İç cebimde,
sol göğsümle
senin o dalgın ve dargın yüzün;
susuyor,
sanki ağrımış, ağlamış bir hüzün…
İç cebimde,
sol göğsümle
o renksiz günlerden kalan geriye;
nereye gitmişliğin,
eskimişliğin,
ah, bir de beklememişliğin!
İç cebimde
tarihsiz
ve tarifsiz suretin senin,
her sabah...