Ayyüzlüm
Yeni Üyemiz
Arkadaşlar bu başlık altında Osmanlı'nın ve tarihimizin bilinmeyen yönlerini paylaşacağız inşallah...
16. yüzyılda Osmanlı Devleti'nin gelişme yolu üzerinde direnmiş ve Türk
orduları ile savaşa tutuşmuş olmasından dolay Katolik Avrupa tarafından
kendisine "Hıristiyanlığın şövalyesi" ünvanı verilen Boğdan Beyi Büyük
Stefan'ın ölüm döşeğin de, evlatlarına gayet ibretli bir şekilde:
"Belki de yakında himayeye muhtaç olacaksınız Asla Rus'a yanaşmayın.
Haindir, sizi yok eder. Fakat kendinizi Türklere emanet edin. Adil ve
merhametlidirler" diyerek nasihat ettiğini...
ECDADIMIZIN SİLİNMEZ İZLERİ
1976 yılında Suudi Arabistan’ın Cidde şehrinde, deniz suyunu tatlı suya
çeviren bir tesisin açılışından sonra meslektaşları ile sohbete girişen
dönemin Türkiye Büyükelçisi Necdet Özmen'in bir ara söze: "Bu Suudi
Arabistan'ın ilk tuzdan arıtma tesisidir" diye başlaması üzerine
Fransız Büyükelçisinin hayretler içinde kalarak:"No... Sör... Bu Suudi
Arabistan'ın ilk tuzdan arıtma tesisi değildir. İlki Osmanlılar'ın 1800'lü
yılların sonunda yaptığıdır" diyerek ecdadımızın eşsiz mirasından habersiz
yaşayan elçimizi mahcup ettiğini...
BİTMEYEN OSMANLI SEVGİSİ
Balkanlar'dan Orta Doğu'ya kadar büyük bir coğrafyanın 1. Cihan Savaşından
sonra elimizden çıkmasına rağmen, o topraklarda yaşayan halkın hala büyük
bir hasretle "Osmanlı Osmanlı" diye sayıkladığını .. Budapeşte'den gelen bir
yazarımıza bir Boşnak,ın "Madem ki İstanbul'a gidiyorsun ALLAH aşkına o
şehrin toprağını benim için öp ALLAH benim canımı İstanbul'u görmeden
almasın!" dediğini Trablusgarp'daki ihtiyar Cezayirlilerin, boyunlarına
muska diye Osmanlı parası taktıklarını...
BİLİYOR MUYDUNUZ?
AVRUPA'DA AKINCI KORKUSU
1534 yılında Viyana'daki St. Stephen Katedrali'nde Osmanlı akıncılarının
yaklaştığını görüp çan çalarak haber vermekle vazifeli bir memuriyetin ihdas
edildiğini ve bu memuriyetin ancak 1956 yılında, Viyana Belediye Meclisince
Artık bir Osmanlı tehlikesi kalmadığından, bu vazifenin lüzumu yoktur" diye
bir karar alınarak iptal edildiğini...
CENNETTE YER
Osmanlı Devleti'nin zirvelerde şahlandığı, akıncılarının Avrupa içlerinde at
oynattığı bir dönemde kilisede bir papazın vaaz verirken "Dünya
hakimiyetinin Türklere fakat Cennet'in de kendilerine ait olduğunu... "
söylemesi üzerine. bu taksime aklı yatmayan cemaatten bazılarının büyük bir
ümitsizlik içinde: "Dünyada bizi yurtlarımızdan çıkaran Türkler hiç
Cennet'te yer bırakırlar mı?" dediklerini...
BATIŞIN REMZİ
Yükseliş dönemimizin ruhunu yansıtan mütevazı Topkapı Sarayı'na karşılık,
yıkılışımızı remzeden Varsay taklidi Dolmabahçe Sarayı'nın Avrupa'dan borç
alınan para ile, 9 ton altın ve 41 ton gümüş kullanılarak inşa edildiğini...
AĞACA ASILAN ZEKAT PARASI
Fatih Sultan Mehmet Han devrinde bir Müslüman'ın günlerce dolaşıp yıllık
zekatını verebileceği fakir birini arayıp bulamadığını
Bunun üzerine zekatının tutarı olan parayı bir keseye koyarak
Cağaloğlu'ndaki bir ağaca asıp, üzerine de:
"Müslüman kardeşim, bütün aramalarıma rağmen memleketimizde zekatımı verecek
kimse bulamadım. Eğer muhtaç isen hiç tereddüt etmeden bunu al" diye
yazdığını..
Ve bu kesenin üç ay kadar o ağaçta asılı kaldığını...
OSMANLI ARMASI
Merhum Necip Fazıl Kısakürek'in 1954 lü yıllarda çıkardığı Büyük Doğu
mecmuası'nın bir sayısının kapağında, Osmanlı arması işlemeli sanat eseri
bir kumaş resmini yayınlayınca, "padişahlık propagandası yapmak " gibi saçma
bir gerekçe ile derginin o sayısının toplatıldığını ve kendisinin de
suçlanarak mahkemeye sevkedildiğini...
Necip Fazıl'ın mahkemede kendisini suçlayan savcıya gayet ibretli bir
şekilde:
"İçinde adalet işlerine bakılan bu binanın tepesinde aynı Osmanlı arması var
Siz de mi padişahlık propagandası yapıyorsunuz?" diye haykırdığını
16. yüzyılda Osmanlı Devleti'nin gelişme yolu üzerinde direnmiş ve Türk
orduları ile savaşa tutuşmuş olmasından dolay Katolik Avrupa tarafından
kendisine "Hıristiyanlığın şövalyesi" ünvanı verilen Boğdan Beyi Büyük
Stefan'ın ölüm döşeğin de, evlatlarına gayet ibretli bir şekilde:
"Belki de yakında himayeye muhtaç olacaksınız Asla Rus'a yanaşmayın.
Haindir, sizi yok eder. Fakat kendinizi Türklere emanet edin. Adil ve
merhametlidirler" diyerek nasihat ettiğini...
ECDADIMIZIN SİLİNMEZ İZLERİ
1976 yılında Suudi Arabistan’ın Cidde şehrinde, deniz suyunu tatlı suya
çeviren bir tesisin açılışından sonra meslektaşları ile sohbete girişen
dönemin Türkiye Büyükelçisi Necdet Özmen'in bir ara söze: "Bu Suudi
Arabistan'ın ilk tuzdan arıtma tesisidir" diye başlaması üzerine
Fransız Büyükelçisinin hayretler içinde kalarak:"No... Sör... Bu Suudi
Arabistan'ın ilk tuzdan arıtma tesisi değildir. İlki Osmanlılar'ın 1800'lü
yılların sonunda yaptığıdır" diyerek ecdadımızın eşsiz mirasından habersiz
yaşayan elçimizi mahcup ettiğini...
BİTMEYEN OSMANLI SEVGİSİ
Balkanlar'dan Orta Doğu'ya kadar büyük bir coğrafyanın 1. Cihan Savaşından
sonra elimizden çıkmasına rağmen, o topraklarda yaşayan halkın hala büyük
bir hasretle "Osmanlı Osmanlı" diye sayıkladığını .. Budapeşte'den gelen bir
yazarımıza bir Boşnak,ın "Madem ki İstanbul'a gidiyorsun ALLAH aşkına o
şehrin toprağını benim için öp ALLAH benim canımı İstanbul'u görmeden
almasın!" dediğini Trablusgarp'daki ihtiyar Cezayirlilerin, boyunlarına
muska diye Osmanlı parası taktıklarını...
BİLİYOR MUYDUNUZ?
AVRUPA'DA AKINCI KORKUSU
1534 yılında Viyana'daki St. Stephen Katedrali'nde Osmanlı akıncılarının
yaklaştığını görüp çan çalarak haber vermekle vazifeli bir memuriyetin ihdas
edildiğini ve bu memuriyetin ancak 1956 yılında, Viyana Belediye Meclisince
Artık bir Osmanlı tehlikesi kalmadığından, bu vazifenin lüzumu yoktur" diye
bir karar alınarak iptal edildiğini...
CENNETTE YER
Osmanlı Devleti'nin zirvelerde şahlandığı, akıncılarının Avrupa içlerinde at
oynattığı bir dönemde kilisede bir papazın vaaz verirken "Dünya
hakimiyetinin Türklere fakat Cennet'in de kendilerine ait olduğunu... "
söylemesi üzerine. bu taksime aklı yatmayan cemaatten bazılarının büyük bir
ümitsizlik içinde: "Dünyada bizi yurtlarımızdan çıkaran Türkler hiç
Cennet'te yer bırakırlar mı?" dediklerini...
BATIŞIN REMZİ
Yükseliş dönemimizin ruhunu yansıtan mütevazı Topkapı Sarayı'na karşılık,
yıkılışımızı remzeden Varsay taklidi Dolmabahçe Sarayı'nın Avrupa'dan borç
alınan para ile, 9 ton altın ve 41 ton gümüş kullanılarak inşa edildiğini...
AĞACA ASILAN ZEKAT PARASI
Fatih Sultan Mehmet Han devrinde bir Müslüman'ın günlerce dolaşıp yıllık
zekatını verebileceği fakir birini arayıp bulamadığını
Bunun üzerine zekatının tutarı olan parayı bir keseye koyarak
Cağaloğlu'ndaki bir ağaca asıp, üzerine de:
"Müslüman kardeşim, bütün aramalarıma rağmen memleketimizde zekatımı verecek
kimse bulamadım. Eğer muhtaç isen hiç tereddüt etmeden bunu al" diye
yazdığını..
Ve bu kesenin üç ay kadar o ağaçta asılı kaldığını...
OSMANLI ARMASI
Merhum Necip Fazıl Kısakürek'in 1954 lü yıllarda çıkardığı Büyük Doğu
mecmuası'nın bir sayısının kapağında, Osmanlı arması işlemeli sanat eseri
bir kumaş resmini yayınlayınca, "padişahlık propagandası yapmak " gibi saçma
bir gerekçe ile derginin o sayısının toplatıldığını ve kendisinin de
suçlanarak mahkemeye sevkedildiğini...
Necip Fazıl'ın mahkemede kendisini suçlayan savcıya gayet ibretli bir
şekilde:
"İçinde adalet işlerine bakılan bu binanın tepesinde aynı Osmanlı arması var
Siz de mi padişahlık propagandası yapıyorsunuz?" diye haykırdığını