Öldükten Sonra Dirilmek

VuSLaT

Yönetim
Yönetici
Öldükten Sonra Dirilmek






Yine merhum Mirza Mahmud’un şöyle dediğini duydum:

Merhum Seyit Murtaza Keşmirî’nin seçkin ve erdemli talebelerinden Şeyh Muhammed Hüseyin Gomşeî’nin “Mezardan Çıkan” lakabı oldukça meşhur olmuştu. O merhumdan duyduğum kadarıyla şöhret nedeni şöyleydi:

<<<< Muhammed Hüseyin 18 yaşında Gomşe şehrinde tifoya yakalanmıştı. Gün geçtikçe hastalığı daha da şiddetleniyordu. O yıl üzümlerin bol olduğu bir yıldı. Odasına bol miktarda üzüm koydular. Kimsenin haberi olmadan o üzümlerden yedi ve sonunda da tifo hastalığı yüzünden hayatını kaybetti.

Orada hazır bulunanlar ağlamaya başladılar. Annesi cansız yatan bedenini görünce, “Ben dönünceye kadar kimse ona dokunmasın” dedi. Eline bir Kurân alıp çatıya çıktı ve Rabbiyle raz-ü niyaz etmeye başladı. Kurân-ı Kerim’i ve İmam Hüseyin’i (as) şefaatçi kılarak, “ey Allah’ım, evladımı bana geri verinceye kadar yakarışımdan vazgeçmeyeceğim” dedi.

Henüz birkaç dakika geçmemişti ki Muhammed Hüseyin’in ruhu bedenine geri döndü. Muhammed etrafına bakındı. Annesini göremeyince “Anneme söyleyin hemen gelsin! Allah, hayatımı İmam Hüseyin’e bağışladı” dedi.

Bu haber annesine bildirildi. Sonra da Muhammed Hüseyin başından geçenleri anlatmaya başladı:

Ölümüm gelip çattığında beyaz elbiseli iki nur yüzlü yanıma gelerek: “Neden korkuyorsun?” diye sordu. “Tüm bedenim ağrıyor” dedim. Bunun üzerine içlerinden biri elini ayaklarımda gezdirmeye başladı. Tüm ağrılarım sona ermişti. Elini her yukarı kaldırışında bir o kadar rahatlıyordum. Ansızın bütün ev halkını ağlar gördüm. Her ne kadar onlara rahatladığımı anlatmak istediysem de bir türlü başarılı olamadım. Sonunda o iki nurlu sima beni yukarı doğru götürmeye başladılar. Çok mutluydum. Yolun yarısında daha büyük bir nur belirdi ve o ikisine; “Biz bu şahsa 30 yıl daha ömür verdik. Annesinin tevessülü hatırına onu geri götürün” dedi

Hızla beni geri getirdiler. Gözümü açtığımda etrafımdakiler yine ağlıyordu. Anneme, “Senin tevessülün kabul oldu, ömrüme 30 yıl eklediler!” dedi.

Çoğu Muhammed Hüseyin’in kendi dilinden bu olayı nakleden Necef Uleması, onun ölmesini bekledi ve tam 30 yıl sonra Muhammed Hüseyin merhum oldu. >>>>

Buna benzer bir öykü de Irakî’nin Daru’s-Selam adlı eserinin son bölümünlerinde Kerbela civarında yaşayan, salih ve takvalı biri olarak bilinen Molla Abdulhüseyin tarafından nakledilmiştir. Uzun bir öykü olduğu için özetiyle yetiniyoruz:

<<<< Molla Andülhüseyin’in oğlu çatıdan düşerek hayatını kaybeder. Baba perişan ve ağlar bir halde gayri ihtiyari olarak İmam Hüseyin’in (as) türbesine koşar. İmam’dan oğlunun dirilmesini talep eder ve “Oğlumu bana geri vermedikçe türbeden dışarı çıkmayacağım” der.

Kısacası, komşular Molla Abdülhüseyin’in geri dönmediğini görünce “Artık bundan fazla cenazeyi bekletmek doğru olmaz” deyip cenazeyi gasil haneye götürürler. Gusül esnasında İmam Hüseyin’in (as) şefaatiyle ruh tekrar bedene geri döner. Bunun üzerine Abdülhüseyin’in oğlu elbisesini giyerek derhal İmam’ın türbesine gider ve babasıyla birlikte evlerine döner. >>>>

Ehlibeyt imamlarının mucizeleriyle tekrar dirilen ölülerin öyküsü oldukça fazladır. Bunlardan bazıları Medinetu’l-Maaciz adlı kitapta “İmamların Mucizeleri” başlığı altında zikredilmiştir.
 

VuSLaT

Yönetim
Yönetici
ALLAH c.c razı olsun sizlerden de değerli canlar....Okuyan gözlerinize sağlık....
 
Üst Alt