Ümmet sancı çektiği nispette diriliş sancağıdır…

MustafaCİLASUN

Özel Üye









Ne kadar düşkün olsa
Bir sığıntı misali yurt yurt rızkı için dolaşsa
Akidesinden, iman ettiği hakikatinde bilincini inşa etmeye çalışsa
Umudundan hiç kopmasa, o deruni ufkunu karatmasa, mizan için narı kucaklasa
Hasretinde, yalnızlık kederinde, efkâr kokan nefeslerinde Hakka olan muhabbetine adansa



Zalim kim olursa olsun
Nefsin, hırsın, tamahın, makamın, sıfatın esiridir
Kul olmak vasfından sıyrılmıştır, varlığı adına hükümranlığa bulaşmıştır
Anlık olan kuvvetini, yetki ve salahiyetini, ezdiği, zulmettiği insanları köleliğe alıştırırlar
Ne kadar ahmaksa nefsin vaktine aldırmazlar, belam tipli hocalardan güya fetva alırlar



Din ulusu ve azizi olmaz
Saf, samimi, riyadan uzak, tevazuu sahibi kul ilahlık taslamaz
Şerik içinde bulunmaz, etrafında dolanmaz, bir paye uğruna varlığını satmaz
Mefkûresi vardır, öteye ram olmuş bir heyecandır, azim içinde ihsana adanmıştır
O’nun rızasına nail olmak için gecesini, gündüzüne katarak çile ve cefayı ikram almıştır



İnsan nereye gideceğini bilmeli
İdrake mani olan heves ve hevadan vazgeçmeli
Hesapsız bir maceraya girmemeli, arifelerin dergâhını takip etmeli
Her kim ne söylerse söylesin, söylem ve amelde asabiyet ve şiddeti terk etmeli
Hak ve hukukunu temin için meşru yollardan davasını takip etmeli, garez içinde nefeslenmemeli



Ümmeti Muhammed’in hali
Ne bugün ve ne de dün için beklenen zilletti
Fetret devri dendi, tefrikaya yenildi, hizipler türetildi, bölünmek istendi
Ümmetin gücünü hesap eden, zekâsı olan ve fakat aklı bulunmayan ecnebiler becerdi
Saf ve samimi Müslümanlar kendilerinden zannettiği yakınları veya inandıkları tarafından pasifleştirildi




Mustafa CİLASUN
 
Üst Alt