Nur Hanım
Aktif Üyemiz
BEN HALA AYNIYIM BIRAKTIĞIN GİBİ
BEN HALA AYNIYIM BIRAKTIĞIN GİBİ
“Her hasret, bir gün vuslata döner” dediğin günden beri
Sokaklarını arşınladığım bu şehirden
Hasretler topluyorum; vuslata dönüşsün diye
Zaten neresine gitsem senden bir hatıra
Neresine dokunsam yüreğinin titremesini duyuyorum hala
Bazen sarhoşluğumun en ağır anında
Beliriveriyorsun yanı başımda
Her şeyin aynı, hiç değişmemiş gibi
Yine mağrur, yine suskun
Ben pelteleşen dilimle sevdiğimi söylemeye çalışırken sana
Sen titreyen parmaklarınla sus konduruyorsun dudaklarıma
Öpüyorum parmak uçlarını, kokluyorum avuçlarını
Susuyorum sonra yüreğimin çığlıklarına
Susuyorum hayalinin kıyısında
Boyun bükmüş bir çiçek, kurumuş bir ağaç gibi
Susuyorum sana
Sonra
İnsanların anlattığı bütün uykusuz geceleri
Bir bir yaşıyorken ben,
İliklerime kadar sindirerek seni
Beyaz sayfalara, yorgun, kırgın, kanadı kırık cümlelerle
Vuslat yazmaya çalışıyorum ama
Her yazdığımın anlamı hasret!
Ah be sevgili bu sensizlik ne zaman bitecek?
Şiirler ne zaman vuslata dönecek?
Müebbet yemiş mahkûm,
Yağmura yasaklanmış toprak,
Cansız bir kandil misali
Direniyorum sevgili…
Öyle ki
Mahkûmun özgürlüğü
Toprağın suyu
Kandilin canlanmayı beklediği gibi
Bekliyorum seni
Ne olur dön geri
Dön de tut ellerimi
Boya suskunluklarımı aşkın mavisiyle
Seslen yüreğime, yüreğinin sesiyle
Hiç ummadığım bir anda
“Geldim” de
Yüreğinle öp yüreğimi
Çare ol susuzluğuma
Ben hala aynıyım, bıraktığın gibi
Duy artık yüreğimin sesini
Bekliyorum seni
İHSAN TURHAN
BEN HALA AYNIYIM BIRAKTIĞIN GİBİ
“Her hasret, bir gün vuslata döner” dediğin günden beri
Sokaklarını arşınladığım bu şehirden
Hasretler topluyorum; vuslata dönüşsün diye
Zaten neresine gitsem senden bir hatıra
Neresine dokunsam yüreğinin titremesini duyuyorum hala
Bazen sarhoşluğumun en ağır anında
Beliriveriyorsun yanı başımda
Her şeyin aynı, hiç değişmemiş gibi
Yine mağrur, yine suskun
Ben pelteleşen dilimle sevdiğimi söylemeye çalışırken sana
Sen titreyen parmaklarınla sus konduruyorsun dudaklarıma
Öpüyorum parmak uçlarını, kokluyorum avuçlarını
Susuyorum sonra yüreğimin çığlıklarına
Susuyorum hayalinin kıyısında
Boyun bükmüş bir çiçek, kurumuş bir ağaç gibi
Susuyorum sana
Sonra
İnsanların anlattığı bütün uykusuz geceleri
Bir bir yaşıyorken ben,
İliklerime kadar sindirerek seni
Beyaz sayfalara, yorgun, kırgın, kanadı kırık cümlelerle
Vuslat yazmaya çalışıyorum ama
Her yazdığımın anlamı hasret!
Ah be sevgili bu sensizlik ne zaman bitecek?
Şiirler ne zaman vuslata dönecek?
Müebbet yemiş mahkûm,
Yağmura yasaklanmış toprak,
Cansız bir kandil misali
Direniyorum sevgili…
Öyle ki
Mahkûmun özgürlüğü
Toprağın suyu
Kandilin canlanmayı beklediği gibi
Bekliyorum seni
Ne olur dön geri
Dön de tut ellerimi
Boya suskunluklarımı aşkın mavisiyle
Seslen yüreğime, yüreğinin sesiyle
Hiç ummadığım bir anda
“Geldim” de
Yüreğinle öp yüreğimi
Çare ol susuzluğuma
Ben hala aynıyım, bıraktığın gibi
Duy artık yüreğimin sesini
Bekliyorum seni
İHSAN TURHAN