10- İbâdet ve Tevhid Bahsi

MURATS44

Özel Üye
İbadetin hilkat-ı beşere terettübü iki şeyden ileri geliyor: Ya insanlar ilk yaratılışında ibadete istidatlı ve takvaya kabiliyetli olarak yaratılmışlardır. Ve o istidadı ve o kabiliyeti onlarda gören, onların ibadet ve takva vazifelerini göreceklerini kaviyyen ümit eder. Veyahut, insanların hilkatinden ve memur oldukları vazifeden ve teveccüh ettikleri kemalden maksat, ibadetin kemali olan takvadır.


b509.gif
-1-

Şu cümle, her iki noktaya da tatbik edilebilir. Yani, "İstidad ve kabiliyetinizde ekilen veya vazife ve hilkatinizden kastedilen takvanın kuvveden fiile çıkarılması lazımdır."
Sonra, Kur'an-ı Kerimde Mabudun vücuduna ait afaki delillerin en karibine
b510.gif
-2- cümlesiyle işaret edilmiştir. Ve bu işaretten arzın bu şekle getirilmesiyle nev-i beşere ve sair hayvanata kabil-i sükna olarak hazır bulundurulması, ancak Allah'ın ca'liyle (yapmasıyla) olup tabiatın ve esbabın tesiriyle olmadığına bir remiz vardır. Çünkü tesir-i hakikinin esbaba verilmesi bir nevi şirktir.
b511.gif
-3- cümlesiyle, Saniin vücuduna olan afaki delillerden en basit ve en yükseğine işaret edilmiştir.
Sonra, mürekkebat ve mevalidin vücud-u Sanie veçh-i delaletlerine
b512.gif
-4- ila ahir cümlesiyle işaret edilmiştir.
Sonra, geçen delillerin herbirisi alel'infirad, yani birer birer Saniin vücuduna delalet ettiği gibi, heyet-i mecmuası da Saniin vahdetine işarettir.
Sonra, nimetlerin menşei ve menbaı olan alemin nizamına işaret eden o cümlelerin suret-i tertibi
b513.gif
-5- ün delaletiyle beraber, Mabudun ibadete müstehak olduğuna delalet eder. Çünkü ibadet, şükürdür. Şükür, Mün'ime edilir; yani nimetleri veren Zata şükretmek vaciptir.
Sonra
b513.gif
cümlesinden, arz ve arzdan çıkan mevalid, yani arzın semereleri insanlara hadim oldukları gibi, insanlar da onların Saniine hadim olmaları lazım olduğuna bir remiz vardır.


________________________________________


1- Ta ki takva mertebesine ulaşasınız.
2- Yeri size döşek yaptı.
3- Göğü de binanıza dam yaptı.
4- Gökten bir su indirdi.
5- Sizin için rızık olarak...
 

MURATS44

Özel Üye
b515.gif
-1- cümlesi ise, geçen cümlelerin herbirisiyle alakadardır. Yani, Rabbinize ibadet yaptığınızda şerik yapmayınız. Zira Rabbiniz, ancak Allah'tır. Sizi, nev'inizle beraber halk eden Odur. Ve Arzı size mesken olarak hazırlayan Odur. Semayı sizin binanıza dam olarak yaratan Odur. Ve sizin rızık maişetinizi tedarik için suları gönderen Odur. Hülasa, bütün nimetler Onundur; öyleyse bütün şükürler ve ibadetler de ancak Onadır.
Arkadaş! Bu ayetin tazammun ettiği cümlelerin keyfiyet ve nüktelerine gelelim.
Evvela: Kur'an-ı Kerimde kesretle zikredilen
b516.gif
-2- ile edilen hitap ve nida, üç vecihle ve üç edatla tekit edilmiştir. Birisi, ikazı ifade eden ve ikaz için kullanılan
b521.gif
-3- harfidir. İkincisi, alametleri aramakla birşeyi bulmak için kullanılan
b518.gif
kelimesidir ki, Türkçede "hangi" kelimesiyle tercüme edilir. Üçüncüsü, gafletten ayıltmak için kullanılan
b519.gif
harfidir. Bu tekitlerden anlaşılır ki, burada şu tarzla yapılan nida ve hitap, çok faydalara ve nüktelere işarettir. Ezcümle:
Birincisi: İnsanlara ibadetlerin teklifinden hasıl olan meşakkatin, hitab-ı İlahiye mazhariyetten neş'et eden zevk ve lezzetle tahfif edilmesidir.
İkincisi: İnsanın gaibane olan aşağı mertebesinden, huzurun yüksek makamına çıkması ancak ibadet vasıtasıyla olduğuna işarettir.
Üçüncüsü: Muhatabın üç cihetten ibadete mükellef olduğuna işarettir. Kalbiyle teslim ve inkıyada, aklıyla İmân ve tevhide, kalıbıyla amel ve ibadete mükelleftir.
Dördüncüsü: Muhatabın mü'min, kafir, münafık olmak üzere üç kısma ayrılmış olduğuna işarettir.
Beşincisi: İnsanların yüksek, orta, avam tabakalarına hitaben şamil olduğuna işarettir.
Altıncısı: İnsanlar arasında yapılan nida ve hitaplarda adet edinmiş olan şeylere işarettir ki, insan, evvela gördüğü adamı çağırır ve durdurur, sonra kim olduğunu anlamak için alametlerine dikkat eder, sonra maksadını anlatır.
Hülasa: Mezkur hitap, geçen üç cihetten tekit edilmiş şu nüktelere işarettir.
b521.gif
ile nida edilen insanlar gafil, gaip, hazır, cahil, meşgul, dost, düşman gibi çok muhtelif tabakalara şamildir. Bu muhtelif tabakalara göre
b521.gif
'nın ifadesi değişir.


________________________________________


1- Öyleyse Allaha eş ve ortak koşmayın.
2- Ey...
3- Ey!
 

MURATS44

Özel Üye
Mesela, gafile karşı tenbihi ifade eder; gaibe ihzarı, cahile tarifi, dosta teşviki, düşmana tevbih ve takri'i gibi her tabakaya münasip bir ifadesi vardır. Sonra, makam-ı kurbu iktiza ettiği halde, uzaklara mahsus olan
b521.gif
edatının kullanılması birkaç nükteye işarettir.
1. Teklif edilen emanet ve ibadetin pek büyük bir yük olduğuna,
2. Derece-i ubudiyetin mertebe-i uluhiyetten pek uzak olduğuna,
3. Mükelleflerin, zaman ve mekanca hitabın vakit ve mahallinden ırak bulunduğuna,
4. İnsanların derece-i gafletlerine işarettir.
Muzafun ileyhsiz zikredildiğinden, umumi bir tevessümü ifade eden
b523.gif
kelimesi, hitabın umum kainata şamil olup, yalnız farz-ı kifaye suretiyle haml-i emanete ve ibadete insanların tahsis edilmiş olduklarına işarettir. Öyleyse ibadette insanların kusurları umum kainata tecavüzdür.
Sonra,
b523.gif
kelimesinde bir icmal ve bir ipham vardır; çünkü izafesiz zikredilmiştir. Onun o ipham ve icmali,
b524.gif
-1- kelimesiyle izale ve tafsil edildiğinden, aralarında bir icmal ve tafsil cezaleti meydana gelmiştir.
b519.gif
,
b523.gif
'nün muzafun ileyhine ıvaz olmakla beraber,
b521.gif
edatiyle çağrılanları tenbih içindir.
b524.gif
aslında nisyandan alınmış bir ism-i faildir; vasfiyet-i asliyesi mülahazasıyla insanlara bir itaba işarettir. Yani, "Ey insanlar! Niçin misak-ı ezeliyi unuttunuz?" Fakat bir cihetten de insanlara bir mazeret yolunu gösteriyor. Yani, "Sizin o misakı terk etmeniz, amden değil; belki sehiv ve nisyandan ileri gelmiştir."
b497.gif
-2- nidaya cevaptır. Mü'min, kafir, münafık olan geçen tabakalar nida ile çağırıldıklarından,
b497.gif
emri devam, itaat, ihlas, tevhid gibi, her tabakaya münasip bir manayı ifade eder.


b527.gif
-3-

Rab ünvanı
b497.gif
ile teklif edilen ibadete bir illet ve bir sebebe işarettir. Yani, "Sizin terbiyeniz Rabbinizin elinde olduğundan, daima Ona muhtaçsınız. Ve terbiyenize lazım olan bütün levazımatı veren Odur. Onun, o nimetlerine şükür lazımdır. Şükür ise ancak ibadettir."


________________________________________


1- İnsanlarla.
2- İbadet ediniz.
3- Rabbinize.
 

MURATS44

Özel Üye
b528.gif
-1-

b529.gif
-2- esma-i müphemeden olduğu için, merci ve medlulü ancak sıla denilen dahil olduğu cümle ile malum olur. Mesela;
b530.gif
-3- denildiği zaman, gelen adamın yalnız sana gelmekle malumiyeti var, başka cihetten malumiyeti yoktur. Binaenaleyh, burada
b1123.jpg
kelimesinin
b529.gif
ile vasıflandırılması Cenab-ı Hakkın marifeti, hakikatiyle olmayıp ancak ef'al ve asarıyla olduğuna işarettir.
İcad, inşa veya başka bir kelimeye tercihan yaratılışın güzel şeklini ifade eden
b533.gif
-4- tabiri, insanlardaki istidadın sedad ve istikametçe ibadete elverişli olduğuna işarettir. Ve keza ibadet, yaratılışın ücreti ve neticesidir. Bu itibarla sevap, ibadetin ücreti olmayıp, ancak Cenab-ı Hakkın kereminden olduğuna işarettir.
b534.gif
-5- merci ve medlulünün adem-i malumiyetine delalet eden
b529.gif
evvelki insanların ölümle mahvolup gittiklerine ve onların ahvalini bildirecek bir bilgi olmadığına ve yalnız sizin gibi bir kısım mahluklar onların yerlerine gelmekle, o mahvolan insanların tarifleri mümkün olduğuna işarettir.


b536.gif
-6-

b537.gif
kelimesi, ümit ve recayı ifade ediyor. Fakat bu mana, hakikatiyle Cenab-ı Hak hakkında istimal edilemez. Binaenaleyh, ya mecazen istimal edilecektir veya muhataplara veyahut sami ve müşahitlere isnad edilecektir.
Mana-yı mecazıyla Cenab-ı Hak hakkında isnad edilmesi şöyle tasvir edilir:
Nasıl ki bir insan, bir iş için bir adamı teçhiz ettiği zaman, o işin o adamdan yapılmasını ümit eder. Kezalik (bila teşbih) Cenab-ı Hak, insanlara, kemal için bir istidat, teklif için bir kabiliyet ve bir ihtiyar vermiştir. Bu itibarla, Cenab-ı Hak, insanlardan o işlerin yapılmasını intizar etmektedir denilebilir. Bu teşbih ve istiarede, hilkat-i beşerdeki hikmetin takva olduğuna ve ibadetin de neticesi takva olduğuna ve takvanın da en büyük mertebe olduğuna işaret vardır. insanlardan o işlerin yapılmasını intizar etmektedir denilebilir. Bu teşbih ve istiarede, hilkat-i beşerdeki hikmetin takva olduğuna ve ibadetin de neticesi takva olduğuna ve takvanın da en büyük mertebe olduğuna işaret vardır.
_____________________________________


1- O Rabbiniz ki, sizi yaratmıştır.
2- O ki.
3- O kişi ki, sana geldi.
4- Yarattı.
5- Sizden öncekileri de...
6- Ta ki, takva mertebesine ulaşasınız
 

MURATS44

Özel Üye
Reca manasının muhataplara atfedilmesi şöyle izah edilir:
Ey muhatap olan insanlar! Havf ve reca ortasında bulunmakla, takvayı reca ederek Rabbinize ibadet ediniz. Bu itibarla insan, ibadetine itimad etmemelidir ve daima ibadetinin artmasına çalışmalıdır.
Reca manası, sami ve müşahitlere göre olursa şöyle tevil edilecektir:
Ey müşahitler! Arslanın pençesini gören adam, o pençenin iktizası olan parçalamayı arslandan ümit ve reca ettiği gibi, siz de, insanları ibadet teçhizatıyla mücehhez olduklarını gördüğünüzden, onlardan takvayı reca ve intizar edebilirsiniz. Ve keza, ibadetin fıtri bir iktiza neticesi olduğuna işarettir.


b538.gif
-1-

Takva, tabakat-ı mezkurenin ibadetlerine terettüp ettiğinden, takvanın bütün kısımlarına, mertebelerine de şamildir. Mesela, şirkten takva; kebairden, masivaullahtan kalbini hıfzetmekle takva; ikabdan içtinap etmekle takva; gazabtan tahaffuz etmekle takva. Demek
b538.gif
kelimesi bu gibi mertebeleri tazammun eder.
Ve keza, ibadetin ancak ihlas ile ibadet olduğuna ve ibadetin mahzan vesile olmayıp maksud-u bizzat olduğuna ve ibadetin sevap ve ikab için yapılmaması lüzumuna işarettir.


b540.gif
-2-

Kur'an-ı Kerim, bu cümle ile beyan ettiği kudret-i İlahiyenin azametiyle insanları ibadete teşvik edip heyecana getiriyor. Şöyle ki:
Ey insanlar! Arz ve semayı sizlere muti ve hizmetkar yapan Zat, yaptığı şu iyiliğe karşı ibadete müstehaktır; ibadetini ediniz!
Ve keza, insanların faziletine ve yüksek bir kıymete malik olduğuna ve indallah mükerrem bulunduğuna bir imadır. Sanki beşere emrediyor:
Ey beşer! Yüksek ve alçak bütün ecramı sizin istifadenize tahsis etmekle sizlere bu kadar izaz ve ikramlarda bulunan Cenab-ı Hakka ibadet ediniz ve sizlere yaptığı keramete karşı liyakatinizi izhar ediniz!


___________________________________



1- Takva mertebesine ulaşasınız.
2- O Rabbiniz ki, yeri size döşek, gökyüzünü bir kubbe yaptı. (Bakara Sûresi: 22.)
 

MURATS44

Özel Üye
Ve keza esbap ve tabiata tesirin verilmesini reddediyor. Şöyle ki:
Ey insan! Pu gördüğünüz yerler, gökler, sıfatlarıyla beraber, bir Halıkın halkıyla, kastıyla, tahsisiyle ve bir Nazımın nazmıyla husule gelip bu intizamı bulmuşlardır. Kör tabiatın bu kadar büyük şeylerde yeri olmadığı gibi en küçük şeylerde de yeri yoktur.
Ve keza, sıfatlar da mümkinattan oldukları cihetle, Sanie delalet ettiklerine işarettir. Zira cisimleri teşkil eden zerreler, büyüklük-küçüklük, çirkinlik-güzellik gibi gayr-ı mütenahi ahval ve keyfiyetleri kabul etmekte müsavidirler. Yani bir zerrenin, bin keyfiyeti kabul etmeye kabiliyeti vardır ve bir halet, binlerce zerrelere hal olabilir. Binaenaleyh, güzellik gibi bir sıfat, binlerce zerrelere ve dolayısıyla cisimlere sıfat olabildiği halde, o kadar imkanat ve ihtimaller içinde muayyen bir cisme tayin edildiği zaman, herhalde bir kast ile, bir hikmet altında, bir zatın irade ve tahsisiyle, binlerce cisimler arasında o cisim, o sıfata mevsuf kılınmıştır.
b541.gif
-1- : Bu
b1069.gif
ihtisas için değildir, ancak sebebiyeti ifade ediyor. Yani arzın tefrişine sebep, yani vesile, insandır. Bu misafirhanedeki ziyafet onun namına verildi. Fakat istifade, insanlara mahsus ve münhasır değildir. Öyleyse insanların ihtiyacından, istifadesinden fazla kalana abes denilemez.
b543.gif
-2- : Bu tabir, garip bir nükte-i belagate işarettir. Çünkü, arzın sıkletinden dolayı suya batıp kaybolması tabiatının icabatından olduğu halde, Cenab-ı Hak, merhametiyle bir kısmını dışarıda bırakarak, insanlar için bir mesken ve nimetlerine bir maide, yani bir sofra olmak üzere tefriş etmiştir. Ve keza
b544.gif
tabirinden anlaşılıyor ki, arz, bir hanenin tabanı gibi insan ve hayvanlara ferş ve bast edilmiştir. Öyleyse arzdaki nebatat ve hayvanat, hanedeki efrad-ı aile ile erzak vesaire gibi levazım-ı beytiye hükmündedir. Ve keza
b544.gif
tabirinden anlaşılıyor ki, arz, taş gibi katı ve sert değildir ki kabil-i sükna olmasın; ve su gibi mayi de değildir ki, ziraat ve istifadeye kabil olmasın. Belki orta bir vaziyette yapılmıştır ki, hem mesken, hem mezraa olsun. Bu iki faydanın taht-ı temine alınması, elbette ve elbette bir maksat, bir hikmet ve bir nizam ile olabilir.
b546.gif
-3- : Semanın, insanlara bir sakf, bir dam gibi yapılması, yıldızların o damda asılı kandiller gibi olmalarını istilzam eder ki, teşbih tamam olsun. Öyleyse gayr-ı mütenahi şu boşlukta dağınık bir şekilde yıldızların bulunması, akılları hayrette bırakan nizam ve intizamlı vaziyetleri kör tesadüfe isnad edilemez.


________________________________________


1- Sizin için.
2- Döşek.
3- Göğü de binanıza dam yaptı.
 

MURATS44

Özel Üye
Sual: İnsan, arza nisbeten bir zerredir. Arz da kainata nazaran bir zerredir. Ve keza, insanın bir ferdi, nev'ine nisbeten bir zerredir; nev'i de, sair ortakları bulunan enva içinde bir zerre gibidir. Ve keza, aklın düşünebildiği gayeler, faydalar hikmet-i ezeliye ve ilm-i İlahideki faydalara nisbeten bir zerreden daha aşağıdır. Binaenaleyh, böyle bir alemin insanın istifadesi için yaratılmış olduğu akla giremez.
Cevap: Evet, zahire bakılırsa insan bir zerre hükmündedir. Fakat insanın taşıdığı ruha, kafasına taktığı akla, kalbinde beslediği istidatlara nazaran bu alem-i şehadet dardır, istiab edemez. Ancak o ruhun arzularını ve o aklın fikirlerini ve o istidatların meyillerini tatmin ve temin edecek alem-i ahirettir. Ve keza, istifade hususunda müzahame, mümanaa ve tecezzi yoktur; bir küll ile cüz'iyatı gibidir. Nasıl ki bir külli, bütün cüz'iyatında mevcut olduğu halde, ne o küllide tecezzi ve inkısam olur ve ne de cüz'iyatında müzahame ve müdafaa olur. Küre-i arzdan da binlerce müstefid olsa, ne aralarında bir müzahame olur ve ne küre-i arzda bir noksaniyet peyda olur. Yalnız insanın indallah kerameti olduğu için, alem-i şehadetin yaratılışında insan, ille-i gaiye menzilesinde gösterilmiştir. Ve insanın hatırı için, bütün envaa bir umumi ziyafet verilmiştir. Bu ise, bütün alemin faydaları insana münhasır olup başkalara hiçbir faydası yoktur demek değildir.


b547.gif
-1-

İnzalin Cenab-ı Hakka olan isnadından anlaşılıyor ki, yağmurun katreleri başıboş değildir; ancak bir hikmet altında ve bir mizan-ı kasti ile inerler. Çünkü, o mesafe-i baideden gelmekle beraber, rüzgar ve hava da müsademelerine yardımcı olduğu halde, katrelerin aralarında müsademe olmuyor. Öyleyse o katreler başıboş olmayıp, gemleri, onları temsil eden meleklerin elindedir.
b548.gif
-2- : Sema kelimesinin zikri geçtiğine nazaran, makam, zamirin yeri olduğu halde ism-i zahir ile zikredilmesi, yağmurların sema cirminden değil. Sema cihetinden geldiğine işarettir. Çünkü, sebkat eden sema kelimesinden maksat, cirm değil, cihettir.
b549.gif
-3- : Semadan gelen karlar, dolular, sular olduğu halde yalnız suların zikredilmesi, en büyük istifadeyi temin eden, su olduğuna işarettir.
b549.gif
kelimesinde tenkiri ifade eden tenvin ise, yağmur suyunun acip bir su olup, nizamı garip, imtizacat-ı kimyeviyesi size meçhul olduğuna işarettir.
____________________________-

1- Ve gökten de size bir su indirip onula türlü meyvelerden ve mahsullerden size rızık ve sair gıdaları çıkardı. (Bakara Sûresi: 22.)
2- Semadan, gökten.
3- Bir su.
 

MURATS44

Özel Üye
b550.gif
-1- 'deki
b1080.gif
müddet ve mühlet olmaksızın takibini ifade eder. Buna binaen, semeratın ihracı, yağmurun inzali akabinde bir müddet ara vermeden husule gelmesi lazımdır. Halbuki ihraç ile inzal arasında hayli bir zaman vardır. Öyleyse
b552.gif
,
b553.gif
'ye atıf değildir. Ancak, inzali takip eden fiillerin silsilesi ortadan kaldırılarak o fiillerin neticesi hükmünde olan
b552.gif
,
b553.gif
-2- 'ye atfedilmiştir. Takdir-i kelam şöyle olsa gerekir:


b556.gif
-3-

Bu itibarla, inzali takip eden
b557.gif
-4- fiilidir.
b1080.gif
'nin de asıl mevkii,
b557.gif
'dir.
b1045.gif
-5- 'deki
b1086.gif
harfi, sebebiyetle karışık ilsak manasınadır. Yani, su, semeratın husulüne sebep olduğu gibi, semerata mülsak, karışık, yapışık olduğundan da, semeratın taravet ve tazeliğini muhafazaya vesiledir.
b562.gif
-6- 'deki
b1020.gif
beyan ile karışık ibtidayı ifade eder. Bu itibarla
b564.gif
'ye mef'ul olamaz, ancak sami'in fehmine göre tayin edilen mef'ul-ü mukadderdir.
b562.gif
ise, o mef'ule beyandır. Takdir-i kelam
b566.gif
-7- şeklindedir.
Nekre olarak
b567.gif
-8- 'nın zikredilmesi, bu rızkın nereden ve neyle husule geldiği size meçhul olduğuna işarettir.


________________________________________--


1- Çıkardı.
2- İndirdi.
3- Semadan bir su indirdi, yeryüzü harekete gelip kabardı, yeşillendi, bitkiler verdi, o suyla meyveler çıkardı.
4- Harekete geldi.
5- Onunla.
6- Meyvelerden.
7- Onunla çeşit çeşit meyveler çıkardı.
8- Rızık olarak.
 

MURATS44

Özel Üye
b568.gif
-1- 'deki
b1069.gif
ecliyet ve sebebiyet içindir. Yani, "Siz, rızkın gelmesine sebepsiniz, amma istifadesi size mahsus ve münhasır değildir ve başkalar da tebean istifadeye şeriktirler." Ve keza, Cenab-ı Hak, sizlere nimetlerini tahsis ettiği gibi, sizin de şükrünüzü ona tahsis etmeniz lazım geldiğine işarettir.


b570.gif
-2-

Başta bulunan
b1080.gif
geçen dört fıkraya bakıyor. Yani: "Odur Mabud, şerik yapmayınız. Odur Kadîr-i Mutlak, şerikini itikad etmeyiniz. Odur Mün'im, şükründe şerik yapmayınız. Odur Halık, başka bir halık tahayyül etmeyiniz."


b572.gif
-3-

Bu tabirin,
b573.gif
-4- tabirine tercihi, onların, Allah'a isnad ettikleri şeriklerin ve misillerin aslı ve hakikati olmadığı için o uydurma şeriklerin itikad edilecek şeyler olmadığına, ancak uydurma, ca'li şeyler olduklarına işarettir.
b574.gif
-5-

Lafza-i Celalin
b575.gif
-6- üzerine takdimi, Allah'ın daima hazır olduğunu düşünmek lüzumuna ve nehyin menşei, şerikin Allah için yapılışı olduğuna işarettir.


b575.gif


Endad,
b577.gif
'ün cem'idir.
b577.gif
ise, "misil" manasınadır. Halbuki, Cenab-ı Hakka yapılan misil, onun zıddı olur. Birşey, hem zıt, hem misil olamaz; ve birşeyin zıddı, ona misil olamaz. Öyleyse mislin bulunması, mislin muhaliyetini istilzam eder.
b575.gif
'in siga-i cem ile zikri, müşriklerin cehaletine işarettir. Yani: "Hiçbir cihetten bir benzeri olmayan Cenab-ı Hakka nasıl bir sürü misil ve zıt yapıyorsunuz?" Ve keza, bütün enva-ı şirkin reddine işarettir. Yani, "Ne zatında ve ne sıfatında ve ne ef'alinde şeriki, şebihi yoktur." Ve keza, veseni, sabii, ehl-i teslis, ehl-i tabiat gibi firak-ı dallenin tevehhüm ettikleri şeriklerin tabakalarına işarettir.


_________________________________________


1- Sizin için.
2- Öyleyse Allaha eş ve ortak koşmayınız. (Bakara Sûresi: 22.)
3- Yapma[yınız].
4- İnanma[yınız].
5- Allah'a
6- Putlar, şerikler.
 

MURATS44

Özel Üye
İhtar: Veseni mezhebinin menşei, yıldızları ilah itikad etmek, hululü tahayyül etmek, cismiyeti tevehhüm etmek gibi gülünç şeylerdir.


b580.gif
-1-

Bu cümle ile ayetlerin sonunda zikredilen emsali cümleler, İslamiyetin menşei ilim, esası, akıl olduğuna işaret eder. Binaenaleyh, İslamiyetin, hakikati kabul ve safsatalı evhamı reddetmek, şanındandır.
b581.gif
-2- 'ye bir mef'ulün terki, çok mef'ullerin takdirine sebep olmuştur. Demek, icaz ve ihtisarı yapmakla itnab ve uzatmaktan kaçarken, daha ziyade itnaba, tatvile sebep olmuştur. Yani, Allah'tan başka mabudunuz olmadığını, halıkınızın bulunmadığını başka bir kadir-i mutlak olmadığını ve mün'iminizin bulunmadığını bilirsiniz. Keza bilirsiniz ki, onların uydurdukları alihe ve esnam, bir şeye kadir olmayıp, onlar da mahluk ve mec'ul şeylerdir.
• • •


_______________________________________-


1- Bildiğiniz halde.
2- Bilirsiniz.
 
Üst Alt