Şükrün Çeşitleri

ünal maltaş

özel üye
Şükrün Çeşitleri

Şükür üç kısımdır:

Birincisi: Dil ile yapılan şükür ki, her işimizde Allah-u Zülcelal'e şükretmektir. Böyle yaparsak Allah-u Zülcelal, bize olan nimetini fazlalaştırır.

İkincisi: Bütün âzâlarımızla yapılan şükür ki, el, ayak, göz, kulak ile yaptığımız şükürdür. İnsanın zahiri beş âzâsı, batınına bağlıdır.

Bunların zahirleri kötülükten men edilirse, batınları açılır, eğer bunun zıddı yapılırsa açılmaz; bilakis kapanır. Mesela zahir kulağı kötülüklerden men edilmeyince, tevekkül kulağı açılıp, işitici olamaz.

Dil de dinimize muhalif nesnelerden men edilmeyince, insanın gönlü de açılıp, Hakkın hikmet ve marifetini söyleyici olmaz.

Eller de, dinimizin ruhsat vermediği yerlerden uzak durmadıkça, bâtın eli feth olup, Hazine-i İlahiye'ye yetişmez. Ayaklar da dinimize muhalif yerlerden ve heva-i nefsten men olmayınca, batın ayağı hasıl olmadığı gibi…

Üçüncüsü: Gönül (kalp) ile yapılan şükür ki, rızık nereden gelirse gelsin, onun vericisi ve yaratıcısı Allah olduğuna inanmaktır. Kişiler aracıdır, sebeptir. Gönül (kalp) ile olan şükür de tevekkül esastır. Tevekkül sahibi olan kimseler, Allah-u Zülcelal'e işlerini havale eder ve bilirler ki, her halükarda rızkı veren Allah'tır. Gönlün bir şükrü de, Allah-u Zülcelal'in gayrısına katiyyen meyletmemektir. Allah-u Zülcelal'in muhabbetiyle devamlı mest olmasıdır.

Göze buyrulan ibadet, Allah-u Zülcelal'in haram kıldığı şeylere bakmamaktır. Kimsenin ayıbını görmemektir. Kişi, bütün ayıpların kendisinde olduğunu düşünmeli, başkalarına kötü nazarla bakmamalıdır. Kimsenin hakkında casusluk ve gıybet etmemelidir. İşte bunun gibi, göze taalluk eden ne varsa, o yasakların cümlesini işlemek haramdır.
Allah, insan vücudunda her hangi bir organı, hangi görev için yaratmışsa, onu o görevde kullanmak şükürdür. Böylece zahiri azaların hepsinin şükürlerini yerli yerine getirdikten sonra, kendimizce riyalanmaya ve tekebbüre ne lüzum var! İnsanın, kendini halka iyi göstermek için gayret etmesi, ne kadar lüzumsuz ve fuzulidir.

Söylendiği üzere yaşamak suretiyle, Allah-u Zülcelal'in rahmet ve bereketini talep etmeye ve rızasını kazanmaya çalışmalıdır. Yoksa şu zamanda, insanın maneviyatı, yok olup gidiyor ve ebed-i saadetin dünyanın kazanılması çok zorlaşıyor. Bütün gayretimizi verirsek ancak, az bir miktarını kazanabileceğiz.

Allah-u Zülcelal kendi fazlı ve keremi ile bizlere muamele etsin ve hepimize razı olacağı şekilde salih amel nasip etsin...

ALINTI....
 

VuSLaT

Yönetim
Yönetici
MEVLA razı olsun mükemmel paylaşım...:güll

Tevekkül sahibi olan kimseler, Allah-u Zülcelal'e işlerini havale eder ve bilirler ki, her halükarda rızkı veren Allah'tır. Gönlün bir şükrü de, Allahu Zülcelal'in gayrısına katiyyen meyletmemektir. Allahu Zülcelal'in muhabbetiyle devamlı mest olmasıdır....:güll

 
Üst Alt