Polen Alerjisinden Korunmanın Yolları
Polen Alerjisi Nedir - Polen Alerjisinden Nasıl Korunmalıyız - Polen Alerjilerinin Belirtileri Nelerdir
Havada uçuşan polenlerle birlikte, alerjisi olanların da korkulu rüyası başladı. Prof. Dr. Levent Tabak, "Ilık ve güneşli havalarda artan alerjenlere karşı önlem almak için koruyucu tedaviye başlanabilir" dedi
Baharın gelmesiyle birlikte havada uçuşmaya başlayan polenler, halk arasında saman nezlesi, bahar alerjisi ya da yaz gribi olarak isimlendirilen 'alerjik rinit' vakalarını artırdı. Burunda kaşıntı, tıkanıklık, akıntı, hapşırma, öksürük ve boğaz kaşıntısı ile kendini gösteren 'alerjik rinit'in astım hastalarını tehdit ettiğini belirten Prof. Dr. Levent Tabak, polenlerden korunmak için uygulanabilecek yöntemleri şöyle sıraladı:
KORUYUCU TEDAVİSİ VAR
Başta polenler olmak üzere küf mantarları, ev tozu, kedi ve köpek gibi hayvan tüyleri ve çeşitli kimyasallar da alerjiye neden olabilir. Alerjik rinit hastası olan kişilerde; sinüzit, kulak hastalıkları ve geniz eti gelişimi de sıklıkla görülür."
Doktorunuza danışarak, uygun bir yöntem ile hangi polenin bünyenizde alerjiye yol açtığını belirleyin. Her bitki yılın belli bir döneminde polen ürettiği için, alerjik olduğunuz polene göre önceden koruyucu tedaviye başlayarak hazırlık yapabilirsiniz. Bu tedavi sizi rahatlatacaktır.
DENİZ TATİLİNE ÇIKIN
Ilık, kuru ve güneşli günlerde polen sayısı artar. Sabahın erken saatleri ve yağmur sonrasında ise azalır. Alerjisi olanlar polenlerin yoğun olduğu saatlerde, açık alanlara çıkmamaya özen göstermelidir. Çim polenine alerjisi olanlar, bahçe çimlerini biçmemelidir.
Polenler ile kaplanma riskine karşı giysiler ve çamaşırlar yaz aylarına kadar kesinlikle açık havada kurutulmamalıdır. Polen mevsiminde pencerelerin kapalı tutulmasına özen gösterilmelidir.
Mümkünse polenlerin uçuştuğu dönemde, tatile çıkılmalı ve özellikle alerjik astım şikayetlerini tetikleyen polenlerin bulunmadığı deniz kıyısı bölgelere gidilmelidir.
GÜLÜN ZARARI OLMAZ
Otomobil alacağınız ya da değiştireceğiniz zaman, polen yakalayıcı hava filtreleri olan modelleri tercih edin. Otomobillerdeki polen filtresinin bakımını düzenli olarak yaptırın.
Alerjisi olduğu halde çiçek yetiştirmekten vazgeçmek istemeyenler, gül gibi böcekler vasıtası ile döllenen renkli süs bitkilerini tercih etmelidir. Bu tarz çiçeklerin polenleri, hava ile taşınamayacak kadar ağır olduğu için semptomlara yol açma olasılıkları daha düşüktür.
HAPŞIRIK NÖBETLERİ SABAHA KARŞI ARTAR
Alerjik astım, genetik olarak alerjiye yatkın olan kişilerin, belirli bir süre boyunca duyarlı oldukları alerjene maruz kalmaları sonucu gelişir.
Kuru öksürük, hapşırık, nefes darlığı, hırıltı, hışıltı ve göğüste sıkışıklık hissi gibi şikayetler, nöbetler halinde kendini gösterir. Geceleri ve sabaha karşı artan nöbetler, yılın belli aylarında daha fazla yaşanır.
Kesin tanı konabilmesi için kişinin alerjen ile karşılaşması sonrasında şikayetlerin başlaması ve uzaklaşınca kaybolması gerekir.
SOLUNUM TESTLERİ ÇOK GELİŞTİ
Alerjik astımın dışında 'mesleğe bağlı gelişen astım' olarak adlandırılan sorunların saptanmasında, solunum testleri etkin rol oynuyor.
TANI KONUYOR
Spirometri cihazı ile solunum fonksiyonları ölçülerek, çeşitli akciğer hastalıklarının tanısını koymak da mümkün oluyor. Nefes darlığı, öksürük ve göğüste sıkışıklık hissi olan hastalarda, bu şikayetlerin bir akciğer hastalığına bağlı olup olmadığı, solunum fonksiyon testleri ile anlaşılabiliyor.
Polen Alerjisi Nedir - Polen Alerjisinden Nasıl Korunmalıyız - Polen Alerjilerinin Belirtileri Nelerdir
Havada uçuşan polenlerle birlikte, alerjisi olanların da korkulu rüyası başladı. Prof. Dr. Levent Tabak, "Ilık ve güneşli havalarda artan alerjenlere karşı önlem almak için koruyucu tedaviye başlanabilir" dedi
Baharın gelmesiyle birlikte havada uçuşmaya başlayan polenler, halk arasında saman nezlesi, bahar alerjisi ya da yaz gribi olarak isimlendirilen 'alerjik rinit' vakalarını artırdı. Burunda kaşıntı, tıkanıklık, akıntı, hapşırma, öksürük ve boğaz kaşıntısı ile kendini gösteren 'alerjik rinit'in astım hastalarını tehdit ettiğini belirten Prof. Dr. Levent Tabak, polenlerden korunmak için uygulanabilecek yöntemleri şöyle sıraladı:
KORUYUCU TEDAVİSİ VAR
Başta polenler olmak üzere küf mantarları, ev tozu, kedi ve köpek gibi hayvan tüyleri ve çeşitli kimyasallar da alerjiye neden olabilir. Alerjik rinit hastası olan kişilerde; sinüzit, kulak hastalıkları ve geniz eti gelişimi de sıklıkla görülür."
Doktorunuza danışarak, uygun bir yöntem ile hangi polenin bünyenizde alerjiye yol açtığını belirleyin. Her bitki yılın belli bir döneminde polen ürettiği için, alerjik olduğunuz polene göre önceden koruyucu tedaviye başlayarak hazırlık yapabilirsiniz. Bu tedavi sizi rahatlatacaktır.
DENİZ TATİLİNE ÇIKIN
Ilık, kuru ve güneşli günlerde polen sayısı artar. Sabahın erken saatleri ve yağmur sonrasında ise azalır. Alerjisi olanlar polenlerin yoğun olduğu saatlerde, açık alanlara çıkmamaya özen göstermelidir. Çim polenine alerjisi olanlar, bahçe çimlerini biçmemelidir.
Polenler ile kaplanma riskine karşı giysiler ve çamaşırlar yaz aylarına kadar kesinlikle açık havada kurutulmamalıdır. Polen mevsiminde pencerelerin kapalı tutulmasına özen gösterilmelidir.
Mümkünse polenlerin uçuştuğu dönemde, tatile çıkılmalı ve özellikle alerjik astım şikayetlerini tetikleyen polenlerin bulunmadığı deniz kıyısı bölgelere gidilmelidir.
GÜLÜN ZARARI OLMAZ
Otomobil alacağınız ya da değiştireceğiniz zaman, polen yakalayıcı hava filtreleri olan modelleri tercih edin. Otomobillerdeki polen filtresinin bakımını düzenli olarak yaptırın.
Alerjisi olduğu halde çiçek yetiştirmekten vazgeçmek istemeyenler, gül gibi böcekler vasıtası ile döllenen renkli süs bitkilerini tercih etmelidir. Bu tarz çiçeklerin polenleri, hava ile taşınamayacak kadar ağır olduğu için semptomlara yol açma olasılıkları daha düşüktür.
HAPŞIRIK NÖBETLERİ SABAHA KARŞI ARTAR
Alerjik astım, genetik olarak alerjiye yatkın olan kişilerin, belirli bir süre boyunca duyarlı oldukları alerjene maruz kalmaları sonucu gelişir.
Kuru öksürük, hapşırık, nefes darlığı, hırıltı, hışıltı ve göğüste sıkışıklık hissi gibi şikayetler, nöbetler halinde kendini gösterir. Geceleri ve sabaha karşı artan nöbetler, yılın belli aylarında daha fazla yaşanır.
Kesin tanı konabilmesi için kişinin alerjen ile karşılaşması sonrasında şikayetlerin başlaması ve uzaklaşınca kaybolması gerekir.
SOLUNUM TESTLERİ ÇOK GELİŞTİ
Alerjik astımın dışında 'mesleğe bağlı gelişen astım' olarak adlandırılan sorunların saptanmasında, solunum testleri etkin rol oynuyor.
TANI KONUYOR
Spirometri cihazı ile solunum fonksiyonları ölçülerek, çeşitli akciğer hastalıklarının tanısını koymak da mümkün oluyor. Nefes darlığı, öksürük ve göğüste sıkışıklık hissi olan hastalarda, bu şikayetlerin bir akciğer hastalığına bağlı olup olmadığı, solunum fonksiyon testleri ile anlaşılabiliyor.