MustafaCİLASUN
Özel Üye
Dilersen ne sen sor nede ben söyleyeyim
Bırakalım şimdi, kendi sinemle yüzleşeyim
Düşüneyim afakı kaybolan anbean zamanı
Ruhuma olan bu yabancılığı niye unutayım
Hastayım, yasların karasınadır, tüm ahım
Hangi yaştayım, şuur içinde mi ne harabım
Gamlıyım kalpren habersiz olan bir nazarım
Ne arsızım, atiyi hiç anlamayan duyarsızım
An ve zaman, neler anlatıyor eğer anlarsan
Halin serencamında, o muvazeneyi bulursan
Hilkatin vuzuhunda hisleri aşkla yudumlarsan
Aklını kullanıp idrakin içinde aşkına bakarsan
Mevt anlatır hükmünce, can soluyan manaydı
Damarlar içinde ki halinde deveran eden kandı
Ahde vefa ruh için en elzem olan ne anlaşmaydı
Mizan vardı, nefsi itminanlık kalbinin nizamıydı
Aşk; hakikat nazarında alaşımlayınca bühtandır
İnsan için izan niye vardır, hevesler hezeyandır
Vermeden muttali olmak, ona ulaşmak, suizandır
Cahillik kul için ar olan ve alaşımlayan feverandır
Yalnız bilmek neye kifayet edecek aşk olmasaydı
Hakkın rızasına ram olmadan, vecdiyle solumadan
Kul için tanzim edilen rahmetin farkına ulaşmadan
Hak rızasını ummadan, idrakin şadıyla uyanmadan
Ne denir, şimdi kime ne söylenir tefekkürün yoksa
O emeller, niyazla kefenlenmeyi hiç anlamayacaksa
Canın için kalbi itminanlık senden çok uzaklardaysa
Hal ayazlarda, kalp hıçkırıklarda ve ruhun hicranda
Mustafa CİLASUN