TÜRKOĞLU
Aktif Üyemiz
Vaktiyle W. Radloff’un bu ad altında topladığı Türk boyu, Teles gölü ile Tom ırmağının çıkış sahasındaki ormanlık dağlarda oturmakta idi. Toplu olarak bunlara, Altaylılarla Telsüt’ler ve Kara – Orman Türkleri, Şor adını vermişlerdir. Kendilerince benimsenmiş herhangi bir özel boy veya soy adı mevcut değildir. Daha fazla kıyılarında oturdukları ırmak adlarını, etnonim olarak kabullenmişlerdir. Mesela: Pısas-Kişi; Mıras-Kişi; Tom-Kişi gibi. Müşterek bir diyalekte sahip olduklarından Radloff’ça da Şor adı altında toplanmıştır.
Şorlar, ekseriyetle tıpkı Sagaylar gibi, büyük köylerde yaşamaktadırlar. Dağlık sahayı işgal eden Türkler dışında, ayrıca bir kısım Türk halkı Kuznetsk çevresindeki Alatau’n (Ala-dağ) kuzey eteklerinde, Tom ırmağının batı kıyılarında oturmaktadır. Rusların “’Kuznetsk – Tomsk” Tatarları adını verdikleri bu etnik zümreyi, yanlışlıkla Şor’lardan sayanlar da vardır. Bunların arasında W. Radloff da bulunmaktadır. Kırgızların tesiri, Şorların öz menşeinin tayininde bir ipucu olabilir.
Şorların nüfusu 20.000 kadardır. Edebi bir yazı diline sahip olmamalarına rağmen, geçen yüzyıl ortalarına doğru ağızları, kendilerini Hıristiyanlaştırmaya çalışan Rus misyoner papazları tarafından araştırılmaya başlanmıştır; ilk iş olarak Şor diyalektiyle bir süre, Hıristiyanlığa ait dini eser tercüme edilmiş yahut da yazılmıştır. Asıl dil yönünden değer taşıyan N. P. Direnkova’nıtı “Şor folkloru” adlı, bu ağıza ait malzemeyi içine alan eseridir.
Şor ağzı, diğer Sibirya Türk ağızlarında olduğu gibi, zengin bir sözlük servetine sahiptir. Bilhassa “avcılığa” ve umumiyette “Av kültü”ne ait olanları dikkatimizi çekmektedir. Bütün Altay Türk boyları şivelerinde ve ağızlarında görülen zengince “Mogoi-ca” unsurlar burada da vardır.
Şorlar
Şorlar, ekseriyetle tıpkı Sagaylar gibi, büyük köylerde yaşamaktadırlar. Dağlık sahayı işgal eden Türkler dışında, ayrıca bir kısım Türk halkı Kuznetsk çevresindeki Alatau’n (Ala-dağ) kuzey eteklerinde, Tom ırmağının batı kıyılarında oturmaktadır. Rusların “’Kuznetsk – Tomsk” Tatarları adını verdikleri bu etnik zümreyi, yanlışlıkla Şor’lardan sayanlar da vardır. Bunların arasında W. Radloff da bulunmaktadır. Kırgızların tesiri, Şorların öz menşeinin tayininde bir ipucu olabilir.
Şorların nüfusu 20.000 kadardır. Edebi bir yazı diline sahip olmamalarına rağmen, geçen yüzyıl ortalarına doğru ağızları, kendilerini Hıristiyanlaştırmaya çalışan Rus misyoner papazları tarafından araştırılmaya başlanmıştır; ilk iş olarak Şor diyalektiyle bir süre, Hıristiyanlığa ait dini eser tercüme edilmiş yahut da yazılmıştır. Asıl dil yönünden değer taşıyan N. P. Direnkova’nıtı “Şor folkloru” adlı, bu ağıza ait malzemeyi içine alan eseridir.
Şor ağzı, diğer Sibirya Türk ağızlarında olduğu gibi, zengin bir sözlük servetine sahiptir. Bilhassa “avcılığa” ve umumiyette “Av kültü”ne ait olanları dikkatimizi çekmektedir. Bütün Altay Türk boyları şivelerinde ve ağızlarında görülen zengince “Mogoi-ca” unsurlar burada da vardır.
Şorlar