TÜRKOĞLU
Aktif Üyemiz
Eski Türkler’de “töre” daha çok devletin kuruluş düzeni ve işleyişi ile ilgili kuralları ifade etmekte ise de, Türkler aile yaşantısı açısından da bu kavramı kullanmışlardır. Bu manada töre “görenek” demektir. Çalışmamızda “töre” kavramı “Devlet Töresi” anlamında ele alınmıştır.
Türk Töresi, Kağan da dahil olmak üzere tüm toplumca mutlak suretle uyulması gereken hukuk kuralları toplamıdır. Töreye atfedilen önem o kadar büyüktür ki, etkin hukuk kurallarının konulması ve bunlara eşitlik ve adalet ilkeleri çerçevesinde riayet edilmesi hem kağanın iktidarının, hem de devletin sürekliliği için en önemli koşullar arasında gösterilmiştir.Bu sebeple de, kaynaklarda törenin çok önemli olduğu, hatta devletten bile önde geldiği, töresini kaybetmiş bir ulusun yok olmuş sayılacağı hatırlatılarak, kağanlardan her zaman töreye uygun davranmaları istenmiştir. Kağanlar da bunu çok önemli bir görev sayıp, kendilerini her zaman halka karşı sorumlu hissetmişler ve icraatlarıyla ilgili olarak topluma adeta hesap verici açıklamalarda bulunmuşlardır.Töreye uygun davranmayan veya yönetimde başarı sağlayamayan kağanların görevlerine devam edemedikleri görülmektedir.
Eski Orta-Asya Türk Hukuku’nda törenin kaynağı her şeyden önce kağanlardır. Bundan başka, kurultaylarda alınan kararlar da törenin bir parçasını oluştururlar. Toplum içinde, kendiliğinden ve yavaş yavaş ortaya çıkan gelenek görenek kuralları (Yosun) ise, törenin bir başka kaynağı olarak kabul edilmektedir. Ancak Yosun’un töre haline gelebilmesi için, kurucu kağanın iradesi şarttır. Kağan, iradesiyle kabul ettiği bu kurallara kendi emirlerini ve varsa kurultayca alınan kararları da katarak toplumun hukuk düzenini oluşturur. Şu durumda kağanın törenin oluşmasındaki merkezî konumu oldukça dikkat çekicidir.Eski Türk toplumunda töreye atfedilen büyük önem sadece Orta – Asya ile sınırlı kalmamış, çağlar boyu kurulan tüm Türk devletleri için de geçerli olmuştur.Yrd. Doç. Dr. Aybars PAMİR
ORTA -ASYA TÜRK HUKUKUNDA “TÖRE” KAVRAMI
Türk Töresi, Kağan da dahil olmak üzere tüm toplumca mutlak suretle uyulması gereken hukuk kuralları toplamıdır. Töreye atfedilen önem o kadar büyüktür ki, etkin hukuk kurallarının konulması ve bunlara eşitlik ve adalet ilkeleri çerçevesinde riayet edilmesi hem kağanın iktidarının, hem de devletin sürekliliği için en önemli koşullar arasında gösterilmiştir.Bu sebeple de, kaynaklarda törenin çok önemli olduğu, hatta devletten bile önde geldiği, töresini kaybetmiş bir ulusun yok olmuş sayılacağı hatırlatılarak, kağanlardan her zaman töreye uygun davranmaları istenmiştir. Kağanlar da bunu çok önemli bir görev sayıp, kendilerini her zaman halka karşı sorumlu hissetmişler ve icraatlarıyla ilgili olarak topluma adeta hesap verici açıklamalarda bulunmuşlardır.Töreye uygun davranmayan veya yönetimde başarı sağlayamayan kağanların görevlerine devam edemedikleri görülmektedir.
Eski Orta-Asya Türk Hukuku’nda törenin kaynağı her şeyden önce kağanlardır. Bundan başka, kurultaylarda alınan kararlar da törenin bir parçasını oluştururlar. Toplum içinde, kendiliğinden ve yavaş yavaş ortaya çıkan gelenek görenek kuralları (Yosun) ise, törenin bir başka kaynağı olarak kabul edilmektedir. Ancak Yosun’un töre haline gelebilmesi için, kurucu kağanın iradesi şarttır. Kağan, iradesiyle kabul ettiği bu kurallara kendi emirlerini ve varsa kurultayca alınan kararları da katarak toplumun hukuk düzenini oluşturur. Şu durumda kağanın törenin oluşmasındaki merkezî konumu oldukça dikkat çekicidir.Eski Türk toplumunda töreye atfedilen büyük önem sadece Orta – Asya ile sınırlı kalmamış, çağlar boyu kurulan tüm Türk devletleri için de geçerli olmuştur.Yrd. Doç. Dr. Aybars PAMİR
ORTA -ASYA TÜRK HUKUKUNDA “TÖRE” KAVRAMI