Muhtazaf

Yardımcı Yönetici (Şair|Yazar)
Yönetici
Evine Hoş Geldi
Evine Hoş Geldi
Bir kedi ile yaşamak istiyorsanız?

Yeni insanlarla dolu yeni bir eve geldiğinizi düşünün. Şimdi kediniz için de durum aynı. Bu yüzden onu sakinleştirmeli ve alışma sürecinde ona destek olmalısınız.

Hazırlıklı olun

Evinizde hangi odanın kedinize ait olacağına önceden karar verin. Bu seçtiğiniz oda sıkış tepiş eşya dolu bir yer olmasın, korunaklı ve kedinizin özgürce hareket edebileceği bir yer olsun ve mutlaka kapanabilen bir kapısı olsun.

Kum leğenini doldurun ve odasının bir köşesine koyun. Temizlemek için küçük bir kepçe edinmenizde de fayda var.

Onun için özel mama kapları alın ve mamasını suyunu her zaman temiz bulundurun.

Yemek kapları mümkün olduğunca kum leğeninden uzakta olsunlar. Mama kaplarının altına plastik matlar koyabilirsiniz, böylece hem yerde kaymazlar hem de temizlemesi daha kolay olur.

Ona bir uyuma yeri hazırlayın, mesela bir karton kutudan yatak yapabilirsiniz. Bir giriş deliği yapıp üzerini de örtebilirsiniz. Yatağı da yine kumundan uzakta durmalı. Kedinizin eve geldiği ilk günler ve daha sonra yapacağınız veteriner ziyaretleri için bir kedi taşıma kutusu edinin. Ayrıca oynaması için toksik olmayan bazı oyuncaklar ve tüylerini taramak için (mobilyalarınızın ömrü için) bir tarak alabilirsiniz.

Tehlikeli ve zehirli maddeleri/bitkileri onun ulaşamayacağı yerlere koymalısınız.

Yerleşme

Kedinizi eve getirdiğinizde evin mümkün olduğunca sessiz ve sakin olmasını sağlayın ki korkmasın. Önce yatağını ve mama kaplarının yerini gösterin. Zamanla alışacak ve yeni mekanını keşfedecektir.

Evin geri kalan her yerini koklayarak tanımak isteyecektir, bu yüzden odasının kapısını aralık bırakın, istediği zaman girip çıkabilsin.

Her şeyi çok hızlı bir şekilde öğrenecektir, bu yüzden en başta ne öğretirseniz onu uygulayacaktır. İlk önce kum leğenine tuvaletini yapmayı öğretin. Annesinden zaten tuvalet terbiyesini almıştır ama kendi kumuna alışması için ona zaman vermelisiniz.

Sabah uyandığında, gece yatmadan ve yemeklerden sonra ona kum leğenini gösterip koklatın, böylece ne yapması gerektiğini hatırlayacaktır.

Eğer evde başka hayvanlarınız da varsa, ilk zamanlarda kedinizi onlardan uzak tutun. Sonra yavaş yavaş onu tek başına bırakın, bu arada diğerlerinin onu kıskanmaması için dikkatli olun.

Kediniz sokağa çıkıp geliyorsa, aşılarını mutlaka yaptırın. Aşı sonrası birkaç saati evde geçirmesine özen göstermelisiniz.

Yavru kediler için

Bir süredir evinizde yaşayan başka bir kediniz varsa, yeni kedinizle ilk karşılaşmalarının sorunsuz olması gerekir. Öncelikle size ait eski bir kıyafeti yeni kedinize koklatın, böylece kendini daha aileden ve samimi hissedecek ve yeni evine alışması kolaylaşacaktır. Yavru kediniz daha küçükken büyük problemleri olmayacaktır. Diğer kedinizle olan ilişkisi büyüdükçe bir hiyerarşiye dönüşebilir. Genellikle yavru kediler, büyüklerini izler ve onu örnek alarak hareket eder.

Birbirlerine alıştıkları zaman su ve mama kaplarının, kum leğenlerinin ve uyku yerlerinin farklı olmasına özen göstermelisiniz. En kısa sürede arkadaşlıklarından memnun kalacaklarını göreceksiniz.

Alıntı.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

VuSLaT

Yönetim
Yönetici
Ne guzel bir yazı,hayvan besleyenler keşke hep böyle itina ile baksalar...canlılarda insan gibi yaşam alanlarını bilmeli,daha sağlıklı olur bakımları...
Ben hayvanları seviyorum,ama uzaktan,çünkü korkum var,korkularimi yenemiyorum...
Teşekkürler yazı harika yazılmış...
 

BULUT

Aktif Üyemiz
Yönetici
Emeğinize sağlık üstad.

Kediler harika hayvanlar. Bağımsızlıklarını severler ama aynı zamanda şımartılmanın tadını çıkarırlar. Bazıları dünyadan nefret ediyor gibi gözükür, ama diğerleri çok büyük sevgi dolu.

Onların kararsız ve kafa karıştırıcı davranışları insanlara gerçekten benziyor. Belki de bundan dolayı, kedi terapisi gibi teknikler duygusal sağlık alanında popülerlik kazanmaktadır.

Yıllar boyunca, atların kullanıldığı terapi otizmli, benlik saygısı problemleri veya serebral palsiden muzdarip çocuklarla inanılmaz sonuçlar elde etmiştir. Bilimsel bir kanıt olmamasına rağmen, tamamlayıcı bir terapi olarak hastanın motor ve duygusal becerilerini geliştirebileceği bulunmuştur.

Aynı şekilde, kedi terapisi de bir kedinin arkadaşlığının fiziksel ve psikolojik iyileşme sağladığını ortaya koymuştur. Bir kedinizin olması, pek çok insanın sandığından çok daha faydalıdır.

Kedi Terapisi?

Kedi terapisi anksiyete, stres ve depresyon için bir tedavidir. Bir kişinin yaşam kalitesini iyileştirir ve kedi ile sahibi arasında çok özel bir bağlantı oluşturur. Buna ek olarak, çeşitli çalışmalara göre, bir kedi ile yaşadıktan sonra kalp sorunları olan insanlar yavaş yavaş iyileşir.

İlginçtir, köpeklerle aynı araştırmanın çok farklı sonuçları vardı. Köpek sahipleri, kedi sahiplerinden farklı olarak, aynı gelişmeyi göstermedi.

Kedilere sahip olanların kalp krizinden ölme ihtimalinin kedisi olmayanlara göre daha düşük olduğunu düşünülmektedir.

Kediler genelde yalnız yaşayan insanlar için tavsiye edilmektedir, özellikle de yaşlılar için. Hatta demans veya Alzheimer hastası kişiler de kediler sayesinde bazen bazı hatıraları hatırlayabilmektedir.

Harika bir haber var: kedi beslemek, hastalığın kötüye gitmesine engel olabilir. Hayvanın mırıldaması, belli sinir uçlarını uyarabilir. Bu da geçmişten bazı hatıraları hatırlamalarına yardımcı olabilir.

Kedi Terapisini 5 faydası

Depresyon ve stresi azaltmaya yardımcı olur

Kediler stres bozukluğu, anksiyete ve depresyon gibi rahatsızlıklar yaşayan insanlarda da iyileşmeye yardımcı olur. Kedinin mırıldaması konsantrasyonu güçlendirir ve çok sıcak bir atmosfer yaratır.

Arkadaşlık duygusu sağlarlar

Yalnız yaşayan bir kişi için bir kedi en iyi seçenektir. Olmak istediğinde çok bağımsız, ama aynı zamanda çok sevecendir. Ancak bazen, sadece sizi yalnız bırakmak istemeyeceğiniz bir sıkıntı olacaktır!

Çok eğlenceli hayvanlardır ve sizi her zaman eğlendirirler. Düzgün bir şekilde beslemenin ne kadar önemli olduğunu, aşılarını takip etmenin ve tırnaklarını kesmenin (mobilyalarınızı mahvetmek istemediğiniz sürece!) ne kadar önemli olduğunu unutmayın.

Alzheimer, otizm ve ADHD’ye yardımcı olur

Yukarıda söz ettiğimiz gibi terapistler otizm, Alzheimer ve ADHD gibi hastalıklar için kediler tamamlayıcı terapi olarak kullanabilirler. Bilimsel olarak bunu destekleyen bir araştırma olmasa da kediler, binlerce vakada kişinin yaşamını iyileştirmiştir.

Kedileri okşamak, miyavlamalarını ve mırıldayışlarını duymak, oyun oynarken onları seyretmek pek çok hasta için bir uyarıcı görevi görmektedir.

Çocuklara sorumluluk verir

Evde kedi sahibi olmak çocuklar için büyük bir sorumluluktur. Bununla ilgilenmek, beslemek ve eğitmek her zaman kolay bir iş değildir. Çocuklarınızla konuşmanız önemlidir, böylece çalışmanın ne kadar önemli olduğunun farkındalar.

Bir hayvanın oyuncak OLMADIĞINI açıkça belirtmeyi unutmayın. Onlara vurmamalı, aşağı atmamalı ya da kuyruğundan yakalamamalılar. Canlılar olarak saygı görmeli ve sevilmelidirler. Çocuklar onlara iyi davranıyorsa evcil hayvanlar çok daha mutlu olacaktır.

Çok az bakım gerektirirler

Diğer hayvanlardan farklı olarak, aşılar ve yiyecekler dışında kediler neredeyse hiç bakım gerektirmez. Oldukça temiz hayvanlar. Tuvalet kutusunu kullanmayı öğrenir öğrenmez, her zaman kullanırlar.

Kendilerini ve yavrularını her zaman temizler ve sürekli ilgi gerektirmezler. Onlara her defasında bir banyo yaptırmanız, doğru yiyeceği aldıklarından emin olmanız ve veterinerdeki düzenli check-up’lara götürmeyi unutmayın. Sağlıklı bir kedinin sağlıklı bir insan anlamına geldiğini unutmayın.
 
Üst Alt