Hasret ruzgari
Aktif Üyemiz
İkinci hadiseyi yazmağa kâğıdımız müsaid olmadığından kestim.
1
Kardeşiniz
Said Nursî
***
Refet Bey,
Senin çok antika iki mucize-i kudret, müzehanemi tezyin etti. Âdi zannettiğimiz şeylerde ne kadar harikulâde işler bulunduğunu ihtar ediyorlar. Şu On Dokuzuncu Mektubda ikinci, üçüncü cüz’ünde salâvat-ı şerifenin her sahifede birbirine bakması tesadüf işi olamaz. Çünkü tesadüf, onda bir tevafuk eder. Bu ise onda dokuz tevafuk var. Demek ne şuursuz tesadüfün işi ve ne de benim ve ne de kâtiblerin düşünüşüdür. Çünkü ben yeni anlıyorum, kâtibler benden sonra anladılar. Demek gaybî bir kasd ve irade ile, umum Sözler’de ve bilhassa On Dokuzuncu Mektubdaki salâvat-ı şerifede harika bir letafeti irade etmiş. O tevafukat ise, gaybî bir kasd ile dercedilen bir belâgat ve letafetin tereşşuhatıdır.
Said Nursî
***
(14 Nisan 1934, Çarşamba)
2
3
4
Aziz, sıddık, müdakkik, meraklı kardeşim Refet Bey,
Namınıza yazılan On İkinci Lem’a’nın izaha muhtaç noktalarının izahına şimdilik ihtiyaç yoktur. Asıl maksad, âyata gelen evhamın def’ine kifayetidir. Ve bu nokta-i nazarda kâfi derecede herkes fehmeder. Her risalede herkesin hissesi var, fakat herkes her şeyini bilmek lâzım değildir. “Mirkatü’s-Sünnet” ve vahdetü’l-vücuda* dair iki risaleyi nasıl buldunuz? Elbette kıymet-şinas nazarın onları takdir etmiş.
1- Baki olan yalnızca Allah’tır.
2- Onun (Allah’ın) adıyla.
3- Hiçbir şey yoktur ki, Onu övgü ile tesbih ediyor olmasın. (İsra Suresi: 44)
4- Allah'ın selâmı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.
1
Kardeşiniz
Said Nursî
***
Refet Bey,
Senin çok antika iki mucize-i kudret, müzehanemi tezyin etti. Âdi zannettiğimiz şeylerde ne kadar harikulâde işler bulunduğunu ihtar ediyorlar. Şu On Dokuzuncu Mektubda ikinci, üçüncü cüz’ünde salâvat-ı şerifenin her sahifede birbirine bakması tesadüf işi olamaz. Çünkü tesadüf, onda bir tevafuk eder. Bu ise onda dokuz tevafuk var. Demek ne şuursuz tesadüfün işi ve ne de benim ve ne de kâtiblerin düşünüşüdür. Çünkü ben yeni anlıyorum, kâtibler benden sonra anladılar. Demek gaybî bir kasd ve irade ile, umum Sözler’de ve bilhassa On Dokuzuncu Mektubdaki salâvat-ı şerifede harika bir letafeti irade etmiş. O tevafukat ise, gaybî bir kasd ile dercedilen bir belâgat ve letafetin tereşşuhatıdır.
Said Nursî
***
(14 Nisan 1934, Çarşamba)
2
3
4
Aziz, sıddık, müdakkik, meraklı kardeşim Refet Bey,
Namınıza yazılan On İkinci Lem’a’nın izaha muhtaç noktalarının izahına şimdilik ihtiyaç yoktur. Asıl maksad, âyata gelen evhamın def’ine kifayetidir. Ve bu nokta-i nazarda kâfi derecede herkes fehmeder. Her risalede herkesin hissesi var, fakat herkes her şeyini bilmek lâzım değildir. “Mirkatü’s-Sünnet” ve vahdetü’l-vücuda* dair iki risaleyi nasıl buldunuz? Elbette kıymet-şinas nazarın onları takdir etmiş.
1- Baki olan yalnızca Allah’tır.
2- Onun (Allah’ın) adıyla.
3- Hiçbir şey yoktur ki, Onu övgü ile tesbih ediyor olmasın. (İsra Suresi: 44)
4- Allah'ın selâmı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.