Bu cümleyi bir filmden hatırlıyorum. Otobüs sisli bir havada etrafı ağaçlarla kaplı dar bir yolda yol alıyordu. Yanağını otobüsün camına dayamış, düşünceli bir şekilde belki de eve varmayı hayal eden bir kişinin ağzından, yolun sonunda hayal meyal seçilen bir evin görüntüsü eşliğinde...