HASAN CAN
Active member
O hâlde, nasıl bir insan olmalıyız? Allahü teâlâ, Kur’ân-ı kerîmde, kendine inananları ta’rîf etmekdedir. Furkan sûresinin 63-73. cü âyetlerinde meâlen, (Rahîm olan Allahü teâlânın kulları, yer yüzünde gönül alçaklığı ile vakar ve tevâzu’ ile yürürler. Câhiller, onlara sataşacak olursa, bunlara [sağlık ve selâmet sizin üzerinize olsun gibi] güzel sözler söylerler. [Ya’nî, büyük bir yumuşaklık gösterirler.] Onlar geceleri secde yapar ve kıyâmda dururlar [ya’nî, nemâz kılarlar.] Onlar, yâ Rabbî, Cehennem azâbını bizden uzaklaşdır. Cehennem azâbı devâmlıdır ve çok şiddetlidir. Orası şübhesiz kötü bir yer ve kötü bir durakdır derler. Birşey verdikleri zemân, isrâf etmezler. Cimrilik de yapmazlar. İkisi ortası bir yol tutarlar. Kimsenin hakkını yimezler. Allaha şerîk koşmaz, Ondan başkasına yalvarmazlar. Allahın dokunulmasını harâm etdiği cana kıyıp, haksız olarak kimseyi öldürmezler. [Ancak suçluları cezâlandırırlar.] Zinâ etmezler. Kim bunlardan birini yaparsa günâh işlemiş olur. Kıyâmet günü azâbı kat kat olur. Orada zelîl ve hakîr olarak ebedî bırakılır. Ancak, Allah, tevbe eden ve doğru îmân eden ve ibâdet yapan, fâideli iş yapanların kötülüklerini iyiliğe çevirir. Allah, afv ve merhamet sâhibidir. Kim tevbe eder, amel-i sâlih işlerse Allahü teâlâya [tevbesi makbûl ve Onun rızâsına kavuşmuş olarak] döner. Onlar yalan yere şâhidlik yapmazlar. Fâidesiz ve zararlı işlerden kaçınırlar. Kendilerine âyetler okunduğu zemân, kör ve sağır davranmazlar, [dikkat ile dinlerler. Bu âyetlerle kendilerine yapılması emredilen şeyleri yaparlar.]) buyurulmuşdur.
Mâide sûresinin 8. ci âyetinde meâlen, (Ey îmân edenler! Bir millete olan öfkeniz, sizi adâletsizliğe sürüklemesin. Âdil olunuz!) buyurulmuşdur.
Mâide sûresinin 89. cu âyetinde meâlen, (Allah rastgele etdiğiniz yemînlerden değil, bile bile [yalan olarak] etdiğiniz yemînlerden hesâb sorar) buyurulmuşdur.
Nahl sûresi, Bekara sûresi ve dahâ birçok sûrelerde meâlen, (Allah, sabr edenlerle berâberdir. Sabr ediniz. Sabr et, sabr Allah içindir) buyurulmuşdur.
Bekara sûresinin 217. ci âyetinde meâlen, (Fitne çıkarmak, öldürmekden dahâ kötüdür) buyurulmuşdur.
Bekara sûresinin 262. âyetinde meâlen, (Verdiğin malı başa kakma!) buyurulmuşdur.
Bekara sûresi 271.ci âyetinde meâlen, (Sadakaları gizli vermek dahâ iyidir) buyurulmuşdur.
En’âm sûresi 151. ci ve Furkân sûresi 68. âyetlerinde meâlen, (Cana kıymayın) buyurulmuşdur.
Mâide sûresinin 8. ci âyetinde meâlen, (Ey îmân edenler! Bir millete olan öfkeniz, sizi adâletsizliğe sürüklemesin. Âdil olunuz!) buyurulmuşdur.
Mâide sûresinin 89. cu âyetinde meâlen, (Allah rastgele etdiğiniz yemînlerden değil, bile bile [yalan olarak] etdiğiniz yemînlerden hesâb sorar) buyurulmuşdur.
Nahl sûresi, Bekara sûresi ve dahâ birçok sûrelerde meâlen, (Allah, sabr edenlerle berâberdir. Sabr ediniz. Sabr et, sabr Allah içindir) buyurulmuşdur.
Bekara sûresinin 217. ci âyetinde meâlen, (Fitne çıkarmak, öldürmekden dahâ kötüdür) buyurulmuşdur.
Bekara sûresinin 262. âyetinde meâlen, (Verdiğin malı başa kakma!) buyurulmuşdur.
Bekara sûresi 271.ci âyetinde meâlen, (Sadakaları gizli vermek dahâ iyidir) buyurulmuşdur.
En’âm sûresi 151. ci ve Furkân sûresi 68. âyetlerinde meâlen, (Cana kıymayın) buyurulmuşdur.