Gercek Şükür Nasıl Olmalı?
Kalbine vesvese gelen ilerde büyük makamlara layık kişidir.
Evlad-ı Resul başınızdan aşağı tuvalet pisliğini boşaltsa, onun huzurundayken gücendirmemek için temizlemeye kalkmayın. Dünya hayatı Cennete benzemez ancak, Allahü teâlâ adeta bazı kullarına Cennetten bahçe misali bahçe nasip eder, alameti; zikreden dil, şükreden kalb, kâfi ölçüde geçim, rahat edebileceği ev, bir de anlaşabileceği bir eş. Ahmaklık kârını zararını bilmemek, sağını solunu görmemek, iyiyi kötüyü ayıramamak demektir. Cehenneme giren ahmaklık sebebiyle girer, yüz binlerce ip sarkıtılıyor, uçuruma yuvarlanmamak için. İbadetleri lezzet alıyoruz diye yapmayın, Allahü teâlânın emri olduğu için yapın. Nefs, herkesten üstün olmak ister, anneden de, babadan da, hocadan da. Nefsin bir zaafı var, kendi evladını kendinden üstün ve daha iyi görmek ister.
Elbette emr-i maruf nehy-i münker çok sevaptır, ancak üç şarta haiz olmalı:
1- Bilmek (İlim sahibi olmak)
2- O şeyi bizzat nefsinde yapmak
3- Emr-i Maruf veya nehy-i münkeri rıfk ile yapmak.
Allahü teâlânın sevdiklerinin 4 özelliği var;
Helal kazanırlar ve yedikleri, giydikleri her şey helaldir.
Tevazu sahibidirler, asla kibirli değildirler.
İyi huyludurlar.
Herkesle iyi geçinirler, güler yüzlüdürler.
Nefsin gıdası haram işlemektir, nefse bu gıdayı vermeyip, dinimizin müsaade ettiği şeyleri vererek, meşgul etmeli, hatta kandırmaya çalışmalı. Nefs, kedinin fareyi deliğinden beklediği gibi bekler, gaflete gelmez. Ailede geçimsizliğin kaynağı, kadın ve erkeğin hukukuna riayetsizliktir. Tatlı dil müslümanın şiarıdır, adalet kul hakkının temelidir, adalet olmazsa huzur olmaz. Gerçek şükür, her konuda, her hususta, Peygamber efendimizin ahlakıyla şereflenmekle olur
Kalbine vesvese gelen ilerde büyük makamlara layık kişidir.
Evlad-ı Resul başınızdan aşağı tuvalet pisliğini boşaltsa, onun huzurundayken gücendirmemek için temizlemeye kalkmayın. Dünya hayatı Cennete benzemez ancak, Allahü teâlâ adeta bazı kullarına Cennetten bahçe misali bahçe nasip eder, alameti; zikreden dil, şükreden kalb, kâfi ölçüde geçim, rahat edebileceği ev, bir de anlaşabileceği bir eş. Ahmaklık kârını zararını bilmemek, sağını solunu görmemek, iyiyi kötüyü ayıramamak demektir. Cehenneme giren ahmaklık sebebiyle girer, yüz binlerce ip sarkıtılıyor, uçuruma yuvarlanmamak için. İbadetleri lezzet alıyoruz diye yapmayın, Allahü teâlânın emri olduğu için yapın. Nefs, herkesten üstün olmak ister, anneden de, babadan da, hocadan da. Nefsin bir zaafı var, kendi evladını kendinden üstün ve daha iyi görmek ister.
Elbette emr-i maruf nehy-i münker çok sevaptır, ancak üç şarta haiz olmalı:
1- Bilmek (İlim sahibi olmak)
2- O şeyi bizzat nefsinde yapmak
3- Emr-i Maruf veya nehy-i münkeri rıfk ile yapmak.
Allahü teâlânın sevdiklerinin 4 özelliği var;
Helal kazanırlar ve yedikleri, giydikleri her şey helaldir.
Tevazu sahibidirler, asla kibirli değildirler.
İyi huyludurlar.
Herkesle iyi geçinirler, güler yüzlüdürler.
Nefsin gıdası haram işlemektir, nefse bu gıdayı vermeyip, dinimizin müsaade ettiği şeyleri vererek, meşgul etmeli, hatta kandırmaya çalışmalı. Nefs, kedinin fareyi deliğinden beklediği gibi bekler, gaflete gelmez. Ailede geçimsizliğin kaynağı, kadın ve erkeğin hukukuna riayetsizliktir. Tatlı dil müslümanın şiarıdır, adalet kul hakkının temelidir, adalet olmazsa huzur olmaz. Gerçek şükür, her konuda, her hususta, Peygamber efendimizin ahlakıyla şereflenmekle olur