sukuta

  1. MustafaCİLASUN

    Sessiz ve derinden ağlar, ettiğin sükuta yanarım!

    Bilir misin ağlamayı Gözyaşlarının refakatiyle bin bin dert yaşamayı Hasretin sancısıyla dağlanmayı ve hicran içinde nefes almayı Belki sana çok yakışıyor Pencerenin kenarında sabrederek kanaate ermeyi Bahtın dalgalarında ve baharın insicamında hazını koklamayı Billahi dilemem kimseye...
  2. MustafaCİLASUN

    Evet, artık ne fark edecek, gönül sukuta çekilecek!

    Fark etmeyecekti artık aranman Kederlerin hıncıyla bir acı duyman Canından usanarak an’a saklanman Çare etmeyecektir hasreti araman Vaktiyle halimin hicranını arz ettim Pak sevgimle yüreğimden seslendim Cezbeden nazarınla sen ki alay ettin Safahatın için ahımı sen ret etmiştin Yıllar...
Üst Alt