sırat-ı müstakim
Aktif Üyemiz
Rahmet yoluna giren rahmet bulur.
Âlemlerin rabbi olan
’ımıza hamdolsun, salat ve selam önderlerimiz olan tüm peygamberlerimize ve onlara tabii olanlara olsun.
“İndirdiğimiz apaçık delilleri ve hidayetin kendisi olan ayetleri insanlar için biz kitapta açıkladıktan sonra gizleyenler var ya mutlaka onlara
lanet eder. Lanet edebilecek olanlar da lanet ederler.” (Bakara süresi/159) Ayet, delil anlamına gelir. Sürelerde her geçen cümleye ayet denildiği gibi göklerde ve yerde bizleri
’a götüren her ayrıntıya, her işarete de ayet denir. Bu, şu demektir. İster sözel, ister görsel her delil ayettir ki,
’a işaret ettirir. Tabii tefekkür edilirse…
Hidayet he-de-ye kelimesinden türemiştir. Fiil ve özneyi kendi üzerinde taşıyan bir kelime. İletmek, yönlendirmek manasına gelir. Ama kendisine iletmek, yönlendirmek demektir. Kim yapacak. Yine kelimede saklı… Yüce
yapacak. Eğer insanlar yüce
’ın rızasını talep ederlerse yüce
kendine o kullarını yönlendirecek ve doğru yolda ilerlemelerine yardımcı olacak. Ama insanlar tek doğru yolun
’a giden yol olarak kabul ederlerse hidayeti fark edecekler. Böylece kendilerini kuşatan ayetlerden ve ellerinin altında olan ayeti kerimelerden kendilerine bir pay çıkaracaklardır. Aksi takdirde çevrelerindeki ve ellerindeki ayetlere rağmen ışıksız kalacaklardır.
Tek şart gerçekten hidayetin yolunun
’u Teala’nın gösterdiği yol olduğuna inanacak, güvenecek. Hidayet yolunun sonu
’ın rızasına çıkar. Çünkü zaten bu yolu
’ımız tavsiye etmişti. “…indirdiğimiz apaçık delilleri ve hidayetin kendisi olan ayetleri…”ile açıklamıştı. Kendisi indirmiş, hidayet yani hedef, yol ve metotları içeren ifade ve deliller olan ayetler…
Yüce
tüm bunları bildirmesine rağmen gerçekleri kabul etmeyen, görmeyen, gizleyenler var. Adeta duymak, görmek ve anlamak istemiyorlar. Rahman ve rahim
’ımızın rahmet dolu yolundan yüz çevirmekteler. Şimdi sizlere sorarım. Rahmet yolundan ayrılan, rahmet bulur mu? Elbette hayır. Yüce
onlara lanet eder. Yani onları artık kendinden uzak görür. Dolayısıyla onlara artık rahmet, sevgi, şefkat nazarıyla bakmaz.
taraftarı olan herkes te onlara iyi gözle bakmaz. Onlarda, onlardan ilişkilerini keserler. Onları dost kabul etmezler.
“… Mutlaka onlara
lanet eder. Lanet edebilecek olanlar da lanet ederler.”
Lanet, rahmetten uzak olmak, muhalefet etme, hakir görme, buğzetme manalarına gelir.
kendi rızasını hedef tutmayanları, kendi tavsiyelerine güvenmeyenleri rahmetinden uzaklaştırdığı gibi, onların lehine düşünebilecek, davranabilecek her varlıkta artık onları rahmete layık görmez. Örneğin melekler, peygamberler, veliler, şehidler, müminler, eşyalar, gökteki varlıklar….bunların da
’a tabii olanlara temennileri farklıdır.
’a muhalif olanlara karşı temennileri farklıdır. Sizde takdir edersiniz ki Rabbine düşman olan birini hiçbir varlık desteklemez. Onaylamaz. Onlar için
’tan rahmet dilemez.
Ancak bir sebeple bu durum değişebilir.
Şöyle ki;
“Ancak tövbe edip durumlarını düzeltenler ve gerçeği açıkça ortaya koyanlar (lanetlenmekten) kurtulmuşlardır. Çünkü ben onların tövbelerini kabul ederim. Zira ben tövbeleri çok kabul edenim, çok merhamet edenim.” (Bakara süresi/ 160)
Bunu bildiren yüce
’ımız. Eğer gerçekten pişman olunursa ve gerçekler üzere yaşamaya karar verirse yüce
’ın onlara bakış açısı değişecektir. Dolayısıyla lanet edebilecek tüm varlıkların bakış açısı da… Yerini rahmete bırakacaktır. Yani yüce
, artık kendisine ve inananlara yakın olanlardan kabul edecektir onları...”
“…Çünkü ben onların tövbelerini kabul ederim. Zira ben tövbeleri çok kabul edenim, çok merhamet edenim.”
Hamd olsun rabbimize ki bizlere lütfü keremiyle böyle fırsatlar vermiştir. Dileğimiz, bu fırsatları kaçırmamamızdır.
Âlemlerin rabbi olan
“İndirdiğimiz apaçık delilleri ve hidayetin kendisi olan ayetleri insanlar için biz kitapta açıkladıktan sonra gizleyenler var ya mutlaka onlara
Hidayet he-de-ye kelimesinden türemiştir. Fiil ve özneyi kendi üzerinde taşıyan bir kelime. İletmek, yönlendirmek manasına gelir. Ama kendisine iletmek, yönlendirmek demektir. Kim yapacak. Yine kelimede saklı… Yüce
Tek şart gerçekten hidayetin yolunun
Yüce
“… Mutlaka onlara
Lanet, rahmetten uzak olmak, muhalefet etme, hakir görme, buğzetme manalarına gelir.
Ancak bir sebeple bu durum değişebilir.
Şöyle ki;
“Ancak tövbe edip durumlarını düzeltenler ve gerçeği açıkça ortaya koyanlar (lanetlenmekten) kurtulmuşlardır. Çünkü ben onların tövbelerini kabul ederim. Zira ben tövbeleri çok kabul edenim, çok merhamet edenim.” (Bakara süresi/ 160)
Bunu bildiren yüce
“…Çünkü ben onların tövbelerini kabul ederim. Zira ben tövbeleri çok kabul edenim, çok merhamet edenim.”
Hamd olsun rabbimize ki bizlere lütfü keremiyle böyle fırsatlar vermiştir. Dileğimiz, bu fırsatları kaçırmamamızdır.