ceylannur
Yeni Üyemiz
Sensiz Hüzün Güzeldir.
vet hayat her zaman halden hala tebdil olunan bir şuundur,Rahmanın ol deme tecellisi ile teğyir olunan bir neş-ettir ve ukbasında ise Hüznümün Asaleti Başımın Eğikliğinde Gizlidir.mim,siz bir hayatın manasıdır..
KolaycaE Terk Ediliyorum, Beni Sevmek Çok Zor,Bazı şeylerin belli bir açıklaması yoktur,belli bir tarifi,Efradını cami,ağyarını mani bir açıklaması,belli bir tarifi yapılması için uzun ve çeşitli sözler,sayısız zamanlar ve insanlar gerekli,Sevmek üzerine yazmaya başlarken böyle demiştim, hüzün üzerine yazmaya başlarken de böyle diyorum,çünkü bu ikisi,yani sevmek ve hüzün illaki yan yana durur,ardarda gelir. Hüzün, sevmenin tadı,tuzu olur, sevmek,hüznün direği, suyu, havası,yüceliğin asaleti,şerafetin temeli,saadetin esası,her iki cihanın anahtarıdır.
Evet,hüznün de çeşitli tariflerini yaptı hayat bana,Ama sevmek gibi başkalarının anlam kattığı tarifler değildi bunlar,ben kendim,bir gece içimde buluyordum,gül kokulu bir mendil gibi,taptaze bir çiçek gibi,Manası bana açık semboller oldu bu yüzden hüzne dair sözlerim, Ehli hüzne bergüzarım olsun.
Evet,Hüzün... H, yorgun he... Ü... İncecik bir dehliz, ucu en derinimize inen. Hüzün, z ve ü, h ve n,Allahın yaratma harikalarından biridir bu kelime,Bir hal, bu kadar güzel arz edilir harflerle ve bu kadar güzel setredilir seslerle. Bu kadar mezc olur bir kelimede mana ile madde,beden ile ruh,can ile ten,
Hüzün,denince akla gam gelir,hüzün değildir. Gam ağırdır, koyudur.siyahtır,mattır,
Evet Hüzün ince ve narin yanını temsil edemez.latif boyutlu,
Üzüntü gelir,geçicidir,ucuzdur, hüznün asil ve paha biçilmez oluşuna yakışmaz,
Sıkıntı denir, hüznün rengarenk atlasında pek soluk kalır bu.Evet,hüzün hem gam, keder, üzüntü, sıkıntı, endişe, vehim, korku ve nihayet suskunluktur, hem de hıçkırıktır, haykırıştır, sorgudur, yargıdır, umuttur incecikten ve nihayet fısıltıdır, gözyaşıdır.
Hüzün biraz isyandır, biraz rıza,biraz gözlerini kaçırmaktır,biraz yüreğini sunmak...
Hüznü ellerinde oyuncak ederse insan, başına taç etmek varken,yazık olmuş demektir hüzne ve insana.
Keder denilse, keder laubalidir, yapışkandır, yüzsüzdür, ama hüzün, dedim ya, asildir, peygamber soyludur, mübarek bir taçtır ki,ancak sahibinin başına tam olur. Beyaz papatyadan değil,ay ışığından örülmüştür. Bu yüzden sarartır insanın benzini,gözlerinin altı kararır bu yüzden. Yıpratır bazen, bolca gözyaşı döktürür, saçlarına ak düşürür, ay ışığındandır o,,,
Kadere iman eden, kederden emin olur.
Hüzün mübarektir, veluddur. Mübarek, velud ve verimli olmayan gam, keder, tasa ve üzüntü, hüzünden değildir.
Hüzün vakurdur, onurlu ve dürüst,Kaypak ve tamahkar duygular,hüznü duyumsayamaz. Hüzün evet, duyumsanır. O denli narin, o denli zarif,o denli kibar,o denli asildir.
Büyülü bir güzelliği var hüznün.tıpkı mim gibi.
O gül endam bir al şale bürünsün yürüsün, sey kezvılık şoley duna.merdim uncena hu,
Ucu gönlüm gibi ardınca sürünsün yürüsün, der gibi, Kırmızı, tül ve ipekten elbisesi ile önümüzden değil, içimizden geçip giden bir ahu gibi, Acısı yüreği kavursa da sevdası eksik olmaz onun.
Ben nereye gidersem gideyim
Güzel gözlü sevdiğim benim
Hüzün atımın terkisine binip
Benimle gelir,
Biraz mum ışığıdır hüzün, biraz akşam alacasıdır. Biraz gazete satan çocuk elleri, biraz bebek ağlamasıdır.
Tüy gibidir hüzün. Hafif ve yumuşak, canlı ve ölü... Hayattan ve ölüme dair,
Bazen kabz halidir. Bizzat imtihandır. İstiğfarla çözülen donmuş et yumrusudur.
Hüznün gecesi ağırdır. Hüznün gece hali ağırdır. Nefes alırsın, oksijen değil cıva dolar ciğerlerine... Onu yazacak klavyen tuşlerı bükülür sanema,Sabahı, akşamı,ikindisi vardır hüznün, her biri yaşanılası, her biri kaçınılası,
Hüzün ki, en çok yakışandır bize,beni vurmuştu o zamanlar. Üzerinden uzun zamanlar geçti.Uzun acılar, ağır hüzünler, Şimdi öğrendim ki,Aşırı üzüntü boğar götürür,mim,siz olan varsın götürsün.
Hüzün zordur.
Yine de hüznün uçurumu yeistir, umutsuzluktur, karamsarlıktır. Üzülmekten gevşemeye açılan bir kapı vardır ve kırkıncı kapı filan da değildir, en fazla yedinci kapıdır. Burda kırkıncı kapı inançtır.
Onlar o kimselerdir ki, insanlar onlara,Düşmanlarınız size karşı büyük ordular hazırladı,korkun onlardan, dedikleri zaman, bu sözler onları korkutmadı,aksine imanlarını artırdı ve bir de üstüne,Allah bizim için yeterli bir koruyucudur ve o ne güzel bir koruyucudur, dediler.Ali İmran Suresi, 173
İdeali olanın, yarası eksik olmaz.
Gözüne saplanan oku çekip çıkarır ve vuruşmaya devam eder.
Koluna saplanan oku çıkarır, saklar ve bir gün hedefi tam ortasından vurur. Hüzün, sadıktır.
Ve Vahşinin hüznü, Kolay mıdır,Gözüme görünme.sözüne muhatap olmak,kolay mı herkes göz göze, diz dize oturabilirken,ancak sütunların,duvarların gerisinden bakabilmek.Ne derdini açabilir ne sevincini paylaşabilir, hep kamufle, hep perde, hep aracı, Ama o kamil bir hüzünle taşıyor Hamzayı vuran mızrağı, bir gün yalancı peygamberi vurduğunda gülüyor hüznün bu an acınılası mülkü,,
Hüzün deyince hüzünler kulübesi akla gelmez mi, Yakup Peygamber gönle düşmez mi,Bana düşen sabrı cemildir.diyen, ağlamaktan gözlerine gece inen baba, Demek ağlamanın bu türlüsü sabra mani değil,Sabrın bu türlüsüne de hüzün diyelim biz,
And olsun ki, sizi biraz korku ve açlık, mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz azaltma fakirlik ile deneriz. Sabredenleri müjdele, O sabredenler, kendilerine bir bela geldiği zaman, Biz Allahın kullarıyız ve biz Ona döneceğiz, derler. İşte Rablerinden bağışlamalar ve rahmet hep onlaradır. Ve doğru yolu bulanlar da onlardır. Bakara Suresi, 155–157.
Eyyub Peygamberin malları, mülkleri, evlatları bir bir elinden alınırken, şeytan her yönden ona musallat olurmuş. Hatta evlatlarını kaybettiğinde gelip onunla birlikte ağıt yakmaya kalkmış. Bilirsiniz işte, teselli sözlerinin arasına isyan katacak, Hemen tanıyor Peygamber onu. Çünkü hakiki hüzün, zihni bulandırmaz, kalbi bunaltmaz.
Hüzün sızıdır. İnce, keskin, sivri, Varla yok arası, Parlak ve göz alıcı, anlık ve güçlü. Ne şimşek, ne yıldırım, ne gök gürültüsü,Gün ışığında yağmur gibidir hüzün, gökkuşağına gebe,,
Hüzün melezdir. Tefekkürle tedebbürün kendisi esmer, bahtı ak evladıdır. Asaletini tefekkürden, metanetini tedebbürden almıştır.
Hüzün su gibidir. Azizdir. Şerefli ve nadir.Hem her şeye yeter, hem yeri asla doldurulamaz. Temizler, kirlenir, arşa yükselir, bir ah kanat olur ona, temizlenir, iner solgun gönüllere,,
Ahseni takvim olan sallallahu aleyhi ve sellem,La tahzen innallahe meana, buyurunca Üzülmeyin, gevşemeyin, inanıyorsanız en üstünsünüz.buyurunca Rahman, şair, aşka gelip Toprak post, Allah dost. demiş,
Hüzün, Allah Rasulünün dostudur, takdim ederim. Hüzün dostumdur.buyurmuş hüzün Peygamberi sallallahu aleyhi ve sellem, ömrü hüzünden sağılmış yetim.Hira, hicret, İbrahim, Taif, Uhud, ifk, ne yana baksa hüzün, Hüzne, bu hüzün yeter.
Ey yar, sen gittin bir hüzün kaldı bana
Beni benden geçiren bir sözün kaldı bana,
.................................................. .........?
Ama yine Hüzün güzeldir.
vet hayat her zaman halden hala tebdil olunan bir şuundur,Rahmanın ol deme tecellisi ile teğyir olunan bir neş-ettir ve ukbasında ise Hüznümün Asaleti Başımın Eğikliğinde Gizlidir.mim,siz bir hayatın manasıdır..
KolaycaE Terk Ediliyorum, Beni Sevmek Çok Zor,Bazı şeylerin belli bir açıklaması yoktur,belli bir tarifi,Efradını cami,ağyarını mani bir açıklaması,belli bir tarifi yapılması için uzun ve çeşitli sözler,sayısız zamanlar ve insanlar gerekli,Sevmek üzerine yazmaya başlarken böyle demiştim, hüzün üzerine yazmaya başlarken de böyle diyorum,çünkü bu ikisi,yani sevmek ve hüzün illaki yan yana durur,ardarda gelir. Hüzün, sevmenin tadı,tuzu olur, sevmek,hüznün direği, suyu, havası,yüceliğin asaleti,şerafetin temeli,saadetin esası,her iki cihanın anahtarıdır.
Evet,hüznün de çeşitli tariflerini yaptı hayat bana,Ama sevmek gibi başkalarının anlam kattığı tarifler değildi bunlar,ben kendim,bir gece içimde buluyordum,gül kokulu bir mendil gibi,taptaze bir çiçek gibi,Manası bana açık semboller oldu bu yüzden hüzne dair sözlerim, Ehli hüzne bergüzarım olsun.
Evet,Hüzün... H, yorgun he... Ü... İncecik bir dehliz, ucu en derinimize inen. Hüzün, z ve ü, h ve n,Allahın yaratma harikalarından biridir bu kelime,Bir hal, bu kadar güzel arz edilir harflerle ve bu kadar güzel setredilir seslerle. Bu kadar mezc olur bir kelimede mana ile madde,beden ile ruh,can ile ten,
Hüzün,denince akla gam gelir,hüzün değildir. Gam ağırdır, koyudur.siyahtır,mattır,
Evet Hüzün ince ve narin yanını temsil edemez.latif boyutlu,
Üzüntü gelir,geçicidir,ucuzdur, hüznün asil ve paha biçilmez oluşuna yakışmaz,
Sıkıntı denir, hüznün rengarenk atlasında pek soluk kalır bu.Evet,hüzün hem gam, keder, üzüntü, sıkıntı, endişe, vehim, korku ve nihayet suskunluktur, hem de hıçkırıktır, haykırıştır, sorgudur, yargıdır, umuttur incecikten ve nihayet fısıltıdır, gözyaşıdır.
Hüzün biraz isyandır, biraz rıza,biraz gözlerini kaçırmaktır,biraz yüreğini sunmak...
Hüznü ellerinde oyuncak ederse insan, başına taç etmek varken,yazık olmuş demektir hüzne ve insana.
Keder denilse, keder laubalidir, yapışkandır, yüzsüzdür, ama hüzün, dedim ya, asildir, peygamber soyludur, mübarek bir taçtır ki,ancak sahibinin başına tam olur. Beyaz papatyadan değil,ay ışığından örülmüştür. Bu yüzden sarartır insanın benzini,gözlerinin altı kararır bu yüzden. Yıpratır bazen, bolca gözyaşı döktürür, saçlarına ak düşürür, ay ışığındandır o,,,
Kadere iman eden, kederden emin olur.
Hüzün mübarektir, veluddur. Mübarek, velud ve verimli olmayan gam, keder, tasa ve üzüntü, hüzünden değildir.
Hüzün vakurdur, onurlu ve dürüst,Kaypak ve tamahkar duygular,hüznü duyumsayamaz. Hüzün evet, duyumsanır. O denli narin, o denli zarif,o denli kibar,o denli asildir.
Büyülü bir güzelliği var hüznün.tıpkı mim gibi.
O gül endam bir al şale bürünsün yürüsün, sey kezvılık şoley duna.merdim uncena hu,
Ucu gönlüm gibi ardınca sürünsün yürüsün, der gibi, Kırmızı, tül ve ipekten elbisesi ile önümüzden değil, içimizden geçip giden bir ahu gibi, Acısı yüreği kavursa da sevdası eksik olmaz onun.
Ben nereye gidersem gideyim
Güzel gözlü sevdiğim benim
Hüzün atımın terkisine binip
Benimle gelir,
Biraz mum ışığıdır hüzün, biraz akşam alacasıdır. Biraz gazete satan çocuk elleri, biraz bebek ağlamasıdır.
Tüy gibidir hüzün. Hafif ve yumuşak, canlı ve ölü... Hayattan ve ölüme dair,
Bazen kabz halidir. Bizzat imtihandır. İstiğfarla çözülen donmuş et yumrusudur.
Hüznün gecesi ağırdır. Hüznün gece hali ağırdır. Nefes alırsın, oksijen değil cıva dolar ciğerlerine... Onu yazacak klavyen tuşlerı bükülür sanema,Sabahı, akşamı,ikindisi vardır hüznün, her biri yaşanılası, her biri kaçınılası,
Hüzün ki, en çok yakışandır bize,beni vurmuştu o zamanlar. Üzerinden uzun zamanlar geçti.Uzun acılar, ağır hüzünler, Şimdi öğrendim ki,Aşırı üzüntü boğar götürür,mim,siz olan varsın götürsün.
Hüzün zordur.
Yine de hüznün uçurumu yeistir, umutsuzluktur, karamsarlıktır. Üzülmekten gevşemeye açılan bir kapı vardır ve kırkıncı kapı filan da değildir, en fazla yedinci kapıdır. Burda kırkıncı kapı inançtır.
Onlar o kimselerdir ki, insanlar onlara,Düşmanlarınız size karşı büyük ordular hazırladı,korkun onlardan, dedikleri zaman, bu sözler onları korkutmadı,aksine imanlarını artırdı ve bir de üstüne,Allah bizim için yeterli bir koruyucudur ve o ne güzel bir koruyucudur, dediler.Ali İmran Suresi, 173
İdeali olanın, yarası eksik olmaz.
Gözüne saplanan oku çekip çıkarır ve vuruşmaya devam eder.
Koluna saplanan oku çıkarır, saklar ve bir gün hedefi tam ortasından vurur. Hüzün, sadıktır.
Ve Vahşinin hüznü, Kolay mıdır,Gözüme görünme.sözüne muhatap olmak,kolay mı herkes göz göze, diz dize oturabilirken,ancak sütunların,duvarların gerisinden bakabilmek.Ne derdini açabilir ne sevincini paylaşabilir, hep kamufle, hep perde, hep aracı, Ama o kamil bir hüzünle taşıyor Hamzayı vuran mızrağı, bir gün yalancı peygamberi vurduğunda gülüyor hüznün bu an acınılası mülkü,,
Hüzün deyince hüzünler kulübesi akla gelmez mi, Yakup Peygamber gönle düşmez mi,Bana düşen sabrı cemildir.diyen, ağlamaktan gözlerine gece inen baba, Demek ağlamanın bu türlüsü sabra mani değil,Sabrın bu türlüsüne de hüzün diyelim biz,
And olsun ki, sizi biraz korku ve açlık, mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz azaltma fakirlik ile deneriz. Sabredenleri müjdele, O sabredenler, kendilerine bir bela geldiği zaman, Biz Allahın kullarıyız ve biz Ona döneceğiz, derler. İşte Rablerinden bağışlamalar ve rahmet hep onlaradır. Ve doğru yolu bulanlar da onlardır. Bakara Suresi, 155–157.
Eyyub Peygamberin malları, mülkleri, evlatları bir bir elinden alınırken, şeytan her yönden ona musallat olurmuş. Hatta evlatlarını kaybettiğinde gelip onunla birlikte ağıt yakmaya kalkmış. Bilirsiniz işte, teselli sözlerinin arasına isyan katacak, Hemen tanıyor Peygamber onu. Çünkü hakiki hüzün, zihni bulandırmaz, kalbi bunaltmaz.
Hüzün sızıdır. İnce, keskin, sivri, Varla yok arası, Parlak ve göz alıcı, anlık ve güçlü. Ne şimşek, ne yıldırım, ne gök gürültüsü,Gün ışığında yağmur gibidir hüzün, gökkuşağına gebe,,
Hüzün melezdir. Tefekkürle tedebbürün kendisi esmer, bahtı ak evladıdır. Asaletini tefekkürden, metanetini tedebbürden almıştır.
Hüzün su gibidir. Azizdir. Şerefli ve nadir.Hem her şeye yeter, hem yeri asla doldurulamaz. Temizler, kirlenir, arşa yükselir, bir ah kanat olur ona, temizlenir, iner solgun gönüllere,,
Ahseni takvim olan sallallahu aleyhi ve sellem,La tahzen innallahe meana, buyurunca Üzülmeyin, gevşemeyin, inanıyorsanız en üstünsünüz.buyurunca Rahman, şair, aşka gelip Toprak post, Allah dost. demiş,
Hüzün, Allah Rasulünün dostudur, takdim ederim. Hüzün dostumdur.buyurmuş hüzün Peygamberi sallallahu aleyhi ve sellem, ömrü hüzünden sağılmış yetim.Hira, hicret, İbrahim, Taif, Uhud, ifk, ne yana baksa hüzün, Hüzne, bu hüzün yeter.
Ey yar, sen gittin bir hüzün kaldı bana
Beni benden geçiren bir sözün kaldı bana,
.................................................. .........?
Ama yine Hüzün güzeldir.