Ömür dediğin,İki Şükr arası

VuSLaT

Yönetim
Yönetici
Hayat insana her gün bir şeyler öğretmek için çabalar, türlü türlü oyunlar karşımıza çıkartır. Eşimiz ile işimiz ile çocuklarımız ile arkadaşlarımız ile her an bir oyun ve ya sınav ile karşılaşırız. Kimimiz varlık ile kimimiz yokluk ile sınav olur, bazılarımız dert ile bazılarımız da derman olmak ile oyun içinde oyuna dâhil oluruz. Her anı bir test ile geçen ömrümüz, her anı sabır ile geçen bir hayat…

Daha fazlasını hak ettiğine inananlar ile daha azını vermek için hazırlananlar arasında geçen bir sınav. Daha erken kalkanlar ile geç kalanların arasında geçen bir yarış… Daha fazlasını hak etmek için çabalayanlar ile daha az işle çok kazanma hevesinde olanlar arasındaki süreç. Bu alış verişte geçen bu ömrü tükettiğimiz iki nefes…

Hiçbir anı yarım bırakamama uğruna tükettiğimiz nefes…

Hem alırken hemde verirken ihtiyaç duyduğumuz nefes…

An be an herkesten uzakta olduğumuzun zannı ile geçen bir ömrü, yaşamak adına heba ettiğimiz nefes…

Ne alırken fark ettiğimiz ama alamamanın verdiği ızdırabı, kabuslarımızda fark ettiğimiz nefes…

Verirken dahi fark etmek yerine anlamsızlaştırdığımız o anın sıkışıklığını ifade ederken yaptığımız bir eylem…Sıkıntıda, vazgeçişlerde yaptığımız anda rahatladığımız nefesi, verirken bile derde derman olması için yutkunduğumuz nefes.

İnsan hayatında ki iki eylem arasında geçen ömür dediğimiz şey Nefes, bir alıp bir verirken yaptığımız iki şükür…

Ve insan hayatı iki şükür arasında fark etmeden geçen ömür. Bir alıp bir verirken fark etmeden yaptığımız soluk alışımız.

Ne güzel demiş Kanun-i Sultan Süleyman “ Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi” Varken fark edilmeyen ama yoken yaşanmayan nefes… Bu kadar küçük ama bir o kadar büyük bir nimet. Evet iki şükür arasında geçen bir ömre sahibiz. Başka bir şey isteyen varmı hayatta.
 
Üst Alt