Osmanlı İmparatorluğu Kaptan-I Derya Listesi

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

BULUT

Aktif Üyemiz
Yönetici

Kaptan-ı derya​

Kaptan-ı Derya
Kaptan-ı Derya
Kaptan-ı derya (Osmanlıca: قپودان دریا, Kapudân-ı Deryâ), Osmanlı İmparatorluğu'nda donanma komutanlarına verilen addır.

Kuruluş ve tarihsel gelişme​

16. yüzyılın ortalarına kadar beylerbeyi rütbesi, o tarihlerden sonra vezir kaptan-ı deryaların (kaptanpaşa da denir) önemi, Osmanlı İmparatorluğu'nun denizaşırı topraklarının genişlemesiyle ve Akdeniz kıyılarındaki fetihler çoğaldıkça arttı.

Divan-ı Hümayun'a üye olarak katılır, Osmanlı İmparatorluğu'nun "deniz eyaletleri" diye adlandırılan eyaletlerini (Cezayir, Tunus, Trablusgarp, Akdeniz adaları) doğrudan ya da denizci paşalar aracılığıyla denetimleri altında tutarlardı. Başlangıçta Gelibolu'da daha sonraları İstanbul'da Kasımpaşa'da oturan ve semt ile tersanenin güvenliğinden sorumlu olan kaptan-ı deryaların unvanı Tanzimat döneminde kaldırıldı.

İlk Osmanlı deryabeyleri, sancak yöneticiliği de yapıyorlardı. Osmanlı deniz üssü İzmit'ten Gelibolu'ya taşındıktan sonra deryabeyine kaptan-ı derya da denmeye başladı. II. Mehmed döneminde donanma güçlü bir yapıya ve örgüte kavuşurken, kaptan-ı deryanın yetkileri de artırıldı. 1533-34'te, Cezair-i Bahr-i Sefid ile Cezayir-i Garp bir yönetimde birleştirilerek Kaptanpaşa eyaleti oluşturulunca, kaptan-ı deryanın aynı zamanda bu eyaletin yöneticisi olması, eyalet işlerini de atayacağı bir vekille yürütmesi kabul edildi. Ama kaptan-ı deryalığın önem kazanması Barbaros Hayreddin Paşa'nın bu görevi yürütmesi sırasında oldu. 16. yüzyılın sonunda kaptan-ı deryalığa atananların vezirlik rütbesiyle Divan-ı Hümayun'a üye olarak katılmaları uygulaması başlatıldı.

Kaptan-ı derya, Donanma-yı Hümayun'un ve Tersane-i Amire'nin en büyük amiriydi. Denizcilikle bütün atamaları yapma, hüküm yazma ve tuğra çekme yetkisi vardı. Derya Kalemi'ne bağlı zeamet ve tımarların dağıtımını da o yapardı.

Kaptan-ı deryalığa atanan kişi önce sadrazamın katında kürk giyer, sonra törenle Tersane-i Amire'ye gidip göreve başlardı. Bazen denizcilerden de atamalar yapılmakla birlikte, bu göreve çoğunlukla sivil ve asker vezirler getirilirdi. Donanmanın manevrasını, kıyı ve açık deniz karakol hizmetlerini, Tersane-i Amire çalışmalarını planlamak kaptan-ı deryanın asıl görevleriydi. Tersane-i Amire'deki makamında şikayetleri dinleyen kaptan-ı derya, Haliç ve çevresinin güvenliğinden de sorumluydu. Tersane-i Amire alanlarındaki davalara doğrudan bakar, idam cezası da verebilirdi. Bazı davaları da kadıya havale ederdi.

Donanmayla denize açılacağı zaman, İstanbul'dan hareket etmeden önce Tersane-i Amire'de sadrazama teftiş verir, sonra onunla birlikte Topkapı Sarayı'na giderek padişahın katına çıkardı. Bu sırada donanma da saray açıklarında demirleyerek top atışıyla selamlama görevini yerine getirirdi. İstanbul'da olmadığı zamanlarda kaptan-ı deryaya tersane emini vekalet ederdi. En kıdemli yardımcısı tersane kethüdası, donanmadaki yardımcıları da kapudane, patrone ve riyale idi.

Kaptan-ı deryalık 1867'de kaldırılarak Bahriye Nezareti ve Kumanda Meclisi adında iki birim oluşturuldu. 1876'da ve 1878-80 arasında yeniden kurulduysa da, sonunda kaptan-ı deryanın asıl görevlerini bahriye nazırı üstlendi.

İsimGörev BaşlangıcıGörev Bitişi
Kara Mürsel132?132?
İl Tutan137?137?
Saruca Paşa13901392
Çavlı Bey?1416
Baltaoğlu Süleyman14511453
Hamza Bey14531455
Has Yunus Bey14551456
Hadım İsmail Bey14561459
Kasım Bey14591460
Kadim İsmail Bey14611462
Yakub Bey14621463
Zağanos Paşa14631466
Veli Mahmud Paşa14661478
Gedik Ahmed Paşa14781480
Mesih Paşa14801491
Güveği Sinan Paşa14911492
Kara Nişancı Davud Paşa14921503
Küçük Davud Paşa15031506
Hersekli Ahmed Paşa15061511
İskender Ağa15111514
Sinan Bey15141516
Cafer Ağa15161520
Parlak Mustafa Paşa15201522
Bayram Paşa15221525
Kurdoğlu Muslihiddin Reis15251530
Deryabey Süleyman Paşa15301531
Kemankeş Ahmed Paşa15311533
Barbaros Hayreddin Paşa15331546
Sokullu Mehmed Paşa15461550
Sinan Paşa15501553
Piyale Paşa15531569
Müezzinzade Ali Paşa15691571
Kılıç Ali Paşa15711587
Yusuf Sinan Paşa15871595
Halil Paşa15951599
Yusuf Sinan Paşa15991601
Mustafa Paşa16011605
Frenk Cafer Paşa16051605
Derviş Mehmed Paşa16051606
Frenk Cafer Paşa16061608
Hafız Ahmed Paşa16081609
Damat Halil Paşa16091612
Öküz Mehmed Paşa16121613
Damat Halil Paşa16131617
İstanköylü Çelebi (Güzelce) Ali Paşa16171618
Kara Davut Paşa16181620
Damat Halil Paşa16201621
Niğdeli Mustafa Paşa16211621
Damat Halil Paşa16211625
Topal Recep Paşa16251626
Hasan Paşa16261631
Canpolat Mustafa Paşa16311632
Bostancı Cafer Paşa16321634
Deli Hüseyin Paşa16341635
Kemankeş Kara Mustafa Paşa16351638
Silahtar Mustafa Paşa16381641
Siyavuş Paşa16411642
Uzun Piyale Paşa16421643
Silahdar Yusuf Paşa16431644
Ebubekir Paşa16441645
Koca Musa Paşa16451646
Kara Musa Paşa16461647
Ammarzade Mehmed Paşa16471648
Kılavuz Köse Ali Paşa16481649
Bıyıklı Koca Derviş Mehmed Paşa16491650
Hüsambeyzade Ali Paşa16501652
Bıyıklı Koca Derviş Mehmed Paşa16521653
Çavuşzade Mehmed Paşa16531654
Kara Murad Paşa16541655
Dellak Mustafa Paşa16551655
Zurnazen Mustafa Paşa16551656
Firari Kara Mustafa Paşa16561656
Sarı Kenan Paşa16561656
Seydi Ahmed Paşa16561656
Topal Mehmed Paşa16561657
Çavuşzade Mehmed Paşa16571658
Deli Hüseyin Paşa16581658
Kılavuz Ali Paşa16581660
Hüsambeyzade Ali Paşa16601661
Abdülkadir Paşa16611662
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa16621666
Kaplan Mustafa Paşa16661672
Köse Ali Paşa16721676
Seydizade Mehmed Paşa16761677
Kara İbrahim Paşa16771679
Kaplan Mustafa Paşa16791680
Bozoklu Mustafa Paşa16801683
Musahip Mustafa Paşa16831685
Mısırlızade İbrahim Paşa16851688
Kalaylıkoz Hacı Ahmed Paşa16881690
Mezomorto Hüseyin Paşa16891690
Mısırlızade İbrahim Paşa16901691
Palabıyık Yusuf Paşa16911694
Köprülü Amcazade Hacı Hüseyin Paşa16941695
Mezomorto Hüseyin Paşa16951701
Abdülfettah Paşa17011702
Aşçı Mehmed Paşa17021703
Küçük Osman Paşa17031704
Baltacı Mehmed Paşa17041704
Abdurrahman Paşa17041705
Veli Mehmed Paşa17051706
Moralı İbrahim Paşa17061709
Küçük Ali Paşazade Mehmed Paşa17091711
Kirli Ahmed Paşa17111712
Hoca İbrahim Paşa17121713
Kirli Ahmed Paşa17131713
Silahdar Süleyman Paşa17131713
Aşçı Mehmed Paşa17131714
İzmirli Süleyman Paşa17141714
Canım Hoca Mehmed Paşa17141717
Eğribozlu İbrahim Paşa17171718
İzmirli Süleyman Paşa17181721
Kaymak Mustafa Paşa17211730
Abdi Paşa17301731
Canım Hoca Mehmed Paşa17311732
Hacı Hüseyin Paşa17321732
Koca Bekir Paşa17321733
Canım Hoca Mehmed Paşa17331736
Ali Paşa17361736
Süleyman Paşa17361740
Elçi Mirahor Mustafa Paşa17401743
Hatibzade Yahya Paşa17431743
Pir Mustafa Paşa17431744
Ahmed Ratib Paşa17441744
Elçi Mirahor Mustafa Paşa17441746
Mahmud Paşa17461746
Şehsuvarzade Mustafa Paşa17461750
Koca Bekir Paşa17501751
Durak Mehmed Paşa17511752
Damat Melek Mehmed Paşa17521755
Karabağlı Süleyman Paşa17551757
Ali Paşa17571758
Karabağlı Süleyman Paşa17581759
Abdülkerim Paşa17591761
Hacı Benli Mustafa Paşa17611761
Hacı Hasan Paşa17611761
Sinek Mustafa Paşa17611762
Karabağlı Süleyman Paşa17621763
Nişli Mehmed Paşa17631765
Hüseyin Hüsnü Paşa17651766
Tosun Mehmed Paşa17661767
Damat Melek Mehmed Paşa17671768
Eğribozlu İbrahim Paşa17681770
Mandalzade Hüsameddin Paşa17701770
Cezayirli Gazi Hasan Paşa17701789
Koca Yusuf Paşa17891789
Giritli Hüseyin Paşa17891792
Küçük Hüseyin Paşa17921803
Mehmet Kadri Paşa18031804
Bostancıbaşı Hafız İsmail Paşa18041805
Hacı Mehmed Paşa18051806
Hacı Salih Paşa18061807
Seydi Ali Paşa18071808
Abdullah Ramiz Paşa18081808
Seydi Ali Paşa18081809
Çarhacı Ali Paşa18091809
Hafız Ali Paşa18091811
Kara Mehmed Paşa18111811
Koca Hüsrev Mehmed Paşa18111817
Ahmed Paşa18171818
Hasan Paşa18181819
Deli Abdullah Paşa18191821
Nasuhzade Ali Paşa18211822
Kara Mehmed Paşa18221823
Koca Hüsrev Mehmed Paşa18231827
Topal İzzet Paşa18271829
Pabuççu Ahmed Paşa18291830
Damat Gürcü Halil Rifat Paşa18301832
Çengeloğlu Tahir Mehmet Paşa18321836
Ahmet Fevzi Paşa18361839
Said Paşa18391841
Çengeloğlu Tahir Mehmet Paşa18411843
Damat Gürcü Halil Rifat Paşa18431845
Damad Mehmed Ali Paşa18451847
Damat Gürcü Halil Rifat Paşa18471848
Damad Mehmed Ali Paşa18481852
Topçubaşızade Mahmud Paşa18521854
Rıza Paşa18541854
Kıbrıslı Mehmed Emin Paşa18541854
Damat Gürcü Halil Rifat Paşa18541855
Damad Mehmed Ali Paşa18551858
Kıbrıslı Mehmed Emin Paşa18581859
Damad Mehmed Ali Paşa18591863
İngiliz Mustafa Paşa18631863
Ateş Mehmet Paşa18631865
Hacı Vesim Paşa18651865
Halil İbrahim Paşa18651866
Damad Mehmed Ali Paşa18661867
 
Son düzenleme:

BULUT

Aktif Üyemiz
Yönetici
1401-1867 yılları arasında Osmanlı donanmasının en üst kademedeki sorumlusu olan ve önceleri 16. yüzyılın ortalarına kadar- deryabeyi olarak da anılan Kaptan-ı Derya'ların (Kaptan Paşa) listesi yukardaki listedir. Kaptan-ı Deryalık kurumu 1867'de kaldırılarak yerine Bahriye Nezareti ve Osmanlı Donanması donanma komutanlığı görevleri kurulmuştur.

Kaptan-ı Deryalık makamı ve görevi 1867'de resmen kaldırılmasına rağmen sonradan gelen donanma komutanlığı makam sahiplerinden, Kayserili Ahmed Paşa (1876) okuma yazması olmadığından, Hacı Vesim Paşa da daha önce Kaptan-ı Deryalık yaptığından görevlerinde bu unvanı kullanmışlardır. Bazı tarihçiler bu nedenle, Kaptan Paşa unvanını kullanmış olduklarından dolayı, son Kaptan Paşa olarak Hacı Vesim Paşa (1879) olduğu kabul etmektedirler. 1880'de Osmanlı Donanması'nin başına geçen Bozcaadalı Hasan Hüsnü Paşa bu eski unvanı kullanmamış ve sonraki Osmanlı Donanması donanma komutanları'da devletin sonuna kadar bu eski unvanı kullanmayıp Osmanlı Donanması donanma komutanı olarak görev yapmışlardır.

Dönemlerine göre Kaptan-ı Derya Listesi


Kaptan-ı deryalar
14. yüzyıl
  • Saruca Paşa
15. yüzyıl
  • Çavlı Bey
  • Baltaoğlu Süleyman Bey
  • Hamza Bey
  • Has Yunus Bey
  • Hadim İsmail Bey
  • Kaptan Paşa Kasım Bey
  • Yakub Bey
  • Zağanos Paşa
  • Veli Mahmud Paşa
  • Gedik Ahmed Paşa
  • Mesih Paşa
  • Güveği Sinan Paşa
  • Kara Nişancı Davud Paşa
16. yüzyıl
  • Küçük Davud Paşa
  • Hersekli Ahmed Paşa
  • İskender Ağa Paşa
  • Sinan Bey
  • Cafer Ağa
  • Parlak Mustafa Paşa
  • Bayram Paşa
  • Kurdoğlu Muslihiddin Reis
  • Deryabey Süleyman Paşa
  • Kemankeş Ahmed Paşa
  • Barbaros Hayreddin Paşa
  • Sokollu Mehmed Paşa
  • Sinan Paşa
  • Piyale Paşa
  • Müezzinzade Ali Paşa
  • Kılıç Ali Paşa
  • Yusuf Sinan Paşa
  • Halil Paşa
17. yüzyıl
  • Mustafa Paşa
  • Frenk Cafer Paşa
  • Derviş Mehmed Paşa
  • Frenk Cafer Paşa
  • Hafız Ahmed Paşa
  • Damat Halil Paşa
  • Öküz Mehmet Paşa
  • Damat Halil Paşa
  • İstanköylü Çelebi (Güzelce) Ali Paşa
  • Kara Davud Paşa
  • Damat Halil Paşa
  • Niğdeli Mustafa Paşa
  • Damat Halil Paşa
  • Topal Recep Paşa
  • Hasan Paşa
  • Canpolat Mustafa Paşa
  • Bostancı Cafer Paşa
  • Deli Hüseyin Paşa
  • Kemankeş Kara Mustafa Paşa
  • Deli Hüseyin Paşa
  • Siyavuş Paşa
  • Uzun Piyale Paşa
  • Silahtar Yusuf Paşa
  • Ebubekir Paşa
  • Koca Musa Paşa
  • Kara Musa Paşa
  • Fazlı Paşa
  • Ammarzade Mehmed Paşa
  • Kılavuz Köse Ali Paşa
  • Koca Derviş Mehmed Paşa
  • Hüsambeyzade Ali Paşa
  • Koca Derviş Mehmed Paşa
  • Çavuşzade Mehmed Paşa
  • Kara Murad Paşa
  • Dellak Mustafa Paşa
  • Zurnazen Mustafa Paşa
  • Firari Kara Mustafa Paşa
  • Sarı Kenan Paşa
  • Seydi Ahmed Paşa
  • Topal Mehmed Paşa
  • Çavuşzade Mehmed Paşa
  • Deli Hüseyin Paşa
  • Kılavuz Ali Paşa
  • Hüsambeyzade Ali Paşa
  • Abdülkadir Paşa
  • Merzifonlu Kara Mustafa Paşa
  • Kaplan Mustafa Paşa
  • Köse Ali Paşa
  • Seydizade Mehmed Paşa
  • Kara İbrahim Paşa
  • Kaplan Mustafa Paşa
  • Bozoklu Mustafa Paşa
  • Musahip Mustafa Paşa
  • Mısırlızade İbrahim Paşa
  • Kalaylıkoz Hacı Ahmed Paşa
  • Mezamorta Hüseyin Paşa
  • Mısırlızade İbrahim Paşa
  • Palabıyık Yusuf Paşa
  • Amcazade Hüseyin Paşa
  • Mezamorta Hüseyin Paşa
18. yüzyıl
  • Abdülfettah Paşa
  • Aşçı Mehmed Paşa
  • Küçük Osman Paşa
  • Baltacı Mehmed Paşa
  • Abdurrahman Paşa
  • Veli Mehmed Paşa
  • Moralı İbrahim Paşa
  • Küçük Ali Paşazade Mehmed Paşa
  • Kirli Ahmed Paşa
  • Hoca İbrahim Paşa
  • Abaza Süleyman Paşa
  • Aşçı Mehmed Paşa
  • Eğribozlu İbrahim Paşa
  • İzmirli Süleyman Paşa
  • Canım Hoca Mehmed Paşa
  • Hoca İbrahim Paşa
  • Kaymak Mustafa Paşa
  • Abdi Paşa
  • Hacı Hüseyin Paşa
  • Koca Bekir Paşa
  • Ali Paşa
  • Süleyman Paşa
  • Elçi Mirahor Mustafa Paşa
  • Hatibzade Yahya Paşa
  • Pir Mustafa Paşa
  • Ahmed Ratib Paşa
  • Elçi Mirahor Mustafa Paşa
  • Mahmud Paşa
  • Şehsüvarzade Mustafa Paşa
  • Koca Bekir Paşa
  • Durak Mehmed Paşa
  • Melek Paşa
  • Karabağlı Süleyman Paşa
  • Ali Paşa
  • Abdülkerim Paşa
  • Hacı Benli Mustafa Paşa
  • Hacı Hasan Bey
  • Sinek Mustafa Paşa
  • Nişli Mehmed Paşa
  • Hüseyin Hüsnü Paşa
  • Tosun Mehmed Paşa
  • Melek Paşa
  • Eğribozlu İbrahim Paşa
  • Mandalzade Hüsameddin Paşa
  • Cezayirli Gazi Hasan Paşa
  • Koca Yusuf Paşa
  • Giritli Hüseyin Paşa
  • Küçük Hüseyin Paşa
19. yüzyıl
  • Mehmed Kadri Paşa
  • Bostancıbaşı Hafız İsmail Paşa
  • Hacı Mehmed Paşa
  • Hacı Salih Paşa
  • Seydi Ali Paşa
  • Abdullah Ramiz Paşa
  • Çarhacı Ali Paşa
  • Hafız Ali Paşa
  • Kara Mehmed Paşa
  • Koca Hüsrev Mehmed Paşa
  • Ahmed Paşa
  • Hasan Paşa
  • Deli Abdullah Paşa
  • Nasuhzade Ali Paşa
  • Kara Mehmed Paşa
  • Topal İzzet Paşa
  • Pabuççu Ahmed Paşa
  • Damat Gürcü Halil Rifat Paşa
  • Çengeloğlu Tahir Mehmet Paşa
  • Ahmed Fevzi Paşa
  • Damad Mehmed Said Paşa
  • Damad Mehmed Ali Paşa
  • Topçubaşızade Mahmud Paşa
  • Rıza Paşa
  • Kıbrıslı Mehmed Emin Paşa
  • Kıbrıslı Mehmed Emin Paşa
  • İngiliz Mustafa Paşa
  • Ateş Mehmet Paşa
  • Ahmed Vesim Paşa
  • İbrahim Halil Paşa
 
Son düzenleme:

BULUT

Aktif Üyemiz
Yönetici
KARA MÜRSEL ALP

Kara Mürsel Alp (d. Mürsel Alp), Türk denizci, amiral, Kaptan-ı Derya.
Kara Mürsel Alp (d. Mürsel Alp)
Kara Mürsel Alp (d. Mürsel Alp)
Savaşlarda gösterdiği kahramanlıklar sayesinde, gözü pek ve cesur anlamında "Kara" unvanıyla anılmıştır. Osmanlı Devleti'nin kuruluş yıllarında büyük gayretler göstermiş, Osmanlı Türkleri'nin ilk amirali, ilk gemi inşaat mühendisi olan Kara Mürsel Bey, Karamürsel'de bir deniz üssü ve tersane kurmuştur. Burada, oluşturduğu "ince donanma"yla denizlerde etkinlik göstermeye başlamıştır. Çektiri sınıfından olan "Karamürsel Gemisi"nin tasarımını yapmıştır (Özdemir, 2004).

Önceleri Karesioğulları'nın hizmetindeydi. Orhan Gazi'nin isteği üzerine, Osmanlı'nın hizmetine girmiştir. 1324 ya da 1326'da Karamürsel'i alarak Osmanlılar'ın İzmit Körfezi'nin güney kıyılarına yerleşmesini sağladı. Fethettiği kasabaya da o dönemdeki geleneğe uyularak onun adı verildi. Kasaba, çevresiyle birlikte kaptanlık sancağı olarak örgütlendi ve yönetime Karamürsel Bey getirildi.

Aşık Paşazade tarihinde Kara Mürsel Bey ile ilgili olarak şu bilgiler verilmektedir: "Karamürsel adında yiğit, cesur bir er vardı. İznikmid’i ona verdiler ve vilayetini tırnar olarak bölüştürdüler. Tımar erlerini, İstanbul'dan çıkan gemiyi incitip, saldırmasınlar diye kenara getirdiler.

Kendi adıyla anılan hafif ve hızlı gemiler geliştirerek bir ince donanma kuran Kara Mürsel Bey, Marmara Denizi'ni denetim altına aldı. Filosuyla körfezin girişini tutarak Bizans'tan İzmit'e deniz yoluyla gönderilen yardımları kesti ve İzmit'in kısa sürede Osmanlılar'ın eline geçmesinde önemli rol oynadı.

Kara Mürsel Bey'in kabri, Karamürsel ilçesinde D-100 İzmit-Bursa karayolu üzerinde bulunmaktadır.
 
Son düzenleme:

BULUT

Aktif Üyemiz
Yönetici
SARUCA PAŞA

Hayatı hakkında kaynaklarda yeterli bilgi yoktur. Bazı kaynaklarda kendisinden sonra yaşayan ve İstanbul’un fethi sırasında vezir olarak görev yapan diğer Saruca Paşa ile karıştırılmıştır. 28 Muharrem 818 (9 Nisan 1415) tarihli vakfiyede Sârimüddin lakabıyla zikredilmekte olup (VGMA, Vakfiye Defteri, nr. 776, s. 269, sıra nr. 206), I. Murad ve I. Bayezid devirlerinde görev yapmıştır. Saruca Paşa’nın, I. Murad’ın ilk saltanat yıllarında yaya ordusunun başında Meriç vadisini izleyen yol üzerinde faaliyet gösteren ünlü bir uç beyi olduğu anlaşılmaktadır. İlk Rumeli fetihlerinde önemli rol oynamış olmalıdır. Ona bağlı askerlerin XV. yüzyılın ilk yarısında “ulu beğ nökerleri” olarak Rumeli’nin birçok yerinde timar tasarruf ettikleri tesbit edilmektedir (Hicrî 835 Tarihli Sûret-i Defter-i Sancak-i Arvanid, s. XVI). Nitekim 1371’de Çirmen bölgesi fethedildikten sonra bu sancağın kurucusu ve ilk sancak beyi Saruca Paşa olmuştur. Çirmen sancağı defterlerinden anlaşıldığına göre Saruca Paşa, Meriç vadisinde yer alan yaya toprakları üzerinde tevcih yapma yetkisine sahip bir sancak beyi sıfatıyla teşkilâtın yerleşmesini ve sancağın iskânını sağlamıştır.

Neşrî, 788’de (1386) I. Murad’ın Karamanoğlu Ali Bey’le yaptığı savaşa Saruca Paşa’nın, Çirmen yayalarının başında Rumeli yaya başısı olarak sağ cenahta Şehzade Yâkub Çelebi ile birlikte katıldığını kaydeder. Ayrıca onun Rumeli’de Makedonya ve Arnavutluk taraflarında Türk yayalarının başında uç beyi sıfatıyla faaliyetini sürdürmekte olduğu da belirtilir. Vezîriâzam Çandarlı Ali Paşa’nın 790’da (1388) Bulgaristan’ın Tuna tarafındaki Susmanoz ili denilen Şehirköy’de yaptığı savaşa Saruca Paşa’nın Rumeli yaya başısı “ulu beğ subaşı” olarak katıldığı bilinmektedir. Neşrî, Kosova savaşına (791/1389) emrinde Aydın ve Saruhan askeri olduğu halde sol tarafta katıldığını yazar (Cihannümâ, I, 227, 228, 243, 263, 277, 291, 301). Hoca Sâdeddin Efendi’ye göre ise sağ kanatta olan Şehzade Yıldırım Bayezid’in emrindedir (Tâcü’t-tevârîh, I, 120). Kosova savaşı fetihnâmesinde Anadolu beylerbeyi sıfatıyla emrinde Karaman askerleri de bulunduğu halde savaşta yer aldığına temas edilir (Feridun Bey, I, 113-115). Bunun dışında Âli Mustafa Efendi onun I. Murad döneminde çeşitli beyliklerde bulunduğunu ve Anadolu’da idarecilik yaptığını belirterek Gelibolu’daki sahil sarayından boğazdan bir Frenk gemisinin geçtiğini gören I. Murad’ın emriyle gemiyi durdurduğunu, içinde bulunan Bizans imparatorunun kızını ele geçirdiğini kaydeder. Bu kız Şehzade Bayezid’e nişanlanmış, ayrıca gemideki bütün malları Saruca Paşa’ya verilmiştir (Künhü’l-ahbâr, V, 74-75).

Saruca Paşa, Yıldırım Bayezid döneminde de faaliyetlerini sürdürmüştür. Nitekim Yıldırım Bayezid’in Antalya’yı Osmanlı topraklarına kattığı Hamîd-ili fetihleri sırasında Çanakkale Boğazı tahkimatıyla uğraştı. Padişah Çanakkale Boğazı’na verdiği askerî ve ticarî önem sebebiyle 792’de (1390) âdeta bir Boğaz muhafızlığı kurarak Saruca Paşa’yı bu göreve getirdi. Muhafızlığın merkezi olmak üzere Gelibolu’nun bir tepe üstünde olan iç kalesini takviye ettirdi, dış kaleyi yıktırdı ve sunî limanı temizleterek liman ağzında iki kule inşa ettirdi. Bu liman gerektiğinde üç katlı bir zincirle kapatılabiliyordu. Çanakkale’nin tahkiminde büyük bir gayret gösteren Saruca Paşa teşkil ettiği donanma ile Çanakkale Boğazı’nda Osmanlı hâkimiyetini kuvvetle tesis etti. Daha sonra altmış gemiyle Ege denizine açılarak Sakız ve Eğriboz adaları ile Yunanistan sahillerini yağmaladı. Bunun üzerine Venedikliler adalardaki garnizonları ve istihkamları takviyeye başladılar. Bizans’a yardım için harekete geçen Fransa öncülüğündeki müttefik Haçlı donanması 1399’da Çanakkale Boğazı’ndan içeri girdiğinde Gelibolu’da üslenen Saruca Paşa kumandasındaki on sekiz gemilik Türk donanmasıyla karşılaştı ve ilk çatışmada Bozcaada’ya geri çekilmek zorunda kaldı. Sonunda Venedik kadırgalarının da gelmesiyle daha fazla güçlenen müttefikler Boğaz’ı geçmeyi başararak İstanbul’a ulaşabildi (Turan, s. 229-230).

Saruca Paşa, Ankara Savaşı’nda da (1402) Osmanlı ordusunun önde gelen kumandanları arasında yer aldı. Muhtemelen bundan sonra Rumeli topraklarına döndü ve kardeşler mücadelesi sırasında Yorga’ya göre 1410’da Yanbolu’da Mûsâ Çelebi’ye karşı yapılan savaşta yenildi (Osmanlı İmparatorluğu Tarihi, I, 311). Ardından emekli olarak Çirmen’e çekilen Saruca Paşa burada ölmüş olmalıdır. 28 Muharrem 818 (9 Nisan 1415) tarihli vakfiyede Saruca Paşa’dan “merhum” diye bahsedilmesi bu tarihten biraz önce vefat ettiğini gösterir. Saruca Paşa’nın 818 (1415) tarihli Umur Bey vakfiyesine göre Umur Bey adlı bir oğlu, Umur Bey’in de Ali Bey isminde görev sahibi bir oğlu bulunuyordu. Fâtih Sultan Mehmed devrine ait kayıtlarda Saruca Paşa ile oğlu Umur Bey’in vakıfları birlikte gösterilmiştir. Bu vakıflarda Saruca Paşa’nın vakfı bir hamam, otuz iki dükkân, on bir seki (sergi), bir kervansaray olarak görülmektedir. Saruca Paşa, Çirmen’de bugün mevcut olmayan kubbeli bir cami inşa ettirmişti, mezarı bu caminin hazîresindedir. Hasköy’de cami, imaret, hamam, kervansaray ve bir zâviyesi bulunmaktadır. Yeni Zağra’da da ahşap bir cami yaptırmıştır.
 

BULUT

Aktif Üyemiz
Yönetici
BALTAOĞLU SÜLEYMAN

Baltaoğlu Süleyman Bey, 15. yüzyılda yaşamış Osmanlı devlet adamı vekaptan-ı derya.

Kimdir?​

Bir Bulgar "arhont"unun (bey) oğludur. II. Murad devrinde devşirme olarak saraya alındı ve orada yetişti. Daha sonra kapıcıbaşılığa yükseldi; önemli devlet hizmetlerinde bulundu ve çeşitli siyasî mücadelelerde faal rol oynadı. Haçlı orduları karşısında gevşek tutumuyla mağlûbiyete sebep olan uç beyi Turahan Bey'i Vezîriâzam Halil Paşa'nın emriyle tutuklayarak Tokat'a hapse gönderdi (1443). Segedin Antlaşması'nın ön hazırlıklarının yapıldığı Edirne müzakerelerinin kararlarını Macar Kralı Ladislas'a bildirmek üzere elçi olarak görevlendirildi (1444). Antlaşmanın gerçekleşmesi için Ladislas nezdinde önemli teşebbüslerde bulundu. Karşı tarafa antlaşmayı imzalattı ve Osmanlı idaresindeki Sırp kalelerini tahliye ederek Sırplara teslim etti.

Çeşitli kademelerdeki görevlerinde gösterdiği başarıları dolayısıyla II. Murad'ın sevgi ve itimadını kazanan Baltaoğlu Süleyman Bey daha sonra sancak beyliğine yükseldi. Fâtih devrinde Hamîd-ili beyi olarak Karaman kuvvetleriyle mücadele etti. 1449'da Osmanlı donanmasının başında Midilli adasına akın düzenledi ve Kalonya kasabasını zaptetti. 1451'de Gelibolu sancak beyi olarak kaptan-ı deryâ oldu. 1453 baharında 400 civarında savaş ve nakliye gemisinden oluşan donanmasıyla kuşatmaya katılmak üzere İstanbul önlerine geldi. Donanma için merkez üs kabul ettiği ve bugün kendi adıyla anılan Baltalimanı'na yerleşti. 18 Nisan'da başta Büyükada olmak üzere bütün adaları fethetti. Fakat 20 Nisan'da Bizans'a yardım için gelen üç Ceneviz ve bir Bizans gemisinin Haliç'e girmesini önleyemedi. Bu dört büyük gemi ile Yedikule açıklarında giriştiği mücadele başarısızlıkla sonuçlandı. Hatta savaşı karadan seyreden Fâtih, bu gemilerin durdurulamayışı karşısında kızgınlıkla atını denize sürmüş ve ardından Baltaoğlu'nu şiddetle azarlayıp idamını emretmişse de devlet ileri gelenlerinin araya girmesiyle bu kararından vazgeçmiştir. Savaş sırasında bir gözünü kaybeden Baltaoğlu Süleyman Bey kaptanıderyâlıktan azledildikten sonra kara ordusunda görev yapmış ve daha pek çok savaşa katılmıştır. Ölüm tarihi hakkında kaynaklarda herhangi bir bilgi yoktur.

Kâtib Çelebi, onun ilk kaptan-ı deryâ olduğunu ve İstanbul Kuşatması sırasında gemilerin karadan yürütülerek Haliç'e indirilmesinde hizmet ettiğini yazmaktaysa da bu iddia doğru değildir.

Fâtih devrine ait tahrir kayıtlarında (İnalcık, s. 26) Tırhala sancağının Agrafa vilâyetinde Baltaoğlu adlı bir köyün mevcudiyetine rastlandığı gibi kendisine ait tarihî bir kılıç da günümüze kadar gelmiş bulunmaktadır.

Hayatı​

Baltaoğlu Süleyman Bey, aslen Bulgar asilzâdesi olup II. Murad zamanında devşirme olarak saraya alındı. Eğitimde başarı gösterince kapıcıbaşılığa yükselip birçok devlet hizmetlerinde bulundu. Haçlı orduları karşısında başarılı olamayan uç beyi Turahan Bey'i Veziriazam Halil Paşa'nın emriyle tutuklayarak 1443'te Tokat'a hapse gönderdi). Edirne-Segedin Antlaşması'nın ön hazırlıklarının yapıldığı müzakerelerinin kararlarını Macar Kralı Ladislas'a 1444'te bildiren elçi oldu ve antlaşmayı imzalattı, Osmanlı idaresindeki Sırp kalelerini tahliye edip Sırplara teslim etti.

Çeşitli kademelerdeki görevlerinde gösterdiği başarıları dolayısıyla II. Murad'ın itimadını kazanan Baltaoğlu Süleyman Bey, daha sonra sancak beyliğine yükseldi. Fâtih devrinde Karaman kuvvetleriyle mücadele etti. 1449'da Gelibolu sancakbeyiolarak kaptan-ı derya oldu ve Osmanlı donanmasının başında Midilli Adası'na akın düzenleyerek Kalonya kasabasını ele geçirdi.

1453 baharında 400 civarında savaş ve nakliye gemisinden oluşan donanmasıyla kuşatmaya katılmak üzere İstanbul önlerine gelip bugünkü Baltalimanı'na yerleşti. 18 Nisan'da başta Büyükada olmak üzere bütün adaları fethetmesine rağmen 20 Nisan'da Bizans'a yardım için gelen üç Ceneviz ve bir Bizans gemisinin Haliç'e girmesini önleyemeyince görevinden alındı.

Savaş sırasında bir gözünü kaybeden Baltaoğlu Süleyman Bey kaptan-ı deryalıktan azledildikten sonra kara ordusunda görev yapmış, birçok savaşa katılmıştır. Ölüm tarihi hakkında kaynaklarda herhangi bir bilgi yoktur.

Mirası​

Baltaoğlu Süleyman Bey'in Osmanlı donanmasını geliştirdiği limanın bulunduğu semt bugün de Baltalimanı adını taşımaktadır.
 
Son düzenleme:

BULUT

Aktif Üyemiz
Yönetici
HAMZA BEY

Hamza Bey (ö. 1460), Sultan II. Mehmed dönemi Osmanlıdenizcisi. Elçi olarak gönderildiği görev sırasında Kazıklı Voyvoda tarafından katledilmiştir.

Hayatı​

II. Mehmed ve II. Murat dönemi vezirlerinden olanAmasyalı Beyazıd Paşa'nın kardeşidir. Mayıs 1421'de Düzmece Mustafa isyanını bastırmakla görevli olan Amasyalı Beyazid Paşa Sazlıdere'de yapılan bir çarpışmada yenilmiş ve Düzmece Mustafa'ya destek veren İzmiroğlu Cüneyt Bey'in ısrarı ile idam edilmiştir. Hamza Bey 1425'te İzmiroğlu Cüneyt Bey'in öldürülmesini sağlayarak ağabeyi Bayezit Paşa'nın intikamını almıştır.

Hamza Bey, Saruca Paşa tarafından kurulmuş olan Çavlı Bey tarafından komuta edilmekte iken 1417'de Venedikliler tarafından Çanakale Boğazı yakınlarında hezimete uğrayıp yakılan Osmanlı donanmasını Gelibolu tersanesinde yenileyerek 40 kadar gemiden oluşan bir filo ile 1428 yılında Ege Denizi'ne açılarak Venedikliler'in elindeki bazı adaları yağmalamıştır. Sultan II. Murat ile birlikte Selanik ablukasına, 1429 yılında filo komutanı olarak katılmış ve Selanik'in alınmasına katkısı olmuştur.

İstanbul kuşatması sırasında 18 Nisan 1453'te Bizans'a yardıma gelen Ceneviz gemilerini durduramayan kaptan-ı deryaBaltaoğlu Süleyman Bey'i görevinden azleden Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı donanması komutanlığına ve Gelibolusancakbeyliği'ne atandı.İstanbul'un Fethi sırasında Osmanlı donanmasına komuta etti. Özellikle Osmanlı donanmasının Haliç’i ele geçirmesi gereğine anlayan II. Mehmed'in bugünkü Dolmabahçe’den Kasımpaşa’ya uzanan güzergaha kalaşlar döşetip, 70 kadar gemiyi ağaçtan silindirler üstünde 22 Nisan sabahında Haliç’e indirip Haliç’in kontrolü Osmanlıların eline geçirmesine destek sağladı.

1454 yazında Karadeniz'e açıldı ve başarılı Abhazya Seferi sonucunda Sohumkale'yi ele geçirdi ve Abhazya Prensliği'nin Osmanlı Devleti'ne bağlanmasını sağladı.

Fetihten sonra Ege Adalarını almakla görevlendirildi.Gökçeada, Limni ve Taşoz adalarının Osmanlı egemenliğine geçmesini sağladı. Fakat Ege Denizi'nde korsanlık yaparak Osmanlı kıyı ticaretine büyük zararlar veren Rodos Şövalyelerinin ellerinde bulunan Ege Adalarını ele geçirmek için yaptığı deniz seferinde tek bir adanın bile ele geçirilmemesi başarısızlığına uğradı. Bunun üzerine Ocak 1456'da kaptan-ı deryalık görevinden azledildi.

Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan'ı yenipKoyunluhisar'ı kurtararak Anadolu Beylerbeyi rütbesiyle Karamanoğluİshak Bey'in üzerine gönderildi. Onu da yendikten sonra Rumeli Beylerbeyi oldu.

Eflak’a elçi olarak gönderilme görevi verildi. Bu görevi yapmakta iken elçi imtiyazları geleneklerini hiçe sayan Kazıklı Voyvoda tarafından öldürüldü, şehit edilen Hamza Bey’in naaşını, oğulları Bursa’ya getirmiştir. Türbesi Bursa Hamzabey semtinde, Muradiye’nin batısında, Hamza Bey Camisi’nin güneybatısında avlu içerisindedir.

Gelibolu yakınlarındaki Hamzakoy koyu adını ondan almıştır. 1430'da fethine katıldığı Selanik şehrinde de adını taşıyan bir cami vardır.
 

BULUT

Aktif Üyemiz
Yönetici
HAS YUNUS BEY

Has Yunus Bey Osmanlı denizcisi ve kara gücü komutanı. 1453 - 1456 döneminde Osmanlı kaptan-ı deryası görevi ile nispeten yeni kurulan Osmanlı donanması komutanlığı yapmıştır.

Ümeradan olup 1454'te kaptan-ı derya olarak tayin edilmiştir. Bu görevde iken Cenevizlilere bağlı Enez kasabasının Osmanlılarca ele geçirilmesinde büyük katkısı oldu. 1456'da kaptan-ı derya görevinden ayrılmıştır. Kaptan Paşa Kasım Bey kaptan-ı derya görevine getirilmiştir.

1468'de Taşoz adasını fethetmiştir, Ardından Akkoyunlu Hükümdarı olan Uzun Hasan'la yapılan savaşta ölmüştür. Mezarının Enez kasabasındaki Osmanlı mezarlığında bulunduğu iddia edilmektedir.

Yûnus Bey’in aslen ihtida etmiş bir Katalan (İspanyol) olduğuna dair kaydın doğruluk derecesini kontrol mümkün değildir. Donanma kumandanı Hamza Bey’in Sakız adası seferi arkasından 1455 yazında Osmanlı donanmasının başına getirilen Has Yûnus Bey, denize açıldığı ilk seferinde bir fırtınaya yakalanarak gemilerinden yedisini kaybetmiş, kendi sancak gemisi güçlükle Sakız’a sığınabilmiş, on iki gemisi de Midilli Limanı’na ulaşabilmiştir. Kritobulos ve Dukas adlı Bizanslı tarihçilerin verdiği bilgilere göre Sakız önünde, içinde Midilli Dukası Gattelusio’nun kayınvâlidesinin de bulunduğu bir gemiyi ele geçirmeye çalışmış, daha sonra Anadolu kıyılarında Yenice-Foça’da Ceneviz tüccarlarını yakalamış ve ganimet toplayarak kasım ayı içinde donanmanın üssü olan Gelibolu’ya dönmüş, hediyeleriyle esirleri sultana sunarak durumunu düzeltmeye çalışmıştır.

Has Yûnus Bey bunun ardından Enez’in fethine katıldı. Uzun süre Bizans hâkimiyetinde kalan şehir, İmparator V. Ioannes Palaiologos’un kız kardeşi Maria Palaiologina, Ceneviz Francesco Gattelusio ile evlenince Midilli adası ile birlikte gelinlik çeyizi olarak ona verilmişti (1355). Bundan sonra Cenovalı asil aileler arasında çeşitli iktidar mücadelelerine sahne olan Enez, 1455 yılı kışı ortasında Fâtih Sultan Mehmed kumandasındaki Osmanlı ordusu ve on kadırgadan oluşan donanma tarafından kuşatma altına alındı.

Bu esnada kasabanın idarecisi olan Dorino Gattelusio kışlamak üzere Semendirek adasına çekildi, Enez halkı da çaresiz kaldığından 1456 Ocak ayı içinde kaleyi teslim etti. Enez’e gelen Fâtih, Dorino’nun sarayına yerleşerek burada üç gün kaldı, kasabadaki en büyük kiliseyi camiye çevirdi, kalenin idaresini de Murad Bey’e bırakarak Edirne’ye döndü. Âşıkpaşazâde ve Neşrî’ye göre bu arada Yûnus Bey de Taşoz ve Limni adalarını fethetmiştir.

Fâtih buradan ayrılırken Yûnus Bey’e Dorino’yu da yakalama emrini verdi. Aynı zamanda adalardan Dorino’nun adamlarını uzaklaştırmak için yola çıkan Yûnus Bey bir kadırga ile İmroz önüne gitti; fakat şiddetli fırtına yüzünden Kefalo Limanı’na sığınmak zorunda kalarak buraya çağırttığı İmrozlu Kritobulos’u, adayı Dorino adına idare eden Ioannes Laskaris Rhyndakenos’un yerine tayin etti.

Dorino’nun, bizzat Edirne’ye gidip Fâtih’e kendini affettirerek bu iki adanın idaresini tekrar elde etmesi üzerine Yûnus Bey buna karşı çıkarak adaların Gattelusiolar’ın elinde kalmasının sıkıntılara yol açacağını padişaha bildirdi. Bunun üzerine Fâtih Sultan Mehmed kararından dönerek Dorino’ya Makedonya’da Zihne’de timar verdi; ancak Dorino kısa bir süre sonra yanındaki Türk muhafızları öldürterek Midilli’ye, oradan da Naksos (Nakşa) adasına kaçtı. Bu olaydan sonra kaynaklarda Has Yûnus Bey hakkında bilgi bulunmamaktadır. Kendisini yakından tanıyan ve Fâtih’in biyografisini yazan İmrozlu Kritobulos meşhur vekāyi‘nâmesinde, bazı başarısızlıkları ile daha başka sebepler yüzünden gözden düşen Yûnus Bey’in kısa bir süre sonra gazaba uğrayarak idam edildiğini kaydeder. Dorino ve Yûnus Bey’le ilgili olayları görmüş, bazılarının içinde bulunmuş bir kişi olarak en doğru bilgileri Kritobulos’un vermesi kuvvetle muhtemeldir. Ancak bunların kronolojik sırasını kasıtlı olarak karıştırmış olmalıdır.

Bu olaylara çok daha uzak olan Dukas, Yûnus Bey’in gözden düştükten sonra Karia sancak beyliğine tayin edildiğini, yerine Hadım İsmâil adında birinin getirildiğini bildirir. İkbali 1455 yazından 1456 yılı kışı sonlarına kadar devam eden Has Yûnus Bey, Enez’in ocak ayı sonlarındaki (Dukas’a göre 24 Ocak’ta) fethini takip eden haftalarda görevinden alınarak idam edilmiş olmalıdır. Sicill-i Osmânî’de (IV, 676) Yûnus Bey’in daha uzun yıllar yaşadığı ve Otlukbeli Meydan Savaşı’nda şehid düştüğü yolunda verilen bilgiler yanlıştır. Öte yandan bu denizcinin, Cenevizli Dorino Gattelusio ile Fâtih’e yaltaklanarak kendisine bir derebeylik kurmak isteyen Kritobulos’un entrikaları sonunda idam edilmiş olduğu da düşünülebilir.
 

BULUT

Aktif Üyemiz
Yönetici
HADIM İSMAİL BEY

Hadım İsmail Bey Türk kaptanıderya (XV. yy.).adasının alınması sırasında (1456), Osmanlı donanmasına kapladık yaptı.

Gelibolu sancakbeyliği ve donanma kumandanlığında bulundu.

Midilli’lerin latin askerlerini kabul etmeleri ve Papa De ittifakta bulunmaları üzerine (1459), yüz elli parça gemiyle adaya gönderildi.

Adayı kuşattıysa da başarı sağlayamadı ve geri döndü.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Alt