Bir saatlik yarım saatlikde olsa itikafa girmeye var mısınız?

Deniz Feneri

Yeni Üyemiz

evet dostlar son on güne girdik.Efendimiz her ramazanın son on gününü itikafla geçirmiş.bu güzel sünneti uygulamaya var mısınız?

nasıl dediğinizi duyar gibiyim.işimiz evimiz ne olacak değil mi?

evet belki sürekli bir itikaf olamaz ama hiç olmazsa bir saatlik yarım saatlik ya da namaz kılmaya girerken,Kuran okumaya girerken odaya itikafa niyet ederek girelim;bu güzel sünneti uygulamış olalım inşaallah


------------------------------------------------
------------------------------------------------
------------------------------------------------
İ’tikâf, sözlük anlamı itibariyle “devam etmek, beklemek” demektir. Dini bir kavram olarak ise, “İbadet etmek için bir mescide veya mescid hükmündeki bir yere giderek orada durmaya devam etmek, beklemek” anlamına gelmektedir.[1]

[1] Kadınlar, i’tikâfı evlerinde yaparlar.

İ’tikâf, Rasûlullâh (s.a.v.)’in kadir gecesini ibadetle geçirebilmek gayesiyle Ramazanın son on gününde sürekli olarak yaptığı bir uygulamadır. Ümmü Seleme (r.a.) bu durumu şöyle anlatmaktadır: “Rasûlullâh (s.a.v.) önce Ramazanın ilk on gününde, sonra orta on gününde, sonra da son on gününde i’tikâfa girdi ve şöyle buyurdu: ‘Kadir gecesi bana onda (son on gün içinde) gösterildi, sonra unutturuldum.’ Daha sonra da ölene kadar son on günde i’tikâfa girmeye devam etti.”[2]

[2] Taberânî, el-Mu’cemu’l-Kebîr, No: 994; Rûdânî, Cem’ul-Fevâid, II, 66 (No: 3076)

İ’tikâfa Ramazanda olduğu gibi başka zamanlarda da girilebilir. İ’tikâfta kalınacak müddet için herhangi bir alt veya üst sınır söz konusu değildir. İ’tikâfa giren kimse mecbur kalmadıkça i’tikâf mahallinden ayrılmamalıdır. Aksi halde i’tikâfı sona erer. İ’tikâfla ilgili daha birçok hükümler vardır. Bunlar fıkıh ve hadis kitaplarından öğrenilebilir.

İ’tikâfın birçok faydaları vardır. Bu faydalardan ikisi şunlardır:

1. Allâh’a yaklaştırır: Belli bir süre için bir mescide kapanıp ibadetle meşgul olmak, dünyevi meşgalelerden sıyrılıp sadece ahirete yönelmek insanı Allâh’a yaklaştırır. Günahlarından temizlenmesine, sevaplar kazanmasına ve böylece cehennemden uzaklaşmasına vesile olur. Nitekim Rasûlullâh (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Kim bir müslüman kardeşinin işini görmek için çabalarsa, bu onun için on yıllık i’tikâftan daha hayırlıdır. Kim de Yüce Allâh için bir gün i’tikâfa girerse, Allâh onunla cehennem arasında üç hendek yaratır. Her hendeğin genişliği gökle yer arası kadardır.”[3]

[3] Taberânî, el-Mu’cemu’l-Evsat, No: 7326; Münzirî, et-Tergîb ve’t-Terhîb (tercüme), II, 526 vd.

2. Bilinç kazandırır: Bilindiği üzere insan, yaşadığı toplumdan etkilenen bir varlıktır. Bazen bu etkilenme çok yavaş gerçekleştiği için kişi bunun farkına varamayabilir. Kendisinin hiç değişmediğini düşünebilir. Gerçekten değişip değişmediğini anlayabilmesi için bir müddet toplumdan uzaklaşması ve kendisini yoklaması gerekir. Günümüzde her Müslümanın buna ihtiyacı vardır. Toplumun olumsuz etkilerinin ağırlık kazandığı ve Müslümanların zayıf olduğu şu modern çağda her bir müslüman kısa süreli uzletlerle iç muhasebe yapmak zorundadır. Dün, din çirkin gördüğü için benimsemediği bir davranışı bugün, çağın gereği diyerek benimseyen ve bilinci erozyona uğrayan müslüman, i’tikâf vesilesi ile kendi özüne dönmelidir.
 
Üst Alt