Nur Hanım
Aktif Üyemiz
Bela Ve Musibetlere Karşı Sabretmek
İnsanlar dört sınıftır;
1 - Kimileri katılıkla beraber sabrederler,
2 - Kimileri feryatla beraber merhamet ederler,
3 - Kimileri hem katıdır, hem de feryat eder.
4 - Övülen mümin ise, başına gelenlere sabreder ve insanlara merhamet eder.
Bu alanda yazanlardan biri, Allah'tan razı olmanın Allah sevgisinin sonucu olduğunu sanmıştır. Bu ise, kişinin kendi payını gözardı ederek onu hak ettiği için ancak kendisinden razı olduğu birinci durumla ilgili olabilir.
Ama verilen hükmün kendisi için hayırlı olduğunu bildiği için razı olması durumu bunun aksidir. Sevmek, ona bağlı iken, rıza onun hükmü / kada'sına bağlıdır.
Şeyhulİslam İbn Teymiyye Kalp Amelleri
Kulluk ; ahde vefa, konulan hududa itina, verilene rıza, alınanada sabır göstermektir. İnsanoğlu yaratıldığından bu yana Allah’a kul olma gayretinde O’nun rızasını kazanma gayretindedir ve olması gerekende budur. Gayretler azalmış veya yok olmuş ise Allah azze ve celle gafletten uyandırmak için bazı musibetlerle kullarını imtihana tabi tutmuştır.
Ayet-i kerimelerde şöyle buyrulmaktadır :
Onlar (münafıklar) her yıl bir veya iki kere kendilerinin çeşitli belalara uğratıldıklarını görmüyorlar mı? Böyle iken yine de tevbe etmiyor ve ibret almıyorlar. (Tevbe 126)
Çaresiz biz sizi biraz korku, biraz açlık, biraz da mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltme ile imtihan edeceğiz. Müjdele o sabredenleri! (Bakara 155)
"Her kim sabreder ve suç bağışlarsa, bu hareket arzu edilen en iyi işlerdendir." (Şurâ, 42/43)
"İçinizden mücahitleri ve sabredenleri belirtelim diye sizleri mutlaka imtihan ederiz. Haberlerinizi de denetleriz." (Muhammed, 47/31).
"Doğrusu kim Allah'tan korkar ve düştüğü felâkete sabrederse; muhakkak ki Allah iyilik edenlerin mükafatı boşa, çıkarmaz." (Yusuf, 12/90).
Şimdi konuyla ilgili Rasulullah (s.a.v) dinleyelim:
"Sabır ve tahammül gösteren kimseyi Cenab-ı Hakk sabırlı kılar. Sabırdan daha hayırlı ve geniş bir nimet hiç bir kimseye verilmemiştir." (Tirmizi, Birr, 76).
"Hoşlanmadığın şeye sabretmende büyük fayda vardır." (Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 307)
"Mü'minin işi hayrete şayandır. Zira işinin hepsi onun için hayırlıdır. Bu özellik yalnız mü'mine özgüdür. Zira sevinirse şükreder. Bu ise onun için hayırlıdır. Başına belâ gelirse sabreder. Bu da onun için hayırlıdır." (Riyâzü's-Sâlihin, I/54).
* “Allah kul için önceden mânevî bir makam takdir etmiştir. Kul eğer ameliyle o makama ulaşamıyorsa, Allah ona bedeni, çoluk çocuğu ve malıyla ilgili bir musîbet verir. Sonra da daha önce takdir ettiği makama ulaşması için onu buna karşı sabırlı kılar.”( Câmiü’s-Sağîr, 1/377)
* “Sıkıntının en şiddetlisine maruz kalanlar peygamberlerdir. Sonra derecelerine göre diğer insanlar gelir. Kişi dînine bağlılığına göre musîbete maruz kalır. Dînine bağlılığı kuvvetli ise, musîbeti de şiddetli olur. Dînine bağlılığı zayıfsa musîbeti de az olur. Musîbet, günahsız olarak yeryüzünde dolaşacak bir hâle gelinceye kadar mü’min kulun yakasını bırakmaz.”( Câmiü’s-Sağîr, 1/607)
* “Mü’min sıkıntıya tabi tutulur. Çünkü bir diken batışı veya ondan daha küçük bir musîbetle veya bir ağrıyla sıkıntıya düşerse Allah bununla mutlaka onu bir derece yükseltir. Ve ağacın yaprağını döktüğü gibi onun günahını düşürür.”( Câmiü’s-Sağîr, 1/1208; Riyâzu’s-Sâlihîn, 38)
* “Musîbetler, yüzlerin karardığı Kıyâmet Gününde sahibinin yüzünü ak eder.”( Câmiü’s-Sağîr, 3/3796)
* “Allah bir kuluna hayır dilerse cezâsını dünyada verir. Allah bir kuluna şer dilerse günahına karşılık ona cezâ vermez. Tâ ki, kıyâmet günü onu yüklenerek gelsin.”( Riyâzu’s-Sâlihîn, 43)
Anlaşılıyor ki: Günahlara kefâret olarak verilen musîbetler, eğer sabırla karşılanırsa günahları örterler, affettirirler, düşürürler, iyiliklere ve sevaba çevirirler.
Kur'an-ı Kerim'de peygamberlerin sabrını dile getiren pek çok ayet-i kerime vardır. Rasulullah (asm)'ın hayatı ise baştan sona en güzel sabır örnekleri ile doludur. Bu sebeple her Müslümana düşen görev, kurtuluşun sabırda olduğunu düşünerek, Allah'tan sabır dilemek ve sabırlı olmaktır.
Moderatör tarafında düzenlendi: