Ramazan ayı geldiğinde mahyalarda, tv programlarında ve çeşitli yerlerde şehr-i Ramazan ifadesini görürüz. Peki bu ne demek?
Şehr-i Ramazan, Ramazan ayı demektir. Şehr, Arapça'da "ay" anlamına gelir. Çoğulu şuhûr (aylar) kelimesidir.
Örneğin Bediüzzaman Hazretleri Emirdağ Lahikası'ndaki bir mektubuna "Şuhûr-u selâsenizi tebrik eder..." diye başlar; yani "üç aylarınızı tebrik ederim" diyerek ay kelimesini "şehr" olarak kullanır.
Bilindiği gibi dinimizin beş şartından biri olan “oruç tutmak” on iki aydan oluşan hicri takvimin dokuzuncu ayında yani “ramazan (ramadan)” ayında icra edilmektedir.
“Ramazan” sözcüğü “yanmak” ve “yağmur” anlamlarını içermektedir.
Ramazan “yanmak” demektir
“Ramaz(d)” kelimesi güneşin sıcaklığının şiddetinden gayet kızmasıdır ki böyle pek kızgın yere “ramz(d)a” denir. “ramaz(d)an” “ramda” mastarından “yanmak” anlamına gelir. Yani kızgın yerde yalın ayak yürümekle yanmak demektir. Bu aya “ramazan” denmesinin bir nedeni bu ayın günahları yaktığıdır. Bu ayda açlık, susuzluk hararetinden ıstırap çekilir. Veyahut oruç hararetinden günahlar yakılır, yok edilir.
Ramazan “yağmur” demektir
Yaz sonunda güz mevsiminin başlangıcında yağıp yeryüzünü tozdan temizleyen yağmur manasına gelen “ramadiyu” mastarından gelir. Bu yağmur nasıl ki yeryüzünü yıkayıp temizliyorsa, şehr-i ramazan da ehl-i imanı günahlardan yıkayıp kalplerini temizlemektedir.
Bu ayın adı inanç doğrultusunda tek başına, yalın olarak kullanılmaz. Genellikle “şehr-i ramazan” şeklinde bir tamlama olarak söylenmektedir.
“Şehr-i ramazan” söylemi zaman zaman anlam karışıklığına da neden olmaktadır. Bu kavramın açıklaması yapılırken düşülen (kimilerince) yanılgının nedeni, "şehr" sözcüğün iki ayrı dilde (Arapça ve Farsça) yazılışlarının aynı ama anlamlarının farklı olduğunun bilinmemesinden kaynaklanmaktadır. Dilimize yerleşmiş olan ve yaygın olarak kullanılan "şehr" yani "şehir" sözcüğü Farsçadır. Kullanımı yaygın olduğundan bu sözcük duyulduğunda doğal olarak ilk akla gelen de “şehir, kent, il” anlamıdır. Dolayısıyla “şehr-i ramazan” tamlaması bu anlam doğrultusunda “ramazan(ın) şehri” olarak açıklanmaya çalışılmaktadır. Hatta kimilerince “Şehrimize hoş geldin ya ramazan!" diye yorumlanmaktadır. Oysa bu yanlıştır.
“Şehr-i ramazan” kavramında geçen “şehr” sözcüğü Arapça karşılığıyla değerlendirilmelidir. Arapçada, ayın gökte hilal şeklinde doğması, dolunay olması, tekrar hilal şeklinde küçülüp batması ve tekrar doğması sırasında geçen süreye denir. Yani bir aylık (yirmi dokuz ya da otuz gün) zaman dilimidir.
Sonuç olarak, kısaca “ay” anlamına gelen Arapça “şehr” sözcüğü, İslâm’ın beş temel esasından biri olan orucun tutulduğu ayın adıyla (ramazan) birleşerek özel bir kavram oluşturmuştur.
“Şehr-i Ramazan” yani “Ramazan Ayı”
Şehr-i Ramazan, Ramazan ayı demektir. Şehr, Arapça'da "ay" anlamına gelir. Çoğulu şuhûr (aylar) kelimesidir.
Örneğin Bediüzzaman Hazretleri Emirdağ Lahikası'ndaki bir mektubuna "Şuhûr-u selâsenizi tebrik eder..." diye başlar; yani "üç aylarınızı tebrik ederim" diyerek ay kelimesini "şehr" olarak kullanır.
Bilindiği gibi dinimizin beş şartından biri olan “oruç tutmak” on iki aydan oluşan hicri takvimin dokuzuncu ayında yani “ramazan (ramadan)” ayında icra edilmektedir.
“Ramazan” sözcüğü “yanmak” ve “yağmur” anlamlarını içermektedir.
Ramazan “yanmak” demektir
“Ramaz(d)” kelimesi güneşin sıcaklığının şiddetinden gayet kızmasıdır ki böyle pek kızgın yere “ramz(d)a” denir. “ramaz(d)an” “ramda” mastarından “yanmak” anlamına gelir. Yani kızgın yerde yalın ayak yürümekle yanmak demektir. Bu aya “ramazan” denmesinin bir nedeni bu ayın günahları yaktığıdır. Bu ayda açlık, susuzluk hararetinden ıstırap çekilir. Veyahut oruç hararetinden günahlar yakılır, yok edilir.
Ramazan “yağmur” demektir
Yaz sonunda güz mevsiminin başlangıcında yağıp yeryüzünü tozdan temizleyen yağmur manasına gelen “ramadiyu” mastarından gelir. Bu yağmur nasıl ki yeryüzünü yıkayıp temizliyorsa, şehr-i ramazan da ehl-i imanı günahlardan yıkayıp kalplerini temizlemektedir.
Bu ayın adı inanç doğrultusunda tek başına, yalın olarak kullanılmaz. Genellikle “şehr-i ramazan” şeklinde bir tamlama olarak söylenmektedir.
“Şehr-i ramazan” söylemi zaman zaman anlam karışıklığına da neden olmaktadır. Bu kavramın açıklaması yapılırken düşülen (kimilerince) yanılgının nedeni, "şehr" sözcüğün iki ayrı dilde (Arapça ve Farsça) yazılışlarının aynı ama anlamlarının farklı olduğunun bilinmemesinden kaynaklanmaktadır. Dilimize yerleşmiş olan ve yaygın olarak kullanılan "şehr" yani "şehir" sözcüğü Farsçadır. Kullanımı yaygın olduğundan bu sözcük duyulduğunda doğal olarak ilk akla gelen de “şehir, kent, il” anlamıdır. Dolayısıyla “şehr-i ramazan” tamlaması bu anlam doğrultusunda “ramazan(ın) şehri” olarak açıklanmaya çalışılmaktadır. Hatta kimilerince “Şehrimize hoş geldin ya ramazan!" diye yorumlanmaktadır. Oysa bu yanlıştır.
“Şehr-i ramazan” kavramında geçen “şehr” sözcüğü Arapça karşılığıyla değerlendirilmelidir. Arapçada, ayın gökte hilal şeklinde doğması, dolunay olması, tekrar hilal şeklinde küçülüp batması ve tekrar doğması sırasında geçen süreye denir. Yani bir aylık (yirmi dokuz ya da otuz gün) zaman dilimidir.
Sonuç olarak, kısaca “ay” anlamına gelen Arapça “şehr” sözcüğü, İslâm’ın beş temel esasından biri olan orucun tutulduğu ayın adıyla (ramazan) birleşerek özel bir kavram oluşturmuştur.
“Şehr-i Ramazan” yani “Ramazan Ayı”