Arama sonuçlarınız

İçinde sıkıntı görünce onun çâresine bak; çünkü dalların hepsi kökten biter. İçinde genişlik, ferahlık görünce ona su ver. Kalb ferahlığının verdiği meyvayı da, dostlara ve ahbaplara sun.” [COLOR=orange]Hz. Mevlânâ

Cevizi kırıp özüne inemeyen, hepsini kabuk zanneder.“ Öze ulaşmak istiyorsan; bi zahmet kabuğunu kır!

Göz ibret için, ağız Hakk’a tercüman olmak için, kulak O’ndan gelenleri duymak için ve beden O’nun karşısında kemerbeste-i ubûdiyet içinde durmak içindir. Bunlara dikkat etmeyenler hayatlarını israf etmiş olurlar. Çünkü, yaratılış gayesi istikametinde kullanılmayan her şey boşa harcanmış...

[COLOR=brown]İbn-i Ömer ve Sehl ibn-i Sa’d (radıyallâhu anhümâ) hazretleri, Efendiler Efendisi’nin şöyle buyurduğunu naklederler: Nasıl istersen öyle yaşa, fakat bil ki, bir gün mutlaka öleceksin. Kimi seversen sev ama unutma ki, bir gün ondan ayrılacaksın. Dilediğin gibi davran, lâkin şu da...

Musibet görünümlü ve dış yüzü itibariyle fevkalade nahoş olan bazı şeyler şayet bizim metafizik gerilimimizi artıracaksa, artırıp kendimizi yeniden gözden geçirmemize sebep olacaksa hatta günahlara karşı yeni bir tavır ayarlaması yapmamızı sağlayacaksa bütün bunlar bizim için mahz-ı hayr demektir..

[COLOR=brown]Yüzüne soğuk su vur da bir bağır-çağır… Senin uykundan bütün kâr, ziyan oldu gitti. Gece, geceleyin bekçinin uykusu, hırsızlara mumdur, ışıktır… Ne diye bir solukta onların mumlarını söndürmüyorsun? Tembelliği bırak da yıldız gibi geceleri yol al; gökyüzüne binmişsin...

“Eyvah aldandık. Şu hayat-ı dünyeviyeyi sabit zannettik. O zan sebebiyle bütün bütün zayi ettik. Evet, şu güzerân-ı hayat bir uykudur. Bir rüya gibi geçti. Şu temelsiz ömür dahi, bir rüzgâr gibi uçar gider” (Bediüzzaman)

[COLOR=brown]Övündürmesin seni yükseklerde oluşun, Çamur da göğe çıkar kanadında bir kuşun …

Mâlâyâniyâtı terk İslâm’ın güzelliğindendir. İki Cihan Serveri buyuruyor ki: “Müslümanın İslâmiyet’ine ait güzelliklerindendir malayaniyi terk etmesi…” Elbette ki, sadece böyle bir tercüme ile Efendimiz’e ait bir sözün derinliğini anlamak, bu kısa ifadenin şumûlünü kavramak mümkün değildir...

Büyüklerde büyüklüğün alâmeti tevazu ve mahviyettir. Küçüklüğün emaresi ise tekebbürdür.

Yüce Mevlâ, acizliğinin farkına varan, muhtaç olduğunu hisseden ve tevbe eden kuluna merhamet eder, kalbine muhabbetini koyar. O kul bu muhabbet ile bütün müminleri sever ve hayırlarda yarışır.

“Ayağın kırıldı diye üzülme. ALLAH sana belki kanat verecek. Kuyu dibinde kaldın diye kırılma, belki oradan bile bir kapı açılır. Yusuf kuyudan sultan oldu..” ~Mevlana Celaleddini Rûmi~

Bir insanın imandan nasibi mahlukâta şefkati kadardır. M. Fethullah Gülen

Hadiste denilmiştir ki “Riya ile yapılan tesbih, külhandaki otlar gibidir.” Öyleyse bil ki kötü huyla biraraya gelmiş güzel yüz beş para etmez. Yüzü çirkin ve hakir olup da tabiatı iyiyse, ayakları dibinde can vermeye değer. Bil ki dış görünüş yok olur. Mana alemiyse ebedi kalır. Testinin süsüne...

Kendüye yaramazı keriküye sanan ol Adı müslüman anun kendü benzer keşişe. (Kendine yaramayanı (kendine istemediğini) başkasına layık gören Adı müslüman olsa da keşişe benzer.) Bazen belki bir eşya, bazen belki bir söz, soyut veya somut, maddi ya da manevi insan kendisi için neler istiyorsa...

Cenab-ı Hak senin ibadetine, belki hiçbir şeye muhtaç değil. Fakat sen ibadete muhtaçsın, manen hastasın. İbadet ise manevi yaralarına tiryaklar hükmündedir. Lemalar 182

[COLOR=brown]I. Hatırladığım; Yeşil bir kubbe… Uzaktan seyredaldığım hengâme… Bembeyaz mermerler üzerinde, /kıldığım ıslak namaz../ Islaklığın sebebi yağmur değil, Gözümden iki damla yaş g/özyaşlarım, /fatiha’nın dilinden anlamaz../ II. Sırf yutkunuşum boğazımı yırtıp geçmesin diye, Sırf...

[COLOR=brown]Dokunmanı isterdim titrek kalbime, Kavuşmak arzusuyla, Coşkun bir sel gibi akarken sana doğru… Ruhuma kanat takıp, Almanı isterdim katına… Günahlarımı örtmeni isterdim, Tohumu toprakla örttüğün gibi, Görmek isterdim güzelliğini, Filizlenmiş tohumu gördüğüm gibi… Hayır, hayır! Hiçbir...

[COLOR=limegreen]Sana dokunan rüzgar ne zaman gelir Ey Sevgili Ayaklarının altından bir toz düşer mi diye, Arkandan bir ümit yürüyenler var. Sana dokunan rüzgar ne zaman gelir Ey Sevgili? … Okyanusun tam ortasında çakılıp kalmış, Nefessiz yelkenler, yorgun kaptanlar var. Azat ettiklerin...

Biri gelir sorarsa Sana beni sorarsa Gitti der misin Gittiğimi söyler misin Gidiyorum ben sana Benimle gider misin?.. Özdemir Asaf