MURATS44
Özel Üye
Yalan yere yemin etmek ne kadar günah? Yalan yere yemin etmenin cezası nedir? Yalan yere yemin edenin cezası nedir? Yalan yere yemin etmek zorunda kaldım..
Yemin etmek demek, özellikle "Vallahi Billahi" diyerek yemin etmek Allah'ı şahit göstermek demektir. Eğer yalan yere yemin ediyorsanız bu seferde yalancılığınıza Allah'ı şahit ediyorsunuz demektir. Çünkü yemin Allah'ın isimleri ve sıfatları üzerine edilir. Yemin konusu Kur-an'ı Kerim'de (Maide 5/89) şu şekilde yer almaktadır:
"Allah kasıtsız olarak ağzınızdan çıkıveren yeminlerinizden dolayı sizi sorumlu tutmaz, fakat bilerek yaptığınız yeminlerinizden dolayı sizi sorumlu tutar. Bunun da keffareti, ailenize yedirdiğinizin (kalite bakımından) orta hallisinden on fakire yedirmek yahut onları giydirmek yahut da bir köle azat etmektir. Bunları bulamayan üç gün oruç tutmalıdır. Yemin ettiğiniz takdirde yeminlerinizin keffareti işte budur. Yeminlerinizi koruyun. Allah size âyetlerini açıklıyor; umulur ki şükredersiniz.".
Âyette açıkça söylendiği üzere yeminin keffareti gücü müsait olanların şu üç şeyden birini (hangisini isterse onu) yapmasıdır: Ya on fakiri bir gün doyurmak, ya on fakiri giydirmek yahut bir köleyi hürriyetine kavuşturmak. Bunlardan birine gücü yetmiyorsa üç gün oruç tutmak. On fakiri doğrudan doyurmak geçerli olduğu gibi, bir günlük yemek bedelini para olarak ödemek de mümkündür. Yemeğin kalite ve miktarı, yemin eden kimsenin sosyal ve ekonomik durumuna uygun olacak ve devamlı yiyip içtiklerinin orta hallisinden hesap edecek veya yedirecektir. Âyette "on fakiri doyurmak" ifadesi geçtiği için fıkıhçılar "Ya on fakiri bir günde doyurmak veya bir fakiri on gün, iki fakiri beş gün... doyurmak; yani sonuç olarak on adet yoksulu doyurmak şarttır, başka türlü olmaz; mesela bir fakire on gün doyuracak bir yiyecek veya para vermekle keffaret yerine getirilmiş olmaz" demişlerdir. Bu, lafza bağlı amacı göz ardı eden bir yorumdur. Amaç göz önüne alınırsa "bir fakire on günlük yiyeceğin veya onun para olarak bedelinin verilmesiyle de keffaret ödenmiş olur" diyebilmek gerekir. Bir yoksula toplam 30 Lira vereceğinizi düşünelim. Her gün 3 Lira vermek için ya sizin onu veya onun sizi bulması ve on kere yoksulluğunu hatırlatan, elini açtıran bir davranışın tekrarlanması gerekecektir. Mutlaka 10 yoksula verilmesini gerekli gören yorumun faydası, doyacak yoksul sayısının arttırmasıdır. Bir yoksula birden fazla günlük keffaret verilmesi ise onun ve ailesinin daha önemli bir ihtiyacını karşılar veya tek alış verişlerinin bitirilmesi imkan ve kolaylığını sağlar. Yükümlü kişi, duruma göre bu faydalardan birine öncelik vererek ödevini yerine getirmelidir.
Mümin olur olmaz yerde yemin etmemelidir. Yalan yere veya meşru olmayan bir konu için yemin etmek caiz değildir. Yalan yere yemin eden kimse günah işlemi olur ve tövbe etmesi gerekir.
Yemin etmek demek, özellikle "Vallahi Billahi" diyerek yemin etmek Allah'ı şahit göstermek demektir. Eğer yalan yere yemin ediyorsanız bu seferde yalancılığınıza Allah'ı şahit ediyorsunuz demektir. Çünkü yemin Allah'ın isimleri ve sıfatları üzerine edilir. Yemin konusu Kur-an'ı Kerim'de (Maide 5/89) şu şekilde yer almaktadır:
"Allah kasıtsız olarak ağzınızdan çıkıveren yeminlerinizden dolayı sizi sorumlu tutmaz, fakat bilerek yaptığınız yeminlerinizden dolayı sizi sorumlu tutar. Bunun da keffareti, ailenize yedirdiğinizin (kalite bakımından) orta hallisinden on fakire yedirmek yahut onları giydirmek yahut da bir köle azat etmektir. Bunları bulamayan üç gün oruç tutmalıdır. Yemin ettiğiniz takdirde yeminlerinizin keffareti işte budur. Yeminlerinizi koruyun. Allah size âyetlerini açıklıyor; umulur ki şükredersiniz.".
Âyette açıkça söylendiği üzere yeminin keffareti gücü müsait olanların şu üç şeyden birini (hangisini isterse onu) yapmasıdır: Ya on fakiri bir gün doyurmak, ya on fakiri giydirmek yahut bir köleyi hürriyetine kavuşturmak. Bunlardan birine gücü yetmiyorsa üç gün oruç tutmak. On fakiri doğrudan doyurmak geçerli olduğu gibi, bir günlük yemek bedelini para olarak ödemek de mümkündür. Yemeğin kalite ve miktarı, yemin eden kimsenin sosyal ve ekonomik durumuna uygun olacak ve devamlı yiyip içtiklerinin orta hallisinden hesap edecek veya yedirecektir. Âyette "on fakiri doyurmak" ifadesi geçtiği için fıkıhçılar "Ya on fakiri bir günde doyurmak veya bir fakiri on gün, iki fakiri beş gün... doyurmak; yani sonuç olarak on adet yoksulu doyurmak şarttır, başka türlü olmaz; mesela bir fakire on gün doyuracak bir yiyecek veya para vermekle keffaret yerine getirilmiş olmaz" demişlerdir. Bu, lafza bağlı amacı göz ardı eden bir yorumdur. Amaç göz önüne alınırsa "bir fakire on günlük yiyeceğin veya onun para olarak bedelinin verilmesiyle de keffaret ödenmiş olur" diyebilmek gerekir. Bir yoksula toplam 30 Lira vereceğinizi düşünelim. Her gün 3 Lira vermek için ya sizin onu veya onun sizi bulması ve on kere yoksulluğunu hatırlatan, elini açtıran bir davranışın tekrarlanması gerekecektir. Mutlaka 10 yoksula verilmesini gerekli gören yorumun faydası, doyacak yoksul sayısının arttırmasıdır. Bir yoksula birden fazla günlük keffaret verilmesi ise onun ve ailesinin daha önemli bir ihtiyacını karşılar veya tek alış verişlerinin bitirilmesi imkan ve kolaylığını sağlar. Yükümlü kişi, duruma göre bu faydalardan birine öncelik vererek ödevini yerine getirmelidir.
Mümin olur olmaz yerde yemin etmemelidir. Yalan yere veya meşru olmayan bir konu için yemin etmek caiz değildir. Yalan yere yemin eden kimse günah işlemi olur ve tövbe etmesi gerekir.