Olayların neresindeyiz.
Hasretin baharda kavuştuğu, vuslatın yaza kaldığı, şu günlerde ızdırabın ve acının sessizliğini duyarken.
Yalnızlığımızı bilenler ikide bir tepemize binerek şamar oğlanına döndürdüğü hayatımızı ya sabır diyerek geçirmekteyiz.
Hürriyetimiz esarete döndürülerek elimiz kolumuz bağlı olmasaydı, hürriyetimiz dillerde dolaşıp kullanılmasaydı.
Hürriyet adına memleketlerimiz işgal edilmese idi.
İçimde bir alev ruhumu sanki işkence ile sıkıyorlar gibi.
İnsanlık adına hürriyet adına demokrasi adına masum insanları vurmak ne kadar adil oluyor.
Tabii orasıda meçhul. Oradaki çığlıklar sanki yüreğimde acı oluşturuyor.
Gecelerim zehir oldu sadece dua edebiyoruz.
Ve olayları seyrediyoruz sırasını bekliyen kurbanlık bir koyun gibi.
Kapitalist zihniyetin bütün insanlığı feda ettiği şu günlerde duyarlı insanların aynı duygu ile yandığını içimde hissediyorum.
Bütün insanlık bir müjde beklerken biz bu müjdeyi vermekten bile aciz durumda mahanaları kendimize göre sıralayıp duruyoruz. Oğlumuz, kızımız, malımız, atımız, arabamız vesair ama arkası gelmiyor.
Hayata gelirken Müslüman bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geliyoruz.
Lakin o hazinenin kıymetini bilemiyoruz.
Birde utanmadan elimizle itiyoruz. Kendi, kendimize hayatını yaşa diyoruz.
Yaşamaktan ne anlıyorsak orasıda meçhul.
Öyle pasif öyle uyuşuk öyle aldırmaz olduk ki şöyle bir silkinip kalkamıyoruz.
Irkçı, kavmiyetçi, şehirci vesair olmuş bir boşlukta akıp gidiyoruz.
Bir şeyler yapamamanın sıkıntısı içinde kendi, kendimi yerken acılarımı gözyaşlarımla bırakıyorum.
Hesabın, tartının, ölümümden sonraki kabir hayatının nasıl olacağını bilemeden rahat ve huzur içinde nasıl yaşanır bilemiyorum. RAB’bim en iyisini bilendir.
ALLAH’a kul olabilmek kul olduğumuzun gereklerini yapabilmek varken bize ne oluyor.
Günü gün etmiş yaşamın en rahatını düşünüyoruz.
Ne akrabadan ne sıladan ne komşudan ne garibden, yetimden, fukaradan haberimiz var.
Bu halimizden yararlananlar gelip üstümüzden bombalarını da atarlar zenginliğimizi de sömürürler.
Utanmadan birde kendi fakirlerimizi kurşunlayarak ne kadar duygusuz ve materyalist olmuşuz.
Zalimlere boyun eğmek zillettir.
Kim olursa olsun kimden gelirse gelsin.
Ey hasretim vuslatıma ermeden gözlerimdeki ışık kararmasın.
İnsanların yüzü gülsün huzura kavuşsun İslam âlemi.
Sınırların olmadığı Müslüman’ın hürriyetinin kısıtlanmadığı insanların horlanmadığı bir dünya istiyorum.
Kimsenin kimseyi tehdit etmediği barış içinde yaşayan bir dünya istiyorum.
Ama şeytan durmuyor.
İnsan şeytanları ile dünyayı cehenneme çevirmeye zulüm çarklarını çevirmeye devam ediyor.
Yüz yıllık iki yüz yıllık hesaplarla zamanımızı satın almaya çalışıyorlar.
Onların bir hesabı varsa ALLAH’u zül Celalinde bir hesabı var.
ALLAH c.c. kahhardır.
Bizde bir adım atarak kenetlenmemiz ve birbirimizi O nun rızası için sevmemiz gerekir.
Ardından diğer adımlar elbette gelecektir.
Kuzeyde, güneyde, doğuda, batıda zincirin dişleri gibi olacağız.
Komşumuz dediğimizde fizandakini hatırlayacak ve hissedeceğiz.
İnşaALLAH o günler gelecek biz ulaşamasak ta nesillerimizi bu duygularla besleyeceğiz.
RAB’bim sana güveniyor sana dayanıyorum kapında bizi kabul etmeni bekliyorum.
Sen RAHMAN ve RAHİM’sin.
Bizleri sıratı müsteğıymden ayırma.
Âmin.
M.S.A
Hasretin baharda kavuştuğu, vuslatın yaza kaldığı, şu günlerde ızdırabın ve acının sessizliğini duyarken.
Yalnızlığımızı bilenler ikide bir tepemize binerek şamar oğlanına döndürdüğü hayatımızı ya sabır diyerek geçirmekteyiz.
Hürriyetimiz esarete döndürülerek elimiz kolumuz bağlı olmasaydı, hürriyetimiz dillerde dolaşıp kullanılmasaydı.
Hürriyet adına memleketlerimiz işgal edilmese idi.
İçimde bir alev ruhumu sanki işkence ile sıkıyorlar gibi.
İnsanlık adına hürriyet adına demokrasi adına masum insanları vurmak ne kadar adil oluyor.
Tabii orasıda meçhul. Oradaki çığlıklar sanki yüreğimde acı oluşturuyor.
Gecelerim zehir oldu sadece dua edebiyoruz.
Ve olayları seyrediyoruz sırasını bekliyen kurbanlık bir koyun gibi.
Kapitalist zihniyetin bütün insanlığı feda ettiği şu günlerde duyarlı insanların aynı duygu ile yandığını içimde hissediyorum.
Bütün insanlık bir müjde beklerken biz bu müjdeyi vermekten bile aciz durumda mahanaları kendimize göre sıralayıp duruyoruz. Oğlumuz, kızımız, malımız, atımız, arabamız vesair ama arkası gelmiyor.
Hayata gelirken Müslüman bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geliyoruz.
Lakin o hazinenin kıymetini bilemiyoruz.
Birde utanmadan elimizle itiyoruz. Kendi, kendimize hayatını yaşa diyoruz.
Yaşamaktan ne anlıyorsak orasıda meçhul.
Öyle pasif öyle uyuşuk öyle aldırmaz olduk ki şöyle bir silkinip kalkamıyoruz.
Irkçı, kavmiyetçi, şehirci vesair olmuş bir boşlukta akıp gidiyoruz.
Bir şeyler yapamamanın sıkıntısı içinde kendi, kendimi yerken acılarımı gözyaşlarımla bırakıyorum.
Hesabın, tartının, ölümümden sonraki kabir hayatının nasıl olacağını bilemeden rahat ve huzur içinde nasıl yaşanır bilemiyorum. RAB’bim en iyisini bilendir.
ALLAH’a kul olabilmek kul olduğumuzun gereklerini yapabilmek varken bize ne oluyor.
Günü gün etmiş yaşamın en rahatını düşünüyoruz.
Ne akrabadan ne sıladan ne komşudan ne garibden, yetimden, fukaradan haberimiz var.
Bu halimizden yararlananlar gelip üstümüzden bombalarını da atarlar zenginliğimizi de sömürürler.
Utanmadan birde kendi fakirlerimizi kurşunlayarak ne kadar duygusuz ve materyalist olmuşuz.
Zalimlere boyun eğmek zillettir.
Kim olursa olsun kimden gelirse gelsin.
Ey hasretim vuslatıma ermeden gözlerimdeki ışık kararmasın.
İnsanların yüzü gülsün huzura kavuşsun İslam âlemi.
Sınırların olmadığı Müslüman’ın hürriyetinin kısıtlanmadığı insanların horlanmadığı bir dünya istiyorum.
Kimsenin kimseyi tehdit etmediği barış içinde yaşayan bir dünya istiyorum.
Ama şeytan durmuyor.
İnsan şeytanları ile dünyayı cehenneme çevirmeye zulüm çarklarını çevirmeye devam ediyor.
Yüz yıllık iki yüz yıllık hesaplarla zamanımızı satın almaya çalışıyorlar.
Onların bir hesabı varsa ALLAH’u zül Celalinde bir hesabı var.
ALLAH c.c. kahhardır.
Bizde bir adım atarak kenetlenmemiz ve birbirimizi O nun rızası için sevmemiz gerekir.
Ardından diğer adımlar elbette gelecektir.
Kuzeyde, güneyde, doğuda, batıda zincirin dişleri gibi olacağız.
Komşumuz dediğimizde fizandakini hatırlayacak ve hissedeceğiz.
İnşaALLAH o günler gelecek biz ulaşamasak ta nesillerimizi bu duygularla besleyeceğiz.
RAB’bim sana güveniyor sana dayanıyorum kapında bizi kabul etmeni bekliyorum.
Sen RAHMAN ve RAHİM’sin.
Bizleri sıratı müsteğıymden ayırma.
Âmin.
M.S.A
Moderatör tarafında düzenlendi: