سُبْحَانَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، وَتَبَارَكَ اسْمُكَ، وَتَعَالَى جَدُّكَ، وَلاَ إِلَهَ غَيْرُكَ
Duanın Manası: “Ey Allah’ım! Seni hamdin ile tesbih ederim. İsmin ne mübarektir, azametin ne yücedir. Senden başka (hak) ilah yoktur.”
Albani Sahihi Tirmizi, Albani Sahihi İbni Mace
سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمَدِكَ، وَتَباَرَكَ اسْمُكَ، وَتَعاَلَى جَدُّكَ، وَلاَ إِلهَ غَيْرُكَ، لاَ إِلهَ إِلاَّ اللهُ، لاَ إِلهَ إِلاَّ اللهُ، لاَ إِلهَ إِلاَّ اللهُ، اَللهُ أَكْبَرُ كَبِيراً، اَللهُ أَكْبَرُ كَبِيراً، اَللهُ أَكْبَرُ كَبِيراً، أَعُوذُ بِاللهِ السَّمِيعِ الْعَلِيمِ مِنَ الشَّيْطاَنِ الرَّجِيمِ مِنْ هَمْزِهِ وَنَفْخِهِ وَنَفْثِهِ
Duanın Manası: “Ey Allah’ım! Seni hamdin ile tesbih ederim. İsmin ne mübarektir, azametin ne yücedir. Senden başka (hak) ilah yoktur. Senden başka hak olarak ibadet edilen hiçbir ilah yoktur. Senden başka hak olarak ibadet edilen hiçbir ilah yoktur. Senden başka hak olarak ibadet edilen hiçbir ilah yoktur. Allah, en büyüktür. Allah, en büyüktür. Allah, en büyüktür. Taşlanarak kovulmuş şeytandan, onun küfre götüren kibirinden, sihir ve vesvesesinden Allah’a sığınırım.”
Ebu Davud, İbni Mace, Tirmizi
اَللَّهُمَّ بَاعِدْ بَيْنِي وَبَيْنَ خَطَايَايَ كَمَا بَاعَدْتَ بَيْنَ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ، اَللَّهُمَّ نَقّنِي مِنْ خَطَايَايَ كَمَا يُنَقَّى الثَّوْبُ الأَبْيَضُ مِنَ الدَّنَسِ،اَللَّهُمَّ اغْسِلْنيِ مِنْ خَطَايَايَ بِالثَّلْجِ وَالْمَاءِ وَالْبَرَدِ
Duanın Manası: “Ey Allah’ım! Benimle günahlarımın arasını, doğu ile batının arasını uzaklaştırdığın gibi uzaklaştır. Ey Allah’ım! Beyaz elbisenin kirden temizlendiği gibi, beni hatalarımdan temizle. Ey Allah’ım! Benim hatalarımı karla, suyla ve doluyla yıka gider.”
Buhari, Müslim
وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذِي فَطَرَ السَّـمَاوَاتِ وَالأَرْضَ حَنِيفاً وَمَا أَنَا مِنَ الْمُشْرِكِينَ، إِنَّ صَلاَتِي، وَنُسُكِي، وَمَحْيَايَ، وَمَمَاتِي لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ، لاَ شَرِيكَ لَهُ وَبِذَلِكَ أُمِرْتُ وَأَنَا مِنَ الْمَسْلِمِينَ اَللَّهُمَّ أَنْتَ الْمَلِكُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ أَنْتَ رَبِّي وَأَنَا عَبْدُكَ، ظَلَمْتُ نَفْسِي فَأغْفِرْ ليِ ذُنُوبِي جَمِيعاً إِنَّهُ لاَيَغْفِرُ الذُّنُوبَ إِلاَّ أَنْتَ وَاهْدِنِي ِلأَحْسَنِ اْلأَخْلاَقِ لاَ يَهْدِي لأَحْسَنِهَا إَلاَّ أَنْتَ، وَاصْرِفْ عَنِّي سَيِّئَهَا، لاَيَصْرِفُ عَنِّي سَيِّئَهَا إِلاَّ أَنْتَ، لَبَّيْكَ وَسَعْدَيْكَ، وَالْخَيْرُ كُلُّهُ بِيَدَيْكَ، وَالشَّرُّ لَيْسَ إِلَيْكَ، أَنَا بِكَ وَإِلَيْكَ، تَبَارَكْتَ وَتَعَالَيْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ
Duanın Manası: “Yüzümü, hakka yönelerek, gökleri ve yeri yaratana çevirdim ve ben, O’na ortak koşanlardan değilim. Namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm, alemlerin Rabbi Allah içindir. O’nun ortağı yoktur. Ben bununla emrolundum ve ben Müslümanlardanım. Allah’ım! Melik Sensin. Senden başka hak olarak ibadete layık hiçbir ilah yoktur.
Sen benim Rabbimsin ve ben de Senin kulunum. Nefsime zulmettim. Bütün günahlarımı bağışla. Zira günahları ancak Sen bağışlarsın. Beni, ahlakın en güzeline erdir. Onun en güzeline ancak, Sen erdirirsin. Ahlakın kötüsünden de beni uzaklaştır. Zira kötüsünden ancak sen uzaklaştırırsın. Buyur, Allah’ım! Buyur hayrın hepsi, Senin iki elindedir. Şer, Sana nisbet edilemez. Ben Sana sığınır ve Sana dönerim. Sen, mubarek ve yücesin. Senden bağışlanma diler ve Sana tevbe ederim.”
Müslim
اَللَّهُـمَّ رَبَّ جَبْرَائِيلَ، وَمِيكَـائِيلَ، وَإِسْرَافِيلَ فَاطِرَ السَّماَوَاتِ وَالأَرْضِ، عَـالِمَ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ، أَنْتَ تَحْكُمُ بَيْنَ عِبَادِكَ فِيمَا كَانُوا فِيهِ يَخْتَلِفُونَ اِهْدِنيِ لِمَا اخْتُلِفَ فِيهِ مِنَ الْحَقِّ بِإِذْنِكَ إِنَّـكَ تَهْدِي مَنْ تَشَاءُ إِلَى صِرَاطٍ مُسْتَقِيمٍ
Duanın Manası: “Cebrail’in, Mikail’in ve İsrafil’in Rabbi, göklerin ve yerin yaratanı, gizli ve aşikarı bilen Allah’ım! Ayrılığa düştükleri şeylerde kulların arasında Sen hüküm verirsin. İhtilafa düşüldüğünde beni izninle hakka ulaştır. Şüphesiz, Sen dilediğini doğru yola erdirirsin.”
Müslim 1/534
اَللهُ أَكْبَرُ كَبِيراً، وَالْحَمْدُ لِلهِ كَثِيراً، وَسُبْحاَنَ اللهِ بُكْرَةً وَأَصِيلاً، اَللهُ أَكْبَرُ كَبِيراً، وَالْحَمْدُ لِلهِ كَثِيراً، وَسُبْحاَنَ اللهِ بُكْرَةً وَأَصِيلاً، اَللهُ أَكْبَرُ كَبِيراً، وَالْحَمْدُ لِلهِ كَثِيراً، وَسُبْحاَنَ اللهِ بُكْرَةً وَأَصِيلاً، اَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطاَنِ الرَّجِيم، مِنْ نَفْخِهِ وَنَفْثِهِ وَهَمْزِهِ
Duanın Manası: “Allah, en büyüktür. Allah’a çokça hamdolsun. Sabah ve akşam, Allah’ı tüm noksanlıklardan tenzih ederim. Allah, en büyüktür. Allah’a çokça hamdolsun. Sabah ve akşam, Allah’ı tüm noksanlıklardan tenzih ederim. Allah, en büyüktür. Allah’a çokça hamdolsun. Sabah ve akşam, Allah’ı tüm noksanlıklardan tenzih ederim. Taşlanarak kovulmuş şeytandan, onun küfre götüren kibrinden, sihir ve vesvesesinden Allah’a sığınırım.”
Ebu Davud, İbni Mace, Ahmed, Müslim
اَللَّهُمَّ لَكَ الْحَمْدُ أَنْتَ نُورُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَمَنْ فِيهِنَّ، وَلَكَ الْحَمْدُ أَنْتَ قَيِّمُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَمَنْ فِيهِنَّ، وَلَـكَ الْحَمْدُ أَنْتَ رَبُّ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَمَنْ فِيهِنَّ وَلَكَ الْحَمْدُ لَكَ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَمَنْ فِيهِنَّ وَلَكَ الْحَمْـدُ أَنْتَ مَلِكُ السَّـمَاوَاتِ وَالأرْضِ وَلَكَ الْحَمْدُ أَنْتَ الْحَقُّ، وَوَعْـدُكَ الْحَقُّ، وَقَوْلُـكَ الْحَقُّ، وَلِقَاؤُكَ حَقُّ، وَالْجَنَّةُ حَقٌّ، وَالنَّارُ حَقٌّ، وَالنَّبِيُّونَ حَقٌّ، وَمُحَمَّدٌ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ حَقٌّ وَالسَّاعَةُ حَقٌّ اَللَّهُمَّ لَكَ أَسْلَمْتُ وَعَلَيْكَ تَوَكَّلْتُ، وَبِكَ آمَنْتُ، وَإِلَيْكَ أَنَبْتُ، وَبِكَ خَاصَمْتُ، وَإِلَيْكَ حَاكَمْتُ فَاغْفِرْ ليِ مَاقَدَّمْتُ، وَمَا أَخَّرْتُ، وَمَا أَسْرَرْتُ، وَمَا أَعْلَنْتُ أَنْتَ الْمُقَدِّمُ وَأَنْتَ الْمُؤَخِّرُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَنْتَ إِلَهيِ لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ
Duanın Manası: “Allah’ım! Hamd Sanadır. Sen göklerin, yerin ve o ikisinin arasında bulunanların nurusun. Hamd Sanadır. Sen göklerin, yerin ve onlarda bulunanların efendisisin. Hamd Sanadır. Sen göklerin, yerin ve onlarda bulunanların Rabbisin. Hamd Sanadır. Göklerin yerin ve o ikisinin arasında bulunanların mülkü Sana aittir. Hamd Sanadır. Sen göklerin ve yerin hükümdarısın. Hamd Sanadır. Sen Hak’sın, vadin de haktır. Sözün hak ve Sana dönüş de haktır.
Cennet ve Cehennem haktır. Nebiler haktır. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem haktır. Kıyamet haktır. Allah’ım! Sana teslim oldum. Sana tevekkül ettim. Sana iman ettim ve Sana döndüm. Bana verdiğin huccetle düşmanını düşman edindim. Seni aramızda hakem kılıp hükmüne başvurdum. Gizli ve aşikar yaptığım ve yapacağım amellerimi bağışla. Öne geçiren ve geriye bırakan Sensin. Senden başka ilah yok. Sen benim ilahımsın. Senden başka ilah yok.”
Buhari, Müslim
Duanın Manası: “Ey Allah’ım! Seni hamdin ile tesbih ederim. İsmin ne mübarektir, azametin ne yücedir. Senden başka (hak) ilah yoktur.”
Albani Sahihi Tirmizi, Albani Sahihi İbni Mace
سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمَدِكَ، وَتَباَرَكَ اسْمُكَ، وَتَعاَلَى جَدُّكَ، وَلاَ إِلهَ غَيْرُكَ، لاَ إِلهَ إِلاَّ اللهُ، لاَ إِلهَ إِلاَّ اللهُ، لاَ إِلهَ إِلاَّ اللهُ، اَللهُ أَكْبَرُ كَبِيراً، اَللهُ أَكْبَرُ كَبِيراً، اَللهُ أَكْبَرُ كَبِيراً، أَعُوذُ بِاللهِ السَّمِيعِ الْعَلِيمِ مِنَ الشَّيْطاَنِ الرَّجِيمِ مِنْ هَمْزِهِ وَنَفْخِهِ وَنَفْثِهِ
Duanın Manası: “Ey Allah’ım! Seni hamdin ile tesbih ederim. İsmin ne mübarektir, azametin ne yücedir. Senden başka (hak) ilah yoktur. Senden başka hak olarak ibadet edilen hiçbir ilah yoktur. Senden başka hak olarak ibadet edilen hiçbir ilah yoktur. Senden başka hak olarak ibadet edilen hiçbir ilah yoktur. Allah, en büyüktür. Allah, en büyüktür. Allah, en büyüktür. Taşlanarak kovulmuş şeytandan, onun küfre götüren kibirinden, sihir ve vesvesesinden Allah’a sığınırım.”
Ebu Davud, İbni Mace, Tirmizi
اَللَّهُمَّ بَاعِدْ بَيْنِي وَبَيْنَ خَطَايَايَ كَمَا بَاعَدْتَ بَيْنَ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ، اَللَّهُمَّ نَقّنِي مِنْ خَطَايَايَ كَمَا يُنَقَّى الثَّوْبُ الأَبْيَضُ مِنَ الدَّنَسِ،اَللَّهُمَّ اغْسِلْنيِ مِنْ خَطَايَايَ بِالثَّلْجِ وَالْمَاءِ وَالْبَرَدِ
Duanın Manası: “Ey Allah’ım! Benimle günahlarımın arasını, doğu ile batının arasını uzaklaştırdığın gibi uzaklaştır. Ey Allah’ım! Beyaz elbisenin kirden temizlendiği gibi, beni hatalarımdan temizle. Ey Allah’ım! Benim hatalarımı karla, suyla ve doluyla yıka gider.”
Buhari, Müslim
وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذِي فَطَرَ السَّـمَاوَاتِ وَالأَرْضَ حَنِيفاً وَمَا أَنَا مِنَ الْمُشْرِكِينَ، إِنَّ صَلاَتِي، وَنُسُكِي، وَمَحْيَايَ، وَمَمَاتِي لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ، لاَ شَرِيكَ لَهُ وَبِذَلِكَ أُمِرْتُ وَأَنَا مِنَ الْمَسْلِمِينَ اَللَّهُمَّ أَنْتَ الْمَلِكُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ أَنْتَ رَبِّي وَأَنَا عَبْدُكَ، ظَلَمْتُ نَفْسِي فَأغْفِرْ ليِ ذُنُوبِي جَمِيعاً إِنَّهُ لاَيَغْفِرُ الذُّنُوبَ إِلاَّ أَنْتَ وَاهْدِنِي ِلأَحْسَنِ اْلأَخْلاَقِ لاَ يَهْدِي لأَحْسَنِهَا إَلاَّ أَنْتَ، وَاصْرِفْ عَنِّي سَيِّئَهَا، لاَيَصْرِفُ عَنِّي سَيِّئَهَا إِلاَّ أَنْتَ، لَبَّيْكَ وَسَعْدَيْكَ، وَالْخَيْرُ كُلُّهُ بِيَدَيْكَ، وَالشَّرُّ لَيْسَ إِلَيْكَ، أَنَا بِكَ وَإِلَيْكَ، تَبَارَكْتَ وَتَعَالَيْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ
Duanın Manası: “Yüzümü, hakka yönelerek, gökleri ve yeri yaratana çevirdim ve ben, O’na ortak koşanlardan değilim. Namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm, alemlerin Rabbi Allah içindir. O’nun ortağı yoktur. Ben bununla emrolundum ve ben Müslümanlardanım. Allah’ım! Melik Sensin. Senden başka hak olarak ibadete layık hiçbir ilah yoktur.
Sen benim Rabbimsin ve ben de Senin kulunum. Nefsime zulmettim. Bütün günahlarımı bağışla. Zira günahları ancak Sen bağışlarsın. Beni, ahlakın en güzeline erdir. Onun en güzeline ancak, Sen erdirirsin. Ahlakın kötüsünden de beni uzaklaştır. Zira kötüsünden ancak sen uzaklaştırırsın. Buyur, Allah’ım! Buyur hayrın hepsi, Senin iki elindedir. Şer, Sana nisbet edilemez. Ben Sana sığınır ve Sana dönerim. Sen, mubarek ve yücesin. Senden bağışlanma diler ve Sana tevbe ederim.”
Müslim
اَللَّهُـمَّ رَبَّ جَبْرَائِيلَ، وَمِيكَـائِيلَ، وَإِسْرَافِيلَ فَاطِرَ السَّماَوَاتِ وَالأَرْضِ، عَـالِمَ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ، أَنْتَ تَحْكُمُ بَيْنَ عِبَادِكَ فِيمَا كَانُوا فِيهِ يَخْتَلِفُونَ اِهْدِنيِ لِمَا اخْتُلِفَ فِيهِ مِنَ الْحَقِّ بِإِذْنِكَ إِنَّـكَ تَهْدِي مَنْ تَشَاءُ إِلَى صِرَاطٍ مُسْتَقِيمٍ
Duanın Manası: “Cebrail’in, Mikail’in ve İsrafil’in Rabbi, göklerin ve yerin yaratanı, gizli ve aşikarı bilen Allah’ım! Ayrılığa düştükleri şeylerde kulların arasında Sen hüküm verirsin. İhtilafa düşüldüğünde beni izninle hakka ulaştır. Şüphesiz, Sen dilediğini doğru yola erdirirsin.”
Müslim 1/534
اَللهُ أَكْبَرُ كَبِيراً، وَالْحَمْدُ لِلهِ كَثِيراً، وَسُبْحاَنَ اللهِ بُكْرَةً وَأَصِيلاً، اَللهُ أَكْبَرُ كَبِيراً، وَالْحَمْدُ لِلهِ كَثِيراً، وَسُبْحاَنَ اللهِ بُكْرَةً وَأَصِيلاً، اَللهُ أَكْبَرُ كَبِيراً، وَالْحَمْدُ لِلهِ كَثِيراً، وَسُبْحاَنَ اللهِ بُكْرَةً وَأَصِيلاً، اَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطاَنِ الرَّجِيم، مِنْ نَفْخِهِ وَنَفْثِهِ وَهَمْزِهِ
Duanın Manası: “Allah, en büyüktür. Allah’a çokça hamdolsun. Sabah ve akşam, Allah’ı tüm noksanlıklardan tenzih ederim. Allah, en büyüktür. Allah’a çokça hamdolsun. Sabah ve akşam, Allah’ı tüm noksanlıklardan tenzih ederim. Allah, en büyüktür. Allah’a çokça hamdolsun. Sabah ve akşam, Allah’ı tüm noksanlıklardan tenzih ederim. Taşlanarak kovulmuş şeytandan, onun küfre götüren kibrinden, sihir ve vesvesesinden Allah’a sığınırım.”
Ebu Davud, İbni Mace, Ahmed, Müslim
اَللَّهُمَّ لَكَ الْحَمْدُ أَنْتَ نُورُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَمَنْ فِيهِنَّ، وَلَكَ الْحَمْدُ أَنْتَ قَيِّمُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَمَنْ فِيهِنَّ، وَلَـكَ الْحَمْدُ أَنْتَ رَبُّ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَمَنْ فِيهِنَّ وَلَكَ الْحَمْدُ لَكَ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَمَنْ فِيهِنَّ وَلَكَ الْحَمْـدُ أَنْتَ مَلِكُ السَّـمَاوَاتِ وَالأرْضِ وَلَكَ الْحَمْدُ أَنْتَ الْحَقُّ، وَوَعْـدُكَ الْحَقُّ، وَقَوْلُـكَ الْحَقُّ، وَلِقَاؤُكَ حَقُّ، وَالْجَنَّةُ حَقٌّ، وَالنَّارُ حَقٌّ، وَالنَّبِيُّونَ حَقٌّ، وَمُحَمَّدٌ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ حَقٌّ وَالسَّاعَةُ حَقٌّ اَللَّهُمَّ لَكَ أَسْلَمْتُ وَعَلَيْكَ تَوَكَّلْتُ، وَبِكَ آمَنْتُ، وَإِلَيْكَ أَنَبْتُ، وَبِكَ خَاصَمْتُ، وَإِلَيْكَ حَاكَمْتُ فَاغْفِرْ ليِ مَاقَدَّمْتُ، وَمَا أَخَّرْتُ، وَمَا أَسْرَرْتُ، وَمَا أَعْلَنْتُ أَنْتَ الْمُقَدِّمُ وَأَنْتَ الْمُؤَخِّرُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَنْتَ إِلَهيِ لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ
Duanın Manası: “Allah’ım! Hamd Sanadır. Sen göklerin, yerin ve o ikisinin arasında bulunanların nurusun. Hamd Sanadır. Sen göklerin, yerin ve onlarda bulunanların efendisisin. Hamd Sanadır. Sen göklerin, yerin ve onlarda bulunanların Rabbisin. Hamd Sanadır. Göklerin yerin ve o ikisinin arasında bulunanların mülkü Sana aittir. Hamd Sanadır. Sen göklerin ve yerin hükümdarısın. Hamd Sanadır. Sen Hak’sın, vadin de haktır. Sözün hak ve Sana dönüş de haktır.
Cennet ve Cehennem haktır. Nebiler haktır. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem haktır. Kıyamet haktır. Allah’ım! Sana teslim oldum. Sana tevekkül ettim. Sana iman ettim ve Sana döndüm. Bana verdiğin huccetle düşmanını düşman edindim. Seni aramızda hakem kılıp hükmüne başvurdum. Gizli ve aşikar yaptığım ve yapacağım amellerimi bağışla. Öne geçiren ve geriye bırakan Sensin. Senden başka ilah yok. Sen benim ilahımsın. Senden başka ilah yok.”
Buhari, Müslim