadarıyla bildiklerimize bir göz atalım;
* Tufan öncesiyle ilgili inanılmaz gerçekler vardır. El Hazret kaybolmuş geçmişin içyüzünü anlatırken, Tevrat´daki “Yaradılış” bölümüyle, mitolojik kaynaklar arasında kesin benzerlikler olmasına rağmen Tevrat bunları gizlemekte, bugüne kadar yapılan çeviriler ise kutsal kitabın aslından çok uzak. Geniş ayrıntılarla geçmişin ve dinlerin kaynağının içyüzü anlatılıyor.
* İnsan ırkı, dünyadan önce başka bir yerdeydi. Buna başka kürelerden gelme denmekte. Neo-Platonist inançlara göre anlatılan dünya benzeri yıldızlarda kendilerine özgün yaşam formları bulunmaktadır. Bu yaşam biçimlerinin özellikleri kozmik hiyerarşinin evrim çizgisiyle belirlenirler.
]]]]* Özel zamanların belirlenmesiyle ve özel semboller kullanılarak, eskilerle ilişki kuralabilir ve onlardan istenilen kozmik bilgiler alınabilir, o zaman geçmişe ve geleceğe hakim olmak mümkündür ama bu tehlikeli bir yoldur çünkü insan taşıyabileceği bilgiyi edinmeli ve bunun farkında olmalıdır.
Hitler kitaptan yararlanamadı..
Necronomicon´un bilinen kopyaları kayıp görünüyor, bazı kaynaklar Adolf Hitler´in okkült ilgisi sonucunda kitabın bir kopyasını ele geçirdiğini belirtiyorlar ama sonrası bilinen bir şey, Führer´in sonu efsaneye göre Necronomicon´dan yararlanmışa benzemiyor. Dee´nin Bodleian Müzesi´ndeki çevirisi 1934´den sonra yok oldu, belki de Hitler´e giden kopya oydu. British Museum önceleri çalınmalardan söz ediyordu ama bunun doğru olmadığı anlaşıldı, Wormius baskısı oradaydı ama nedense kataloglardan silindi ve yeraltı depolarına kaldırıldı.
Hatta bir iddiaya göre çok değerli eşyalar klasmanına alınarak 1940’larda Kraliyet mücevherleriyle beraber Galler´de özel bir şatoya saklanmıştı. Sonra tüm dünya kitaplıkları Necronomicon ile ilgili kaynakları ve belki de kopyaları saklamak için sanki söz birliği ettiler. Necronomicon´ın çıldırtması anlaşıldığı kadarıyla sanıldığı gibi değil, sadece bildiğimiz, inandığımız her şeyi reddetmesi ve gerçeklerin çok farklı ve belki de çok acımasız olması yüzünden okuyanlar şoka giriyor olabilir. Ötesi, gizemin hala sürdüğünün gerçeği, kim bilir ne zaman kadar? Herhalde, kendimizden, ne için var olduğumuzdan ve geçmişimizden korkmamayı öğrenene kadar da Necronomicon´u göremeyeceğiz.
Mesela Malleus Maleficarum, cadılığı ve cadıları anlatmasıyla ezoterik bir kitap olarak sırlarla dolu olduğu düşünülebilir ama dilimize Cadı Çekici olarak çevrilebilecek kitap aynı zamanda cadıların nasıl öldürüleceğini de anlatarak bir yol göstericidir. Buna benzer pek çok kitap vardır ki hem sırlar içerir hem de bazı yollar gösterir.
Mistisizm, okültizm, spiritüalizm gibi insan ruhunun gizemli dünyalarına kapı aralayan bazı kitaplardan bazıları .Tarih boyunca gizemli ilimler ile uğraşan insanların yazdığı sırlarla dolu kitaplar da hiç şüphesiz her zaman insanlığın ilgisini çekmiştir. Çekmeye de devam edecektir.
Yalnız bazı kitaplar çok özenle korunarak insanlığın eline geçmesi engellenmektedir. Şimdi bazı gizemli ve tehlikeli kitaplardan bazılarına bir göz atalım.
1. El AZİF Necronomicon (Öldüren Kitap)
“Ölülerin Çağrı Kitabı” ya da “Çıldırtan Kitap” olarak da anılır. Bilinen adıyla Al Azif Abdül El Hazret isimli Şamlı bir bedevi tarafından 699 yılında yazıldığı biliniyor. Kitabın yazımı tamamlandıktan sonra El Hazret’in vahşice parçalanmış cesedi bulunuyor. Kim tarafından nasıl öldürüldüğü muamma.
Orijinali yedi cilt olan kitapta, geleceği tahmin edebilme üzerine çeşitli teoriler yer alıyor. Nostrodamus’un Yüzlükler’indeki birçok kehanetin kaynağı bu kitap olarak gösteriliyor.
1487 tarihli, rahip Olaus Wormius imzalı Latince bir belgede, son derece tehlikeli ve okuyan insanı etkisi altına alan bir kitap olduğundan bahsediliyor. Wormius başka bir yazısında: “Kitabın çevirisi elime ulaştığında bir kısmını okudum ve ardından yaktım çünkü gerçekler çok fazla ortaya çıkıyordu. İnsanlar buna hazır değiller. Daha çok zaman gerekiyor” demiştir.
Fakat Wormius’un yaktım dediği bu çeviri, 1586 yılında Prag’da ortaya çıkar. Necronomicon’u bu kez ünlü İngiliz büyücü Dr. John Dee ve asistanı Edward Kelly ele geçirirler.
Söylentilere göre Kelly ve Dee, “necronomancy” denen ölüleri kaldırma ayinlerine kitabı bulduktan sonra başlamışlardır. Kitap daha sonra koleksiyoncu Elias Ashmole eliyle Oxford’da Bodleian Library’e gönderilir. Şu anda British Museum’da ve Vatikan’da da Necronomicon’un bir kopyasının bulunduğu biliniyor.
İlginç bir bilgi daha vereyim, kitabın Bodleian’deki çevirisi 1934 yılında kayboluyor. Adolf hitler’in okült’e (metafizik gizlere ulaşma) olan ilgisi sebebiyle bu kitabı ele geçirdiği biliniyor. İşin daha enteresan kısmı ise British Museum’daki Necronomicon çevirisi ise 1940 yılında kataloglardan silinip yeraltı depolarına kaldırıldı. Daha sonraları kraliyet mücevherleriyle beraber Galler’de özel bir şatoda saklandı.
Dünya ortak kitap arşivi, Necronomicon ile ilgili kaynakları saklamak için söz birliği ettiler.
Necronomicon’un delirtici etkisi yalnızca gözle görülür fiziki sebeplerden ötürü değildir. Bu kitapta yer alan bilgilerde “gerçeklerin çok farklı ve acımasız olmasından dolayı insanların dayatılan tüm sanal gerçeklikleri reddetmesi” ile ortaya çıkan yokluk-hiçlik hissidir. Bu sebeple piyasada bu isimle var olan kitabın Necronomicon ile ilgisiz, uydurma bir baskı olduğu söylenir.Bu kitapla ilgili biraz daha detay ;
Necronomicon nedir? O kadar çok ismi var ki ve hakkında o kadar çok efsane oluşmuş ki, bırakın kendisini hakkında yazılanlar ciltleri dolduruyor; “Arabın Kitabı”,”Ölü İsimlerin Kitabı” veya “Ölülerin Çağrı Kitabı” ya da “Çıldırtan Kitap” kısacası bu bir mitik kitap. Yazarının adı El Hazret veya El Azif. Yani meşum yazar Şamlı bir arap. İnançlara ve de bilinenlere göre Necronomicon gerçek bir büyücünün el kitabı ve hiç şakası yok. Bazılarına göre, böyle bir kitap hiç yok, sadece Amerikalı korku yazarı Lovecroft´un hayallerinin ürünü, bazılarına göre ise var ama yerini kimse bilmiyor. Kısacası Necronomicon, tam manasıyla gizem dolu.
Necronomicon´un yedi cilt olduğu ileri sürülüyor, aslı 900 sayfanın üzerindeymiş, her cildinin 125 sayfa civarında olduğu düşünülebilir. Peki bu garip kitap nerede ve ne zaman yazıldı? Necronomicon´un MS 730´da Şam´da Abdül El Hazret tarafından yazıldığı biliniyor. Öyleyse El Hazret kimdir? Çok az bilgi var, onun çoğu da Necronomicon´un içinde; Hep yolculuk yapar çok okurmuş, İskenderiye´den Pencap´a kadar dolaşmış, onlarca dil konuşur ve öğrencilerine dünyanın her yerinden araştırıp öğrendiklerini anlatırmış. Metodları Heredot´u ve hatta Bruno´yu anımsatıyor. Nostradamus´un ünlü “Yüzlükler” inin ilk iki dörtlüğünde anlattığı metodun kaynağı uzmanlara göre Necronomicon´dan alınmıştır;
1. GECEYARISI, GİZLİ ODAMDA YANLIZ ÇALIŞIRKEN, OTURURUM ÜÇ AYAKLI PİRİNÇ SEHPADA, KÜÇÜK BİR IŞIK GELİR İNSANSIZ YERDEN, DÜŞÜNCEMİ AYDINLATIR, TALİHİMİN BOŞ YERE OLDUĞUNA İNANMIYORUM.
2. ASA ELLERİM ARASINDA, KONUŞULUR BRANCHES ORTAMINDA, SU HAREKETLENİYOR, LİMBE, ETEĞİNDEN AYAĞA, BİR BÜYÜK KORKU, İÇTEN BİR SES, FARKLI BİR TİTREME, İLAHİ IŞIK, KUTSAL HABER ARTIK YANIMDADIR.
Büyü veya daha doğru bir tanımla majikal kehanet için çağdaş araştırmacılar bilincin açılması ve güncel etkilerden kurtulabilmesi için belli uyuşturucuların kullanıldığını belirtiyorlar. Bunun bir formülü de ele geçirilmiş; “Günnük, aselbent, diktamnus, haşhaş kökleri, afyon” gibi maddeler kullanılıyormuş. Kaynak Columbia Üniversitesi´ nin inançlar ve yöntemlerle ilgili araştırma raporlarından alınma. Yani Necronomicon sadece bu yönden geleceği görebilmenin yolunu da gösteriyor veya öğretiyor. “Çılgın Arap” El Hazret´in çağının çok ötesinde olduğu da anlatılmakta, çünkü bu Necronomicon sayesinde geleceği gördükten sonra çağının dışında kalmış veya uyum sağlayamamış, ona çılgın denmesinin nedeninin altında çağına göre alışılmadık biri olması yatıyor.
]] İnsanı çıldırtıyor ama nasıl?
Bir diğer kaynağa daha bakalım, Yunanlı Yeni-Platonist filozof Proclus (MS 410-485), astronomi, felsefe, matematik ve metafizik uzmanıydı ve kullandığı büyü yöntemleriyle Hekate adlı mitolojik tanrıyı görebildiğini yazıyordu. Proclus, Eski Mısır ve Kalde gizem öğretilerinden yararlanmıştı ve Proclus´un yazılı yöntemlerinin tamamen El Hazret´in eline geçtiği ve Necronomicon´a aktarıldığı da söylenmekte.
Neyse, biraz da bu garip kitabın basılı olup olmadığına veya basım tarihçesine kısa bir göz atalım.
Hiçbir Arap kaynağında Necronomicon´un çıkış bilgisi yok. Araştırmacı ve tarihçi İdris Şah, kitabı Hindistan´da Deobund´daki, Mısır El Azhar´daki ve Mekke´deki antik kitaplıklarda araştırmış ama başarılı olamadığını yazıyor. 1487 tarihli bir Latince belgede Dominikan Rahip Olaus Wormius imzasıyla Engizisyon´un ölümcül ismi Kara papaz Torquemada´nın İspanyol Yahudileri´ne zulmederken, Necronomicon´u ele geçirdiği ve İtalyanca´ya çevirttiği belirtiliyor.
Wormius´a göre, kitap son derece tehlikeli ve okuyan insanı olağanüstü etkiliyor ve aklını başından alıyor. İçindeki bazı bölümlerde Tevrat´ın Yaradılış Bölümü´ ndeki gizli ve şifreli bölümlerin açıklamalarının bulunduğu ve bunları anlamanın sonucunda insanın çıldıracağını da belirtiyor.
]]]Çıldırtan kitabın izinde..
Wormius, kitabın bir kopyasını ele geçirmiş olmalı ki, Spanheim Başrahibi Johann Tritheim´ a yollamış ama sonra Wormius ekliyor; “Çeviriyi yaktım, bu Tanrı´ya küfürdü, gerçekler çok fazla ortaya çıkıyordu, İnsanlar buna hazır değiller, daha çok zaman gerekiyor.. Ama başka kaynaklar Necronomicon´un yok olmayıp Vatikan´a yollandığını yazmaktalar. Yüzyıl kadar sonra 1586´da, Wormius´a ait kopya Prag´da ortaya çıktı. Ünlü İngiliz majisyeni Dr. John Dee ve asistanı Edward Kelly bu kez Necronomicon´u ele geçirdiler, söz edildiğine göre Dee ve Kelly “Necromancy” denen ölüleri mezarlarından kaldırma deneylerine ondan sonra başladılar. Ama bir bomba daha duyuldu, Necronomicon´da simya yoluyla altın yapma yöntemleri de vardı.
Dr. Dee, Necronomicon´u İngilizce´ye çevirip Manchester´de Christ´s College´e bıraktı. Sonra büyük koleksiyoncu Elias Ashmole eliyle Oxford´da Bodleian Library´de yer aldı. Ve şu anda da Londra´da British Museum´da Necronomicon´un bir kopyasının bulunduğu müze kayıtlarında yer alıyor.
Bildiğimiz herşeye aykırı..
Ne var bu korkunç kitabın içinde? Ulaştığımız kadarıyla bildiklerimize bir göz atalım;
* Tufan öncesiyle ilgili inanılmaz gerçekler vardır. El Hazret kaybolmuş geçmişin içyüzünü anlatırken, Tevrat´daki “Yaradılış” bölümüyle, mitolojik kaynaklar arasında kesin benzerlikler olmasına rağmen Tevrat bunları gizlemekte, bugüne kadar yapılan çeviriler ise kutsal kitabın aslından çok uzak. Geniş ayrıntılarla geçmişin ve dinlerin kaynağının içyüzü anlatılıyor.
* İnsan ırkı, dünyadan önce başka bir yerdeydi. Buna başka kürelerden gelme denmekte. Neo-Platonist inançlara göre anlatılan dünya benzeri yıldızlarda kendilerine özgün yaşam formları bulunmaktadır. Bu yaşam biçimlerinin özellikleri kozmik hiyerarşinin evrim çizgisiyle belirlenirler.
]]]]* Özel zamanların belirlenmesiyle ve özel semboller kullanılarak, eskilerle ilişki kuralabilir ve onlardan istenilen kozmik bilgiler alınabilir, o zaman geçmişe ve geleceğe hakim olmak mümkündür ama bu tehlikeli bir yoldur çünkü insan taşıyabileceği bilgiyi edinmeli ve bunun farkında olmalıdır.
Hitler kitaptan yararlanamadı..
Necronomicon´un bilinen kopyaları kayıp görünüyor, bazı kaynaklar Adolf Hitler´in okkült ilgisi sonucunda kitabın bir kopyasını ele geçirdiğini belirtiyorlar ama sonrası bilinen bir şey, Führer´in sonu efsaneye göre Necronomicon´dan yararlanmışa benzemiyor. Dee´nin Bodleian Müzesi´ndeki çevirisi 1934´den sonra yok oldu, belki de Hitler´e giden kopya oydu. British Museum önceleri çalınmalardan söz ediyordu ama bunun doğru olmadığı anlaşıldı, Wormius baskısı oradaydı ama nedense kataloglardan silindi ve yeraltı depolarına kaldırıldı.
Hatta bir iddiaya göre çok değerli eşyalar klasmanına alınarak 1940’larda Kraliyet mücevherleriyle beraber Galler´de özel bir şatoya saklanmıştı. Sonra tüm dünya kitaplıkları Necronomicon ile ilgili kaynakları ve belki de kopyaları saklamak için sanki söz birliği ettiler. Necronomicon´ın çıldırtması anlaşıldığı kadarıyla sanıldığı gibi değil, sadece bildiğimiz, inandığımız her şeyi reddetmesi ve gerçeklerin çok farklı ve belki de çok acımasız olması yüzünden okuyanlar şoka giriyor olabilir. Ötesi, gizemin hala sürdüğünün gerçeği, kim bilir ne zaman kadar? Herhalde, kendimizden, ne için var olduğumuzdan ve geçmişimizden korkmamayı öğrenene kadar da Necronomicon´u göremeyeceğiz.